Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.484.072

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Unutmaktan Korkan Kimse, Resûlullaha Salât Okusun!

Ebû Tâhir Fîrûzâbâdî hazretleri tefsîr, fıkıh, hadîs ve lügat âlimidir. 729 (m. 1329) senesinde İran’ın Şîrâz şehri civarındaki Fîrûzâbâd kasabasında doğdu. Şîrâz, Bağdad, Şam, Mekke-i mükerreme ve Kâhire’ye gidip büyük âlimlerden ilim tahsil etti. Anadolu’ya gelip, Yıldırım Bâyezîd ve Timur Hân ile tanışıp, onların iltifâtlarına ve ikrâmlarına kavuştu. Sonra Yemen’e gitti. Sultan onu Zebîd kadılığına tayin etti. 816 (m. 1414) senesinde Yemen’de, Zebîd kadısı iken vefât etti. Fîrûzâbâdî hazretleri kırktan fazla eser yazdı. Bunlardan Kitâb-üs-salât adlı eserinden bazı bölümler:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Kirimli Ahmet

93 harbi diye bilinen 1877-78 Osmanlı-Rus savaşının en şiddetli günlerinde, Akçaabat sokaklarında bağıran tellalın söyledikleri sözler halkın yüreğine hançer gibi saplanıyordu:-Ey ahali! Duyduk duymadık demeyin! Moskof gavuru onsekiz parça harp gemisi ile gelip Sargana deresi ağzına asker döktü. Dinini memleketini seven kara Moskofa karşı silaha sarılsın. Herkes eline ne geçerse alıp gelsin!O sırada Moskoflar kıt'alar halinde kasabaya doğru ilerlemeye koyulmuşlardı. Akçaabat o tarihlerde ne kadar yerdi ki zaten! Kasabayı kır gezintisine çıkar gibi işgal edeceklerdi! Fakat kasaba dışında öyle bir mukavemetle karşılaştılar ki, büyük zayiat vererek geri çekildiler. Rus kumandanı saçını başını yoluyor:-Olamaz!...İmkansız!... bir kasaba. Çoluk-çocuk, kadın! Bunların yarısı kadar da ihtiyar. Korkak herifler. Nasıl yüz çevirirsiniz?

Vehbi Tülek

Ben Nasil Biri İki Eyledimse

Vehbi Tülek

Ördeğini De Beraber Al

Vehbi Tülek

Abdülmecid Han Ve Misir Meselesi

Vehbi Tülek

Tanzimat Fermanı'nın yayınlanmasından sonra Mısır'a karşı İngiltere'nin ön ayak olması ile, Mehmed Ali Paşayı tutan Fransa dışarıda bırakılarak Osmanlı, İngiltere, Rusya, Prusya ve Avusturya devletleri Londra'da bir araya geldi ve 15 Temmuz 1840'da Londra anlaşması imzalandı. Buna göre, anlaşmaya imza koyan devletler, Mehmed Ali Paşaya onar günlük iki ültimatom verdiler. Mehmed Ali Paşa bu ültimatomları kabul etmediğini bildirdi. Bunun üzerine İngiltere ve Avusturya tarafından desteklenen Osmanlı kuvvetleri, Mısır ordusunu yendi. Osmanlı askeri 16 Ekim 1840 günü Trablusşam'a, 4 Kasım günü Akka'ya, 13 Kasım günü Haleb'e, 29 Aralık günü Şam'a girdi. Londra anlaşmasına göre artık Mehmed Ali Paşanın Mısır'dan çıkarılması gerekiyordu. 27 Kasım 1840 günü Mısır ile İngiltere arasında yapılan anlaşma ile, Mehmed Ali Paşa, ikinci ültimatomun şartlarına uyacağını bildirince, İngiltere, Osmanlı Devletine ihanet ederek; Babıali'den Mısır ile Sudan'ın ırsi olarak Mehmed Ali'ye bırakılmasını istedi. Bundan maksadları, Mısır'ı yalnız bırakıp, şartların müsaid olduğu bir zamanda işgal etmekti. Bunun üzerine Reşid Paşa, Sultan Abdülmecid'e 24 Mayıs 1841 günü Mısır fermanını yayınlattı. Bu ferman, 1914 senesine kadar Mısır'ın bir çeşit anayasası olarak kalmıştır. Fermana göre Mısır, Osmanlı padişahı tarafından tayin edilen Kavalalı mensuplarınca idare edilecekti.

Çandarli Kara Halil

Vehbi Tülek

Mimar Sinanin Mektubu

Vehbi Tülek

Demirbaş Hasan

Vehbi Tülek

Kayiğa Karşi Araba

Vehbi Tülek

Iii. Osman Han Ve İstanbul’un Yeniden İmari

Vehbi Tülek

Hepimiz Mevaşiyiz

Vehbi Tülek

Canli Kuzu

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Anne Duası Ve Hazreti Alkame

Asr-ı saadette Alkame isminde gayretli çalışkan ve cömert bir genç vardı. Hastalandı ve rahatsızlığı şiddetlendi. Hanımı vaziyeti Resul-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) efendimize bildirdi:
"Ya Resûlallah, kocam çok hasta, ölüm halinde" dedi.
Resulullah efendimiz, vaziyeti öğrenmek için; Hazreti Ali, Selman-ı Farisi, Bilal-i Habeşi ve Ammar bin Yasir'i (radıyallahü anhüm) Alkame'nin evine gönderdi... Gittiler, Alkame ağır hasta idi. Lâ ilâhe illallah, Muhammedün Resûlullah demesini söylediler. Bir türlü söyleyemedi. Üzüldüler.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Allahın Rahmetinden Mahrum Kalanlar

Vehbi Tülek

Halef bin Hûşeb hazretleri Kûfe'de yetişen Tebe-i tabiinin âlimlerindendir. 140 (m. 757)'de vefât etti. Tabiinin büyüklerinden hadis-i şerif rivâyet etmiştir. Rivâyet ettiği hadis-i şeriflerden bazıları:

Maymun Sıfatlı Insan Sûretli Kimseler

Vehbi Tülek

Muslihuddîn Efendi

Vehbi Tülek

Nûreddinzâde Muslihuddin Efendi, Osmanlı âlimlerinden ve büyük velilerdendir. 1502 (H.908) senesinde Filibe'ye bağlı Anbarlı köyünde doğdu. Tasavvuf ehlinden Sofyalı Bâli Efendinin dergâhına gidip, ona talebe oldu. Hizmetinde ve sohbetinde uzun müddet kalıp, feyz aldı. Sonra İstanbul'a gelip, Küçük Ayasofya Dergâhına yerleştirildi. Vaaz ve sohbetlerinin yanında, hadis-i şerif ve tefsir okutmakla da meşgûl oldu. Bir kısım âlimler ona talebe olup feyz aldılar. Vezir-i âzam Sokullu Mehmed Paşa onun talebeleri arasındaydı. Osmanlı pâdişâhı Kânûni Sultan Süleymân da ona muhabbet edip, sohbet meclislerinde bulundu. Bâzan da saraya dâvet edip, sohbetleriyle şereflenirdi.
Nûreddinzâde, 1573 (H.981) senesinde İstanbul'da vefât etti. Kabri, İstanbul'da Edirnekapı dışında, Sırt Tekkesi bahçesindedir. Vefatından kısa bir zaman önce buyurdu ki:

Şeyhîzâde Damad Efendi

Vehbi Tülek

Bera Bin Marur (radıyallahü Anh)

Vehbi Tülek

Bazı âyet-i Kerimelerin Neshi Hakkında

Vehbi Tülek

İbn-ür-rıfâî'yi Üzen Adam!..

Vehbi Tülek

Büyük Velî Niyâzî-i Mısrî

Vehbi Tülek

Hüseyin Bin Abdullah

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Her Şeyi Göze Almıştı!

Her Şeyi Göze Almıştı!

Müslümanlara sıkıntı veren Yahudi Ebû Râfi'ye haddini bildirmek için onun kalesine giren Hz. Abdullah bin Atik, bundan sonrasını kendisi şöyle anlatır:

İçeri girince, ahıra girip saklandım. Saklandığım yerden kapıcıyı tâkip ettim. Kapıyı kilitledi, anahtarları direğe asıp gitti. Anahtarları alıp, her tarafı dolaştım. Birçok kapıdan geçtim. Her kapıyı açtıkça, kapıyı iç tarafından sürgülüyordum. Bunu, eğer Ebû Râfi'nin adamları beni fark ederlerse, adamı öldürünceye kadar, bana yeteri kadar zaman kazandırsın, diye yapıyordum. Bu suretle Ebû Râfi'nin yattığı odaya kadar vardım.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Sarik Ve Sakal

Vehbi Tülek

İcÂzetin Sirri

Vehbi Tülek

Abdullah-i EnsÂrî

Şikayet

Allah Nasil Misafir Edilir?

Bunlar Şarapti

Mazarratli Harfler Kaçtir?

Padişah Ve At

Terbiye Yaratilişa Bağlidir

Vehbi Tülek

Allah'tan Utanandan Her Şey Utanir

Vehbi Tülek

Örümcek Ağı

Vehbi Tülek

Bülbülün Zikri

Vehbi Tülek

Bunlar Şarapti

Vehbi Tülek

Anzakli Ömer

Vehbi Tülek