Yolumuzu Aydınlatanlar • 08.03.2008
Habib bin Zeyd hazretleri,
Eshab-ı kiramın büyüklerindendir. Babası Zeyd bin Asım el-Ensari, Resulullaha Akabe'de biat eden ilk yetişkinler arasında idi. Annesi Nesibe binti Ka'b (Ümmü Ümâre) müşriklere karşı silah kullanan ilk hanımdı. İşte, Habib bin Zeyd böyle bir evde, böyle bir annenin terbiyesi ile yetişti. Çok küçük olması sebebiyle katılamadığı Bedir ve Uhud savaşları dışındaki savaşlara iştirak etti. Onun dinindeki, davasındaki metanet ve sebatı dillere destandı...
Yolumuzu Aydınlatanlar • 09.03.2008
Ahmed bin Muhammed bin Hârûn el-Bağdâdi, Hanbeli mezhebi fıkıh âlimlerindendir. "Ebû Bekr-i Hallâl" ismiyle meşhûr olmuştur. Hanbeli âlimlerinin büyüklerindendir...
Yolumuzu Aydınlatanlar • 09.03.2008
Ebu Abdullah Halimi, Maveraünnehir'de yaşamış olan hadis ve Şafii fıkıh âlimlerindendir. 949 (H.338) senesinde Buhara'da dünyaya geldi. Orada birçok âlimden ders alarak hadis ve fıkıh tahsilini tamamladı. Buhara'da uzun seneler kadılık yaptı. Kendisinden ise birçok âlim istifade etti. Bilhassa rivayet ettiği hadis-i şerifler güvenilir kabul ediliyordu.
Yolumuzu Aydınlatanlar • 10.03.2008
Benâ bin Muhammed Mahfi (Ebü'l-Beyân) hazretleri, Şam'da yaşamış olan İslam âlimlerindendir. Künyesi Ebü'l-Beyân olup, ismi Benâ, babasının ismi Muhammed'dir. İbn-ül-Havrâni de denir. Ebü'l-Beyân hazretleri, aynı zamanda şâir ve lügat âlimi idi. Doğum târihi belli değildir. 1156 (H.551) senesi Rebiü'l-Evvel ayında Şam'da vefât etti. Bâbüssagir denilen yere defnedildi...
Yolumuzu Aydınlatanlar • 11.03.2008
Zübeyr bin Avvam radıyallahü anh, Cennetle müjdelenen on kişiden biridir. Hazreti Ömer'in vefatından sonra, halife seçimini gerçekleştirmeleri için tayin ettiği altı kişilik "Eshabü'ş-şûrâ" (danışma kurulu) üyelerindendir...
Yolumuzu Aydınlatanlar • 12.03.2008
Hicretin 5. senesi... Beni Kureyza Yahudilerinin; Peygamber Efendimizle olan anlaşmalarına göre, Hendek Muharebesinde düşman tarafından sarılan Medine'yi Müslümanlarla el ele vererek müdafaa etmeleri gerekiyordu. Fakat, bunu yapmadılar. Üstelik anlaşma hükümlerini hiçe sayarak, harbin en nâzik safhasında müşriklerle iş birliğine giriştiler. Bunun üzerine Peygamber Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) onlar üzerine sefere çıktı ve Beni Kureyza Yahudileri ile harb ederek onları mağlub etti.
Bütün Yahudiler esir alınarak bir yere toplandılar. Allahü teâlâ, Peygamber Efendimize, kadın ve çocukların esir edilip, erkeklerin öldürülmesini emretti.
Yolumuzu Aydınlatanlar • 13.03.2008
Mart ayındayız... Sizlere "Çanakkale Destanı" günlerinde yaşanan ibretli hadiselerden ve o hadiselerin kahramanlarında bahsetmek istiyoruz bu köşede birkaç gün...
Yolumuzu Aydınlatanlar • 14.03.2008
Yine Çanakkale'deyiz... Bugün de harp meydanında yaralanan bir zabitimizin hatıralarından uzanıyoruz o günlere... Vefakârlık neymiş sadakat neymiş hadi birlikte okuyalım...
Yolumuzu Aydınlatanlar • 16.03.2008
Çanakkale muharebelerinde hemşire olarak vazife yapan Safiye Hüseyin, savaştan sonra kendisiyle röportaj yapan yabancı gazetecilere hatıralarını anlatırken, birçok gencin, kendi ellerinde gözlerini kapadığını ifade eder. Enteresan bir tespitini de söyler. "Herkes son anlarında hep "anne" diye sayıkladı. İster İngiliz, ister Fransız, isterse Alman ve Türk olsun hepsi anne diyerek can verdiler" der...
Yolumuzu Aydınlatanlar • 16.03.2008
Çanakkale yine en zorlu günlerinden birini geçiriyordu o gün..
Düşman ordusunun askerleri ilk defa karaya ayak basar ve ellerindeki üstün silah ve teçhizatla saldırıya geçerler. O zamanlar Osmanlı'nın müttefiki olan Alman ordusuna mensup bazı subaylar da cephede bulunmaktadır.
Şimdi bu subaylardan birine, yani Çanakkale'yi savunan komutana kulak verelim. Türk Kuvvetleri Komutanı Mareşal Liman Von Sanders hatıratında şöyle anlatıyor: