Yolumuzu Aydınlatanlar • 07.04.2008
Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) Efendimiz bir gün buyurdular ki: "Cibril-i Emin bana geldi ve şöyle dedi: Yâ Resulallah! Seni hak olarak gönderen Allahü tealaya yemin olsun ki, bizler şöyle bir hadiseye şahit olduk. Önceki ümmetler içinde bir kul vardı. Allahü tealaya bir adada beş yüz sene ibadet etti. Allahü teala o adada onun için tatlı bir su çıkardı, bir de nar ağacı yarattı. Ağaç her gece bir nar veriyordu; o da su ve nar ile gıdalanıyordu. Böylece ibadetine devam ediyordu...
Yolumuzu Aydınlatanlar • 08.04.2008
Şeyh Edebâli hazretleri, Osmanlı Devletinin kuruluşunda hizmeti geçen büyük İslâm âlimidir. Osman Gâzinin kayınpederi ve hocasıdır. Karaman civârında 1206 (H.603) yıllarında doğduğu tahmin edilmektedir. 1326 (H.726) yılında Bilecik'te vefât etti...
Yolumuzu Aydınlatanlar • 09.04.2008
Pir Fethullah hazretleri, velilerin önde gelenlerindendir. Kastamonu'da doğdu. Doğum târihi bilinmemektedir. 1456 (H.861) târihinde Erzincan'da vefât etti. Hocası Pir Muhammed hazretlerinin Câmi-i Kebir yakınındaki kabri yanına defnedilmiştir...
Yolumuzu Aydınlatanlar • 10.04.2008
Muhammed Senûsi hazretleri, Cezâyir'de Tilemsân şehrinde yetişen tasavvuf büyüklerindendir. Hadis, kelâm, mantık ve kırâat âlimidir. Şerif olup, soyu hazret-i Hasan'a dayanmaktadır. Bunun için "Haseni" diye nisbet edilmiştir. Anne tarafından Senûs isimli şerefli bir kabileye mensûb olup, buna nisbetle de "Senûsi" denilmiş ve bununla meşhûr olmuştur...
Yolumuzu Aydınlatanlar • 11.04.2008
Esved bin Yezid bin Kays en-Nehâi hazretleri, Tâbiinin meşhur kıraat imamlarındandır. Eshab-ı kiramdan birçoklarıyla görüşerek onlardan kıraat ilmini öğrendi. Hazret-i Ömer'in (radıyallahü anh) hilafeti zamanında daha çok genç iken hac vazifesi için Mekke-i Mükerreme'ye geldi ve burada Hazret-i Ömer'in sohbetinde bulundu...
Yolumuzu Aydınlatanlar • 12.04.2008
Reşâhat müellifi Ali bin Hüseyin el-Vaiz, bizzat kendisinin yaşadığı bir hadiseyi şöyle anlatıyor: Beni Cidan Mescidinde müezzinlik yaptığım yıllardı... Bir gün tanımadığım bir genç mescide geldi. Namazı kıldık, daha kendisine bir şey sormadan yanımdan uzaklaştı... Aradan birkaç gün geçti genç yine geldi, namazı kıldıktan sonra;
"Bugün ikimiz için de çok güzel, farklı bir gün olacak" dedi ve gitti.
Yolumuzu Aydınlatanlar • 13.04.2008
Hace Ubeydullah-i Ahrar hazretleri; Mevlânâ Hamidüddin Şâşi ve onun mübarek oğlu Mevlana Hüsameddin Buhari hazretleriyle yaşadıklarını bizzat kendisi şöyle anlatıyor:
"Hâlimin başlangıcında Buhara'ya gittim. Mübarekşah Medresesine indim. Mevlânâ Hamidüddin Şâşi oğlu Mevlânâ Hüsameddin bizim kim olduğumuzu öğrendikten sonra pek çok iltifat edip kitap okumakla meşgul olmamı tavsiye ettiler. Dedemin, kendi aile yakınlarına gösterdiği alâka ve yardım kalmadığını söyleyerek sanki onların mükâfatını vermek istediler. Medresede bana fevkalâde güzel bir hücre verdiler..."
Yolumuzu Aydınlatanlar • 14.04.2008
Uhud Harbinde sevgili Peygamberimiz, son emirlerini verdiler. İslâm Ordusunun, nelere dikkat etmesi gerektiğini, açık açık bildirdiler... Sonra, mübârek ellerinde tuttukları kılıcı göstererek buyurdular ki:
"Bu kılıcın hakkını yerine getirmek şartıyla, kim almak ister?"
Mücâhidlerin hepsi istiyordu. Fakat Ebû Dücâne hazretleri, heyecandan yerinde duramıyordu. Edeple sordu:
Yolumuzu Aydınlatanlar • 15.04.2008
Muhammed Sıbgatullah hazretleri, yüksek dedeleri İmâm-ı Rabbâni'nin sağlığında, 1624 (H.1033) senesinde Serhend şehrinde dünyâya geldi. "Kayyûm-i Zaman" ismiyle meşhûrdur... Zâhiri ve bâtıni ilimlerdeki tahsilini ve velilik yolundaki derecelerini tamamlayarak yetiştikten sonra, kendisi de çok talebe yetiştirdi... Hâllerini çok gizlerdi. Evliyâlık yolunda üstün makamlara, çok yüksek derecelere ulaşmış olduğu hâlde, bunları açığa çıkarmayı istemezdi.
Yolumuzu Aydınlatanlar • 16.04.2008
Semerkand'da doğan Seyyid Alâeddin Ali Semerkandi hazretleri, Buhârâ, Taşkent gibi ilim merkezlerinde ilim tahsil etti. Tefsir, fıkıh ve tasavvuf, ahlâk ilimlerinde yüksek derecelere ulaştı. Daha sonra Anadolu'ya hicret etti. Lârende'ye (Karaman'a) geldi. 1456 (H.860) târihinde yüz elli yaşlarında iken vefât etti. Kabri, İçel'e bağlı Gülnar ilçesinin Zeyne kasabasındadır...