Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

15.737.308

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Fâsık, Cimri Ve Yalancıyla Arkadaşlık Etme!

Tâc-ül-Ârifîn Ayderûsî hazretleri âlim ve evliyânın büyüklerindendir. 1576 (H.984) senesinde Yemen’in Terim şehrinde doğdu. Zamânındaki âlim ve velîlerin ilim meclislerinde, sohbetlerinde bulunarak zâhirî ve bâtınî ilimlerde yüksek dereceye ulaştı. Hocaları ona icâzet verdiler. 1631 (H.1041) senesinde aynı yerde vefât etti. Sohbetlerinde buyurdu ki:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Helal Lokma Gerek

Sultan II. Murat zamanında, henüz Osmanlılarda hazine teşkil edilip padişahlar saraylar da gönlünce harcama yapmazlar ve onlarda haplerde elde edilen ganimet ve haraçlardan ve madenlerden başka devletin bir geliri yoktu. Halktan vergi toplayıp saray erkanı için harcanmazdı. Hal böyle olunca , padişahlar da zaman zaman parasız kalabiliyordu.Bir gün Fazlullah Paşa, II. Murad'ın Çandarlı Halil paşa'dan borç para istediğini görüp:
Sultanım, Padişahın vezirlerden ve şundan bundan para istemesi yerinde olmaz. Müsaade buyurursanız bir hazine teşkil edilsin ve oradan saraya tahsisat ayrılsın, dedi.

Vehbi Tülek

Nesilleri HelÂk Olurdu

Vehbi Tülek

Sultan Mahmud’u Kurtaran Zat

Vehbi Tülek

Rodos’un Fethi

Vehbi Tülek

Kânûni, Belgrad'ı fethettikten sonra, Avrupalıların kendi içişleriyle uğraşmalarından da istifâde ederek, Rodos'u fethetmeye karar verdi.Kânûni'nin bu niyetini öğrenen şövalyelerin başı Vilye dö Lil Adam, hazırlık yaparak, şövalyeleri topladı ve yiyecek stoku yaptı.Seferin serdârlığına İkinci Vezir Mustafa Paşa tâyin edildi. 300 harp ve 400 nakliye gemisinden meydana gelen donanmanın sevk ve idâresi ise, Barbaros Hayreddin Paşanın yanında yetişen meşhur amirâl Kurdoğlu Muslihiddin Reis'e verildi. 4 Haziran 1522'de İstanbul'dan donanmayla harekete geçen Mustafa Paşa, 24 Haziran'da Rodos'a geldi. Kânûni Sultan Süleymân ise, 16 Haziran'da kapıkulu ve eyâlet askerleriyle birlikte İstanbul dan kara yoluyla harekete geçti.

Bir Yalanla İki Kelleyi Kurtardin

Vehbi Tülek

Sultan İkinci Bayezid Ve Sari Saltuk

Vehbi Tülek

Yavuz Sultan Selim Ve Bihrûze Hatun

Vehbi Tülek

104 - Devamli Baki Kalan İşlerle Meşgul Ol

Vehbi Tülek

108 - Sarikamiş Kahramanlari

Vehbi Tülek

Sultan Ii. Bayezid Ve Baba Yusuf Sivrihisari

Vehbi Tülek

Müftî Olsa Gerektir

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Bize Düşen Rabbimizin Rahmetini Ummaktır

Ebü'l-Hattâb Abdülvehhâb bin İbrâhim hazretleri evliyânın büyüklerindendir. Yemen'in Tariyye beldesinde doğdu. 1029 (H. 420) senesinde vefât etti. Sâdık ve sâlih, güzel, doğru rüyâlar görürdü. Bu yönüyle meşhûr oldu. Rüyâlarını anlattığı herkes, merak ve gıpta ile imrenerek dinlerdi. Gördüğü rüyâlar onun fazîletini ve velî olduğunu gösteren alâmetlerdi. Kendisi anlatır:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Abdülkerîm Râzî

Vehbi Tülek

Abdülkerim Râzi, İmâm-ı Gazâli hazretlerinin yetiştirdiği fıkıh âlimlerindendir. (Afganistan'da) Hirat'ta yaşardı. Fâris'te (İran'da) 522 (m. 1128) senesinde vefât etti. Derslerinde buyurdu ki:

Günahtan Tövbe Eden Günahsız Gibidir

Vehbi Tülek

Yahyâ Bin Ali Nablûsî

Vehbi Tülek

Yahyâ bin Ali Nablûsi hazretleri, hadis, târih ve Mâliki mezhebi fıkıh âlimidir. 584 (m. 1188) yılında Kâhire'de doğdu. 662 (m. 1264) yılında Kâhire'de vefât etti. "Mu'cem-üş-Şüyûh" isimli kitabında, evliyanın hayatını ve sözlerini yazmıştır. Bu kitabında Seyyid Ahmed Rıfâi hazretlerini anlatırken, onun, oğluna nasihatlerini şöyle nakleder:

Hâce Mevdût Çeştî

Vehbi Tülek

Mevlânâ Ziyâüddîn Bernî

Vehbi Tülek

Ben Hüdâyım, Cümle Eşyaya Kadirim

Vehbi Tülek

Çanakkale Kahramanı Binbaşı Bedri Bey

Vehbi Tülek

Türkistanlı Velî Seyyid Atâ

Vehbi Tülek

İnsaflı Davranmayı Kendine Vazîfe Bil

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Allah Diyen Genç

Allah Diyen Genç

Fakir bir genç, padişahın kızına aşık olmuş. Bu ümitsiz sevdasını gidip o beldenin meşhur dervişine anlatarak yardım dilemiş. Derviş: "Evlâdım, şehrin girişinde tam yol ağzında otur, kim ne derse desin sadece 'Allah' diye cevap ver." demiş. Fakir genç, denileni yapmış. Günlerce, aylarca şehrin girişinde başka hiçbir kelime konuşmadan "Allah" demiş. Derviş, yiyeceğini, içeceğini her gün getiriyormuş. Zamanla "Allah" diyen genç halk arasında meşhur olmaya başlamış. Nihayet bir gün padişah da genci merak etmiş. Dervişten, genç hakkında bilgi istemiş. Derviş, gencin devrin büyüklerinden olduğunu söylemiş. Padişah, kalkıp genci ziyarete gitmiş. "Kimsin? Derdin ne? Ne istersin?" demiş ise de, genç, padişaha karşı da "Allah" demekten vazgeçmemiş. Başka tek kelime konuşmamış. Derviş akşam gencin yanına gelmiş. "Padişah sana "Kızımı vereyim" diyene kadar, sen ondan sakın ola ki bir istekte bulunma!" diye tembihte bulunmuş. Nihayet bir gün padişah gelip: "Ne istiyorsun, istiyorsan seni kızımla evlendireyim." deyince, genç, dervişin şaşkın bakışları altında "Yok" demiş. Artık onu da istemiyorum. Ben başka birisinin hatırı için Allah dedim, Allah devrin padişahını ayağıma getirip, benim gibi miskin bir gence kendi kızını teklif ettirdi. Eğer Onun hatırı için Allah deseydim kim bilir ne olurdu? Ben bundan böyle Ondan başkasını anmıyor, ondan başkasını istemiyorum.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Kaldıramayacağın Bir Yükün Altına Girme

Vehbi Tülek

Namazini Ben Kildirayim

Vehbi Tülek

Sakin Kalyona Binme

Cünnetü'l-esmâ

Arafatta Görüşürüz

Allah'ın Takdirine Kulun Aklı Ermez

Kimsenin Yaptığı Yanına Kalmaz

Ya Kadîmü'l-ihsÂn İhsÂnüke'l-kadîm

Ölüyü Diriltemem

Vehbi Tülek

Kul Hakkı

Vehbi Tülek

Fahreddin Acemî Ve Hurufiler

Vehbi Tülek

Ayyaşin Sonu

Vehbi Tülek

Padişah Ve At

Vehbi Tülek

Sizin Rizkinizdan Kesilmiş

Vehbi Tülek