Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.556.228

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Uhud Şehidi: Amr Bin Ukeyş

Hâkim Nişâbûrî hazretleri meşhur hadîs âlimidir. Hadîs ilminde hâkim idi. Yani râvîlerinin hâl tercümeleri ile beraber, sekizyüzbinden ziyâde hadîs-i şerîfi ezbere bilirdi. Bu ilimde ve diğer ilimlerde çok kitap yazdı, ilimde, fazilette, Allahü teâlâyı tanımakta ve hafızasının kuvvetliliğinde çok yüksek idi. 321 (m. 933) senesinde Horasan’da Nişâbûr’da doğdu. 405 (m. 1014)’de orada vefât etti. Müstedrek kitabında şöyle anlatır:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Tek Kollu Reis

1514 senesi sonbaharında Oruç Reis, dört gemiyle Kuzey Afrika'da Becaye kalesi önlerinde, dokuz gemiden müteşekkil İspanyol filosuyla karşılaştı. Oruç Reis, gemilerden birini batırdı, ikisini zaptetti. Diğer altı İspanyol gemisi de Becaye limanına girdi ve kale etekleri altına sığındı. Oruç Reis karaya top çıkardı ve kaleyi döğmeye başladı. Fakat gerek kaleden, gerekse İspanyol gemilerinden atılan güllelerle ikiyüz levend şehid oldu. Buna rağmen levendler yılmadılar. Vuruşmanın sekizinci günü kalede, içeri girilebilecek bir gedik açıldı. Oruç Reis, levendlerini gayrete getirmek için gedikten içeri daldı. Fakat bir top güllesi ile sol kolu pek ağır şekilde yaralandı. Bu yüzden hemen muhasarayı kaldırdılar ve geri çekildiler. Becaye alınamamıştı. Tabibler, Oruç Reis'in kolunu, kangren olduğu için dirsek hizasında kestiler, sonra da kesilen yeri mikrop kapmaması için kızgın zeytinyağına daldırdılar.

Oruç Reis ve kardeşi Hızır, iki sene sonra onbir gemiyle Becaye'yi tekrar kuşattılar. Oruç Reis tek koluyla kılıç sallarken levendlerine şöyle haykırıyordu:"Ben bu kal'a önünde bir kolumu bıraktım. Birin daha değil, kellemi dahi bıraksam n'ola!"Muhasaranın beşinci günü Becaye nihayet fethedildi.

Vehbi Tülek

I.abdülhamid Hanin İleri Görüşlülüğü

Vehbi Tülek

24 - Haydi Barbaroslarin Çocuklari

Vehbi Tülek

Hemen Tayin Edelim

Vehbi Tülek

Seyyid Yahyâ Efendi şöyle anlatmıştır: "Sultan Bâyezid Hân Câmi-i şerifi avlusunda, oyma ustalarından Kefelizâde İbrâhim Halebi adında bir zâtın dükkanında, ilim-irfân sâhibi, kıymetli zâtlar toplanıp sohbet ederlerdi. Arasıra Mehmed Emin Efendi de öğle namazından sonra o dükkanı teşrif eder, dostları ile çok kıymetli sohbeti olurdu. Bir gün yine böyle hoş bir sohbet sırasında medhedilen iyi vasıflı bir kâdı (hâkim) o dükkana geldi. Kâdıasker, bu kâdıya, bir meseleden dolayı dargın olduğu için, bir makâma tâyin edilmesi gerektiği hâlde ona; "Ben kâdıasker olduğum müddetçe, sana kadılık vazifesi vermem!" diyerek yemin ettiğini ağlayarak anlattı. Dükkanda bulunanlar bu hâdiseye çok üzüldü.

Sultanzade Gazi Hüsrev Bey’in Türbesi

Vehbi Tülek

Bana Bir Tüfek Verin

Vehbi Tülek

Şehid Derviş Paşa

Vehbi Tülek

Fatihin Muhteşem Hafizasi

Vehbi Tülek

Y Kilidi

Vehbi Tülek

Orhan Gazi Ve Pelekanon Savaşi

Vehbi Tülek

Müdür Bey’e Habersiz İftara Gidelim

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Sen, Kendi Hatalarına Ağla

Abdürrahmân ibn-i Takıyyüddin Sâlihi hazretleri Hanbeli mezhebi fıkıh âlimi ve evliyânın büyüklerindendir. 782 (m. 1380)'de Şam'da doğdu. 856 (m. 1452)'de Kudüs'de vefât etti. Bir dersinde buyurdu ki:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Buhârâlı Velî Hâce Dehkân-ı Kılletî

Vehbi Tülek

Hâce Dehkân-ı Kılleti hazretleri, aslen Buhârâlıdır. On üçüncü asrın ortalarında vefât etmiş olup, kabri Buhârâ yakınlarında Hakriz Hisârında Ayyâr Burcu yakınındadır.
Hace Evliyâ'nın önceki hocası, onu Abdülhâlık-ı Goncdüvâni'nin sohbetlerinden vazgeçirmeye, bu yolda ilerlemesine mâni olmaya çalıştı ise de başaramadı. Bunun için her gördüğü yerde kendisine hakâret ediyor, ayıplıyor, dil uzatıyor ve ağır sözler söylüyordu. Hâce Evliyâ ise hiç cevap vermeyip sabrediyordu...

Akıl, Nasıl Kulluk Yapılacağını Bulamaz

Vehbi Tülek

İrem Bağları Ve Şeddad Bin Âd

Vehbi Tülek

Hazret-i Muâviye zamanında Abdullah bin Kilâbe adında bir şahsın devesi kaybolmuştu. Abdullah devesini ararken, olağanüstü bir bahçe gördü. Duvarları cevherlerden örülmüştü. Gözlerine ve gördüklerine inanamıyordu. O cevherlerden bir miktar aldı ve Hazret-i Muâviye'ye getirdi. Başından geçenleri de bir bir anlattı...

Râbi'a-i Adviyye (rahmetullahi Aleyhâ)

Vehbi Tülek

Medine Yollarında... Cündeb Bin Damre

Vehbi Tülek

Ebû Abbâs Ahmed Sebtî

Vehbi Tülek

İslamın Güzel Ahlâkı Ile Süslen

Vehbi Tülek

Ubeyde Bin Muhâcir Hazretlerinin Annesi

Vehbi Tülek

Bir Gönül Sultanı Ebû Bekr-i Kisâî

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Evliyalar Ölmez İmiş

Evliyalar Ölmez İmiş

Ankara'nın Zülfazl (günümüzde Solfasol deniyor) köyünden çok temiz, çok saf bir genç, askere gidiyormuş. Babasından kalma bir kaç altını, anasından kalma birkaç mücevheri varmış. Delikanlının derdi asker dönüşü evlenmek; servetini içine koyduğu küçük sandığını emanet edeceği, güvenip, bırakacağı kimseciği de yok. Düşünüyor, tasınıyor, acaba ne yapsam, diye sızlanıyor... Derken, bir gece rüyasında Hacı Bayram'ı görmez mi? "A! be Selim cik, ne düşünüp duruyorsun getir sandığını, bana bırak!" diyor. Selim oğlan, ertesi günü, sevine sevine Ankara'ya geliyor, doğru türbedarın önüne dikiliyor, hal, keyfiyet böyle, böyle... diye meseleyi anlatıyor. Türbedar da uyanıklardanmış, gece o da haberini almışmış. Getiriyorlar sandığı, Hazretin başucuna bırakıyorlar. Sandık deyince, öyle koca bir şey sanılmasın, ancak bir çanta kadar.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Keramete İnanmayan Âlim

Vehbi Tülek

Arafatta Görüşürüz

Vehbi Tülek

Adam Olmazsan

Evliyalar Ölmez İmiş

Ebussuud Efendi Ve Nureddinzade

Ayyaşin Sonu

Allahü TeÂlÂyi Bilir Misin?

Iv. Mehmed Han Ve Ahmed CÂhidî Efendi

Allahü Tealadan Bir An Gafil Olmayasin

Vehbi Tülek

Bereketi Var Mı?

Vehbi Tülek

Kadı Iyâd Hazretleri Ve Dürüst Genç

Vehbi Tülek

İcÂzetin Sirri

Vehbi Tülek

Kırk Bin Kahramanın Başarısı

Vehbi Tülek

Gerçek Zehir

Vehbi Tülek