Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.455.656

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Allahü Teâlâ, Bu âlemi Insanoğluyla Süsledi

Ebû Saîd Ferec hazretleri tefsîr, hadîs, kelâm, fıkıh, kırâat, usûl ve nahiv âlimidir. Endülüs’te (İspanya) Gırnata’da (Granada) 701 (m. 1301) senesinde doğdu. 782 (m. 381) senesinde orada vefât etti. O zamanın en meşhur ilim merkezlerinden olan Gırnata’da büyük âlimlerden ilim tahsil etti ve her birinden icazet alarak talebe yetiştirdi. Bir dersinde şunları anlattı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Akşemseddin Ve Fatih Sultan Mehmed

İkinci Murâd Hanın vefâtı ile Osmanlı tahtına çıkan genç pâdişâh Sultan Mehmed, İstanbul'un fethi hazırlıklarını tamamladıktan sonra şehre doğru hareket ederken, Allah adamlarının da ordusunda bulunmasını istedi. Bu dâvet üzerine Akşemseddin, Akbıyık Sultan, Molla Fenâri, Molla Gürâni, Şeyh Sinân gibi meşhûr âlim ve veliler, talebeleriyle birlikte orduya katıldılar. Yine orduya katılan Aydınoğlu, Karamanoğlu, İsfendiyaroğlu kuvvetleri gibi gönüllü birlikler, İstanbul'un fethinin, bütün Türk-İslâm âlemince mukaddes bir gâye kabûl edildiğini dile getirdiler. Bilhassa talebeleriyle birlikte orduya katılan Akşemseddin hazretleri ve diğer âlim ve evliyâ zâtlar, askerlere ayrı bir şevk ve azim veriyorlardı. Fâtih Sultan Mehmed Han, İstanbul önlerinde ordugâhını kurduktan sonra, düşmana önce İslâmı tebliğ etti. İslâmiyetin emri olan hususları bildirdi. Fakat, Bizanslılardan red cevabı alınca, şehri kuşatmaya başladı. Kuşatmanın uzaması ve bir netice elde edilememesi bâzı devlet adamlarını ümitsizliğe düşürdü. Bunlar şehrin alınamayacağını, üstelik bir Haçlı ordusunun Bizans'ın imdâdına koşacağını sanıyorlardı. Bütün bu olumsuz propagandalara karşı orduda pâdişâhı ve askeri fethe karşı gayrete getiren bir din büyüğü vardı; Akşemseddin. O, şeyhi Hacı Bayram-ı Veli'nin; "İstanbul'un fethini şu çocukla bizim köse görürler!" sözünü biliyor ve tahakkuk edeceğine kalpten inanıyordu.

Vehbi Tülek

Koca Yusuf

Vehbi Tülek

Osmanli Sultanlarinin Yüksek Dereceleri

Vehbi Tülek

18 - İskender Paşa

Vehbi Tülek

Cihan sultanı Kanuni Süleyman Han, ikinci defa çıktığı İran seferinden de galibiyetle dönüyordu. Fakat savaş meydanlarında Osmanlı askerinin karşısından kaçan İran Şahı Tahmasb, padişah İstanbul'a avdet edince, her zaman yaptığı gibi Osmanlı sınırını geçti ve topraklarımıza saldırmaya başladı. 1551 yılında oğlu İsmail Mirza'yı kalabalık bir ordu ile Erzurum üzerine gönderdi. -Kalenin anahtarlarını Kanuni Sultan Süleyman oraya yetişmeden istiyorum, diye talimat verdi.Erzurum beylerbeyi İskender Paşa kahraman bir askerdi. Kanuni, kendisine bu vazifeyi verirken :-Baka İskender, seni böyle mühim bir sancağın muhafazasına memur eyledik. Görelim seni, yüzümüzü kara çıkarma, demişti.

Sultan Ii. Mahmud Ve Patrik Gregorios

Vehbi Tülek

Yalnizlik Köşkü

Vehbi Tülek

Kismetinde Olanin Kaşiğina Çikar

Vehbi Tülek

Sadrazam Pîrî Mehmed Paşa

Vehbi Tülek

Savaşin Zorluklarina Katlanmadan Zafere Ulaşilamaz

Vehbi Tülek

31 - Mezzomorto Hüseyin Paşa

Vehbi Tülek

Yavuz Sultan Selim Ve Bihrûze Hatun

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Dâvûd-i Tâî

Dâvûd-i Tâi hazretleri, Tayy kabilesine mensûb olduğu için "Tâi" ve Kûfe'de doğduğu için "Kûfi" nisbeleriyle meşhurdur. Aslen Horasanlıdır. Doğum târihi bilinmemektedir. 781 (H.165) senesinde Bağdat'ta vefât etti. Kabri oradadır...
Gençliğinde ilim tahsiliyle meşgûl olan Dâvûd-i Tâi'nin kalbinde dünyâya karşı sevgi de vardı. Bir gün ölen bir kimsenin arkasından birinin şu beyiti okuduğunu duydu:
Hangi güzel yüz ki toprak olmadı,
Hangi ceylan göz ki yere akmadı!..

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Bu Ümmetin En Önce Unutacağı Ilim

Vehbi Tülek

Ebû Tâhir bin Tayfun Secâvendi hazretleri Hanefi mezhebi fıkıh âlimidir. 596 (m. 1200)'de vefât etti. Müfessir, fakih ve miras taksiminden bahseden ferâiz ilminde mütehassıs idi. Es-Sirâciyye fil-ferâiz adlı eserinden bazı bölümler:

Hacı Ramazan Efendi

Vehbi Tülek

Kötü Ahlaklı Arkadaş Ot Bitmeyen Toprak Gibidir!

Vehbi Tülek

İmâm-ı Câfer-i Sâdık hazretleri Tâbiinin yükseklerinden ve evliyânın büyüklerinden olup, "Oniki İmâm"ın altıncısı ve Nakşibendiyye yolu âlimlerinin dördüncüsüdür. İmâmlığı otuz dört sene sürmüştür. 702 (H.83) senesinde Medine-i münevverede doğdu. 765 (H.148) senesinde Mekke'de vefât etti. Rivâyet ettiği hadis-i şeriflerden bâzıları şunlardır:

Hamza El-kebir

Vehbi Tülek

Muhammed Ibn-i Cemâ'a

Vehbi Tülek

İmânı Zayıf Olanlar Şeytana Aldanırlar

Vehbi Tülek

Tütünsüz Baba

Vehbi Tülek

Tâhir-i Bedahşî

Vehbi Tülek

Hasan Bin Muhammed Bin Hanefiyye

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Zahiri Hükümdarin Celaline Tutuldum

Zahiri Hükümdarin Celaline Tutuldum

Selâhaddin Uşâki'nin çocuğu olduktan bir süre sonra, hocası ve kayınpederi onu evden çıkararak; "Al hanımını evimden ayrıl! Bundan sonra kendi geçimini temin et." dedi. Selâhaddin Uşâki; "Peki hocam, başüstüne!" diyerek hanımı ve çocuğu ile berâber, hocasının evinden ayrıldı. Eğrikapı'dan, Fâtih Câmii civârında, Âşıkpaşa mevkiinde bulunan, Horhor çeşmesine doğru yürürken bir evin kenarında durakladı. Kış günüydü ve kar yağıyordu. Yolun karşı tarafında bulunan Tâhir Ağa onları görünce evine dâvet etmek için yanlarına birini gönderdi. Tâhir Ağa, Selâhaddin Uşâki'yi, evine götürdü. Ona; "Siz kimlerdensiniz? Kış gününde neden bu hâle düşüp sokak kenarında kimsesiz garibler gibi duruyorsunuz?" diye sordu.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Bana İyi Bir Elbise Yapiver

Vehbi Tülek

Tüccarin Rüyasi

Vehbi Tülek

Ebussuud Efendi Ve Nureddinzade

Hazret-i Üftade’nin Yardimi

Hayat Kurtaran Yalan

Zalimlere Dersini Verdi!

Kabahat Kilincin Midir?

Misâfir Istiyordun. Gönderdik, Kovdun

Helvaci Çocuk

Vehbi Tülek

Yakub-i Germiyani’nin Yağmur Duasi

Vehbi Tülek

Sonunda Orta Yolu Buldular

Vehbi Tülek

Yirmi Saniyede

Vehbi Tülek

Abdullah Bin MübÂrek

Vehbi Tülek

Gül Yaprağı

Vehbi Tülek