Esas Pehlivan, Nefsine Galip Gelendir!
Şihâbüddîn Şâgûrî hazretleri hadîs âlimidir. 530 (m. 1116) senesinde İran’da Şâgûr’da doğdu. 615 (m. 1218) senesinde Şam’da vefât etti. Naklettiği hadis-i şeriflerden bazıları:
(Rahmetullahi Aleyh)
e-Gazete (Bugün)
Bizim Sayfa (Bugün)
16.486.022
Caliyet-ül Ekdar
Silsile-i Aliyye Büyükleri
Şihâbüddîn Şâgûrî hazretleri hadîs âlimidir. 530 (m. 1116) senesinde İran’da Şâgûr’da doğdu. 615 (m. 1218) senesinde Şam’da vefât etti. Naklettiği hadis-i şeriflerden bazıları:
Osmanlı Devleti, adayı fethettikten sonra, Kıbrıs'da adaletin tam tesisi ve Venediklilerin vergi adaletsizliklerinin ortadan kaldırılması için gereken bütün hukuki düzenlemeleri de yapmıştır. İslam hukukunun tatbiki yanında, özellikle haraci arazi vergilerinin düzenlenmesi ile alâkalı olarak 980/1572 tarihli Kıbrıs Adası Kanunnâmesi hazırlanmıştır. Biz bu kanunnâmeyi uzun uzadıya zikredecek değiliz. Ancak Kıbrıs'daki vergi adaletini sağlayan giriş mahiyetindeki kısmını özetleyeceğiz. Diğerlerininin ise, orijinalini vermekle yetineceğiz:Kıbrıs Kanunnâmesi'nin Mukaddemesi:"Venedikli kâfirler zamanında Kıbrıs ahalisinin mahsulatından, bazılarından altıda bir; bazılarından beşte bir; bazılarından dörtte bir ve bazılarından da üçte bir alınıyordu.Ada halkı arasında Farikoz denen bir gurup haftada iki gün beglerine ve toprak sahiplerine çalışmakla mükellefdi.Ahali ve büluğa eren gençler, 60, 80, 90 akçe arasında değişen maktu vergilerini verdikden sonra kendileri, oğulları ve kızları için ayrı ayrı tuz hakkı adı altında ayrıca beşer akçe verirlerdi.Ziraat edilen arazilerden kesin olarak üçte bir ürün alınırdı.Ahalinin kısrağı katır doğursa 60 akçe; tay doğursa 25 akçe; inekleri doğursa beş akçe; her koyun ve kuzudan bir akçe alınırmış.
Yavuz Sultan Selim Han pâdişâh olmadan önce, Trabzon'da vâliyken Halimi Çelebi'yi kendine hoca edinip, talebe oldu ve ondan feyz aldı. Gece-gündüz onun huzûrundan ayrılmazdı ve devamlı sohbetinde bulunurdu. Abdülhalim Efendiye pekçok iltifât ve ihsânlarda bulundu. Allahü teâlânın inâyet ve ihsâniyle Osmanlı tahtına geçip pâdişâh olunca, onu yine yanından ayırmadı. Devamlı birlikte olmak ister ve kendisiyle ilmi sohbetlerde bulunurdu. Halimi Çelebi, Yavuz Sultan Selim Han ile birlikte Mısır Seferine katıldı.
Abdullah bin Abdân Hemedâni, İslam âlimlerinin büyüklerindendir. Gazneli devleti zamanında yaşayan bu mübarek zat 1041 (H.433) senesinde Hemedan'da vefat etmiştir. Hadis ilminde sened olduğu gibi, Şafii fıkhında da Hemedan şehrinin en büyük âlimiydi. Pek çok talebe yetiştirdi. Fetvaları, talebeleri tarafından kitap haline getirildi. Hemedan halkının meselelerini o hallederdi.
Ali Sühreverdi hazretleri Şafii mezhebi fıkıh âlimlerindendir. Fıkıh ilminin yanında, fen ilimlerinde de söz sahibi idi. 533 (m. 1139)'da Şam'da vefât etti. Bir dersinde buyurdu ki:
Abdülehad Fârûkî hazretleri, İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin üçüncü oğlu olan Muhammed Saîd Fârûkî'nin beşinci oğludur. 1635 (H.1045) senesinde Serhend'de doğdu, 1710 (H.1122) senesinde vefât etti. Muhammed Ma'sûm Fârûkî'nin ilim meclisinde ve sohbetinde bulunarak pek yüksek derecelere kavuştu. Tefsîr, hadîs, fıkıh gibi ilimlerde büyük âlim oldu. Abdülehad hazretleri sohbetleri sırasında talebelerine buyurdu ki:
Hazreti Peygamberimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) eshabıyla oturmuş sohbet ediyordu. Bir kadın sahabe Resulullah'ın huzuruna telaşla girerek:
- Ya Resûlallah! Şu anda kocam ölüm dçşeğinde, belki biraz sonra ölmüş olacak... Yalnız yanında kelime-i şehadet getirdiğimi anladığı ve kendiside getirmeye çalıştığı halde şehadet kelimesi getiremiyor. Kocamın imansız gitmesinden korkuyorum. Bu hususta bir yardımınızı bekliyorum, dedi.
Hazreti Peygamberimiz:
- Kocan sağlığında ne gibi kötü harekette bulunurdu? diye sordu.