Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.475.164

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Bu Ümmet, Dalâlet Üzere Ittifak Etmez!

Mevlânâ Mehdî Şîrâzî hazretleri Osmanlı tefsîr âlimlerindendir. İran’da Şîrâz’da doğdu. Şirâz’da ilim tahsil ettikten sonra İstanbul’da meşhur âlimlerin derslerine devam etti. İstanbul, Dimetoka, Silivri ve Filibe’de müderrislik vazîfesinde bulundu. 957 (m. 1550) senesinde Filibe’de vefât etti. Bu mübarek zat, bir dersinde şunları anlattı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Hattat Abdullah Zühdi Efendi

Sultan Abdülmecid Han zamanında Hicaz'da yeniden tamir edilen Harem-i şerifin kitabe lerini yazmak için 1858 tarihinde hattatlar arasında açılan müsabakada, kendisi de hattat olan Sultan Abdülmecid Han yazıları gözden geçirirken Abdullah Zühdi Efendinin hattına hayran kaldı ve saraya davet ederek; "Allahü teala feyzini müzdad etsin. Sana kayd-ı hayat şartı ile yedi bin beş yüz kuruş maaş tahsis ettim ve seni Harem-i şerifin yazılarını yazmaya memur ettim." buyurdu ve Mecidi nişanı ile taltif etti. Bu muvaffakiyet ve padişahın fevkalade alakası henüz pek genç olan Abdullah Zühdi Efendinin en meşhur hattatlar arasına girmesine sebeb oldu.

Vehbi Tülek

Kahve İkrami

Vehbi Tülek

Akka’da Durdurulmasaydim Bütün Doğu’yu Ele Geçirebilirdim

Vehbi Tülek

Bana Bir Tüfek Verin

Vehbi Tülek

Mâlum Sultan Abdülhamid Han, hal'inden sonra Selânik'teki Alatini köşküne hapsedildi. Bir gün Alatini Köşkü muhafız kumandanı kolağası Rasim Celaleddin Bey, sultan Abdülhamid Han'la konuşmak için izin isteyerek huzûruna gelip:

-'Zât-ı hümâyûnunuzu rahatsız ettim. beni mâzur görünüz dört düvelle harp hâlinde olduğumuzu söylemem gerekiyor.' deyince Sultan hayretle:

-'Dört düvelle mi?.. Kim bunlar Rasim Bey? Hemen Allah ordu-yı hümayuna nusret, kuvvet versin, inşaallah zafer bizimdir?' diye sordu. asim Bey başını yere eğmiş, ağlayacak gibi konuşuyordu:

"Yunanistan, Bulgaristan, Karadağ ve Sırbistan'la hâkanım ve maalesef yenilmek üzereyiz.' Sultan:

"Dört düvel birleşir de haberimiz olmaz mı Rasim Bey? Bu nasıl bir gaflettir! Bu devletler birleşemezler ki!..Aralarında kilise kavgası var... Yıllar yılı süren Makedonya boğuşmasını hatırlamıyor musunuz?..' diye sordu.

Hz Peygamber'in SelÂmi

Vehbi Tülek

Küçük Bir Çamur Denizi Sulandirmaz

Vehbi Tülek

Cephede Bir Bayram Namazi

Vehbi Tülek

Osmanlilarin Namuskarliklari

Vehbi Tülek

Ben Yerimden Bir Adim Bile Kipirdamam

Vehbi Tülek

Pîrî Reis

Vehbi Tülek

Osmanli Sinirlarini Atlas Okyanusuna Kadar Genişleten Padişah

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Son Hak Din, Muhammed Aleyhisselamın Dinidir

Abdullah ibn-i Akil hazretleri tefsir, nahiv ve Şafii mezhebi fıkıh âlimidir. 698 (m. 1298)'de doğdu. 769 (m. 1367)'de vefât etti. Bir dersinde buyurdu ki:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

İşkence Yapanın Evlenmesi Harâmdır

Vehbi Tülek

Şihâbüddîn Aysâvî hazretleri evliyânın büyüklerinden ve Şâfiî mezhebi fıkıh âlimlerindendir. 1534 (H.941) de Şam'da doğdu. Fıkıh ve nahiv ilimlerini Şeyh Tâcüddîn'den öğrendi. Tasavvuf yolunda, Şihâbüddîn Ahmed bin Bedrüddîn el-Gazzî'den feyiz ve icâzet aldı. Şam'daki Emeviyye Câmii'nde imâmlık yaptı, çeşitli medreselerde ders okuttu. 1617 (H.1026) senesinde Şam'da vefât etti. Bir dersinde şunları anlattı:

Ümmetimin âlimlerine Saygılı Olunuz

Vehbi Tülek

Sâlihlerin Sohbeti Insanı Alçak Gönüllü Yapar

Vehbi Tülek

Mûsâ Ebû İmrân hazretleri İslâm âlimlerinden ve büyük velilerden olup Abdülvehhâb-ı Şa'râni hazretlerinin beşinci batından dedesidir. Mısır'da bulunan Behensâ beldesindendir. Büyük velilerden Ebû Midyen et-Tilmsâni hazretlerinin sohbetlerinde yetişti. Hûr nâhiyesinde vefât etti.

Pîr Ahmed Erzincânî

Vehbi Tülek

Muhammed Bin Yûsuf Firyâbî

Vehbi Tülek

Yalancılarla Beraber Olmaktan Sakının

Vehbi Tülek

İbrâhim-i Havvâs Ve Hidâyete Eren Rahîb

Vehbi Tülek

Şihabeddin Ba’levi

Vehbi Tülek

Yıldızlar Gittiği Zaman

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Ayyaşin Sonu

Ayyaşin Sonu

Herkesin birbirini tanıdığı küçük bir kasabada, bir ayyaş yaşıyordu. Bütün gününü, gecelerinin çoğunu kasabanın meyhanesinde geçiriyordu. Evini, işini, çoluk-çocuğunu çoktan unutmuştu. Bu yüzden herkes kendisinden nefret ediyordu. Kimse kendisiyle ne doğru dürüst konuşuyor, ne de selam alıp veriyordu. Bu haldeyken günün birinde vakti saati doldu ve öldü. Kendisine yaşarken duyulan hoşnutsuzluk ölümünden sonra bile sürdürüldü. O kadar ki, namazını kılacak kimse çıkmadı. Cenazesi ortada kaldı. Adamın karısı, kocasının ölüsünü bir küfeye koyup sırtına yüklendi ve gömmesi için o çevrede yaşayan ve iyilik severliği ile tanınan bir çobana götürdü. Çoban bir çukur açıp adamı gömdü. Ardından herkes "Cehennemi boylamıştır" diye dünüşünüyordu.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Allahü TeÂlÂyi Bilir Misin?

Vehbi Tülek

B0r Çuval Toprak

Vehbi Tülek

Helvaci Çocuk

İcÂzetin Sirri

Onun Görmediği Yer

Ya Kadîmü'l-ihsÂn İhsÂnüke'l-kadîm

Derdi Olan Neylesin?

Mü'mine Ikram, Affa Sebebdir

Sarayda İftar

Vehbi Tülek

Bize Teveccüh Edin

Vehbi Tülek

Ebussuud Efendi Ve Nureddinzade

Vehbi Tülek

Hizir Aleyhisselam Nasil Görülür

Vehbi Tülek

Kul Hakkı

Vehbi Tülek

Arkadaşlarımı Korumak Için

Vehbi Tülek