Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.436.701

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Bütün Ibâdetlerini Kusurlu Bil!

Lâli Mehmed Fenaî Efendi, Gülşenî tarikati şeyhlerindendir. 1002 (m. 1592)’de Kastamonu’da doğdu. Memleketi Kastamonu’da bir süre tahsil gördükten sonra İstanbul’a oradan da Edirne’ye gitti, Gülşenî şeyhlerinden Sırrî Mehmed Efendi’ye intisap edip kendisinden hilâfet aldı ve talebe yetiştirdi. Hasan Sezâî bunların en meşhurudur. 1112 (m. 1700)’de Edirne’de vefat etti. Buyurdu ki:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

41 - Çekirge Suyu

Sultan Murad Han zamanında Osmanlı pâyitahtı olan Bursa'da bir çekirge âfeti oldu. Her tarafı çekirge kaplamış, mahsûlleri ve çiçekleri harâb etmiş idi. Bu âfetten kurtulmak için, zamânın zirâatçılarından çâre soruldu. Yapılan bütün araştırmalardan bir netice alınamayın ca, âlimlere ve velilere haber gönderildi. Bu çekirge âfetinden kurtulma çâresinin ne olduğu soruldu. Bu haber, Çamlıdere'de yaşayan Ali Semerkandi'ye de ulaştı. Ali Semerkandi hazret leri, dağda asâsıyla çıkardığı sudan bir mikdâr Bursa'ya gönderdi. Bu suyu, zarar veren haşerâtın bulunduğu bölgeye dökmelerini tenbih etti. Suyu Bursa'ya götürdüler. Çekirge âfetinin bulunduğu bölgelere azar azar döktüler, çok kısa bir zaman içinde çekirgeler kayboldu. Mahsûller, bitkiler, çiçekler çekirgelerin istilâsından böylece kurtuldu. Bir rivâyete göre bu su, bir kap içinde yüksek bir yere asıldı. Allahü teâlânın izni ile suyun götürüldüğü yerde sığırcık kuşları toplanıp, bir anda çekirge sürülerini mahvettiler

Vehbi Tülek

Akbiyik Sultan Ve Fatih

Vehbi Tülek

I. Viyana Kuşatmasi

Vehbi Tülek

İki Defa Tahta Çikan Padişah I. Mustafa Han

Vehbi Tülek

Ağabeyi Birinci Ahmed Hanın vefâtı üzerine 22 Kasım 1617'de ilk defâ ekberiyet kâidesine göre, yâni hânedânın en yaşlı mensûbu olarak zorla tahta çıkarıldı.Sultan Mustafa Han, devlet meseleleriyle ilgilenmediğini ifâde ederek saltanatı kabul etmediyse de bu hâl devlet erkânınca göz önüne alınmadı. Ancak çok geçmeden devlet işlerinde Sultânın yabancı kalması ve işlerin karışması üzerine, durumun böyle devâm edemeyeceğini anlayan devlet adamları hal'ine fetvâ aldılar ve 26 Şubat 1618 günü Sultan Mustafa'yı tahttan indirerek yerine Genç Osman'ı çıkardılar.Ancak yenilik taraftarı olmayanların tahrikleri neticesinde isyân eden yeniçeriler 19 Mayıs 1622'de Genç Osman'ı tahttan indirdiler. Bu durum Sultan Mustafa'nın ikinci defâ tahta geçirilmesine yol açtı. Bu sırada Sultan Osman Hanın veziriâzam Kara Dâvûd Paşa tarafından şehit ettirilmesi büyük karışıklıklara sebep oldu. Sultan Mustafa Han, Dâvûd Paşayı azlederek yerine Mere HüseyinPaşayı getirdiyse de, isyanlar son bulmadı. Erzurum Beylerbeyi Abaza Mehmed Paşa başkaldırarak, bölgesindeki yeniçerilerin bir kısmını öldürttü. "Genç Osman'ın intikâmını alacağım" diye and içen Abaza, İstanbul'a gelmek için yola çıktı. Bursa'yı muhâsara ettiyse de alamadı. Kış geldiği için Niğde'ye çekildi.

Sarayda Kadir Gecesi Alayi

Vehbi Tülek

Hangimiz Kazançli Çiktik

Vehbi Tülek

Kahraman Bir Türk Düşmani

Vehbi Tülek

Kanuni’nin Merhameti

Vehbi Tülek

29 - Bir Ecdad Yadigarini Terkederken

Vehbi Tülek

Casus Herşeyi Görsün

Vehbi Tülek

Ben Ağlamayayim Da Kim Ağlasin

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Muhyiddîn Acemî Efendi

Muhyiddin Acemi Efendi Osmanlı âlimlerindendir. Sultan İkinci Bâyezid devrinde yaşadı. Molla Gürâni'nin ders halkasında yetişti. İcazet verildikten sonra, bazı medreselerde müderris olarak vazife yaptı. Edirne Kadılığına tayin olundu. Bu vazifeye devam ederken orada vefât etti. "Sadr-uş-Şeri'a" adlı eserin "Şehidlik" babına yazdığı risalesi vardır. Bu eserinde şöyle anlatır:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Samimî Bir Şekilde Tövbe Ettim

Vehbi Tülek

Ebû Osman Hayri hazretleri evliyanın büyüklerindendir. Aslen Rey şehrinden olup, Nişâbûr’a gelip yerleşmiştir. Zamanın önderi ve bir tanesi idi. Önceleri Şah Şüca’ Kirmânî’nin talebesi idi. Hocasıyla birlikte Nişâbûr’a gidince orada kaldı ve Ebû Hafs’ın talebesi oldu. Ebû Hafs’ın kızı ile evlenmiştir. 298 (m. 910) senesinde vefât etmiştir.

Bana Nasihat Et Ey Genç

Vehbi Tülek

Hacda, Dua Yerine Hep Salevât Okuyan Genç

Vehbi Tülek

Ebû Beşr el-Basrî hazretleri evliyânın büyüklerindendir. Tebe-i tâbiînden olup, Basra'da yaşamıştır. 805 (H. 189) senesinde vefât etmiştir. Zamânını ilim öğrenmekle ve ibâdet yapmakla geçirdi. Senelerce sabah namazını yatsı namazı abdestiyle kılıp, geceleri uyumamıştır. Şöyle anlatmıştır:

Rûme Kuyusu'nu Kim Satın Alırsa

Vehbi Tülek

Kur'ân-ı Kerime Çok Hürmet Etmelidir

Vehbi Tülek

Ahmed-i Rûmî

Vehbi Tülek

Namaz, Müminlerin Mîracıdır

Vehbi Tülek

Bildiği Ile Amel Etmeyenler

Vehbi Tülek

Abdullah Bin İbrâhim Habrî

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Hazret-i Üftade’nin Yardimi

Hazret-i Üftade’nin Yardimi

Bir gün Yalova'dan İstanbul'a bir gemi gidiyordu. İstanbul'a yaklaştıkları sırada, şiddetli bir rüzgâr esmeye, dalgalar gittikçe büyümeye, gemiye şiddetle vurmaya başladı. Dalgaların vuruşundan tahtalar gıcırdıyordu. Gemi, koca denizde bir o tarafa, bir bu tarafa yalpalıyor, devrilecek gibi oluyordu. Yolcular ne yapacaklarını şaşırdılar. Herkes geminin bir tarafına birikince, tehlike daha da büyüdü. Kaptan, yolcuları teskin etmeye çalışıyor ve herkesin yerinde oturmasını tavsiye ediyordu. Herkes birbiriyle helâlleşiyor ve şimdiye kadar işlediği günahlarına tövbe ediyordu. Bâzıları da, kurtulmaları için adakta bulunuyordu. Yolcuların arasındaki bir genç, Fâtiha-i şerife ve İhlâs sûrelerini okuyarak, hâsıl olan sevâbı; Peygamber efendimizin, Eshâb-ı kirâmın, evliyânın, âlimlerin ve zamânın velilerinden Üftâde hazretlerinin rûh-ı şeriflerine hediye etti. Sonra da; "Yâ hazret-i Üftâde! Himmetinizi, yardımınızı istirhâm ediyorum." dedi. O anda, uzaklardan bir karaltı peydâ oldu. Yaklaştıkca, bunun bir insan olduğunu, suyun üzerinde süratle kendilerine doğru geldiğini gördüler. Onun yürüdüğü yerlerde dalgalar hemen sâkinleşiyordu. Nihâyet o zât geminin yanına geldi ve gemiyi eliyle bir mikdâr tuttuktan sonra, geminin önünden yürümeye başladı. Yürüdüğü yerlerde deniz durgunlaşıyordu. Bir müddet sonra gözden kayboldu. Kaptan, o kimsenin su üzerinde gittiği istikâmete göre, geminin dümenini ayarladı. Bir müddet sonra, selâmetle sâhile vardılar. Herkes bu hâdise karşısında şaşırıp kaldı. Sâdece o delikanlı şaşırmamıştı. Yolcular sâhile çıktıklarında, bir kimse karşılarına çıkıp onlara; "Ey yolcular! Üftâde hazretlerinin selâmı var. Sağ olduğum müddetçe, bu sırrı kimseye söylemesinler diye bana emretti." dedi.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Abayi Yakmak

Vehbi Tülek

Kaldıramayacağın Bir Yükün Altına Girme

Vehbi Tülek

Karşılık Beklemiyorum

Gerçek Zehir

Ayyaşin Sonu

Sünnet Akçesi

Allah Haramdan Kaçani Korur

Sarik Ve Sakal

Abdullah-i EnsÂrî

Vehbi Tülek

Fitne Ve İftira Ateşi Söndürüldü

Vehbi Tülek

Sonunda Orta Yolu Buldular

Vehbi Tülek

Kabahat Kilincin Midir?

Vehbi Tülek

Adalet Ve Tevazu

Vehbi Tülek

Biz Söze Bakmayız, Öze Bakarız

Vehbi Tülek