KATEGORİ: Yolumuzu Aydınlatanlar

Herkese Karşı Edebli Olmak!..

Derviş Ahmed Semerkandi hazretleri, on dördüncü asrın sonlarında Mâverâünnehr bölgesinde yetişen âlimlerden ve evliyânın büyüklerindendir. Zâhiri ilimlerde Zeynüddin-i Hafi'nin derslerinde yetişip, kalb ilimlerinde ve tasavvuf yolunda da Hâce Alâüddin-i Attâr hazretlerinin sohbetlerine devâm etmekle ilerledi.

Vehbi Tülek

En Emin Yol!..

Ebû Ali Cürcâni hazretleri, Horasan âlimlerinden olup evliyânın büyüklerindendir. On ikinci asırda yaşadığı bilinmektedir.
Ebû Ali Cürcâni'ye; "Allah'a giden yol nasıldır?" diye sorulunca, şöyle buyurdu: "Kulu, Allah'a kavuşturan yollar çoktur. En açık ve şüpheden uzak olanı; sözüyle, işiyle, niyetiyle ve maksadıyla sünnete uymaktır. Zirâ Allahü teâlâ, Nûr sûresinin 54. âyet-i kerimesinde meâlen; "Eğer Resûlüme uyarsanız, hidâyete erersiniz" buyuruyor."

Vehbi Tülek

söze Değil, Işe Bak!..

Ahmed Nûbâni hazretleri, Kudüs'te yetişen büyük velilerdendir. Evliyânın şâhı Seyyid Abdülkâdir-i Geylâni hazretlerinin neslindendir. Güzel hâlleri ve kerâmetleriyle tanındı. Osmanlı devletinin son devrinde, 1904 (H.1322) senesi Kudüs yakınındaki Mezra köyünde vefât etti... Yûsuf Nebhâni anlatır:

Vehbi Tülek

ebedî Olarak Yaşamak Istiyorsan!

Ali bin Vehb-i Sincâri hazretleri, Irak evliyâsındandır. Doğum târihi belli değildir. Hayâtı, Sincâr'ın Bazâr kasabasında geçti. Küçük yaşta ilim tahsiline başladı. Yedi yaşında Kur'ân-ı kerimi ezberledi. On üç yaşında Bağdat'a gitti. Orada büyük âlimlerden fıkıh, tefsir, kelâm, hadis ve tasavvuf ilimlerini öğrendi...
Ali bin Vehb, bir bahçede talebelerine ders verirken, zamânın âlimlerinden Mûsâ Zûli ile Adi bin Müsâfir huzûruna geldi. Kendisine, "Yâ Ali bin Vehb! Tevhid ne demektir?" diye sordular. O da, "İşte bu demektir" buyururken, orada bulunan koca bir kayayı gösterdi. Kaya bir anda ikiye bölünmüştü. Orada bulunanlar hayret ettiler. Bunu işitenler gelip kayayı gördüler ve duâlarının kabûlü için Ali bin Vehb'i Allahü teâlâya vesile yaptılar.
Bu mübarek zat, talebesine sık sık buyururdu ki:

Vehbi Tülek

Behâeddîn Kışlakî Hazretleri


Behâeddin Kışlaki hazretleri Buhârâ'da yetişen hadis âlimlerinden ve evliyânın büyüklerindendir. Buhârâ yakınlarında bulunan Kışlak köyünde doğdu. Buraya nisbetle Kışlaki denilmiştir. Doğum ve vefât târihleri tespit edilemeyen Kışlaki, sekizinci asırda yaşadı. Dokuzuncu asrın başlarında vefât ettiği bilinmektedir.
Behâeddin-i Buhâri hazretleri, tasavvuf yolunun daha başında iken, Mevlânâ Behâeddin Kışlaki'yi gördü. Bundan sonra onun sohbet ve hizmetine can atar oldu. Kışlaki hazretleri, Şâh-ı Nakşibend Behâeddin-i Buhâri'yi daha ilk gördüğünde; "Sen öyle yükseklerde uçacak bir kuşsun" buyurdu. Ubeydullah-ı Ahrâr hazretleri talebelerine Behâeddin Kışlaki hazretlerinin hâllerinden bahsederdi...

Vehbi Tülek

Ebül-mekârim bekrî Hazretleri

Ebü'l-Mekârim hazretleri Mısır'da yetişen velilerden ve Şâfii mezhebi fıkıh âlimlerindendir. "Bekri" ismiyle meşhûr oldu. 1523 (H.930) senesinde Mısır'da doğdu. Soyu baba tarafından hazret-i Ebû Bekr'e, anne tarafından Peygamber efendimize dayanmaktadır. 1585 (H.994) senesinde Mısır'da vefât etti...
Ebü'l-Mekârim hazretleri ilimde o kadar yükselmişti ki, ömrünü zâhiri ilimleri tahsil ile geçirmiş ve ilâhi mârifetlerden de nasibini almıştı...

Vehbi Tülek

Ahmed Şemseddîn Marmaravî

Ahmed Şemseddin Marmaravi hazretleri, 1435 (H.839) yılında Akhisar'ın Gölmarmara kasabasında doğdu. 1504 (H.910) yılında sonsuzluk âlemine göçtü. Türbesi Manisa'dadır...

Vehbi Tülek

Ebû Türâb-ı Nahşebî

Ebû Türâb-ı Nahşebi hazretleri, büyük velilerinden ve Şâfii mezhebi fıkıh âlimidir. 859 (H.245) senesinde Basra'da vefât etti. Bu mübarek zat, bir sohbeti sırasında buyurdu ki:
"Allahü teâlânın ahkâmını bilmeyen kimse, Allah'ı bilemez. İnsan ancak Allahü teâlânın emirlerini bilmekle mârifetin esâsına erer. Rabbini bilirse, O'nun hükümlerini ve emirlerini bilir ve gücü yettiği kadar onları tutar. Böylece onun üzerinde sıdk, doğruluk alâmetleri belirir. Sonra doğrulukta iyice meleke kazanır, sâdıklardan olur."

Vehbi Tülek

Tâbiînin Büyüklerinden: El-müzenî

Bekr bin Abdullah el-Müzeni hazretleri Tâbiinin büyüklerindendir. 726 (H.108) senesinde vefât etti...
Bekr bin Abdullah el-Müzeni, bir cumâ günü vaaza gittiği câmide cemâat oldukça kalabalıktı. Vaazında bir ara; "Bana, câmide bulunanların en hayırlısı ve iyisi sorulsaydı, insanlara en çok nasihat eden, emr-i bil-mâruf ve nehy-i anil münker yapan, iyiliği emredip, kötülükten nehyedeni, alıkoyanı arar bulur ve onu gösterirdim." Yine, bana; "İnsanların en şerlisi, kötüsü kimdir?" diye sorulsaydı, insanları en çok aldatanı bulur, onu gösterirdim" dedi.

Vehbi Tülek

Câfer-i Sâdık Hazretleri

Câfer-i Sâdık hazretleri, "Oniki İmâm"ın altıncısı ve Hazret-i Ali'nin torunlarındandır. Tâbiin devrinin yükseklerinden ve evliyânın büyüklerinden olup, tasavvufta büyük rehberlerden olan ve kendilerine "Silsile-i aliyye" denilen Nakşibendiyye yolu âlimlerinin dördüncüsüdür.
Bu mübarek zata bir gün; "Allahü teâlâ, fâizi niçin haram kılmıştır?" diye sordular. Buyurdu ki: "İnsanların birbirine iyilik yapmaları, ihsânda bulunmaları için, Allahü teâlâ onu haram etti. Fâiz haram olmasaydı, birbirine karşılıksız iyilik yapan kalmazdı. Yapılan her iyiliğin karşılığı olarak dünyâda menfaat bekleyen çok olurdu."

Vehbi Tülek

Fâtih'in, Kapısından Giremediği Dergâh!

Vehbi Tülek

Tasavvufun Hakîkatinden Gâfil Olandan Sakın!

Vehbi Tülek

Mescid Yapmanın Ve Tâmir Etmenin Fazîleti

Vehbi Tülek

El Helâl Kârda, Gönül Ise Hakîkî Yârdadır

Vehbi Tülek

Gelen Belalara Sabırlı Hatta Şükredici Olmalı

Vehbi Tülek