Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.437.414

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Bütün Ibâdetlerini Kusurlu Bil!

Lâli Mehmed Fenaî Efendi, Gülşenî tarikati şeyhlerindendir. 1002 (m. 1592)’de Kastamonu’da doğdu. Memleketi Kastamonu’da bir süre tahsil gördükten sonra İstanbul’a oradan da Edirne’ye gitti, Gülşenî şeyhlerinden Sırrî Mehmed Efendi’ye intisap edip kendisinden hilâfet aldı ve talebe yetiştirdi. Hasan Sezâî bunların en meşhurudur. 1112 (m. 1700)’de Edirne’de vefat etti. Buyurdu ki:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Kiliç Ali Paşa Hamami

Kılıç Ali Paşa, Tophane'de yaptırmakta olduğu cami inşaatını ara sıra kontrol ederdi. Bir gün yine inşaata gelmiş, işçilerin çalışmasını kontrol ediyordu. Bir ara gözü bir ameleye takıldı. Güzel yüzlü, saf bir Anadolu çocuğu olan bu amele, sırtına kocaman bir taş almış, iskelenin basamaklarından yukarıya kadar çıkıyor, oraya varınca taşı yere koyacağına tekrar iskeleden aşağı iniyordu. Burada taşı yere koyuyor, sonra tekrar sırtına alıp yukarı çıkıp, tekrar aşağı iniyordu. Bu durumu farkeden Kılıç Ali Paşa, bu genç amelenin yanına vardı ve niçin böyle yaptığın sordu. Kılıç Ali Paşa'yı tanımayan bu genç:

"Efendi Baba, ben burada ameleyim, ücretle çalışıyorum. Üstelik bu inşaat mübarek bir cami inşaatıdır. Ben ise bu gece elimde olmayarak kirlenmişim. Şu vaziyete gusletmem icabetmektedir. Halbuki buralarda bir hamam yok, mesai de başladı. Bırakıp uzak bir yerdeki hamama gitsem, iş geri kalacak ve alacağım ücret bana helal olmayacak. Böyle kirli bir vaziyette de bu taşın cami duvarına konmasına da gönlüm razı olmuyor. Bu yüzden çok müşkül durumdayım" dedi.

Bir amelenin bu samimiyet ve sadakati Kılıç Ali Paşa'yı duygulandır dı . Kendisini tanıttı ve amelenin eline bir miktar para vererek başka bir semttteki bir hamama gönderdi. Sonra caminin mimarı Koca Sinan'ın yanına giderek:

"Mimarım, muradım odur ki, acele olarak hamam inşa oluna. Bırak cami inşaatımız biraz geri dursun. Evvel hamamı inşa ile Ümmet-i Muhammed'in istifadelerine, Allah rızası için bilâ ücret hizmete âmâde kılaım. Sonra camiyi tamamlarız" dedi ve hemen hamam inşasına başlandı. Hamamın bitirilmesinden sonra da cami inşaatı tamamlandı.

Vehbi Tülek

Müftî Olsa Gerektir

Vehbi Tülek

Doğru Yoldan Ayrilmamak

Vehbi Tülek

Vermeyince Ma’bud

Vehbi Tülek

Rivayet olunur ki, Sultan II. Mahmud, tebdil gezdiği bir Ramazan gününde Üsküdar'da mücerred bir kunduracının, boş örse çekiç vurarak her hamlede "Tıkandı da tıkandı" dediğine şahit olmuş. Merak saikiyle içeri girip bunun sebebini sormuş. Adamcık anlatmış: Bir gece rüya gördüm. Çeşmeler vardı. Bazılarından şarıl şarıl sular akıyor, bazılarından sızıyor, bir tanesi de tıp tıp damlıyordu. O sırada bir pir-i nurani belirdi. Ona bu çeşmeleri sordum. "-Şu şarıl şarıl akanlar, padişahımızın talihidir. Sızanlar devlet erkanından filanca paşaların ve falanca zenginlerin talihleridir. Şu damlayan da senin talihindir." deyip kayboldu. Yerden bir çöp aldım ve benim talihim olan çeşmeye yaklaştım. Çöple biraz kurcalayıp lüleyi açmaya çalıştım. Ah, ellerim kurusaydı! Filvaki çöp kırıldı ve artık eski damlalar da damlamaz oldu. O günden sonra müşterim kesildi, kazancım bitti. İflas ettim, bu hale geldim. Şimdi de talihimden şikayet ile "tıkandı da tıkandı" zikriyle boş örsü dövüyorum.

17 - Korkma!

Vehbi Tülek

Yeniçeri Zorbalari Ve Iv. Mustafa Han

Vehbi Tülek

Yavuz'un Kuvveti

Vehbi Tülek

Derya Ali Baba

Vehbi Tülek

24 - Haydi Barbaroslarin Çocuklari

Vehbi Tülek

Molla Hayali Ve Fatih Sultan Mehmed

Vehbi Tülek

Evliya Çelebi

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

İlim, Aklı Aydınlatır, Cehâleti Öldürür

Alâeddîn Halîfe Osmanlı âlimlerindendir. Fâtih Sultan Mehmed Hân devrinde yaşadı. Önceleri asker idi. Şeyh Ebdâl Alâeddîn’in tavsiyesi ile Halvetiyye tarikatına girdi. Şeyh Alâeddîn’in vefâtından sonra, büyük halîfesi Şeyh Sinân’ın hizmetine girdi. Daha sonra İstanbul’a geldi. Burada büyük bir zaviye yaptırdı ve talebe yetiştirdi. İstanbul’da vefat etti. Sohbetlerinde şunları anlattı: 

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

İyiliğe Karşı, Iyilik Yapmak Insanlık Vazîfesidir

Vehbi Tülek

Abdülhalim Çelebi Sultan 2. Bâyezid ve Yavuz Sultan Selim devri Osmanlı âlim ve velilerindendir. Kastamonu'da doğdu. Zamânın âlimlerinden ayrıca Molla Alâeddin-i Arabi'nin hizmetlerinde bulunup, nakli ve mânevi ilimleri ondan tahsil etti. Yavuz Sultan Selim Han Trabzon'da vâliyken Abdülhalim Çelebi'yi kendine hoca edinip, talebe oldu ve ondan feyiz aldı. Pâdişâh olunca, onu yine yanından ayırmadı. Devamlı birlikte olmak ister ve kendisiyle ilmi sohbetlerde bulunurdu. Mısır Seferinde beraberinde götürdü. 1516 (H.922) senesinde, Yavuz Sultan Selim Han ile birlikte gittiği Mısır Seferi dönüşünde, Şam'da vefât etti. Bir defasında padişaha şunları anlattı:

Abdülkerîm Râfi’î

Vehbi Tülek

Müslümanları Tahkir Edip, Aşağı Görenler

Vehbi Tülek

Atiyyetullah Echûri hazretleri fıkıh, hadis, tefsir ve nahiv âlimidir. Mısır'da bulunan Echûr köyündendir. 1190 (m. 1776)'da Kâhire'de vefât etti. "İrşâd-ür-Rahmân li esbâb-in-nüzûl ven-nesh vel-müteşâbih minel-Kur'ân" isimli tefsir kitabında buyuruyor ki:

İyilik, Sevgi Kazandırır

Vehbi Tülek

En Hayırlı Arkadaş Güzel Ahlaktır

Vehbi Tülek

Şerefli Bir Hayat Için...

Vehbi Tülek

Saadete Kavuşmak Isteyen Kimse

Vehbi Tülek

Velîye Ve âlime Karşı Gelmek, Dalâlettir!

Vehbi Tülek

Âyet Aynı Ancak Okuyan, Aynı Kişi Değil!

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Ölüyü Diriltemem

Ölüyü Diriltemem

Trablusşam Nakib-ül-eşrâfı Şeyh Abdülfettâh Zağbi Efendi, Yûsuf Nebhâni hazretlerine şöyle anlatmıştır:

Bir defâsında bir arkadaşımız hastalanmıştı. Abdullah ibni Şeyh Hıdır ez-Zağbi'yi de yanımıza alıp ziyâretine gitmek istedik. Onu götürmekten maksadımız hastanın bereketlerinden istifâde ederek şifâya kavuşması idi. Ancak gitmek istemedi. Çok ısrar edince kabûl edip bizimle geldi. Hastanın yanına vardığımızda, şiddetli hastalığından hiç bir eser kalmadı. Ayağa kalkıp bizi karşıladı. "Hoş geldiniz." deyip konuştu. Ziyâreti yapıp yanından ayrıldık. Ayrılıp giderken yolda Şeyh Abdullah hazretleri; "Ben ölüyü diriltemem." dedi. Bu sözüyle ziyâretine gittiğimiz kişinin öleceğine işâret etmişti. Dedim ki:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Değişen Sizin Kalbiniz

Vehbi Tülek

Sarik Ve Sakal

Vehbi Tülek

Bizi Hatirlayin!

Onun Görmediği Yer

Yirmi Saniyede

Onun Görmediği Yer

Hayat Kurtaran Yalan

Bu Gece Yolcu Olsa Gerektir

Bunlar Şarapti

Vehbi Tülek

Arkadaşlarımı Korumak Için

Vehbi Tülek

Bize Teveccüh Edin

Vehbi Tülek

Hizir Ve Gelin

Vehbi Tülek

Korkma!

Vehbi Tülek

Mazarratli Harfler Kaçtir?

Vehbi Tülek