Esas Pehlivan, Nefsine Galip Gelendir!
Şihâbüddîn Şâgûrî hazretleri hadîs âlimidir. 530 (m. 1116) senesinde İran’da Şâgûr’da doğdu. 615 (m. 1218) senesinde Şam’da vefât etti. Naklettiği hadis-i şeriflerden bazıları:
(Rahmetullahi Aleyh)
e-Gazete (Bugün)
Bizim Sayfa (Bugün)
16.490.040
Caliyet-ül Ekdar
Silsile-i Aliyye Büyükleri
Şihâbüddîn Şâgûrî hazretleri hadîs âlimidir. 530 (m. 1116) senesinde İran’da Şâgûr’da doğdu. 615 (m. 1218) senesinde Şam’da vefât etti. Naklettiği hadis-i şeriflerden bazıları:
Yıldırım Bayezid Han'ın oğlu Musa Çelebi, çocukluğunda da çok zeki ve haşarı idi. Gönderildiği mektepte, arkadaşları ve bilhassa hocası, ondan çok çekiyorlardı. Bir gün hocası dayanamadı ve onu dövdü. Küçük Musa, akşam ağlayarak eve geldi ve babası Sultan Yıldırım Bayezid'e:-Sizin gibi bir sultanın oğlunun darb edilmesi layık mıdır? Dedi.Bunun üzerine Sultan Bayezid:-Demek bir Sultanın oğlunu dövdü, öyleyse yarın ben de mektebe geleyim de hocaya bunun hesabını sorayım, cevabını verdi. Oğlunu gönderdikten sonra mektebe gitti ve hocası ile görüşerek, icabeden talimatları verdi.
Kanuni Sultan Süleyman zamanında başlayan Osmanlı-İran savaşları, Sultan I. Ahmed devrinde de devam ediyordu. İranlılar Tebriz'i almışlar ve Kars'ı kuşatmışlardı. 15 Haziran 1604 yılında Cağaloğlu Sinan Paşa kumandasında bir ordu Kars'ı kurtarmak için İstanbul'dan yola çıktı. Beylerbeyi Osman Bey, az bir kuvvetle Kars'ı müdafaa ediyor, yar dım gelinceye kadar kaleyi düşmana teslim etmemeye çalışıyordu. Bir gece, genç subay larından biri olan Kenan Beyi yanına çağırdı ve:-Bak yiğidim! Cenab-ı Hakk'ı ve Resûl-ü Ekrem'i memnun etmenin, şecaat göster menin zamanıdır. Bir gece gizlice kaleden dışarı çıkıp düşmanın içine dalacaksın ve kaç kişiler, erzakları, topları ne kadardır, öğrenip bize haber edeceksin. Haydi göreyim seni.. diyerek uğurladı.
Şerefüddin Ahmed Makdisi hazretleri Hanbeli fıkıh âlimidir. 693 (m. 1294)'de Şam'da doğdu. Medrese tahsilinden sonra zamanın büyük âlimlerinden fıkıh öğrendi ve Emeviyye Camii'ne müderris, sonra Hanbeli Kâdılkudâtı tayin edildi. 771 (m. 1370)'de Şam'da vefat etti. Bir dersinde buyurdu ki:
Osmanlılar zamânında Edirne'de doğup büyüyen Behişti hazretleri, tasavvuf büyüklerinden olup aynı zamanda iyi bir edip ve şair idi. Merkez Efendinin sohbet ve hizmetinde kemâle gelmiştir...
Behişti hazretleri, Osmanlılar zamânında yetişen İslâm âlimlerinden ve tasavvuf büyüklerindendir. Aynı zamanda büyük edib ve şâir olan bu mübarek zatın asıl ismi Ramazan'dır. Ancak o "Behişti" diye tanındı. Edirne vilâyetine bağlı Vize kasabasında doğup yetişti. Daha çok Çorlu'da ikâmet etti...
Ca'fer İbn-i Hinzâbe hazretleri hadis âlimidir. 308'de (m. 921) Bağdat'ta doğdu. Medrese tahsilinden sonra Abbasi Halifesi Râzi-Bilâh tarafından Mısır'da Divânü'l-harâc reisi tayin edildi. Sonra bu vazifeden ayrılarak Kahire'de talebe yetiştirmekle meşgul oldu. 391 de (m. 1001) Mısır'da vefat etti. Cenazesi vasiyeti üzerine Medine'ye götürüldü. Naklettiği hadis-i şeriflerden bazıları: Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) efendimiz cömertlik hakkında buyurdu ki:
Meşhur evlilyadan olan Abdullah Kalanisi hazretleri bir defasında gemi ile yolculuk ederken şiddetli bir fırtınaya yakalandı. Gemide bulunan yolcu ve mürettebat dua ettiler ve birer adakta bulundular. Abdullah Kalanisi'nin de bir adakta bulunması için kendisine işaret ettiler. Abdullah Kalanisi, kendisine adakta bulunması için işaret edenler: -Ben şu fani dünyadan alakamı kestim. Beni böyle işlere karıştırmayın, dediyse de dinlemediler ve adakta bulunması için ısrar ettiler. Onların bu kadar ısrarları karşısındfa Abdullah Kalanisi: -Eğer Allah beni buradan sağ salim kurtarırsa ben fil eti yemeyeceğim, diye onlara göre garip bir adakta bulunur.