Esas Pehlivan, Nefsine Galip Gelendir!
Şihâbüddîn Şâgûrî hazretleri hadîs âlimidir. 530 (m. 1116) senesinde İran’da Şâgûr’da doğdu. 615 (m. 1218) senesinde Şam’da vefât etti. Naklettiği hadis-i şeriflerden bazıları:
(Rahmetullahi Aleyh)
e-Gazete (Bugün)
Bizim Sayfa (Bugün)
16.485.635
Caliyet-ül Ekdar
Silsile-i Aliyye Büyükleri
Şihâbüddîn Şâgûrî hazretleri hadîs âlimidir. 530 (m. 1116) senesinde İran’da Şâgûr’da doğdu. 615 (m. 1218) senesinde Şam’da vefât etti. Naklettiği hadis-i şeriflerden bazıları:
I. Balkan Harbi sırasında Osmanlı ordusu, İttihatçıların orduya siyaseti sokmaları ve subayları fırkalara ayırmaları neticesinde yenilerek devamlı geri çekiliyordu. Nihayet Edirne düşman eline geçince Osmanlı birlikleri Çatalca önlerinde savunmaya geçtiler. Yunanlılar deniz yoluna, Bulgarlar demir yoluna hakim olmuşlar, Osmanlı birliklerinin anavatanla ilişkisi kesilmişti. Oldukça zor durumda kalınmıştı.
Kanuni Sultan Süleyman Han, birgün yakınları ile sohbet eder ken yanındakilere:"Milletin efendisi kimdir?" diye sordu. Onlar da:"Padişah hazretleridir" deyince,"Hayır, milletin efendisi reâyâ, yani köylüdür ki, ziraat ve hayvan cılık için huzur ve rahatı terkedip meydana getirdikleri mahsullerle bizleri doyururlar" cevabını verdi.
Ahmed bin İshâk el-Enbâri hazretleri Hanefi kadılarındandır. 231 (m. 845)'de Irak'ta Enbâr'da doğdu. Zamanın büyük âlimlerinden fıkıh tahsil ettikten sonra çeşitli şehirlerde kadılık, sonra da Baş Kadılık vazifesi yaptı. 318'de (m. 930) Bağdat'ta vefat etti. Buyurdu ki:
İshak Zencânî Efendi Anadolu'da yetişen büyük velîlerdendir. On yedinci asırda Tokat'ta yaşadı. Osmanlı sultanlarından Dördüncü Mehmed Han ve İkinci Süleymân Han devrini gördü. Zamânının büyük âlimlerinden olan Muhammed Vânî'den ilim öğrendi. Ehl-i sünnet îtikâdında bir âlim olup, eserlerinde Ehl-i sünnet îtikâdını anlattı. Manzûme-i Akâid adlı eseri bu mevzûdadır. Bu kitabında şöyle anlatır:
Büyük veli Ebû Abdullah Hadrami aslen Hadramutlu olup doğum târihi bilinmemektedir. 1253 (H.651) senesi Yemen'de Tihâme taraflarında, Dıhhi köyünde vefât etti. Kabri ziyâret mahallidir...
Ebû Abdullah Hadrami hazretleri, birçok âlimden ilim tahsil edip hadis, fıkıh ilimlerinde büyük bir âlim oldu. Bunun yanında Allahü teâlânın sevgili kullarıyla görüşüp tasavvuf yolunda ilerledi. Devamlı onlarla bulunmayı arzu eder, onlardan bir an ayrı kalmamaya çalışırdı...
Eshab-ı Kiramdan birinin evine bir yerden bir koyun başı gelmişti. Evde başka yiyecekleri de yoktu. Hanımına onu hazırlamasını söyledi. Pişirdiler, hazırladılar; tam yiyecekleri zaman bir komşu gelip: " Günlerden beri açız. Bize verecek bir şeyiniz yok mu? dedi. Onlar yemeye hazırlandıkları kelleyi verdiler. Kelleyi alan sahabi eve götürdü, sevinç içinde çocukları ile yiyeceği bir sırada başka bir komşu bu sefer onlara gelip: " Günlerden beri açız, bize verecek bir şeyiniz yok mu? dedi