Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.469.447

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Herkes, Ehl-i Sünnet Îtikatını Öğrenmelidir

Hüseyn Fethî Şîrâzî hazretleri hadîs ve Şafiî mezhebi fıkıh âlimlerindendir. 814 (m. 1411) senesinde İran’da Şîrâz’da doğdu. Mekke, Medine ve Kâhire’ye giderek büyük âlimlerden ilim tahsil etti ve icazet alarak talebe yetiştirdi. 895 (m. 1489) senesinde vefât etti. Bir dersinde şunları anlattı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

48 - Alaeddin Ali Hazretleri Ve Ii. Bayezid Han

Âlimleri çok seven Fâtih Sultan Mehmed Han, Anadolu'ya gelen Alâeddin Ali hazretlerini Bursa'daki Manastır Medresesine müderris tâyin etti. Sonra da, Sultan İkinci Murâd Medrese sinde vazifelendirdi. Ardından Bursa kâdısı, en sonra da kâdıasker yaptı. On yıl bu yüksek mevkide kalarak, ilmin ve âlimlerin şerefini korudu. Pekçok âlim, onun yüksek himmetiyle, lâyık oldukları şerefli hizmetlerin zirvesine ulaştı. Bir süre sonra kâdıaskerlik vazifesinden ayrıldı ve emekli oldu.

Vehbi Tülek

52 - Sigetvar Kalesi Ve Ali Dede Hazretleri

Vehbi Tülek

Minare Eğri Mi?

Vehbi Tülek

Zamaninin Ebu Hanifesi: Molla Hüsrev

Vehbi Tülek

Sultan İkinci Murâd Han memleketi iç ve dış huzûra kavuşturduktan sona tahttan çekilmiş, yerine oğlu Fâtih Sultan Mehmed'i oturtmuştu. Ancak düşmanlar, sultanı çocuk yaşta görüp sefer hazırlıklarına başladılar. Bunun üzerine İkinciMurâd Han tekrar tahta geçti ve Fâtih Sultan Mehmed'i Manisa'ya gönderdi. İlim adamlarının çoğu birer bahâne ile Manisa'ya gitmek istemedi. Molla Hüsrev kazaskerlikten istifâ ederek şehzâde ile birlikte Manisa'ya gitmeye karar verdi. Fâtih onun bu karârını duyunca; "Vazifenize devâm edin, zirâ memleketin size ihtiyâcı var." dediyse de Molla Hüsrev; "Tahttan ayrılıp Manisa'ya giderken, sizi yalnız bırakmam uygun olmaz. Müsâde buyurun geleyim." diyerek samimiyetini bildirdi ve birlikte Manisa'ya gitti. Fâtih Sultan Mehmed bu muhterem âlimden çok istifâde etti.

Herkes Yediğini Gönderir

Vehbi Tülek

Otlukbeli Savaşi

Vehbi Tülek

30 - Namazini Ben Kildirayim

Vehbi Tülek

Padişahlar Da Güler!

Vehbi Tülek

Bir Salkim Üzüm

Vehbi Tülek

Hepimiz Mevaşiyiz

Vehbi Tülek

Belgrad'in Fethi

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Abdullah Bin İbrâhim Habrî

Abdullah bin İbrâhim Habri hazretleri, hadis, lügat, edebiyat, ferâiz, matematik ve Şafii fıkıh âlimidir. İran'da Şirâz'da doğdu. 476 (m. 1083) yılında Bağdad'da vefât etti. Kitabında nakleder ki:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Dünya Ile âhıret Birbirinin Zıddıdır!

Vehbi Tülek

Seyyid Âdem Bennûrî, İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin yüksek talebelerindendir. Hindistan'da Serhend'in kasabası olan Bennûr'da doğdu. İmâm-ı Rabbânî'nin yüksek huzur ve sohbetlerinde yetişen Âdem Bennûrî icâzet almakla şereflendikten sonra Bennûr'a gitti. 1644 (H.1054) senesinde hac için gittiği Medîne-i münevverede vefat etti. Gülzâr-ı Esrâr-ı Sûfiye adlı eserinde şöyle nakleder:

Peygamberlere Itaat Etmek Farzdır

Vehbi Tülek

Sana Birinci Vasiyetim Ilmihâlini Iyi Öğren

Vehbi Tülek

Ebû İshâk Kâzerûni hazretleri büyük velilerden olup Çin, Hindistan, İran ve Anadolu'da İslâmiyetin yayılmasında büyük hizmeti geçen âlim ve mücâhidlerdendir. İsmi İbrâhim bin Şehriyâr'dır. 963 (H.352) senesinde İran'da Şirâz civârındaki Kâzerûn kasabasında doğdu. 1034 (H. 426) senesinde Kâzerûn'da vefât etti. Kur'ân-ı kerim okumayı ve temel dini bilgileri öğrendikten sonra Ebû Abdullah Hafif'in derslerine devâm etti. Zâhiri ve bâtıni ilimleri tahsil etti.

Abdurrahmân Tavilî

Vehbi Tülek

Kur’ân Okunan Evden Şeytanlar Kaçar

Vehbi Tülek

Gariplerin Sığınağı Nasûh Çelebi Belgrâdî

Vehbi Tülek

Dünya Sevgisi Kalpten Çıkarsa

Vehbi Tülek

Muhammed Zuğdân

Vehbi Tülek

Yerde Olanlara Merhamet Ediniz Ki

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Evliyalar Ölmez İmiş

Evliyalar Ölmez İmiş

Ankara'nın Zülfazl (günümüzde Solfasol deniyor) köyünden çok temiz, çok saf bir genç, askere gidiyormuş. Babasından kalma bir kaç altını, anasından kalma birkaç mücevheri varmış. Delikanlının derdi asker dönüşü evlenmek; servetini içine koyduğu küçük sandığını emanet edeceği, güvenip, bırakacağı kimseciği de yok. Düşünüyor, tasınıyor, acaba ne yapsam, diye sızlanıyor... Derken, bir gece rüyasında Hacı Bayram'ı görmez mi? "A! be Selim cik, ne düşünüp duruyorsun getir sandığını, bana bırak!" diyor. Selim oğlan, ertesi günü, sevine sevine Ankara'ya geliyor, doğru türbedarın önüne dikiliyor, hal, keyfiyet böyle, böyle... diye meseleyi anlatıyor. Türbedar da uyanıklardanmış, gece o da haberini almışmış. Getiriyorlar sandığı, Hazretin başucuna bırakıyorlar. Sandık deyince, öyle koca bir şey sanılmasın, ancak bir çanta kadar.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Bunlar Şarapti

Vehbi Tülek

Fahreddin Acemî Ve Hurufiler

Vehbi Tülek

Cennetlik Hanım Isteyen...

Sakin Kalyona Binme

Dördüncü Murad Han Ve Ankaravi İsmail Efendi

Allah’a Firar Et

Abdullah-i EnsÂrî

Allah'ın Emaneti

Allah Haramdan Kaçani Korur

Vehbi Tülek

Gül Yaprağı

Vehbi Tülek

Onun Görmediği Yer

Vehbi Tülek

Abdullah El-acemî

Vehbi Tülek

Ebussuud Efendi Ve Nureddinzade

Vehbi Tülek

Arkadaşlarımı Korumak Için

Vehbi Tülek