Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.462.303

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Affın, Intikam Almaktan Efdal Olduğunu Unutma!

Hamîdüddîn Fergânî hazretleri Hanefî mezhebi fıkıh âlimlerindendir. 805 (m. 1403) senesinde Tebrîz civarında Merâga’da doğdu. Bağdad ve Kâhire’ye gidip fıkıh ilmi tahsil etti. Sonra Şam’da tahsiline devam etti. İcazet alarak talebe yetiştirdi. 867 (m. 1463) senesinde Şam’da vefât etti. Bir dersinde şunları anlattı

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Ii.mahmud Han’in İlim Ve Sanat Aşki

İkinci Mahmûd Hanın ilmi fazla olup, dini, fenni, teknik, askeri, idâri ve sanat sahalarında kendisini çok iyi yetiştirmişti. Dindar, akıllı, zeki, çalışkan olup, gayret ve azim sâhibiydi. Şâirdi. Adli mahlasıyla şiir yazardı. İlim, sanat adamlarına ve eserlerine çok alâka gösterirdi. Onlara kıymet verip, himâye ederdi.Ülkenin imârına, ilim, sanat, hayır ve sosyal müesseselerine önem veren İkinci Mahmûd Han, pekçok eser yaptırdı. Bâyezid Yangın Kulesini; Unkapanı ile Azapkapı arasındaki şimdi Unkapanı Köprüsü denilen Mahmûdiye Köprüsünü; Beylerbeyi ve Çırağan saraylarını; Tophâne'de Nusratiye, Bahçekapı'da Hidâyet, Üsküdar'da Adliye, Arnavutköy sâhilinde Tevfikiye câmilerini yaptırdı. Hazret-i Hâlid'in türbesini mükemmel tâmir ettirip, iyi bir hattat olduğundan sandukası pûşidesi üzerindeki yazıyı kendi el yazıları ile yazdı. Yine güzel bir hüsnü hatla yazdığı Lefkoşe'de Selimiye Câmiinde asılıdır. Tophâne'de Kâdiri Câmii ve tekkesini tâmir ettirdi.İkinci Mahmûd Han, 1820 senesinde Hücre-i saâdete hediye ettiği şamdanla birlikte gönderdiği aşağıdaki yazı, Osmanlı Sultanlarının Resûlullah'a olan hürmet ve muhabbetlerinin bir vesikasıdır:Şamdan ihdâya eyledim cüret yâ Resûlallah!Murâdım der-i ulyâya hizmet, yâ Resûlallah!Değildir ravdaya şâyeste, destâviz-i nâçizim,Kabûlünle kıl ihsân u inâyet, yâ Resûlallah!Kimim var hazretinden gayrı, hâlim eyleyem i'lam,Cenâbındandır ihsân u mürüvvet, yâ Resûlallah!Dahilek, el-emân, sad el-emân, dergâhına düşdüm,Terahhüm kıl, bana eyle şefâ'at yâ Resûlallah!Dü-âlemde kıl istishâb bu Han Mahmûd-i Adliyi,Senindir evvel ü âhırda devlet yâ Resûlallah!Mısır, Yanya ve Mora gibi vilâyetlerin isyânı ve yeniçerilerin kazan kaldırmaları, yok edilmeleri ve Rus ordularının saldırmaları sırasında Sultan Mahmûd Han, Mekke ve Medine'yi ancak tamir edebilmiş, kendisinden sonra oğlu Abdülmecid Han, bunları tezyin için şaşılacak bir himmet ve gayret göstermiştir.

Vehbi Tülek

Bu Kadar Dilenciye Para Yetiştirmek KÂbil Mi?

Vehbi Tülek

Aldiğimiz Fiyata

Vehbi Tülek

Destileri Kirmasinlar

Vehbi Tülek

Bir gün Azapkapı'da... Keyif bu ya Hatice Turhan Sultan, İstanbul'u dolaşmaktan çok hoşlanır. Yanına sadık nedimesini alır, güzergahı arabacıya bırakır. İhtiyar faytoncu Valide Hanım'ın huyunu iyi bilir. Daha ziyade fukaranın içine sürer ve gezi bir garip gönlü yapılarak sonlanır. İşte yollarının Azapkapı'ya çıktığı günlerden birinde, boyu büyüklüğünde destiyi sürükleyen minik bir kız dikkatini çeker ve dizginlere asılır. Arabanın perdesi belli belirsiz aralanır ve bir çift meraklı göz küçük kıza takılır. Kızcağız güç halle destiyi kucaklar, lüleye dayar. Alttan diziyle destek verip doldurur ama indirmesi çok zordur. Nitekim beklenen olur, ağır desti yalağa çarpar ve parçalanır. Minik kız kısa bir şaşkınlığın ardından kırıkları toplamaya başlar. Bir yandan içli içli ağlar, bir yandan dizini döve döve ağıt yakar.

Alçakliğin Böylesi

Vehbi Tülek

Kur’an-i Ker0me Hürmet

Vehbi Tülek

Kanli Zarf

Vehbi Tülek

102 - Şahitliği Kabul Edilmeyen Padişah

Vehbi Tülek

Gazi Osman Paşa Ve Romanya Prensi

Vehbi Tülek

Belgrad’da İki Şehid

Vehbi Tülek

Al Mührü Ver Mührü

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Abdurrahîm Bin Muhammed

Abdurrahim bin Muhammed el-Musuli hazretleri, fıkıh ve hadis âlimidir. 598 (m. 1202) senesinde Musul'da doğdu. 671 (m. 1272) senesinde Bağdad'da vefât etti. Vefatından bir müddet önce bir dersinde buyurdu ki:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Yalancı Peygamber Esved-i Ansî'nin Katli

Vehbi Tülek

San'a'da Feyrûz bin Deylemi adında bir zat bulunuyordu. Aslen Fârisi olup, Kisrâ'nın, Habeşlileri Yemen'den çıkarmaları için, Seyf bin Zi Yazen'le beraber Yemen'e gönderdiği İranlıların çocuklarındandır. Resûlullahın Peygamberliği haberi oraya ulaşınca Müslüman oldu ve hicretin onuncu yılında Medine'ye geldi. Resûlullahın huzûruna girip, bi'at etti...

Seyyid Abdülaziz

Vehbi Tülek

Bir Garip Çocuk Ve Tâvûs Bin Keysân

Vehbi Tülek

Tâ­vûs bin Key­sân haz­ret­le­ri, Tâ­bi­inin bü­yük­le­rin­den­dir. As­len İran­lı­dır. Duâ­sı ka­bûl olan zât­lar­dan­dı. O de­re­ce ce­sur ve kuv­vet­li kal­be sâ­hip­ti ki, öl­dü­rü­le­ce­ği­ni bil­se bi­le gay­ri­meş­rû bir işi as­lâ yap­maz ve dal­ka­vuk­lu­ğa ka­ça­cak bir sö­zü hiç kul­lan­maz­dı. Hik­met­li söz­le­ri çok­tur. Bu­yur­du ki:

Seyyid Ahmed-i Kebîr

Vehbi Tülek

Kalem, Onun Faziletini Yazmaktan âcizdir

Vehbi Tülek

Kibirli Hükümdarın Hazin Sonu!..

Vehbi Tülek

Ben Ümmetim Için Çok Korkuyorum

Vehbi Tülek

Nimetlerime Şükrederseniz Elbette Arttırırım

Vehbi Tülek

Anadolu âlimlerinin Reîsi Mustafa Bin Ebüssüûd

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Yüz Vermedin!

Yüz Vermedin!

Fakih Îsâ bin Muhammed şöyle anlatır:

Uzak bir diyârda idim. Abdullah el-Ayderûs'u açıkça bulunduğum yerde görmeyi temenni etmiştim. Mescide gittim. Oraya bir dilenci ve yanında birisi gelip benden bir şey istedi. Bir şey vermedim. Oradan ayrılıp başka yere gittim. O dilenci ve yanındaki kişi benim arkamdan geldi. Sonra yine yanıma yaklaşarak benden bir şeyler istedi. Yine yüz vermedim. Bunun üzerine o dilenci ve yanındaki ayrılıp gitti. Bir müddet sonra ben, Abdullah el-Ayderûs'un bulunduğu yere döndüm. Şeyh Abdullah'ın yanına giderek; "Ben sizi gittiğim yerde alenen görmeyi temenni ettim. Lâkin bu isteğim hâsıl olmadı." dedim. Bunun üzerine Ebû Muhammed el-Ayderûs ; "Sana aleni görünmem hâsıl oldu. Falan gün duhâ vaktinde sen falan mescidde idin. Senin yanına bir dilenci geldi. Yanında birisi de vardı. Senden bir şeyler istediler. Onlara bir şey vermedin. Sonra kalkıp bir yere gittin. Onlar da seni tâkib etti ve yine bir şeyler istediler. Yine yüz vermedin. İşte o dilencinin yanındaki ben idim. Ben, senin yanına o kılıkla gelmiştim." dedi. Ben; "Efendim! Sizin dedikleriniz doğrudur. Fakat o size fazla benzemiyordu." deyince, Şeyh Abdullah da; "Eğer ben bu hâlimle senin yanına gelse idim, sen beni tanır ve insanlara haber verirdin." buyurdu.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Abdullah-i EnsÂrî

Vehbi Tülek

Sizin Rizkinizdan Kesilmiş

Vehbi Tülek

Cimrilik Ve Nankörlüğün CezÂsi

Sizin Rizkinizdan Kesilmiş

Padişah Ve At

Tüccarin Rüyasi

B0r Çuval Toprak

Gördünüz Rüyadan Haberimiz Var

Ana Hakkı Ve Alkama'nın Sonu

Vehbi Tülek

Abdullah El-acemî

Vehbi Tülek

Sarik Ve Sakal

Vehbi Tülek

Arafatta Görüşürüz

Vehbi Tülek

İmanı Ona Kafidir

Vehbi Tülek

Değişen Sizin Kalbiniz

Vehbi Tülek