Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.529.013

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Maksadı Ahiret Olan Perişan Olmaz!

Kaygusuz İbrâhim Efendi Osmanlıların son zamanlarında yetişen evliyâdandır. Bolu’da doğdu. Kâdiriyye yolunun büyüklerinden Mustafa Efendi isminde bir zâtın talebesi olan Ömer el-Vasfî ile tanıştı. Daha sonra Mustafa Efendi’nin huzûruna gidip sohbetlerinde bulundu. Kemâle gelerek o zâttan hilâfet aldı. İstanbul’a gelerek talebe yetiştirdi. 1289 (m. 1872) senesinde İstanbul’da vefât etti. Bir sohbetinde şunları anlattı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

69 - Hasan Can'in Rüyasi

Hafız Mehmet Akkoyunlu sarayının mescidine bakan kendi halinde bir müezzindir. Ancak onda öyle bir ses vardır ki, bülbüller bile imrenir. Kâh volkanlar gibi coşar, kâh akar sular gibi. O yanık Kahire aksanı ile okumaya başladı mı, dinleyenler bir hoş olur. Cemaatin gözleri dolar, yanaklardan sıcak damlalar kayar. Şah İsmail'in fitne kaynattığı günlerde doğu Anadolu'da cinayetler, baskınlar birbirini izler, halk canından bezer. Geceleri kapı sürgüler, camlara kepenk çekerler. Havada tarifi zor bir ağırlık vardır. Hani sıkıntı, kasvet karışımı bir şey. Kargaşa gitgide büyür ve gün gelir Akkoyunluları da sarar. Öyle çok cami yıkılır ve öylesine mâsum katledilir ki, görenler haçlı geçti sanır.

Vehbi Tülek

Kavuk Yerine Miğfer

Vehbi Tülek

Bizler AsÂkir-i OsmÂni’yiz

Vehbi Tülek

73 - Gururdan Kaçinmak...

Vehbi Tülek

Yavuz Sultan Selim Han, iki yıl süren, mühim muharebelere sahne olan, büyük zafer ve kazançlar elde edilen Suriye ve Mısır seferinden dönüşte ikindi vakti Üsküdar'a gelmiştir. Bütün beylere paşalara emir verdi ki, gece oluncaya kadar Üsküdar'da kalınacak, karşıya karanlık basınca geçilecekti. Bazı devlet ricâli gündüzden geçilmesini daha uygun bulduklarını, geceyi beklemenin niçin gerekli görüldüğünü sordular. Padişah da; "Bütün dünyada yankı uyandıran büyük bir zafer, şan ve şerefle dönüyoruz. Gündüzün İstanbul'a geçtiğimiz takdirde halk büyük bir karşılama yapacak, tezâhürâtta bulunacaktır. Bu da nefsimize bir gurûr getirebilir. Bundan Allâhü Teâlâ'ya sığınırım. Buna meydan vermemek için pâyitahta gece geçeceğiz." cevâbını verdi.

RidÂniye Meydan MuhÂrebesi

Vehbi Tülek

Sultan Bayezid Ve Arab Molla

Vehbi Tülek

Osmanli Paşasinin Siyaseti

Vehbi Tülek

Somuncu Baba

Vehbi Tülek

2 - Şanli "yanya" Müdafaasi Ve Şehid Cavit Paşa

Vehbi Tülek

İtalya’da Bir Yeniçeri

Vehbi Tülek

Bizler AsÂkir-i OsmÂni’yiz

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

selâmı Yayınız!..

Şeybân bin Abdurrahmân, Tebe-i tâbiinin meşhûrlarından olup Hadis, nahiv ve kırâat âlimidir. Nahiv ilminde Kûfe dil mektebinin ilk temsilcilerindendir. Daha çok Ebû Muâviye künyesi ile anıldı...

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Mezhepler, Müslüman Için Allahü Teâlânın Rahmetidir

Vehbi Tülek

Seyyid Şerefüddîn el-Ermevî hazretleri Şafiî mezhebi fıkıh âlimlerinin büyüklerindendir. 691 (m. 1292) senesinde doğdu. 757 (m. 1356) senesinde Kâhire'de vefât etti. Birçok âlimden ilim öğrendi ve hadîs-i şerif dinledi. Fıkıh, usûl ve nahiv ilminde üstün derecelere kavuşmuştu. Buyurdu ki:

Cennetten Gelen Kandilin Nuru

Vehbi Tülek

Züfer Bin Hüzeyl "imâm-ı Züfer"

Vehbi Tülek

Züfer bin Hüzeyl hazretleri, aslen İsfahanlı olmasına rağmen Basra'da yaşadı ve orada ilim tahsil etti. Önce zamânının âlimlerinden hadis ilmini öğrendi. Sonra Kûfe'ye gidip İmâm-ı A'zam Ebû Hanife hazretlerinin derslerine devâm etti. Ondan fıkıh ilmini tahsil ederek zamânının meşhûr fakihlerinden oldu. İmâm-ı A'zam; "Talebelerimin en mükemmelidir" buyurarak, onu medhetti. İctihâd derecesine yükselip İmâm-ı A'zam Ebû Hanife hazretlerinin koyduğu usûl ve kâidelere göre ictihâdda bulundu.

Kıvâm-üs-sünne

Vehbi Tülek

Yular Sahibi Kadının Oğlu

Vehbi Tülek

Dünya Ile âhiret Arasındaki Vakit

Vehbi Tülek

Canlı Cansız, Her Şey Allah'ı Tesbîh Eder

Vehbi Tülek

Eve Girerken Besmele Çekin

Vehbi Tülek

ey Bu Köşkleri Dikenler!

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Evliyalar Ölmez İmiş

Evliyalar Ölmez İmiş

Ankara'nın Zülfazl (günümüzde Solfasol deniyor) köyünden çok temiz, çok saf bir genç, askere gidiyormuş. Babasından kalma bir kaç altını, anasından kalma birkaç mücevheri varmış. Delikanlının derdi asker dönüşü evlenmek; servetini içine koyduğu küçük sandığını emanet edeceği, güvenip, bırakacağı kimseciği de yok. Düşünüyor, tasınıyor, acaba ne yapsam, diye sızlanıyor... Derken, bir gece rüyasında Hacı Bayram'ı görmez mi? "A! be Selim cik, ne düşünüp duruyorsun getir sandığını, bana bırak!" diyor. Selim oğlan, ertesi günü, sevine sevine Ankara'ya geliyor, doğru türbedarın önüne dikiliyor, hal, keyfiyet böyle, böyle... diye meseleyi anlatıyor. Türbedar da uyanıklardanmış, gece o da haberini almışmış. Getiriyorlar sandığı, Hazretin başucuna bırakıyorlar. Sandık deyince, öyle koca bir şey sanılmasın, ancak bir çanta kadar.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Arkadaşlarımı Korumak Için

Vehbi Tülek

Altıyüz Dirhemlik İp

Vehbi Tülek

Terbiye Yaratilişa Bağlidir

9 Evi Dolaşan Kelle

Gül Yaprağı

Sarik Ve Sakal

Helvaci Çocuk

Iv. Mehmed Han Ve Ahmed CÂhidî Efendi

Derdi Olan Neylesin?

Vehbi Tülek

Abdullah-i İlÂhî Hazretleri Ve Muhyiddin Çelebi

Vehbi Tülek

Padişah Ve At

Vehbi Tülek

Ya Kadîmü'l-ihsÂn İhsÂnüke'l-kadîm

Vehbi Tülek

O Kullarına Çok Merhametlidir

Vehbi Tülek

Allah'ın Takdirine Kulun Aklı Ermez

Vehbi Tülek