Yolumuzu Aydınlatanlar • 25.06.2024
Seyfeddîn Menârî, Şâh-ı Nakşibend hazretlerinin yetiştirdiği büyük velîlerdendir. Taşkend ile Semerkand arasında bulunan Menâr köyünde doğdu. On beşinci asrın başlarında vefât etti. Şâh-ı Nakşibend vefât edinceye kadar sohbet ve hizmetinden ayrılmadı. Şâh-ı Nakşibend hazretleri, vefâtına yakın bu kıymetli talebesine, kendisinin vefâtından sonra Alâüddîn-i Attâr'a bağlanmasını, onun hizmet ve himmet kanatları altında bulunmasını işâret etti. O da hocasının vefâtından sonra, Hâce Alâüddîn'in hizmetine girdi.
Yolumuzu Aydınlatanlar • 26.06.2024
Çapakçurlu Ahmed Efendi büyük velîlerdendir. Bingöl'ün Kür köyünde 1830 (H. 1246) senesinde doğdu. 12 yaşında iken babası onu Palu'da meşhur âlim Ali Septî hazretlerine götürdü ve okutup terbiye etmesi için teslim etti. Ali Septî hazretlerinin derslerinde ilim öğrenen Ahmed Çapakçurî kısa zamanda mânevî derecelere kavuştu. Hocasının vefâtından sonra Palu'dan ayrılarak Harput'a yerleşti. Bir ara Urfa'nın Siverek ve Viranşehir ilçelerinde kaldıktan sonra 1916'da Harput'a döndü. 1921 (H.1340) senesinde vefât etti. Bir sohbetinde buyurdu ki:
Yolumuzu Aydınlatanlar • 27.06.2024
Ahmed Hicâbî Efendi Kastamonu velîlerinin büyüklerindendir. Soyu Resûlullah efendimize uzanmakta olup seyyiddir. Büyük velî Seyyid Ahmed Siyâhî hazretlerinin oğludur. 1826 (H.1242) senesinde dünyâya geldi. Babası Ahmed Siyâhî hazretlerinden sarf, nahiv, fıkıh, hadîs ve kelâm tahsilinden sonra babası kendisine icâzet verdi. İcâzetnâmenin özü şu şekildedir:
Yolumuzu Aydınlatanlar • 28.06.2024
Küçük Ahmed Efendi Rufâî tarîkatı şeyhlerindendir. Samsun’un Ladik ilçesinde yaşadı ve orada vefat etti. Sohbetlerinde buyurdu ki:
Yolumuzu Aydınlatanlar • 29.06.2024
Sünnetî Ahmed Efendi on beşinci yüzyılda Kastamonu'da yetişen evliyânın büyüklerinden olup Halvetî tarîkatının Şâbân-ı Velî hazretlerinden önceki Pîri ve Kastamonu Şâbân-ı Velî Dergâhının da ilk bânisidir. 1459 yılında vefât etti. Sohbetlerinde buyurdu ki:
Yolumuzu Aydınlatanlar • 30.06.2024
Seyyid Ahmed Şevki Efendi İstanbul’daki evliyânın büyüklerindendir. Mehmed Emin Tokadî hazretlerinin halîfesidir. 1785'te İstanbul'da vefât etti. Bir sohbetinde şunları anlattı:
Yolumuzu Aydınlatanlar • 01.07.2024
Alâeddîn Semerkândî hazretleri Osmanlı Devletinin kuruluş yıllarında Anadolu'da yaşayan velîlerdendir.
Bu mübarek zat Seyyid, yani Peygamber efendimiz sallallahü aleyhi ve sellem soyundandır. 1360 (H. 710)’da Semerkand'da doğdu. Semerkand, Buhârâ, Taşkent gibi ilim merkezlerinde ilim tahsil etti. Hanefî mezhebi fıkıh âlimlerinden Alâeddîn el-Buhârî'den de icâzet aldı. Tefsîr, fıkıh ve tasavvuf, ahlâk ilimlerinde yüksek derecelere ulaştı. Zâhirî ve bâtınî ilimlerde yetişip tasavvuf yolunun feyizlerine kavuştu. Daha sonra Anadolu'ya hicret etti. Lârende'ye (Karaman'a) geldi. 1456 (H.860) târihinde yüz elli yaşlarında iken vefât etti. Kabr-i şerîfi, İçel'e bağlı Gülnar ilçesinin Zeyne kasabasındadır.
Yolumuzu Aydınlatanlar • 02.07.2024
Ali Hemedânî hazretleri Horasan'ın meşhûr velîlerindendir. İran’da Hemedân’da doğdu. 1384 (H.786) senesinde Horasan'da Hıtlan’da vefât etti. Tasavvufta Mahmûd Mazdakânî ve Mahmûd-i Adkânî hazretlerinden feyiz alarak kemâle erdi. Ayrıca zamânındaki pekçok velî ile görüşüp sohbetlerinde bulundu.
Ali Hemedânî hazretleri fütüvvetle ilgili olarak buyurdu ki:
Yolumuzu Aydınlatanlar • 03.07.2024
Seyyid Atâ hazretleri Türkistan'ın büyük velîlerindendir. İsmi Ahmed'dir. Seyyid Atâ diye meşhûr olmuştur. Seyyid olup Yeseviyye yolu mensuplarından Zengî Atâ’nın'nın dört büyük halîfesinden biridir. Buhârâ’da doğdu. Zengî Atâ’nın sohbetlerinde yetişti. Zengî Atâ Seyyide husûsî iltifât etti. Az zamanda irşâd mertebesine ulaştı. Ahmed Yesevî hazretlerinin, Zengî Atâ silsilesiyle gelen yolunun devâmını teşkil eden iki halkadan biri oldu. 1302 (H.702) senesinde Harezm yakınlarında Hakîm Atâ denilen yerde vefât etti.
Yolumuzu Aydınlatanlar • 04.07.2024
Ebû Ali Tunusî hazretleri Tunus'ta yaşamış Halvetî büyüklerindendir. Mâlikî mezhebi âlimi olup Salyâne şehrinde zâviyesi vardı. 1256 yılında Tunus'ta Hammûde şehrinde vefât etti. "Hizb-ül-Latîf" adlı bir eseri vardır. Bu kitabında şöyle anlatır: