Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.445.386

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

İslâmiyete Uyuldukça, Nefsin Istekleri Azalır!

Nasuhzade Abdülmecid Efendi Osmanlı evliyasındandır. Kastamonu-Tosya’da doğdu. Şeyh Nasuh Efendinin oğludur. Nasuh Efendi, Zeyneddin Hafi'nin talelerinden Abdüllâtif Kudsi’nin halifesi Taceddin Efendiden hilâfet aldı. Abdülmecid Efendi babasının vefatından sonra irşad faaliyetini devam ettirdi. 973 (m. 1565)de Tosya'da vefat etti. Tezkire-i Ülü'l-Elbâb isimli eserinde şöyle anlatır:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Pişmemişler Celveti Olamazlar

Sultan I. Mahmud devrinde Ruslarla yapılan bir savaşta, Celveti dervişlerinden Molla Mehmed esir düşer. Diğer Osmanlı esirleriyle birlikte cephe gerisine götürülür. Bir müddet sonra esirler bir meydan da ictima edilir. Rus kumandanı General Plotanof, esirleri tek tek süzerken, Derviş Mehmed'in önünde durur. "Sen kimsin, hünerin nedir, ne iş yaparsın" gibi sorular sormaya başlar. Tercüman tarafın dan Derviş Mehmed'e izah edilen sorular üzerine: "Ben Hazret-i Üftade dergahının dervişiyim ve o varlığa bağlıyım. Celvetiye müntesibi olanlar suda boğulmazlar ve ateşte yanmazlar." Şeklinde cevap verir.

Vehbi Tülek

Sultan Iii. Mehmed Ve Karabaş Ali Efendi

Vehbi Tülek

71 - HÂce-i SultÂnî AtÂullah Efendi

Vehbi Tülek

Unutulmaz Bir İftar Çilesi

Vehbi Tülek

İlmiye sınıfından Şemseddin Efendi o akşamüzeri köşe penceresinin önünde oturmuş iftar saatinin gelmesini bekliyordu. Birden Rumeli Kazaskeri'nin at üzerinde ve çevresinde adamları olduğu halde sokak başında belirdiğini gördü. Allah Allah, bu civarda kimin konağına gidiyordu bunlar?Şemseddin Efendi pencereye yapışmış ve gözlerini daha da açmış bakarken, şaşkınlı ğı iyice arttı. Çünkü, kafile onun evinin önünde durdu ve kapı tokmağı vurulmaya başladı. Apar topar fırlayan ve önce hareme dalan efendi, "Aman hanım! Rumeli Kazaskeri teşrif buyurdular. Ona göre sofrayı hazırlat!" dedikten sonra merdiven başında gelenleri karşıladı. Ama o da ne! Daha misafirler yerine oturmamıştı ki, Anadolu Kazaskerinin maiyeti ile birlikte çıkageldiği haber verilmez mi?

Kanuni Sultan Süleyman Han’in Çekmecesi

Vehbi Tülek

35 - Bu Mukaddes Vatan İçin Ölebiliriz

Vehbi Tülek

Sultanim Özür Dileriz

Vehbi Tülek

Harp Hiledir: Muhasaralarda Sahte Ric'at

Vehbi Tülek

Sinan Reis

Vehbi Tülek

Mimar Koca Mehmed Ağa

Vehbi Tülek

Dari Ekmek

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Nasûhî Efendi'den Şifa Için Dua Iste!

Üsküdarlı Nasûhi Efendi Osmanlı âlim ve evliyâsının büyüklerindendir. 1648 (H.1058) senesinde İstanbul'da, Üsküdar'da doğdu. 1718 (H.1130) senesinde İstanbul'da vefât etti. Zamânının usulüne göre ilim tahsil etti. Sonra Halvetiyye yolunun şeyhlerinden olan Karabaş Ali Efendinin hizmetine girdi. İcâzet verilerek talebe yetiştirmekle vazifelendirildi. Çok kerametleri görüldü...

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Namaz Gafletle Kılınırsa

Vehbi Tülek

Seyyid Şeyh Mustafa Efendi Osmanlı Şeyhülislâmlarının altmış üçüncüsüdür. 1090 (m. 1679)'de İstanbul'da doğdu. 1158 (m. 1745)'de vefât etti. Namazın hakikatini anlatırken buyurdu ki:

Şâfiî Fıkıh âlimi Ebû Bekr Eş-şelî

Vehbi Tülek

Allahü Teâlâ, Insanı Dört Zıt Şeyden Yarattı!

Vehbi Tülek

Kâdı Abdullah Debbûsî hazretleri Hanefî mezhebi fıkıh âlimlerindendir. Buhârâ’nın meşhûr yedi kadısından biridir. 430 (m. 1039) yılında Buhârâ’da vefât etti. Debbûsî, Te’sîs-ün-nazar kitabında bazı fıkhî meseleler hakkında mukayeseli olarak yaptığı açıklamalarda diyor ki:

Sözün Fazlası Mı Yemeğin Fazlası Mı Daha Zararlıdır?

Vehbi Tülek

Kardeşleriniz Arasında Sulh Yapınız

Vehbi Tülek

Bütün Bilgilerin Kaynağı Eshâb-ı Kirâmdır

Vehbi Tülek

Âlimin Kıymeti Ve Şerefi...

Vehbi Tülek

Satılan Malın Kusurunu Gizlemek Helal Değildir

Vehbi Tülek

Resûlullahın Bayraktarı Mus'ab Bin Umeyr

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Evliyalar Ölmez İmiş

Evliyalar Ölmez İmiş

Ankara'nın Zülfazl (günümüzde Solfasol deniyor) köyünden çok temiz, çok saf bir genç, askere gidiyormuş. Babasından kalma bir kaç altını, anasından kalma birkaç mücevheri varmış. Delikanlının derdi asker dönüşü evlenmek; servetini içine koyduğu küçük sandığını emanet edeceği, güvenip, bırakacağı kimseciği de yok. Düşünüyor, tasınıyor, acaba ne yapsam, diye sızlanıyor... Derken, bir gece rüyasında Hacı Bayram'ı görmez mi? "A! be Selim cik, ne düşünüp duruyorsun getir sandığını, bana bırak!" diyor. Selim oğlan, ertesi günü, sevine sevine Ankara'ya geliyor, doğru türbedarın önüne dikiliyor, hal, keyfiyet böyle, böyle... diye meseleyi anlatıyor. Türbedar da uyanıklardanmış, gece o da haberini almışmış. Getiriyorlar sandığı, Hazretin başucuna bırakıyorlar. Sandık deyince, öyle koca bir şey sanılmasın, ancak bir çanta kadar.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Değişen Sizin Kalbiniz

Vehbi Tülek

Mü'mine Ikram, Affa Sebebdir

Vehbi Tülek

Arafatta Görüşürüz

Kum Ve Kaya

Bereketi Var Mı?

Bunlar Şarapti

"encümen-i Bîzebân"

Hazret-i Üftade’nin Yardimi

Ya Kadîmü'l-ihsÂn İhsÂnüke'l-kadîm

Vehbi Tülek

Kul Hakkı

Vehbi Tülek

Tüccarin Rüyasi

Vehbi Tülek

Abdullah Bin MübÂrek

Vehbi Tülek

Bülbülün Zikri

Vehbi Tülek

Ahde Vefa

Vehbi Tülek