Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.460.248

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Affın, Intikam Almaktan Efdal Olduğunu Unutma!

Hamîdüddîn Fergânî hazretleri Hanefî mezhebi fıkıh âlimlerindendir. 805 (m. 1403) senesinde Tebrîz civarında Merâga’da doğdu. Bağdad ve Kâhire’ye gidip fıkıh ilmi tahsil etti. Sonra Şam’da tahsiline devam etti. İcazet alarak talebe yetiştirdi. 867 (m. 1463) senesinde Şam’da vefât etti. Bir dersinde şunları anlattı

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Buna Karişmak Bizim Vazifemizdir

Yavuz Sultan Selim Hân Topkapı Sarayı hazinesi görevlilerinden yüz elli kişinin sorumsuz davranışlarından dolayı idâmını emretmişti. Zenbilli Ali Efendi, bu kararı duyunca derhal Divân-ı hümâyûn'a koştu. Vezirler ayağa kalkıp saygı ile karşıladılar ve baş köşeye oturttular. Şeyhülislâmın divâna gelmesi âdet olmadığından, niçin geldiğini sordular. Pâdişâhla görüşmek istediğini söyledi. Durum pâdişâha arzedildi. Yavuz Sultan Selim Han, huzûruna girmesine izin verdi. Arz odasına girip selâm verdi. Pâdişâhın hürmet göstermesin den sonra, gösterilen yere oturdu. Sonra pâdişâha; "Fetvâ vazifesinde (şeyhulislâmlıkda) bulunanların bir işi de, pâdişâhın âhiretini korumak, onları dinen hatâ olan şeylerden sakındırmaktır. Yüz elli kişinin idâm edilmesine pâdişâh fermanı çıktığını duyduk, öldürülmeleri için, dinen bir sebep tesbit edilmiş değildir. Bunların af buyrulması ricâ olunur." sözü üzerine kızan pâdişâh; "Bu iş saltanatın gereğidir. Âlimler böyle işlere karışırsa devlet idâresi kargaşaya uğrar. Sorumsuzluklara göz yummak, beğenilecek tutum değildir. Bu işlere karışmak sizin vazifeniz değildir." dedi.

Vehbi Tülek

109 - Sultan İkinci Murad Ve Molla Ayas

Vehbi Tülek

23 - Budin Müdafaasi

Vehbi Tülek

Osmanli Tüccari

Vehbi Tülek

İstanbul'da uzun seneler kalmış olan ve hatıralarını kaleme alan İtalyan asıllı Avusturyalı general Kont Marsigli, 1737'de yazdığı eserin de Osmanlı tüccarlarını şöyle anlatıyor:"Osmanlı devletinde yaşayan tüccarlar, gayet mahir ve bilgili dir. Devlet, ticaretle uğraşanlara her türlü kolaylığı gösterir. Osmanlı nın prensibi, mümkün olduğu kadar ticaret malı girip çıkmasıdır. Zira mal ne kadar gelip giderse, devletin geliri de o derecede artmakta, halk da o kadar zenginleşmektedir. Osmanlı hükûmetleri ağır ticari vergilerden kaçınmışlardı. Ağır verginin, hem malın dolaşmasını engel lediği, hem de kaçakçılığı doğurduğu, devletin ve halkın kazancını azalttığı fikrindedir.Hükûmet kaçak mala hazine adına el koyar. Hiçbir tüccar, beyan etmediği, vergisini ödemediği malı kaçırmaya cesaret edemez. Zira ticaret müsaadesi elinden alınır.

Ankara Savaşi

Vehbi Tülek

Hafiz Mehmed’in Oğlu

Vehbi Tülek

Musul'un Osmanli HÂkimiyetine Girmesi

Vehbi Tülek

İyiliğe Karşi Kemlik

Vehbi Tülek

MÂzeret Ortada

Vehbi Tülek

Yavuz Sultan Selim Ve Halimi Çelebi

Vehbi Tülek

Cezzar Ahmed Paşa Ve Napoeon Bonapart

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Dua, Uyanık Kalp Ile Ve Sessiz Yapılmalıdır

Abdullah bin Muhammed Nişâbûri hazretleri Hanefi fıkıh âlimidir. 706 (m. 1306)'da doğdu. 776 (m. 1374)'de vefât etti. Kitabında buyurdu ki:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

İbn-i Ârif Hazretleri

Vehbi Tülek

İbn-i Ârif hazretleri, Endülüs evliyâsının büyüklerinden olup Kırâat ve Mâliki mezhebi fıkıh âlimidir. 1088 (H.481) senesinde doğdu. 1142 (H.536) senesinde Fas'ın Merrakeş şehrinde vefât etti. Çok kerametleri görülmüştür. Talebesi Ebû Abdullah Gazâli anlatır:?"Bir?gün?hocam?İbn-i?Ârif'in huzûrundan dışarı çıktım. Boş bir arâzide yürümeye başladım. Gördüğüm her ağaç, yaklaştığım her ot dile gelip bana;

Resmizade Mehmed Efendi

Vehbi Tülek

Ya­hu­di'yi I­man Et­ti­ren A­da­let...

Vehbi Tülek

Haz­re­ti Ali (ra­dı­yal­la­hü anh) zır­hı­nı kay­bet­miş­ti. Onu çok ara­dı, fa­kat bu­la­ma­dı. Bir gün Kû­fe'ye gel­miş­ti. Zır­hı­nı bir Ya­hu­di­nin elin­de gör­dü. Ya­hu­di'ye;
-Bu zırh be­nim­dir. Onu ne sat­tım, ne de kim­se­ye ver­dim. Sen­de na­sıl olu­yor? di­ye sor­du.
Ya­hu­di de;
-Ha­yır bu, be­nim zır­hım, di­ye ce­vap ver­di. O za­man Haz­re­ti Ali;
-Gel ka­dı­ya gi­de­lim, bu­yur­du.

Abdülvehhab Sâbûnî

Vehbi Tülek

Öfke, Tutuşturulmuş Bir Ateş Gibidir

Vehbi Tülek

Okçular Yerlerini Terk Edince!..

Vehbi Tülek

Seyyid Hasan Hulusi

Vehbi Tülek

Dünyâ Dedikleri Bir Hiçten Ibârettir

Vehbi Tülek

Bedir Kahramanlarından Âsım Bin Sâbit

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Ayyaşin Sonu

Ayyaşin Sonu

Herkesin birbirini tanıdığı küçük bir kasabada, bir ayyaş yaşıyordu. Bütün gününü, gecelerinin çoğunu kasabanın meyhanesinde geçiriyordu. Evini, işini, çoluk-çocuğunu çoktan unutmuştu. Bu yüzden herkes kendisinden nefret ediyordu. Kimse kendisiyle ne doğru dürüst konuşuyor, ne de selam alıp veriyordu. Bu haldeyken günün birinde vakti saati doldu ve öldü. Kendisine yaşarken duyulan hoşnutsuzluk ölümünden sonra bile sürdürüldü. O kadar ki, namazını kılacak kimse çıkmadı. Cenazesi ortada kaldı. Adamın karısı, kocasının ölüsünü bir küfeye koyup sırtına yüklendi ve gömmesi için o çevrede yaşayan ve iyilik severliği ile tanınan bir çobana götürdü. Çoban bir çukur açıp adamı gömdü. Ardından herkes "Cehennemi boylamıştır" diye dünüşünüyordu.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Biz Söze Bakmayız, Öze Bakarız

Vehbi Tülek

Allah Haramdan Kaçani Korur

Vehbi Tülek

Zalimlere Dersini Verdi!

Gül Yaprağı

Hizir Aleyhisselam Nasil Görülür

Kul Hakkı

Fani Dünya

Gül Yaprağı

Keramete İnanmayan Âlim

Vehbi Tülek

At Hirsizi

Vehbi Tülek

Abayi Yakmak

Vehbi Tülek

İcÂzetin Sirri

Vehbi Tülek

Örümcek Ağı

Vehbi Tülek

Namazini Ben Kildirayim

Vehbi Tülek