Yolumuzu Aydınlatanlar • 23.11.2024
Hasan Ünsî Efendi İstanbul'da yetişen büyük velîlerdendir. 1645 (H.1055) senesinde Kastamonu’da Taşköprü'de doğdu. Önce Bayramiyye yolu büyüklerinden olan babası Recep Efendi’den okudu. Sonra Şeyh Karabaş Ali Efendi’nin sohbetlerine devam ederek kemale geldi, icazet alıp vekili oldu. 1723’te (H.1136) İstanbul'da vefat etti.
Yolumuzu Aydınlatanlar • 24.11.2024
Ebû Ali Hadramî hazretleri evliyanın büyüklerindendir. 1178 (H.574) senesinde, Yemen’de Terîm'de doğdu. Seyyid olup, hazret-i Hüseyin'in evladındandır. 1256 (H.653) senesinde orada vefat etti. Bazı kıymetli risaleleri mevcut olup, Bedâi'u Ulûm-il-Mükâşefât Vet-Tecelliyât bunlardandır. Bu eserinde keramet olarak, vefatından sonra meydana gelecek bazı mühim hadiseleri haber vererek insanları ikaz etmiştir ki, bu mühim haberlerden bazıları şunlardır:
Yolumuzu Aydınlatanlar • 25.11.2024
Üryânî Mehmed Dede Rumeli velîlerinin büyüklerindendir. Şimdi Romanya’da bulunan Yergöğü kasabasında doğdu. Küçük yaşta ilim tahsîli ile meşgûl olan Üryânî Dede, çeşitli dallarda ilim sâhibi olduktan sonra, aşk-ı ilâhî'nin cezbesine kapılıp kendinden geçti. Dizkapağı ile göbeği arası hâriç, diğer taraflarına bir şey giymez oldu. O şekilde etrafta dolaşmaya başladı. Mısır'a kadar gitti. Kâhire’de Gülşenî dergâhına vardı. O sırada İbrâhim Gülşenî hazretleri vefât etmiş, oğlu Emîr Ahmed Hayâlî yerine kalmıştı. Emîr Ahmed Hayâlî, Üryânî Dede'yi görünce; "Hüner, insan olmaktır, hayvan gibi ot otlamak değildir" deyip, nasîhatte bulundu. O da orada kalıp, Hayâlî'nin feyiz ve himmetinden istifâde etti. Zâhir ve bâtın ilimlerinde kemâle geldi. Ahlâkı güzelleşti. İbâdet ve hâlleri düzeldi. İcazet verilerek memleketine geri gönderildi. Yergöğü'nde ikâmet edip, İbrâhim Gülşenî hazretlerinin mesnevî tarzında yazdığı Mânevî adlı eserini okuyup açıkladı. İnsanlara nasîhatlerde bulundu. 1590 (H.999) senesinde Yergöğü'nde vefât etti...
Yolumuzu Aydınlatanlar • 26.11.2024
Vânî Mehmed Efendi Osmanlı âlimlerindendir. Peygamber Efendimizin soyundan olup seyyiddir. Van'da doğdu. İlk tahsîline Van'da başladı. Gence, Karabağ ve Tebriz gibi bâzı beldelerde ilim tahsîl etti. Nûreddîn Şirvânî'den Halvetî yolunun tasavvuf bilgilerini öğrenip kemâle geldi. Erzurum'da câmilerde vaaz ederek meşhur oldu. Pâdişâh Dördüncü Mehmed Hanın emriyle İstanbul'a çağrıldı. Pâdişâh Hocası (Hünkâr Şeyhi) ve Yeni Câmi'de ilk kürsü vâizi oldu. Şehzâde Mustafa'nın da hocalığını yaptı. 1683 senesinde Sadrâzam Merzifonlu Kara Mustafa Paşa komutasındaki İkinci Viyana Seferine Ordu Şeyhi olarak katıldı. Seferden sonra Bursa yakınlarındaki Kestel köyüne gönderildi. Orada büyük bir câmi ve mektep yaptırdı. 1685 (H.1096) târihinde Bursa’da Kestel’de vefât etti.
Yolumuzu Aydınlatanlar • 27.11.2024
Ömer Vecîhüddîn hazretleri evliyânın büyüklerindendir. İran’da Sühreverd'de doğdu. Büyük âlimlerden ilim tahsil etti. Sühreverd'e onu kâdı tâyin ettiler. Sonra Bağdat'a giderek evliyanın bazılarının terbiyesinde yetişti. Bir defâsında hasta oldular. Sevdiklerinden bâzısı; "Sultânım! İlaç alsanız olmaz mı?" dediler. "Bir tabib getirseniz iyi olur" buyurdu. Tabib; "Birkaç gün tahammül edebilseniz de size falanca şerbeti içirsek, iyi gelir" dedi. Şeyh; "Bizim rahatsızlığımız şerbet ve macunla giderilecek bir şey değil. O kendiliğinden gider" buyurup, bir kerre; "Hû" deyince hemen o anda tabib kendinden geçti. Nice zaman öyle kaldı. Sonra kendisine gelip, Şeyh'in huzûrunda îmâna gelip ona talebe oldu. Şeyh; "Bizim hastalığımız seni küfür hastalığından kurtarmak içindi. Yoksa bizim ilâca ihtiyâcımız yoktu" buyurdu...
Yolumuzu Aydınlatanlar • 28.11.2024
Şeyh Ebü'l-Vefâ hazretleri İstanbul'daki meşhûr velîlerdendir. İsmi Mustafa’dır. Konya'da doğdu. İstanbul’a gelerek tahsîlini yaptıktan sonra, evliyânın büyüklerinden Abdüllatîf-i Kudsî hazretlerinin sohbetlerinde bulundu. Tasavvuf ilminde ve hâllerinde de yetişip yükseldi. 1490 (H.896) târihinde İstanbul'da vefât etti.
Yolumuzu Aydınlatanlar • 29.11.2024
Vehb bin Münebbih hazretleri Tâbiîn devrinde yetişen büyük âlimlerdendir. 645 (H.24) senesinde Yemen'de Sana'da doğup, 741 (H.124) yılında yine burada vefât etti. Ebû Hüreyre, İbn-i Abbâs, İbn-i Ömer, Abdullah bin Amr bin Âs, Hemmâm bin Münebbih “radıyallahü anhüm” ve başkalarından hadîs-i şerîf bildirmiştir...
Yolumuzu Aydınlatanlar • 30.11.2024
Şemsüddîn Muhammed Rûcî hazretleri evliyânın büyüklerindendir. 1417 (H. 820) senesinde Türkistan’da Rûc köyünde doğdu. Mevlânâ Sa'düddîn'in sohbetine kavuşarak yüksek derecelere ulaştı ve icazet verilerek talebe yetiştirdi. 1498 (H. 904) senesinde vefât etti. Buyurdu ki:
Yolumuzu Aydınlatanlar • 01.12.2024
Şemseddîn Efendi, Emîr Sultan hazretlerinin halîfelerinden Hoca Hasan Efendinin talebesidir. Vaaz ve nasîhatle meşgûl olurdu. Bu sûretle kendisinden çok kimse istifâde etti. 1470 (H. 875)’te Bursa’da vefât etti. Bu zât kerâmetleriyle meşhûr olmuştur.
Yolumuzu Aydınlatanlar • 02.12.2024
Helvacı Baba ismiyle meşhur olan Yakup Efendi, Silifke’nin Zeyniye köyünde doğdu. Gördüğü bir rüya onun bir yolculuğa çıkmasına ve İstanbul’a gelmesine vesile oldu. İstanbul’a geldiğinde Pir Ali Aksarayî hazretleri ile tanışan Helvacı Baba, Kanuni Sultan Süleyman zamanında Şehzade Camiinde dersler verdi. Padişah, Vefa ile Şehzade Camii arasında bir dergâh yaptırarak Helvacı Yakup Efendiye verdi. Burada çok talebe yetiştirdi. Her Cuma namazı çıkışında cemaate irmik helvası dağıttırdı. Rivayete göre irmik helvası dağıttığı kazan o gün hiç bitmezmiş. Helvacı Yakup Efendi H 997 (M 1588) yılında vefat edince o her Cuma bitmeyen kazan da bitmiş…