Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.474.145

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Bu Ümmet, Dalâlet Üzere Ittifak Etmez!

Mevlânâ Mehdî Şîrâzî hazretleri Osmanlı tefsîr âlimlerindendir. İran’da Şîrâz’da doğdu. Şirâz’da ilim tahsil ettikten sonra İstanbul’da meşhur âlimlerin derslerine devam etti. İstanbul, Dimetoka, Silivri ve Filibe’de müderrislik vazîfesinde bulundu. 957 (m. 1550) senesinde Filibe’de vefât etti. Bu mübarek zat, bir dersinde şunları anlattı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Önce İmam, Sonra Mahkeme

Kanuni Sultan Süleyman Han zamanında Avrupalı yazarların Osmanlılara karşı büyük bir ilgisi vardı. Bunlardan imkan bulabilenler İstanbul'a gelmişler ve hatıralarını yazmışlardı. Bu yazarlardan biri de Fransız asilzadelerinden Baron de Tosqueville'dir. Baron, İstanbul'un birçok mahallesini gezmiş ve Osmanlı aile ve cemiyet hayatı hakkında birçok bilgi aktarmıştı. İşte bunlardan birkaçı:"Evleri hemen hemen ahşap. Çoğu bir giriş avlusu ile kendi iç dünyasına açılır. Türk sokakları, mahalle adını verdikleri bir birimde bütünleşiyor. Mahallenin güvenliği, yine mahalle li tarafından, semtlerin sosyal bir parçası olan kollukçularca tesis edilmiş.

Vehbi Tülek

Orhan GÂzi Ve AlÂeddîn Esved

Vehbi Tülek

Bir Şehîdin Son Sözleri

Vehbi Tülek

Belgraddan Bağdada

Vehbi Tülek

Evliya Çelebi, Belgrad'dan Bağdat'a gitmek üzere yola çıkan fakir bir kimsenin, yeme-içme dahil beş kuruş harcamadan, huzur içinde yolculuk yapabildiğini yazmaktadır. İşte gerçek seyahat hürriyeti budur. Seyahat hürriyeti olup, adamın cebinde gezecek parası yoksa, bu nasıl seyahat etsin? Vakıf kervansarayların kapıları akşama kadar açık durur, ortalık karardıktan sonra kapılar kapanır, vakıf sahibinin vazifelendirdiği kapıcılar, kapının arkasında yatarlardı. Gece bir yolcu geldiğinde, kapıları açıp yolcuyu içeri alırlar; vakıftan, hayvan sahibinin hayvanına yem, kendilerine de yemek çıkarırlardı. Gece içeri gireni bir daha dışarı bırakmazlardı.

Tozkoparan İskender

Vehbi Tülek

Acele Tövbe Et

Vehbi Tülek

Mimar Sinandan Mektup...

Vehbi Tülek

Padişahlar Da Güler!

Vehbi Tülek

Senin Gibi Bir Kumandanin Kilici Alinmaz

Vehbi Tülek

Molla Arab Ve Ii. Bayezid Han

Vehbi Tülek

77 - Kristof Kolomb Osmanli Casusu Muydu?

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Kullarımdan Gereği Gibi Şükreden Azdır

Mehmed Emin Efendi Seksenbirinci Osmanlı Şeyhülislâmıdır. Gözlük kullandığından dolayı "Camgöz" diye bilinirdi. 1117 (m. 1705)'de Edirne'de doğdu. 1191 (m. 1777)'de Bursa'da vefât etti. Emir Sultan Kabristanı'nda medfûndur. Bir dersinde şöyle anlattı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Nişâbur'dan Doğan Güneş Ebû Amr Bin Nüceyd

Vehbi Tülek

Ebû Amr bin Nüceyd, onuncu yüzyılda yaşamış büyük velilerdendir. Nişâburludur. 976 (H.366) senesinde Mekke-i mükerremede vefât etti... Küçük yaştan itibâren âlimlerin ve velilerin ilim meclislerinde ve sohbetlerinde bulundu. Ebû Osman el-Hiri hazretlerine talebe oldu. Onun sohbetleriyle yüksek haller ve kerâmetler sâhibi bir veli oldu...

Muhaşşi Sinânüddîn Efendi

Vehbi Tülek

Mübah Şeylere Kimse Mâni Olamaz

Vehbi Tülek

Halil Fevzi Efendi Osmanlı âlimlerinden olup Mecelle Cemiyeti âzasıdır. 1219 (m. 1805)'da Bulgaristan'da Filibe'de doğdu. Tahsilini Filibe'de tamamladıktan sonra İstanbul'a giderek müderrislik, Meclis-i İntihâb-ı Hükkâm reisli­ği, Mecelle Cemiyeti âzâlığı, Meclis-i Tedkikât-ı Şer'iyye âzâlığı yaptı. 1301'de (m. 1884) Tâif'te vefat etti. Hazırlanmasında emeği geçen Mecelle'den bazı maddeler:

Ebü’l-kâsım Hırakî

Vehbi Tülek

“allaha En Sevimli Amel, Müslümanı Sevindirmektir

Vehbi Tülek

Günahı Çok Olan Çok Su Dağıtsın

Vehbi Tülek

Ebedî Olarak Yaşamak Istiyorsan

Vehbi Tülek

Mûsâ Sindî

Vehbi Tülek

Sabır, Nefsânî Arzuları Terk Etmektir

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Abdullah El-acemî

Abdullah El-acemî

Zamânın sultânı Melik Zâhir Mücirüddin, bir defâsında Abdullah el-Acemi hazretlerinin köyüne gitmişti. Abdullah el-Acemi bahçelerde bekçilik yapıyordu. Melik onu bir bahçe içinde görüp:

"Ey Genç! Bize tatlı bir nar getir." deyince, bulunduğu bahçedeki bir nar ağacından nar koparıp götürdü. Melik kesip tadına baktı ve; "Bu nar ekşi sen nasıl bekçisin narın ekşisini tatlısını ayırd edemiyorsun?" dedi.

Abdullah el-Acemi kendisine âid olmayan meyvelerden hiç yemediği için, ekşisini tatlısını bilmiyordu. Melik'in sözleri üzerine hem üzüldü hem de mahcûb oldu. Gidip bir ağacın altında namaza durdu ve iki rekat namaz kılıp şöyle duâ etti: "Yâ Rabbi bana hangi narın tatlı olduğunu bildir, gidip Melik'e vereyim..."

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Abdullah-i EnsÂrî

Vehbi Tülek

Elini Değil, Ayağini Uzatmiş

Vehbi Tülek

"encümen-i Bîzebân"

İcÂzetin Sirri

B0r Çuval Toprak

Iv. Mehmed Han Ve Ahmed CÂhidî Efendi

Her Şeyi Göze Almıştı!

Dördüncü Murad Han Ve Ankaravi İsmail Efendi

İcÂzetin Sirri

Vehbi Tülek

Kum Ve Kaya

Vehbi Tülek

Mü'mine Ikram, Affa Sebebdir

Vehbi Tülek

Geç Gelen Kurtarıcı

Vehbi Tülek

Allah'ın Emaneti

Vehbi Tülek

Allahü TeÂlÂyi Bilir Misin?

Vehbi Tülek