Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.451.469

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Nasihatların Özü, Allah Adamları Ile Bulunmaktır

Ferdî Abdullah Efendi, Osmanlı âlimlerindendir. Manisa’nın Turgutlu kazâsında doğdu. İlim tahsilini İstanbul’da tamamladıktan sonra, Turgutlu’da müftîlik yapan Abdullah Efendi, hacca gittiğinde Mekke-i mükerremede, Müceddidiyye yolunun ve Abdullah-ı Dehlevî hazretlerinin halîfelerinin büyüklerinden olan Hindli Muhammed Can Efendi’ye talebe oldu. O büyük zâtın huzûrunda yetişerek kemâle geldikten sonra, icâzet ve hilâfet almakla şereflendi. Şeyhülislâm Ârif Hikmet Bey’in delaletiyle, İstanbul’da Fâtih civârında bulunan Emîr Buhârî Dergâhı şeyhliğine tayin edildi. Vefâtına kadar orada vazîfe yaptı. 1274 (m. 1857) senesinde İstanbul’da vefât etti. Bir sohbetinde şunları anlattı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

MÂdemki Allahü TeÂlÂnin Emridir

Murâd Han döneminde yeniçeri ocağının kuruluşuna ilk adım olmak üzere târihlerde şu vak'a anlatılmaktadır: "Sultan Murâd Gâzi, Edirne'de tahta geçüp oturdu. Bir gün Kara Rüstem derlerdi, Karaman vilâyetinden bir dânişmend geldi. Halil Hayreddin Paşa ol vakitde kâdıasker idi. Kara Rüstem; Efendi! Bunca sultanlık malı niçün zâyi edersiniz, deyince, Kâdıasker; nice mal zâyi etmişiz, diye sordu. Kara Rüstem, bu gâziler ki gazâlarda esir çıkarırlar, cenâb-ı Hakk'ın emriyle beşde biri hünkârındır, dedi. Çandarlı Halil Hayreddin bunu hemen Murâd Hana nakletti. Sultan: Mâdemki Allahü teâlânın emr-i şerifidir şimden sonra alın, dedi... Bundan sonra Gâzi Evrenuz ve Lala Şâhin'e ısmarladılar ki akınlarda çıkan esirden beş başda birin pâdişâh için alalar. Bu usûl üzere hayli oğlanlar toplayıp Murâd Gâziye getürdüler. Halil Hayreddin Paşa; bunları Türk'e verelüm hem müslüman olsunlar, dedi. Kabul edilip bunlar evvelen Türk köylüsünün yanına verildiler. Hem Türkçe öğrenip ve hem de müslüman oldular. Ondan sonra saray kapısına girüp, ak börk giydirip adını yeniçeri koydular

Vehbi Tülek

Baltaci Mehmed Paşa Ve Ünsi Hasan Efendi

Vehbi Tülek

Hükümdarlar VilÂyet Zabteder, Bahşetmez!

Vehbi Tülek

82 - Edirne Nasil Kaybedildi

Vehbi Tülek

I. Balkan savaşında Bulgarlara aylarca mukavemet eden Edirne, iktidarda bulunan İttihat ve Terakki partisi yöneticilerinin ihaneti sonunda işgal edilmişti. Şehri kahramanca müdafaa eden Şükrü Paşa, hatıralarında bu hadiseyi şöyle anlatır:"Harbin başında hükûmet benden bir ay mukavemet etmemi istedi. Ben tam 5 ay şehri savundum. Buna rağmen, harbin son günlerinde iktidara gelen İttihat ve Terakki idarecileri beni emekliye sevkederek rütbelerimi geri aldı. Bunun sebebi, harbin başında iken, İttihatçıların, daha önceki hükûmetlerindeki dahiliye vekili Talat Bey, gönüllü nefer olarak askere yazılıp Edirne'ye geldi. Maksadı askerlik etmek değil, askeri bozmaktı.

3 - İstanbul'un Fethi (manzum Hikaye)

Vehbi Tülek

Vermeyince Ma’bud

Vehbi Tülek

Yarasina Bir Avuç Ot Tikamişti

Vehbi Tülek

Kanli Zarf

Vehbi Tülek

Molla Fenari'nin Yildiirim'a Mektubu

Vehbi Tülek

Bu Kadar Dilenciye Para Yetiştirmek KÂbil Mi?

Vehbi Tülek

Parlayan Kiliç

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

İslâmiyette Niyetin Önemi Büyüktür

İbnü'l-Lebbâd Kayrevâni hazretleri Mâliki fıkıh âlimidir. 250 (864)'de Tunus'ta Kayrevan'da doğdu. Buradaki meşhur âlimlerden fıkıh ve hadis tahsil etti. Çok talebe yetiştirdi. 333'te (m. 944) Kayrevan'da vefat etti. Bir dersinde buyurdu ki:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Şehzâde Hocası Molla Gürânî

Vehbi Tülek

Molla Gürâni hazretleri Osmanlı Devletinin dördüncü şeyhülislâmıdır. 1410 (H.813) senesinde Gürân kasabasında doğdu. İlim öğrenmek için Bağdât, Diyarbakır, Şam ve Kâhire'ye gitti. Kâhire'de İbn-i Hacer Askalâni hazretlerinden hadis ve fıkıh ilmine dâir eserler okudu ve icâzet aldı. Sonra Molla Yegân ile birlikte İstanbul'a geldi. Şehzâde Mehmed (Fâtih), bu sırada Manisa'da idi. Babası İkinci Murâd Hân, oğlunun yetişmesi ve eğitilmesi için Molla Gürâni'yi Manisa'ya gönderdi. Fâtih Sultan Mehmed Han padişah olunca Şeyhülislâmlık makâmına getirildi. Sekiz sene Şeyhülislâmlık yaptı. 1488 (H.893) senesinde İstanbul'da vefât etti.

Fethullah Evdehî Hazretleri

Vehbi Tülek

Susmak, Yüksek Edeplerdendir

Vehbi Tülek

Rûmi İsmail Efendi, Kâdiriyye tarikatının Rûmiyye kolunun kurucusudur. Kastamonu-Tosya'nın Bansa köyünde doğdu. Medrese ilimlerini tahsil ederken bir gece rüyasında Abdülkadir-i Geylâni hazretlerini gö­rdü, onun manevi işareti üzerine Bağ­dat'a gidip Kâdiri nakibüleşrafı Seyyid Feyzullah Efendi'ye intisab ederek icazet aldı. İstanbul'a gelen İs­mail Rûmi, Tophane'de bir tekke inşa ettirdi. 1041 (m. 1631)'de vefat etti ve buraya defnedildi. Sohbetlerinde buyurdu ki:

Ebû Zekeriyyâ

Vehbi Tülek

Her Sınıfın Bir Himmeti Vardır

Vehbi Tülek

Akâid, Fıkıh Ve Tasavvuf...

Vehbi Tülek

Pîr Ali Efendi

Vehbi Tülek

rüzgâra Emret Beni Hindistan'a Iletsin!

Vehbi Tülek

Kulum Beni Nasıl Zannederse

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Fitne Ve İftira Ateşi Söndürüldü

Fitne Ve İftira Ateşi Söndürüldü

Kânûni Sultan Süleymân'ın vezir-i âzamı olan Rüstem Paşanın terzibaşısının kardeşinin oğlu olan Ali Efendi, Tırhala'dan getirilerek amcasının yanında yetiştirildi. Rüstem Paşa, 1548' de İran Seferinden dönerken Ankara yakınlarına gelince, Bayramiyye yolu büyüklerinden Hüsâm Efendiyi berâberindekilerle birlikte ziyârete gitti. Sohbet esnâsında orada bulunan larla tek tek tanışan Hüsâm Efendi, Terzibaşının yeğeni olan genç Ali Efendiye gelince onun ne işle meşgûl olduğunu sordu. Terzilik mesleğiyle uğraştığı söylenince, terzilerin piri olarak kabûl edilen İdris aleyhisselâma nisbetle ona İdris lakabını verdi. Ali Efendiyi hizmetine ve talebeliğe kabûl etti. Bir müddet Hüsâm Efendinin hizmetinde ve sohbetinde bulunan Ali Efendi, tasavvuf yolunda ilerledi. Daha sonra İstanbul'a gelen Ali Efendi, ticâretle meşgûl oldu. İlk zamanlar ticâret sebebiyle Belgrad, Filibe, Sofya, Edirne, Gelibolu gibi memleketlere gitti. Gittiği yerler deki âlim ve evliyâ zâtların sohbetlerinde bulunup tasavvuf yolunda yükseldi. Defâlarca hac vazifesini yapmak için Hicaz'a gitti. Oradan Yemen'e gitti. Son zamanlarında ticâreti bırakıp İstanbul Fâtih Çarşamba'da Mehmed Ağa Câmii yakınındaki evinde ikâmet etti. Ticâreti, emrinde bulunan kimseler yürüttüler.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Kimsenin Yaptığı Yanına Kalmaz

Vehbi Tülek

Mü'mine Ikram, Affa Sebebdir

Vehbi Tülek

Allah'ın Emaneti

O Kullarına Çok Merhametlidir

Onun Görmediği Yer

Dinini Dünyalığa Alet Edenin Sonu

Bereketi Var Mı?

Misâfir Istiyordun. Gönderdik, Kovdun

Hazret-i Üftade’nin Yardimi

Vehbi Tülek

Onun Görmediği Yer

Vehbi Tülek

Mazarratli Harfler Kaçtir?

Vehbi Tülek

Helvaci Çocuk

Vehbi Tülek

Başka Du Bilmez Misin?

Vehbi Tülek

Allahü TeÂlÂyi Bilir Misin?

Vehbi Tülek