Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.467.442

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Herkes, Ehl-i Sünnet Îtikatını Öğrenmelidir

Hüseyn Fethî Şîrâzî hazretleri hadîs ve Şafiî mezhebi fıkıh âlimlerindendir. 814 (m. 1411) senesinde İran’da Şîrâz’da doğdu. Mekke, Medine ve Kâhire’ye giderek büyük âlimlerden ilim tahsil etti ve icazet alarak talebe yetiştirdi. 895 (m. 1489) senesinde vefât etti. Bir dersinde şunları anlattı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Düğün-bayram Alayina Gitmiyor Ya!

Koca Râgıp Paşa hem vezir, hem de kitap te'lifiyle uğraşan takvâ sâhibi âlim bir zât idi. Halkın arasından geldiği için, vezirliği esnasında sık sık İstanbul sokaklarında dolaşır, insanlarla konuşurmuş. Nüktedân, şakacı ve âlicenap bir mizâcı varmış. Bir gün yanında birkaç devletlü ile Bayezit'ten Aksaray'a doğru giderlerken arkadaşlarından biri ona, yolları üzerindeki Kuyucu Murad Paşa türbesinde, sözünü dudaktan esirgemeyen bir türbedâr bulunduğunu söylemiş. Paşa, biraz sonra türbeden içeri dalmış. Tabii diğerleri de... Türbedâr, sadrâzamın geldiğini görünce pek sevinmiş ve onu elinden geldiğince ağırlamış. Lâkin o gün paşanın muzipliği üzerindedir ve adamı sinirlendirip sözdeki cesâretini görmek ister. Sonra aralarında şu konuşma cereyan eder:

Vehbi Tülek

Macar Subayinin Kizi

Vehbi Tülek

Haci Bayram-i Veli Hazretlerinin Nasihati

Vehbi Tülek

Minare Eğri Mi?

Vehbi Tülek

Süleymaniye Camiinin inşası tamamlanmış, ibadete açılacağı gün ilan edilmişti. O gün gelince istanbul'un her yanından insanlar bu eşsiz eserin açılışında bulunmak için şehrin bu noktasına akın etmişti. Herkes hayranlıkla bu Türk mucizesini seyrediyordu. Fakat bunlar arasında bulunan bir çocuk: "Aaa şu minareye bakın nasıl eğri!" diye bağırıyordu. Herkes de bakıyordu ama bir eğrilik görmüyordu. Çocuğun minarelerden biri için eğri dediği Mimar Sinan'a kadar ulaştı. Koca mimar hemen çocuğun yanına geldi ve ona: "Yavrum hangi minare eğri göster bana" dedi. Çocuk da: "İşte şu" diye minarelerden birini gösterdi. Mimar Sinan hemen adamlarını topladı. Uzun halatları biribirine ekletip minareye bağlattı ve:"Çekin yukarı doğru!" diye çektirmeye başladı. Çocuğa da:

Mübarek Beldelerin Hizmeti Ona Ve Nesline Verildi

Vehbi Tülek

Ordusunun Başinda Sefere Çikan Son Osmanli Padişahi

Vehbi Tülek

Cezzar Ahmed Paşa Ve Napoeon Bonapart

Vehbi Tülek

Barbaros Hayreddin Paşa’nin Korsanlik Yillari

Vehbi Tülek

Fatih’in Adaleti

Vehbi Tülek

Hey Sultan MurÂd’im VÂ’den Yakin Geldi!..

Vehbi Tülek

Hz Peygamber'in SelÂmi

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

“seyyid-i Sırdân” Burhâneddîn-i Tirmizî

Seyyid Burhâneddin-i Tirmizi, Behâeddin Veled'in talebelerindendir. Bu büyük veliye intisap ettikten sonra bir müddet kırlara düşüp, tecelli nurlarının çokluğundan kararsız olmuştu. Riyâzeti pek sever, nadiren de yemek yerdi. Kalplerdeki sırları söylediği için Horasan, Buhara, Tirmiz ve civarında "Seyyid-i Sırdân" diye tanınırdı. Behâeddin Veled'in Horasan'dan göç edişinden sonra Tirmiz'e gitmiş ve orada inzivaya çekilmişti...

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

İrâde-i Cüz’iyye Kulda Bir Hâldir

Vehbi Tülek

Müftizâde Ahmed Efendi Seksensekizinci Osmanlı Şeyhülislâmıdır. 1206 (m. 1791)'de İstanbul'da vefât etti. Nüktedân ve hazırcevap idi.
Bir defasında Fas Sultanı 3. Muhammed, Osmanlı âlimlerini imtihan etmek için dört mesele sorup cevap istemişti. Müftizâde Ahmed Efendi de, suâllere ikna edici ve faydalı cevaplar yazmak sûretiyle, Osmanlı âlimlerinin ilmi üstünlüğünü isbatlamıştı. Bir dersinde buyurdu ki:

Resmizade Mehmed Efendi

Vehbi Tülek

Sivasî Abdülmecîd Efendi

Vehbi Tülek

Sivasi Abdülmecid Efendi, Şemseddin Sivâsi (Kara Şems) hazretlerinin kardeşi Şeyh Muharrem Efendinin oğludur. 1563 (H.971) senesinde Tokat'ın Zile ilçesinde doğdu. 1639 (H.1049) senesinde İstanbul'da vefât etti. Kabri Eyüb Nişancası'ndaki evinin bahçesindedir. Vefatından kısa bir zaman önce buyurdu ki:

Cemâleddin Hulvî

Vehbi Tülek

Âşık Kâsım

Vehbi Tülek

Din Bilgilerini Yaymanın Fazileti

Vehbi Tülek

Ebû Abdullah Sübeyhî

Vehbi Tülek

Bir Mümine Hıyânet Etmekten Çok Sakın!

Vehbi Tülek

Eyyûbîzâde Atâullah Efendi

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Abdullah El-acemî

Abdullah El-acemî

Zamânın sultânı Melik Zâhir Mücirüddin, bir defâsında Abdullah el-Acemi hazretlerinin köyüne gitmişti. Abdullah el-Acemi bahçelerde bekçilik yapıyordu. Melik onu bir bahçe içinde görüp:

"Ey Genç! Bize tatlı bir nar getir." deyince, bulunduğu bahçedeki bir nar ağacından nar koparıp götürdü. Melik kesip tadına baktı ve; "Bu nar ekşi sen nasıl bekçisin narın ekşisini tatlısını ayırd edemiyorsun?" dedi.

Abdullah el-Acemi kendisine âid olmayan meyvelerden hiç yemediği için, ekşisini tatlısını bilmiyordu. Melik'in sözleri üzerine hem üzüldü hem de mahcûb oldu. Gidip bir ağacın altında namaza durdu ve iki rekat namaz kılıp şöyle duâ etti: "Yâ Rabbi bana hangi narın tatlı olduğunu bildir, gidip Melik'e vereyim..."

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Geç Gelen Kurtarıcı

Vehbi Tülek

Bana İyi Bir Elbise Yapiver

Vehbi Tülek

Kadı Iyâd Hazretleri Ve Dürüst Genç

Eğer Senin Yanında Makbul Oldu Ise

Elini Değil, Ayağini Uzatmiş

Helvaci Çocuk

Gül Yaprağı

Kimsenin Yaptığı Yanına Kalmaz

Kadı Iyâd Hazretleri Ve Dürüst Genç

Vehbi Tülek

İsmail Hakki Efendi

Vehbi Tülek

Gerçek Zehir

Vehbi Tülek

Yirmi Saniyede

Vehbi Tülek

Kul Hakkı

Vehbi Tülek

Dört Şey Mühimdir

Vehbi Tülek