Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.214.821

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Zekâtı Zenginlerden Al Müslüman Fakirlere Ver

Osman bin Saîd Dânî hazretleri Tefsîr, kırâat, hadîs, nahiv ve Arabî ilimler ve Mâlikî fıkıh âlimdir. 371 (m. 981) yılında Endülüs’te (İspanya) Dâniye’de (Denia) doğdu. Kendi memleketinde ilim tahsiline başladı. Tunus ve Mısır’a gitti. Mekke’ye gidip haccetti. Endülüs’e geri döndü. Sarakosta’da (Saragosa) ve Kurtuba’ya (Cordoba) gitti. Oradan da ayrılıp Dâniye’ye yerleşti. 444 (m. 1052) yılında Dâniye’de vefât etti. Bir dersinde şunları anlattı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Yildirim Bayezid Ve İhtiyar Kadin

Sultan Yıldırım Bâyezid Han, Niğbolu zaferinden sonra kazanılan ganimetler ile müslümanların ibâdet etmeleri için, Bursa'nın güzide bir yerinde câmi yaptırmak istedi. Bu durumdan vezirini de haberdar etti. Bugünkü Ulu Câminin yeri uygun görüldü ve arsa sâhip leri ne mülklerinin bedelleri verildi. Herkes gönül rızâsıyla arsalarını verdiler. Fakat câminin inşâ edileceği yerde bir ihtiyar kadıncağızın evi vardı. Bu hanım; "Ben evimi satmam." diye inâd etti. Ona; "Bize bu ev mutlaka lâzım." denildi ise de, hiçbir kimsenin, sözünü dinlemedi. Sultan Yıldırım Bâyezid Han da o kadının yanına gidip, durumu anlattı. Fakat, kadını fikrinden döndüremedi. Sonra Sultan, divânı toplayarak bu husûsu görüştü.

Vehbi Tülek

Her Kim Bu Taşi Kaldirirsa

Vehbi Tülek

Söndürülen Fitne Ateşi

Vehbi Tülek

Millî Şehid KemÂl Bey

Vehbi Tülek

Birinci Dünya Savaşı'nda Boğazlıyan'da kaymakam olarak bulunan Kemâl Bey, Mütareke olunca, Ermenilere zulüm yaptığı iddiası ve işgalci İngiliz-Fransız makamlarının baskısı ile haksız yere idâm edilmişti. (19 Nisan 1919) Sirkeci Gümrük Müdürlüğü'nden emekli Arif Bey, Bekirağa Bölüğü'nde tutuklu bulunan oğlu Kemâl Bey'e her günkü gibi yemek götürmek için, Kadıköy'deki evinden çıkmış, Beyazıt Meydanı'na varmıştı. Vakit akşam üzeriydi.Birden, meydana toplanmış büyük bir kalabalık gördü. Ne var, ne oluyor, diye merak etti. Kalabalığın arasına sokuldu. Tiplerinden, konuşmalarından, meydanı dolduranlardan çoğunun Ermeni olduğu anlaşılıyordu. İçlerinden birine sordu:- Bu kalabalık nedir, bir şey mi var?- Bir adam asıldı, ona bakıyoruz.Bu cevâbı duyan Arif Bey, kalabalığı yararak, yaklaştı. Sehpada sallanan, oğlu Kemâl Bey'in cesediydi. Bir feryat kopararak yığıldı.

Sultan Ii. Murad Ve Şücaeddin Karamani

Vehbi Tülek

20 - Şehid Derviş Paşa

Vehbi Tülek

65 - Osman Fadlî Efendi'nin Duasi

Vehbi Tülek

Örnek Bir Müslüman Barbaros Hayreddin Paşa

Vehbi Tülek

Kubadoğlu Süleyman Bey

Vehbi Tülek

Yahya Ağa

Vehbi Tülek

Sahici Türk Ve Müslüman

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Ey Allahın Kulları! Allahtan Korkun

Vankuli Mehmed Efendi Osmanlı fıkıh ve lügat âlimidir. Aslen Vanlıdır. 1000 (m. 1591)'de Medine-i münevverede vefât etti. Pek kıymetli eserler yazdı. Bunlardan, Molla Hüsrev'in "Dürer-ül-hukkâm" adlı eserine yazdığı "Nakd-üd-dürer" adlı haşiyede buyuruyor ki:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Osman Zeyla’î

Vehbi Tülek

Osman Zeyla'i hazretleri Hanefi mezhebi fıkıh âlimlerinin meşhûrlarındandır. Kızıldeniz'in Habeşistan sahilinde Zeyla kasabasında doğdu. Kâhire'ye gelip ders ve fetvâ verdi. 743 (m. 1343)'de Mısır'da vefât etti. Bir dersinde buyurdu ki:

Ahmed Şemseddîn Marmaravî

Vehbi Tülek

Nasipli Talebe Bedreddîn Serhendî

Vehbi Tülek

Bedreddin Serhendi hazretleri, 1593 (H.1002) senesinde Serhend'de dünyaya geldi. Hocası İmam-ı Rabbâni hazretlerinin kendisine yazdığı mektuplar, "Mektûbat" kitabında yer almaktadır...
Bu mübarek zat, zeki ve çok akıllı idi. Kısa zamanda keşf ve kerâmetler sâhibi oldu. Hocasının daha ilk teveccühlerinde, kalbi zikretmeye başladı. Kelâmda en büyük kitâb olan Şerh-i Mevâkıf'ı, Beydâvi Tefsirini ve Mir Hâşiyesi ile berâber, Akâid-i Adudiyye'yi, İmâm-ı Rabbâni'nin huzûrunda okudu. On beş yaşında iken İmâm-ı Rabbâni hazretlerinin huzûrunda tasavvuf yoluna girdi.

Emr-i Ma'rûf Ve Nehy-i Münker

Vehbi Tülek

Sadaka, En Sevdiğin Malından Olmalı

Vehbi Tülek

Endülüslü âlim Selam Bin Abdullah

Vehbi Tülek

Evinize Girerken İhlâs-ı Şerifi Okuyun

Vehbi Tülek

Tekirdağlı Mustafa Feyzi Efendi

Vehbi Tülek

Çanakkale Şehidi Hasan Ethem Bey

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Senin Nasibin Diyar-i Rum’dadir

Senin Nasibin Diyar-i Rum’dadir

Niyâzi-i Mısri, devamlı ibâdet ve tâatla meşgûl olduğu sırada, bir gece rüyâsında Seyyid Abdülkâdir-i Geylâni hazretlerini gördü. Seyyid Abdülkâdir-i Geylâni hazretleri büyük bir taht üzerinde oturmaktaydı. Etrâfına talebeleri toplanmıştı. Niyâzi-i Mısri, kendisini onların arasın da görünce, hayâsından dışarı çıkmaya yol ve fırsat aradığı bir sırada, Seyyid Abdülkâdir-i Geylâni hazretleri, onu yanına çağırıp, bir kese altın hediye verdi ve; "Senin nasibin diyâr-ı Rûm'dadır. Mısır'da değildir." buyurdu. Ertesi gün Niyâzi-i Mısri bu rüyâsını hocasına anlatın ca, hocası hemen ona hilâfet verdi ve duâ etti. Bunun neticesinde Niyâzi-i Mısri 1646 sene sinde Mısır'dan ayrılarak İstanbul'a gitti. İstanbul'da Sultanahmed Câmii civârında Sokullu Mehmed Paşa dergâhında ikâmet edip, uzun süre riyâzette kaldı. Kaldığı odada çok gözyaşı döktü. Halil Paşa, Niyâzi-i Mısri hazretlerinin kaldığı odanın döşemelerini yenilemek için teşebbüste bulunduğu zaman, Niyâzi-i Mısri hazretlerini rüyâsında gördü. Rüyâda "Gözlerimin yaşı ile yıkanmış olan tahtaları muhâfaza ediniz." diye emretmesi üzerine, tahtalarını muhâfaza etmek sûretiyle odayı tâmir etti.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Onun Görmediği Yer

Vehbi Tülek

Abdullah Bin MübÂrek

Vehbi Tülek

Veliye Rastlamak İstiyorsan

Namazini Ben Kildirayim

Bana Delil Getir

Minareden Okunan Şiir

Tencere Yuvarlanir, Kapağini Bulur

Sultan Mahmud Ve Hirsizlar

Geç Gelen Kurtarıcı

Vehbi Tülek

Sakiz Ağacinda Yapilan Hac

Vehbi Tülek

A'meş Ve Hanımı

Vehbi Tülek

Bana Delil Getir

Vehbi Tülek

Sonunda Orta Yolu Buldular

Vehbi Tülek

Namazini Ben Kildirayim

Vehbi Tülek