Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.427.180

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Bir Işi Yapmaya Kuvvet Veren Allahü Teâlâdır

Takıyyüddîn Gazzî hazretleri Hanefî fıkıh âlimidir. 950 (m. 1543)’de Filistin’de Gazze’de doğdu. Kahire’ye giderek İbn Nüceym Mısrî gibi âlimlerden ilim tahsil etti. Şâfiî mezhebine mensupken Hanefî’ye geçti. Sultan 3. Murad devrinde İstanbul’a gitti. Takdir edilerek Mısır’da kadılık görevine tayin edildi. 1010’da (m. 1601) Kahire’de vefat etti. “et-Tabakâtü’s-seniyye” isimli eserinde şöyle anlatır:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Bir Çanakkale Şehidinin Son Mektubu

Valideciğim,Dört asker doğurmakla müftehir şanlı Türk annesi! Nasihat-amiz mektubunu, Divrin Ovası gibi güzel, yeşillik bir ovacığın ortasından geçen derenin kenarındaki armut ağacının sayesinde otururken aldım. Tabiatın yeşillikleri içinde mest olmuş ruhumu bir kat daha takviye etti. Okudum, okudukça büyük dersler aldım. Tekrar okudum. Şöyle güzel ve mukaddes bir vazifenin içinde bulunduğumdan sevindim. Gözlerimi açtım, uzaklara doğru baktım. Yeşil yeşil ekinlerin rüzgara mukavemet edemeyerek eğilmesi, bana, annemden gelen mektubu selamlıyor gibi geldi. Hepsi benden tarafa doğru eğilip kalkıyordu ve beni, annemden mektup geldi diyerek tebrik ediyorlardı.

Vehbi Tülek

Abdülaziz Han’in Tahta Çikmasi

Vehbi Tülek

Ben Kendi İşimi Yapayim

Vehbi Tülek

Bir Yüz Karasi

Vehbi Tülek

1897 Osmanlı-Yunan harbi esnasında, Manisa havalisinden üç asker kıtalarında firar edip, omuzlarında devletin verdiği silahlarla dağa çıkmışlardı. Bunlardan biri, Yaya köyünde oturan eski bir şakinin, Bakırlı Şaban Efenin tek evladıydı. Çakırcalı'dan ve Kara Ali'den evvel dağlardan dolaşan o idi. Otuz sene devlet kuvvetlerine karşı durdu. Bazen iki arkadaşıyla, yüz kişilik jandarma müfrezesini tarümar ettiği oldu. Bazen tek başına o dağdan bu dağa geçtiği duyulurdu. Köylüler onu hürmetli ve korkulu bir muhabbetle se verlerdi. Çünkü zengin ve kuvvetlilere karşı biaman, zayıf ve fakirlere karşı himayekardı. Bakırlı Şaban Efe tövbe ettiği zaman elli yaşındaydı. Ancak bu yaşta evlendi ve bir oğlu dünyaya geldi. Tam yirmi yıl unutmuş ve unutulmuş bir halde uslu uslu köyünde yaşadı ve bir kahvenin çınarı altında gah nargile çekti, gah uyukladı.

Sultan I. Ahmed Ve Hediyesi

Vehbi Tülek

Fatih Ve Kazikli Voyvoda (drakula)

Vehbi Tülek

Hirka-i Saadet Merasimi

Vehbi Tülek

43 - Sakin Yemeyiniz, O Et Zehirlidir

Vehbi Tülek

I. Viyana Kuşatmasi

Vehbi Tülek

Bir Yabancinin Hac Düşünceleri

Vehbi Tülek

Temizlik

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Yalan Söylemek Büyük Günahtır

Ebü'l-Mehâsin İbnü'l-Cevzi hazretleri Hanbeli fıkıh âlimidir. Büyük âlim Ebü'l-Ferec İbnü'l-Cevzi'nin oğlu olup, 580 (m. 1185)'de Bağdat'ta doğdu. Babasından ve buradaki büyük âlimlerden kıraat, tefsir, hadis, fıkıh dersleri tahsil etti. Müstansıriyye Medresesi'nde Hanbeli mez­hebi müderrisi olarak görev yaptı. 656 (m. 1258)'de vefat etti. Bir dersinde şunları anlattı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Ebû Abdullah Râzânî

Vehbi Tülek

Ebû Abdullah Râzâni hazretleri, kırâat, Arabi ilimler ve Hanbeli fıkıh âlimidir. 426 (m. 1035)'de Irak'ta Râzân'da doğdu. 494 (m. 1101)'de Evâne'de vefât etti. "Yemek Âdâbı" hakkında şunları anlattı:

Cuma, Müminlerin Bayramıdır

Vehbi Tülek

O, Sizlere Dîninizi Öğretmek Için Geldi

Vehbi Tülek

İbn-i Sabbâg el-Bağdâdi hazretleri Şafii mezhebi fıkıh âlimlerindendir. 400 (m. 1009)'da Bağdad'da doğdu. 477 (m. 1084)'de orada vefât etti. "Et-Tarik-üs-sâlim ilallah" kitabından alınan bir bölüm:

Hased, Nefis Köpeğinin Sıfatıdır

Vehbi Tülek

Kur’ân-ı Kerîmi Hatmetmenin Fazileti

Vehbi Tülek

Seyyidet Nefîse

Vehbi Tülek

O Elmayı Kulumun Rûhuna Göster

Vehbi Tülek

Bir Hikmet Ehli Abdullah Bin Muhammed

Vehbi Tülek

Zâlim Ile Arkadaşlık Eden De Zâlimdir!

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Padişah Ve At

Padişah Ve At

Padişahın yakınlarından bir beyin çok güzel bir atı vardı. Bir gün o ata binip padişahın alayına katıldı. Padişahın gözü, ansızın o ata takıldı. Böyle bir at kendi sürüsünde yoktu. Atın çalımı, rengi padişahın gözünü aldı, attan gözünü ayıramıyordu. Çevikliği, güzelliğiyle beraber atta padişahı çeken bir şey vardı. Önce önemsemek istemedi ama, gönlü atı istiyordu.
Padişah geziden dönünce, vezirine durumu açtı. Yolda bir at gördüğünü, derhal gidip o atı, sahibinden alıp, getirmelerini emretti. Padişahın adamları, hızla atın sahibi beyin yanına geldiler. Padişahın atı çok beğendiğini, ne fiyat isterse hemen vereceklerini bildirdiler. Bey, beyninden vurulmuşa döndü. O güzelim, canı gibi sevdiği atını padişah istiyordu ha! Ne yapacağını, ne söyleyeceğini şaşırdı. Padişahın adamlarını oyalamak için onlara yemek ikram etti. Onlar yemeklerini yerken İmadülmülk aklına geldi. Hemen durumu ona danışmalı, ondan akıl almalıydı. Çünkü o, zamanın en bilgini, en akıllısı, en güzel ahlaklısıydı. Kaç kere vezirliği bırakıp, ibadet için uzlete çekilmişse de padişah ona yalvararak izin vermemişti. Atın sahibi üzüntülü bir halde zamanın şeyhülislamının yanına koştu.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Ya Kadîmü'l-ihsÂn İhsÂnüke'l-kadîm

Vehbi Tülek

Bereketi Var Mı?

Vehbi Tülek

Ebussuud Efendi Ve Nureddinzade

Sakiz Ağacinda Yapilan Hac

Senin Nasibin Diyar-i Rum’dadir

İsmail Hakki Efendi

Korkma!

Ölüyü Diriltemem

Ayyaşin Sonu

Vehbi Tülek

SelÂmetle Gidip Gel

Vehbi Tülek

Yoksa Hizir Olduğunu Söylerim

Vehbi Tülek

Allah Diyen Genç

Vehbi Tülek

Dört Şey Mühimdir

Vehbi Tülek

Üzülmeyiniz, Allahü Teala Sizi Kurtardi

Vehbi Tülek