Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.499.635

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Kim Kibirli Olursa Allahü Teâlâ Onu Alçaltır!

Abdurrahmân Fûrânî hazretleri hadîs ve Şafiî mezhebi fıkıh âlimlerindendir. 388 (m. 998) yılında Türkistan’da Merv’de doğdu. Buradaki büyük âlimlerin derslerine devam ederek ilmde yüksek derecelere ulaştı ve icazet aldı. Şafiî mezhebinde mutlak müctehid ile müntesib müctehid arasında bir derece olan eshâb-ı vücûhtan sayıldı. Hadîs ilminde zamanının ileri gelenlerinden idi. 461 (m. 1069) yılında Merv’de vefât etti. Naklettiği hadis-i şeriflerden bazıları:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Valide Suyu

Sultan II. Osman zamanı. İstanbul'da Hacı Mehmed Efendi isminde bir tüccar vardı. Günün birinde, dinine bağlı bir hanım ile evlenmek istedi. Fakat alacağı hanımın şu üç şartı kabul etmesini istiyordu:1-Sırtına giydiği siyah örtü, öldükten sonra tabutunun üstüne örtülecek2-Beş vakit namazını zamanında eda edecek, velev ki ben yemeksiz kalayım3-Cenâb-ı Hak evlat verir de ölürse, üzerindeki gelinlik ile benim önüme gelecek ve müjdeleyecekBu şartlarla talip olduğu birinci hanım, ilk ikisini kabul etti ve üçüncüsünü kabul etmedi. İkinci olarak istediği hanım da ilk iki şartı kabul etmedi. Nihayet üçüncü olarak is temeye gittiği hanım, bu şartların üçünü de kabul etti ve Mehmed efendi onunla evlendi.

Vehbi Tülek

31 - Mezzomorto Hüseyin Paşa

Vehbi Tülek

Ben Ağlamayayim Da Kim Ağlasin

Vehbi Tülek

Fatih Ve Hocazade

Vehbi Tülek

Sultan Mehmed Han (Fâtih) Osmanlı tahtına oturup da onun âlimlere muhabbeti ve lütf-u ihsânı ün salınca ve çevresine zamânının meşhur âlimlerini toplayınca, Hocazâde de onun yanında olmak şerefini kazanmak istedi. Ne var ki yolculuk masraflarını karşılayacak parası olmadığından bir türlü yola çıkma cesâretini bulamıyordu. Bu sırada derslerine katılan bir talebenin sekiz yüz akçesi olduğunu öğrenince, bu parayı ödünç alıp yola çıktı. Talebe de yanında ve hizmetinde idi. Oraya öyle bir zamanda vardı ki, pâdişâhın otağı İstanbul'dan Edirne'ye gidiyordu. Pâdişâh-ı âlem, bir yanında Molla Seyyid Ali, diğer yanında Molla Zeyrek olduğu halde ilmi konularda münâzara yaparak ilerliyordu. Vezir Mahmûd Paşa, Hocazâde'yi görünce; "Hoş geldin. Ben de seni Pâdişâha anlatmıştım. Gel hemen onunla görüş." diyerek önüne düşüp Pâdişâhın yanına yaklaştılar. Hocazâde hükümdârı selâmlayıp elini öptü. Mahmûd Paşa onun Hocazâde olduğunu bildirerek ilmini övdü.

Ravza-i Murad’da Açan Gül

Vehbi Tülek

Varna Meydan Savaşi

Vehbi Tülek

109 - Sultan İkinci Murad Ve Molla Ayas

Vehbi Tülek

Ezan Sesi

Vehbi Tülek

Kanuni Sultan Süleyman’in Vesikalarla Konuşmasi

Vehbi Tülek

İnebahti Deniz MuhÂrebesi

Vehbi Tülek

Hangi Dersi Müzakere Ediyorsun?

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Mümine Lanet Etmek Onu Öldürmek Gibidir

İzzeddin bin Naim hazretleri evliyânın büyüklerindendir. 675 (m. 1276)'da Suriye'de Hama şehri yakınındaki Sıla köyünde vefât etti. Bir sohbetinde buyurdu ki:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Terzizâde Ahmed Efendi

Vehbi Tülek

Terzizâde Ahmed Efendi, Manisa velilerindendir. On yedinci yüzyılda yaşadığı bilinmektedir. Türbesi, Manisa'nın Ege mahallesinde Sevinç sokağında olup, ziyârete açıktır. Türbesinin yanında bulunan zâviye ve mescidi günümüze ulaşmamıştır. Bu mübarek zat, vefatından kısa bir zaman önce buyurdu ki:

Kazancı Haram Olana Gitmemeli

Vehbi Tülek

Azılı Bir Müşrik Ümeyye Bin Halef

Vehbi Tülek

Ümeyye bin Halef, Peygamberimizin azılı düşmanlarındandır. Peygamber Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) ile her ne zaman rastlaşsa kaşıyla, gözüyle alay eder, ayıplamaya çalışırdı. Ümeyye bin Halef, kölesi Bilal-i Habeşi'nin ellerini ayaklarını sıkıca bağlattırır, öğle vakti, kızgın güneşte, mekke vadisinde, sırtüstü yatırır, göğsü üzerine bir kaya konmasını emrederdi. "Vallahi ya ölünceye kadar böyle kalırsın, ya da Muhammed'i inkâr eder, Lat ve Uzza'ya taparsın!" derdi. Bilal-i Habeşi ise bu belâ içinde "Ehad! Ehad!" derdi. Bu sözleri duyan Ümeyye bin Hâlef bütün bütün çileden çıkar, Hazret-i Bilâl'in işkencesini bayılıp kendinden geçinceye kadar arttırırdı. Sonra da çekip giderdi. Hazret-i Bilâl nice sonra kendine gelirdi. Sonradan kendisi "Vallahi onları kızdıracak daha ağır bir kelime bilse idim, muhakkak onu söylerdim!" demiştir...

Eshâb-ı Kirâm Düşmanlığı!..

Vehbi Tülek

İbn’ül-medînî

Vehbi Tülek

Ya­hu­di'yi I­man Et­ti­ren A­da­let...

Vehbi Tülek

Cimrilikle Iyilik Beraber Bulunmaz

Vehbi Tülek

Allahım, Senden Güzel Ahlâk Isterim

Vehbi Tülek

Abdurrahîm Bin Muhammed

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Abdullah El-acemî

Abdullah El-acemî

Zamânın sultânı Melik Zâhir Mücirüddin, bir defâsında Abdullah el-Acemi hazretlerinin köyüne gitmişti. Abdullah el-Acemi bahçelerde bekçilik yapıyordu. Melik onu bir bahçe içinde görüp:

"Ey Genç! Bize tatlı bir nar getir." deyince, bulunduğu bahçedeki bir nar ağacından nar koparıp götürdü. Melik kesip tadına baktı ve; "Bu nar ekşi sen nasıl bekçisin narın ekşisini tatlısını ayırd edemiyorsun?" dedi.

Abdullah el-Acemi kendisine âid olmayan meyvelerden hiç yemediği için, ekşisini tatlısını bilmiyordu. Melik'in sözleri üzerine hem üzüldü hem de mahcûb oldu. Gidip bir ağacın altında namaza durdu ve iki rekat namaz kılıp şöyle duâ etti: "Yâ Rabbi bana hangi narın tatlı olduğunu bildir, gidip Melik'e vereyim..."

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Sünnet Akçesi

Vehbi Tülek

Senin İsmin Defterden Silinmiştir

Vehbi Tülek

Fahreddin-i Acemi Ve Hurufiler

Abdullah El-acemî

Abdullah El-acemî

Kadin Akli

Üzülmeyiniz, Allahü Teala Sizi Kurtardi

Deniz Üzerinde Yürüyüp Sahile Doğru Gitti

Allah Haramdan Kaçani Korur

Vehbi Tülek

Bana İyi Bir Elbise Yapiver

Vehbi Tülek

Bülbülün Zikri

Vehbi Tülek

Örümcek Ağı

Vehbi Tülek

Mü'mine Ikram, Affa Sebebdir

Vehbi Tülek

Kadı Iyâd Hazretleri Ve Dürüst Genç

Vehbi Tülek