Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.538.013

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Kıyâmet Günü Vardır Ve O Gün Gökler Yarılır!

Abdürrahmân Hadramî hazretleri Şafiî mezhebi fıkıh âlimlerindendir. 945 (m. 1538) senesinde, Yemen’in Terim şehrinde doğdu. Zamanının en meşhûr âlimlerinden ders okudu. Hocaları ona icâzet verdiler. Terim şehrinde kadılık yaptı. 1014 (m. 1605) senesinde Terîm’de vefât etti. Bir dersinde şunları anlattı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Fatih’in Medreseleri

Fatih'in bilime olan hizmetlerine tanıklık eden anıtların en önemlisi, kuşkusuz camisinin etrafına yaptırdığı medreselerdir... Ancak ilk medrese eğitimi, fetihten hemen sonraki günlerde cami haline getirilen Ayasofya'da başlamış ve caminin yanındaki papaz odaları boşaltılarak öğrencilerin buralarda kalmaları sağlanmıştır. Molla Hüsrev'in başmüderrisliğe getirildiği bu ilk öğretim kurumunda, İstanbul'un ilk kadısı,Ayasofya'yı Cami olarak "tescil eden" Hızır Çelebi 'nin ilk müderrisler arasında bulunduğu görülmektedir. Bu sıralarda molla Zeyrek de müderris olarak Zeyrek camisinde derslere başlamıştır. (Türkiye Tarihi 2 s: 243) İşte İstanbul'da fetihten sonra öğretime başlayan ilk iki medrese bunlarrdır. Fatih medreselerinin yapımı bitince, Zeyrek'teki öğrenciler oraya taşınmış, Ayasofya'da ise öğretim sürdürülmüştür. Vakfiyesinde de belirtildiği üzere, Medaris-i Semaniye adı ile Fatih Camii'nin etrafında yapılmış olan bu yeni kuruluş, sekiz medrese ve her medresenin arkasında Tetimme adı verilen daha küçük sekiz medreseden oluşmaktadır. Ayrıca müderris ve öğrencilerin yararlanması için bir kitaplık, bir Darüşşifa ve bir de misafirhane bulunmakta idi. medreselerin her birinde "akli" ve "natli" bilimlerde birer müderris, Daruşşifada ise hangi ulustan olursa olsun iki hekim, bir göz hekimi, bir cerrah ve bir de eczacı görevlendirilmişti. Hekimlerin hastaları günde iki kez ziyaret etmeleri şart koşulmuştur.Fatih döneminde üzerinde durulması gereken önemli bir kuruluş da hızla geliştiği görülen bir yüksek okul niteliğindeki Enderun Okulu'dur. Bu kuruluş içinde askerlik, yöneticilik,güzel sanatlar bölümleri olduğu gibi, ayrıca bir de hastane bulunmakta idi. tanzimat dönemine kadar yaşadığı görülen Enderun Okulu'nda Galata Sarayı,Eski Saray ve Edirne Sarayı gibi sarayların orta dereceli saray okullarını bitirenler kabul edilmekte idi.

Vehbi Tülek

Bağdad Gibi Yüz Kaleye Değerdin

Vehbi Tülek

Vasif Efendi İspanya’da

Vehbi Tülek

Yarasina Bir Avuç Ot Tikamişti

Vehbi Tülek

Çanakkale savaşlarına katılan bir Fransız Generalinden, memleketine döndüğünde savaş hatıralarını anlatmasını istediler. General söze; "Fransızlar böyle mert bir milletle savaştıkları için daima iftihar edebilirler!.." cümlesiyle başlaması üzerine bir gazetecinin; "Neden iftihar edebilirmişiz?" sorusuna General, dünya savaş ve insanlık tarihine altın harflerle yazılacak bir menkıbeyle cevap verdi:

Canli Kuzu

Vehbi Tülek

Sultan Iii. Mehmed Ve Karabaş Ali Efendi

Vehbi Tülek

Savaşin Zorluklarina Katlanmadan Zafere Ulaşilamaz

Vehbi Tülek

Tuzlu Kahve

Vehbi Tülek

Özbekler Tekkesi Ve Sultan Ii. Mahmud Han

Vehbi Tülek

Ebdal Murad’in Kilici

Vehbi Tülek

HüdÂyî Yolu

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

İyi Binek, Geniş Mesken, Sâliha Hanım Saadettir

Süleymân bin Dâvûd Tayâlisî hazretleri hadîs ve fıkıh âlimidir. 133 (m. 750)’de Basra’da doğmuş olup, 204 (m. 819)’da orada vefât etti. Burada ve Hicaz’da pekçok âlimden hadîs-i şerîf öğrendi. Ahmed bin Hanbel ve pek çok âlim de ondan hadîs-i şerîf rivâyet etti

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Radıyyüddîn Serahsî

Vehbi Tülek

Radıyyüddin Serahsi rahmetullahi aleyh, Hanefi fıkıh âlimlerindedir. İran'da Serahs'ta doğdu. 571 (m. 1175)'de Şam'da vefât etti. "El-Muhit" isimli fıkıh kitabı meşhurdur. Bu kitabında şöyle nakleder:

Bütün Noksan Sıfatlardan Münezzehsin Allah'ım

Vehbi Tülek

Günahı Ben Işledim Özrü Sen Diliyorsun

Vehbi Tülek

Abdullah bin Tâhir et-Tâî (Ebû Bekr-i Ebherî) hazretleri evliyânın büyüklerindendir. Yûsuf bin el-Hüseyn er-Râzî’nin sohbetlerinde bulunmuş ve ondan ilim öğrenmiştir. Hadîs ilmi ile uğraşmış ve hadîs-i şerîf rivâyet etmiştir. 330 (m. 941) senesinde vefât etmiştir. Şöyle anlatılır:

Hasan-ı Basrî Ve Hükümdarın Oğlu

Vehbi Tülek

“imâm Efendi” Osman Bedreddin

Vehbi Tülek

Anadolu Velîlerinden Şemseddîn Sivâsî

Vehbi Tülek

“ölmek Için Temiz Bir Yer Arıyorum!”

Vehbi Tülek

Resûlullah'a Tam Tâbi Olmak Için

Vehbi Tülek

Ey Gaflet Uykusunda Olanlar, Artık Uyanınız

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Bana İyi Bir Elbise Yapiver

Bana İyi Bir Elbise Yapiver

Günlerden bir gün, yıllardan bir yıl, bir padişahın ganimet malından eline çok güzel ve tarif edilmez bir kumaş geçer. Terzi başını çağırtıp o kumaşı eline verir. Terzi başı kumaşı görünce aklı başından gider. Ve sanki hasta olur. Padişaha kaftan kesmek için yaklaşıp evvela tahmin için eline arşın alır: -Sultanım, üstatlar, "bin ölç bir kes, ölçmeden kumaşa el vurmasın hiç kes (kimse) demişler", der. -Sultanım, bu kumaş kaftan olmaya el vermez, diye söyler. Dörtte bir, çeyrek daha gerekir ki, hazret-i sultana layık bir kaftan olsun. Padişah çaresiz: -Biraz dursun, der ve buna uygun parça bulunması için şehir ve vilayet aransın, diye emreder. Her ne kadar şehir baştan başa aranır ve memleket boydan boya taranırsa da ona münasip kumaş ve o beze uyar bir yoldaş bulunamaz. Padişah çaresiz kalıp bir başka terziyi davet eder: -Şu güzel kumaştan bana iyi bir elbise yapıver, diye söyler.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Tüccarin Rüyasi

Vehbi Tülek

Derdi Olan Neylesin?

Vehbi Tülek

Sarik Ve Sakal

Latif Bir Şikayet

Allah’a Firar Et

Yürüdüğü Yerde Deniz Durgunlaşiyordu

Bu Dünya Ona Da Kalmaz

Allah Nasil Misafir Edilir?

Ahde Vefa

Vehbi Tülek

Deniz Üzerinde Yürüyüp Sahile Doğru Gitti

Vehbi Tülek

İftiranin Neticesi

Vehbi Tülek

Karşılık Beklemiyorum

Vehbi Tülek

Sizin Rizkinizdan Kesilmiş

Vehbi Tülek

Yuhçu Baba

Vehbi Tülek