Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.475.328

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Bu Ümmet, Dalâlet Üzere Ittifak Etmez!

Mevlânâ Mehdî Şîrâzî hazretleri Osmanlı tefsîr âlimlerindendir. İran’da Şîrâz’da doğdu. Şirâz’da ilim tahsil ettikten sonra İstanbul’da meşhur âlimlerin derslerine devam etti. İstanbul, Dimetoka, Silivri ve Filibe’de müderrislik vazîfesinde bulundu. 957 (m. 1550) senesinde Filibe’de vefât etti. Bu mübarek zat, bir dersinde şunları anlattı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Barbaroszade Hasan Paşa

Preveze Zaferinden üç yıl sonra Almanya İmparatoru ve İspanya Kralı Beşinci Karl, Cezâyir'i zaptetmek üzere büyük bir donanmayla harekete geçti. Andrea Doria'nın komutasın daki Haçlı donanması, 516 parça gemi ve 40 bin askerden müteşekkildi. İmparatorun asıl hedefi, Kuzey Afrika'daki Türk hâkimiyetini yıkmaktı. Gâfil avlanan Hasan Beyin kuvvetleri ise, 600 Türk levendi ile 2000 Arap gönüllüsünden meydana geliyordu. Buna rağmen Cezâyir'i terk etmeyi düşünmeyen Hasan Paşa, mücâdeleye karar verdi. Beşinci Karl şehre hâkim Küdyetü's-Sabûn Tepesini ele geçirdiyse de ummadığı bir mukâvemetle karşılaştı. Geri çekilen kuvvetleri yağmur ve fırtına sebebiyle yumuşayan toprakta hareket edemez hâle düştü. Fırsatı kaçırmayan Hasan Paşanın üst üste vurduğu darbelerle imparatorun 20 bin askeri telef oldu. Bütün topları ve 130 harp gemisi ele geçirildi. Hasan Paşanın elinden güçlükle kurtulan imparator, tâcını denize fırlatırken, Barbaros Hayreddin Paşanın amansız düşmanı Andrea Doria Preveze'den sonra yediği bu ikinci darbenin üzüntüsü içine düştü.Bu sırada dokuzuncu sefer-i hümâyûnundan dönen Kânûni Sultan Süleymân, Hasan Paşayı vekâleten baktığı Cezâyir Beylerbeyliğine asâleten tâyin etti. Hasan Paşa, bundan sonra Akdeniz'de İspanya'yı daha sıkı bir şekilde baskı altına aldı. Cezâyir'de bayındırlık işlerine önem verdi ve pekçok hayır eseri vücûda getirdi. Sağlığının bozulması sebebiyle, 1544'te görevinden ayrılan Hasan Paşa, 1549'da Cezâyir'de vefât etti. Bâbü'l-vâd'deki türbesine defnedildi. İspanyol târihçi Hedo, Hasan Paşa için; "Hiç bir paşa, Cezâyir'de onun kadar adâlet ve hakkâniyet göstermemiştir." demektedir.

Vehbi Tülek

İlim Ve Sanata Kiymet Veren Padişah

Vehbi Tülek

Asil Ruh

Vehbi Tülek

Beni O Günlere Eriştirme

Vehbi Tülek

Cem Sultan Papanın elinde esir iken, bir sohbet sırasında Papa ona, kendi dininden ayrı bir memlekete niçin geldiğini sorunca teessüre kapılan Cem; "Maksadım başka bir memlekete iltica etmek değildi. Rumeli'ye geçebilmek için Rodoslulardan yol istedim. Muvafakatlarını alarak Rodos'a geldim. Fakat onlar söz ve yeminlerine sadakat göstermeyip beni yolumdan alıkoydular ve bana yedi yıldır hapis hayatı yaşattılar. Böylece layık oldukları nâmertliklerini gösterdiler. Şimdi ise sizin huzurunuzdayız. Artık Mısır'a gidip ailemle beraber olmaktan başka bir arzum yoktur." dedi.

Benim Gözüm Göreceklerini Gördü

Vehbi Tülek

Tövbe Et, Çünkü Ölümün Yakindir!..

Vehbi Tülek

Turhanzade Ömer Bey’in Cevabi

Vehbi Tülek

Sultan Ahmed Ve Mehmed Emin Tokadi

Vehbi Tülek

Büyüklüğün Sirri

Vehbi Tülek

Gemiler Karadan Yürüdü

Vehbi Tülek

Yoksa Hemen Geliyorum

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Gıybet Ve Iftira Hakkında

Zeynüddin Hemedâni hazretleri hadis ve fıkıh âlimlerindendir. 548 (m. 1153)'de İran'da Hemedan'da doğdu. 584 (m. 1188)'de vefât etti. Hadis ilminde hafız (yüzbin hadis-i şerifi senetleriyle ezbere bilen) derecesinde âlimdir. Rivâyet ettiği hadis-i şeriflerden bazıları:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Ebû Abdullah Busrî

Vehbi Tülek

Ebû Abdullah Busri hazretleri, Şam evliyâsının ve âlimlerinin büyüklerinden olup, Şam yakınında Busr köyündendir. Ebû Türâb-ı Nahşebi, Ahmed bin Yahyâ Celâ, Ebû Sa'id-i Harraz ve daha birçok evliyâ ve âlimin sohbetlerinde bulundu. 245 (m. 859) senesinde vefât etti. Bir dersinde buyurdu ki:

Kıyamette Ilk Sual Namazdan Olacaktır

Vehbi Tülek

Diline Sahip Olan Sıkıntıya Düşmez

Vehbi Tülek

Ali bin Bendâr Sayrafi hazretleri evliyânın büyüklerindendir. Nişâbûr'da doğdu. 359 (m. 969)'da vefât etti. İmânı ve itikâd bilgilerini hülâsa ederek yazmıştır. Bunlardan bir kısmı şöyledir:

Rahmet Kapıları Herkese Açık

Vehbi Tülek

Pâk Ve Helal Taam Yiyiniz

Vehbi Tülek

Ramazanın Bereketi Hayırları Başkadır

Vehbi Tülek

kendi Bulunduğun Hâle Ağla!..

Vehbi Tülek

Abdurrahmân Efendi

Vehbi Tülek

Bahrü’l-ulûm Lüknevî

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Hazret-i Üftade’nin Yardimi

Hazret-i Üftade’nin Yardimi

Bir gün Yalova'dan İstanbul'a bir gemi gidiyordu. İstanbul'a yaklaştıkları sırada, şiddetli bir rüzgâr esmeye, dalgalar gittikçe büyümeye, gemiye şiddetle vurmaya başladı. Dalgaların vuruşundan tahtalar gıcırdıyordu. Gemi, koca denizde bir o tarafa, bir bu tarafa yalpalıyor, devrilecek gibi oluyordu. Yolcular ne yapacaklarını şaşırdılar. Herkes geminin bir tarafına birikince, tehlike daha da büyüdü. Kaptan, yolcuları teskin etmeye çalışıyor ve herkesin yerinde oturmasını tavsiye ediyordu. Herkes birbiriyle helâlleşiyor ve şimdiye kadar işlediği günahlarına tövbe ediyordu. Bâzıları da, kurtulmaları için adakta bulunuyordu. Yolcuların arasındaki bir genç, Fâtiha-i şerife ve İhlâs sûrelerini okuyarak, hâsıl olan sevâbı; Peygamber efendimizin, Eshâb-ı kirâmın, evliyânın, âlimlerin ve zamânın velilerinden Üftâde hazretlerinin rûh-ı şeriflerine hediye etti. Sonra da; "Yâ hazret-i Üftâde! Himmetinizi, yardımınızı istirhâm ediyorum." dedi. O anda, uzaklardan bir karaltı peydâ oldu. Yaklaştıkca, bunun bir insan olduğunu, suyun üzerinde süratle kendilerine doğru geldiğini gördüler. Onun yürüdüğü yerlerde dalgalar hemen sâkinleşiyordu. Nihâyet o zât geminin yanına geldi ve gemiyi eliyle bir mikdâr tuttuktan sonra, geminin önünden yürümeye başladı. Yürüdüğü yerlerde deniz durgunlaşıyordu. Bir müddet sonra gözden kayboldu. Kaptan, o kimsenin su üzerinde gittiği istikâmete göre, geminin dümenini ayarladı. Bir müddet sonra, selâmetle sâhile vardılar. Herkes bu hâdise karşısında şaşırıp kaldı. Sâdece o delikanlı şaşırmamıştı. Yolcular sâhile çıktıklarında, bir kimse karşılarına çıkıp onlara; "Ey yolcular! Üftâde hazretlerinin selâmı var. Sağ olduğum müddetçe, bu sırrı kimseye söylemesinler diye bana emretti." dedi.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Adalet Ve Tevazu

Vehbi Tülek

İmanı Ona Kafidir

Vehbi Tülek

Şikayet

Bize Teveccüh Edin

Latif Bir Şikayet

Bereketi Var Mı?

Onun Görmediği Yer

Iv. Mehmed Han Ve Ahmed CÂhidî Efendi

Kaldıramayacağın Bir Yükün Altına Girme

Vehbi Tülek

Helvaci Çocuk

Vehbi Tülek

Garip Karşilanan Bir Adak

Vehbi Tülek

Evliyalar Ölmez İmiş

Vehbi Tülek

Kadin Akli

Vehbi Tülek

Elini Değil, Ayağini Uzatmiş

Vehbi Tülek