Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.457.303

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Haset Eden, Dâima Gamlı Ve Kederlidir!

Şeyh Sinân Efendi Osmanlı âlimlerindendir. Şimdi Yunanistan’da bulunan Fere’de doğdu. Bursa’ya giderek Abdüllatîf Kudsî’nin talebesi olan Şeyh Tâceddîn’in talebesi oldu. Kısa zamanda yüksek derecelere kavuşarak icazet verildi ve talebe yetiştirmek üzere memleketinde gönderildi. 890 (m. 1485) senesinde Fere’de vefât etti. Bir sohbetinde şunları anlattı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Hamdolsun İslam Askeri Muzaffer Olmuşdur

Sultan Birinci Mahmûd Hânın vezir-i âzamı olan Yeğen Mehmed Paşa, çeşitli vazifelerde bulunduktan sonra, 1737 senesinde Nemçe (Avusturya) seferini yapmakla görevlendirildi. Yeğen Mehmed Paşa, İstanbul'dan hareket etmeden önce, Aksaray civârında oturmakta olan kızının evini, evliyanin büyüklerinden Mehmed Emin Tokâdi hazretlerine tahsis edip, oraya dâvet etti. Mehmed Emin Tokâdi de kabûl edip, orayı teşrif etti. Burada ikâmet ettiği sırada Yeğen Mehmed Paşa sık sık ziyâretine gidip, sohbetinde bulunurdu. Huzûruna girerken pâdişâhın huzûruna girer gibi edeb ve hürmet gösterirdi. Mehmed Emin Efendi, ona latife yollu takılırdı. Fakat o dâimâ edeb ve hürmetle huzûrunda dururdu. Yeğen Mehmed Paşa, çıkacağı Avusturya seferi ile ilgili yaptığı hazırlıkları anlatıp duâ istedi. Mehmed Emin Efendi de, gözyaşı dökerek zafere kavuşması için duâ etti.

Vehbi Tülek

Çaldiran MuhÂrebesi

Vehbi Tülek

Yildirim Bayezid’in Mendili

Vehbi Tülek

Yavuz'un Kuvveti

Vehbi Tülek

YAVUZ SULTAN SELİM, TRABZON VALİLİĞİ DÖNEMİNDE BİR GÜN KONAĞININ BALKONUNDAN ETRAFI SEYREDİYORDU. SAHİLDEN BALIKÇILARIN ŞEN GÜRÜLTÜSÜ GELİYORDU. BU GÜRÜLTÜYÜ DİNLEMEYE BAYILIRDI; DERTLERİNDEN KURTULUR, İÇİ NEŞEYLE DOLARDI. BİRDEN GÜRÜLTÜ ACILAŞTI. ÇIĞLIKLAR KOPTU. NE OLDUĞUNU ANLAMAK İÇİN KULAK KABARTTI; FAKAT ANLAYAMADI. UZUN UZUN BAKTI AMAKALABALIK KÜMELEŞTİĞİNDEN OLANI BİTENİ GÖREMEDİ. HEMEN ATINA ATLADIĞI GİBİ ATINI SAHİLE SÜRDÜ. KALABALIĞI BİRKAÇ OMUZ DARBESİYLE YARDI:

Müslümana Dünyada Rahat Yok

Vehbi Tülek

1 - Aydos Kalesi

Vehbi Tülek

Garip Bir Koşu

Vehbi Tülek

Hediye Baston

Vehbi Tülek

Y Kilidi

Vehbi Tülek

I.abdülhamid Hanin İleri Görüşlülüğü

Vehbi Tülek

Ebdal Murad’in Kilici

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Râbi'a-i Adviyye (rahmetullahi Aleyhâ)

Râbi'a-i Adviyye hazretleri, Tâbiinden ve hanım velilerin büyüklerindendir. Babasının adı İsmâil'dir. 752 yılında Kudüs civârında vefât etti. Basra'da Zühd ve salahı ile meşhur idi...
Süfyan-ı Sevri ve Hasan-ı Basri bu mübarek kadının ilminden istifade etmiş, feyz almışlardır. Gönlü aşk-ı ilâhi ile dopdoluydu. Gözü devamlı yaşlıydı. "Bizim istiğfârımız yeni bir istiğfâra muhtaçtır" derdi. Geceleri kâim (huzûr-i ilâhide ibâdet hâlinde), gündüzleri sâim (oruçlu) idi.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Muhaşşi Sinânüddîn Efendi

Vehbi Tülek

Muhaşşi Sinânüddin Efendi, 1487 (H.893) senesinde Tokat-Erbaa'da doğdu. Amasya Medresesinde Taşköprülü Muslihuddin Efendiden ilim tahsil ettikten sonra İstanbul'a gelip Muhyiddin Fenâri'nin talebeleri arasına dâhil oldu. Mezun olduktan sonra çeşitli vilayetlerde kadılık ve nihayet Anadolu Kadıaskerliği yaptı. Ebüssü'ûd Efendi vefât ettiği zaman Şeyhülislâmlığı teklif ettikleri halde kabûl etmedi. 1578 (H.986) senesinde İstanbul'da vefât etti. Vefatından kısa bir zaman önce buyurdu ki:

Mûsâ Sindî

Vehbi Tülek

Zikir, Allahü Teâlâya Tâattir

Vehbi Tülek

Tâczâde Sadi Çelebi Osmanlı âlimlerindendir. 922 (m. 1516) senesinde vefât etti. "Hayr-ül-ahkâm" isimli eserinde buyuruyor ki:

Süleymân Sâdeddîn Efendi

Vehbi Tülek

mahşî Bin Humeyr Abdürrahmân Bin Sâbit

Vehbi Tülek

Muhabbet Ve Edep Timsali Bir Talebe

Vehbi Tülek

Yâsîn-i Şerîfte Bir Isim Vardır Ki

Vehbi Tülek

En Büyük Hayır Ve Iyilik...

Vehbi Tülek

Bozuk Fırkalar Birbirlerini Küfürle Suçlamışlardır

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Hayat Kurtaran Yalan

Hayat Kurtaran Yalan

Şeyh Sa'di-i Şirazi, Bostan ve Gülistan kitabında şöyle bir hadise anlatır;
Bir Padişah, kölelerinden birinin, huzurunda iken yanlış bir işinden dolayı hemen kellesinin uçurulmasını emreder. Zavallı köle, ümitsizlik içinde, kendi dilince padişaha sövüp saymağa, uygunsuz sözler söylemeğe başlar. "Canından el çeken, gönlünde ne varsa döker" demişler ya. Padişah, vezirlerine esirin ne dediğini sorar. İyi kalpli vezirlerden birisi;

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Misâfir Istiyordun. Gönderdik, Kovdun

Vehbi Tülek

Latif Bir Şikayet

Vehbi Tülek

Korkma!

Firkateyne Bininiz

Sakin Kalyona Binme

Padişah Ve At

Örümcek Ağı

Kaldıramayacağın Bir Yükün Altına Girme

Deniz Üzerinde Yürüyüp Sahile Doğru Gitti

Vehbi Tülek

Senin Nasibin Diyar-i Rum’dadir

Vehbi Tülek

Misâfir Istiyordun. Gönderdik, Kovdun

Vehbi Tülek

Bülbülün Zikri

Vehbi Tülek

Bana Delil Getir

Vehbi Tülek

Örümcek Ağı

Vehbi Tülek