Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.412.510

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Ölümü Hatırlamak, Haram Işlemeye Cesareti Azaltır!

İbrâhîm bin Ebî Bekr Tilmsânî hazretleri Mâlikî fıkıh âlimlerindendir. 609 (m. 1212)’de Cezayir’in Tilmsân şehrinde doğdu. Endülüs’te (İspanya) Gırnata (Granada) ve Mâleka’da (Malaga) tahsil yaptı. Sonra Fas’ta Sebte’ye yerleşerek talebe yetiştirdi. 690 (m. 1291)’de orada vefat etti. “Urcûzetü’t-Tilmsânî fi’l-ferâiz” isimli eseri feraiz ilmine dairdir. Bu kitabında şöyle yazmaktadır:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Kuyucu MurÂd Paşa

Osmanlı Sadrazamlarından olan Murat Paşa, 1585'te Karaman Beylerbeyi vazifesin deyken, Özdemiroğlu Osman Paşanın komutasında Tebriz Seferine katıldı. Tebriz civârında ki savaşın en kritik ânında atı ile berâber savaş meydanındaki kuyuya düştü. Hamza Mirza kumandasındaki Safevi kuvvetlerince esir alınıp hapsedildi. 1590 Osmanlı-Safevi Antlaşma sına kadar İran'da kalan ve atıyla kuyuya düşmesinden dolayı "Kuyucu" lakabı verilen Murâd Paşa, İstanbul'a gelip, Kıbrıs Beylerbeyliğine tâyin edildi.Kuyucu Murâd Paşa 1596 Haçova Meydan Muhârebesinde büyük yararlıklar gösterdi. Uzun seneler Macaristan cephesinde lâyıkıyla hizmet etti. Cephedeyken bâzı sulh müzâkerelerinde bulundu. Birinci Ahmed Han (1603-1617) Osmanlı Sultanı olunca, Kuyucu Murâd Paşa Şubat 1603'te Rumeli Eyâleti ile berâber Budin muhâfazasına memur edildi. 1605'de Divan-ı Hümâyûnda dördüncü vezir oldu. İran'daki Safevi Devleti (1501-1732)nin teşvik ve kışkırtmaları neticesinde Anadolu ve Kuzey Suriye'deki isyanlar tehlikeli bir hal aldığından, Anadolu isyanları veİran meselesi için Ferhad Paşa serdar tâyin edildi. Kuyucu Murâd Paşa Avusturya cephesindeki faâliyetlerinden ve Macaristan-Avusturya meselesinde ki teşebbüslerinden dolayı 13 mayıs 1606'da Engürüs Serdârı oldu. 1593 yılından beri devâm eden Avusturya Savaşına son veren Zitvatoruk Antlaşmasını imzâladı. Antlaşmaya göre savaşın en önemli sebeplerinden birini teşkil eden Estergon Kalesi Osmanlılarda kalıyordu.

Vehbi Tülek

Batililari Utandiran Manzara

Vehbi Tülek

O Kendini Tanitti

Vehbi Tülek

Kariştirinca Soğuyan Hoşaf

Vehbi Tülek

Sultan II. Mahhud devrinde iki defa Şeyhülislamlık makamına gelen Dürrizade Seyyid Abdullah Efendi, İstanbul'un namlı zenginlerindendi. Üsküdar Doğancılar'da inşa ettirdiği Paşa Kapısı diye anılan saray yavrusu muhteşem konakta yaşamaktaydı. Sultan II. Mahmud, bir yaz Ramazan akşamı bu konağa, âdeta bir iftar baskını düzenle di. Yanında nazırları, önde gelen devlet adamları ve maiyetinden oluşan hatırı sayılır bir kalabalık vardı. haber vermeden gerçekleştirdiği ziyaret ve misafirlikle Dürrizade'ye sürpriz yapmak istiyordu. Tabii, o anda konak bir panik havası sardı. Etekleri tutuşarak Efendi Hazret lerine koşan Kethüda, ellerini iki yana açarak "Ne yapacağız şimdi?" diye soruyordu. Ama hiç telaş göstermedi Dürrizade. Hareme ayrılan tablalar misafirlere verilecek, kendi yemeği de Padişaha takdim olunacaktı. Neticede bütün bu olumsuz şartlara rağmen, mükellef bir sofra kuruldu. Nitekim II. Mahmud da kethüdayı çağırarak tebrik etmiş, yemeklerin gerçekten nefis olduğunu söylemişti. Sadece bir istisna ile... O da billur kase içindeki hoşafın ılık olmasıydı. Kethüda bu tenkit üzerine, elleri göbeğinde kavuşturulmuş, başı hafifçe eğilmiş olarak cevap verdi:"Biraz karıştırılınca kendiliğinden soğur Efendimiz." Padişah, işte o zaman işin farkına varacak ve bulabildiği tek kusurun da geçersiz olduğunu görecekti. Çünkü billur zannettiği hoşaf kabı, içi oyularak kase süsü verilmiş bir buz kütlesiydi.

İstanbul’un Fethi Ve İnsan Haklari

Vehbi Tülek

Aldiğimiz Fiyata

Vehbi Tülek

Bu Hükümdar Kemal Ve Tedbir Sahibidir

Vehbi Tülek

Geyikli Baba Ve Orhan Gazi

Vehbi Tülek

Rodos’ta Casus Osmanli Kadinlari

Vehbi Tülek

Şehid Padişah Iii. Selim HÂn

Vehbi Tülek

HilÂfeti HÂiz Olan Türkler

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Kâfirlerin Yaptığı Faydalı Işler

Ebû Abdullah Hârezmi hazretleri Hanefi mezhebi fıkıh âlimlerindendir. 667 (m. 1268)'de Hârezm'de doğdu. 741 (m. 1340)'da Kâhire'de vefât etti. Bir dersinde şunları anlattı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Bu Pişmanlık Ona Fayda Vermez

Vehbi Tülek

Hasan Zarîfî Efendi Osmanlı âlim ve velîlerindendir. 1477 (H.882) senesinde Rumeli’de Serez şehrinde doğdu. Tahsîlini İstanbul’da yaptı. Osmanlı âlimlerinin en büyüklerinden olan Kemâlpaşazâde’nin talebesi olmakla şereflendi. Sonra Halvetî büyüklerinden Zeynüddîn-i Hâfî hazretlerinin yolunu devâm ettiren Pîr İbrâhim Gülşenî’nin sohbetlerine kavuştu. İcâzet alıp Bursa’ya gönderildi. Sonra İstanbul’a gelerek Kumkapı yakınında, kiliseden dönme bir mahalle mescidi edinip orada hizmete başladı. Sonra burası bir zelzele sonucu yıkılınca, Maktul İbrâhim Paşanın hanımı Muhsine Hâtun yeniden bir câmi ve dergâh yaptırıp Hasan Efendinin hizmetine verdi. Oraya hizmetliler tâyin etti. Zarîfî Efendi burada sohbetleriyle çok talebe yetiştirdi. 

Kur’ân-ı Kerimden Sonra Fıkıh Öğrenmek Lazımdır

Vehbi Tülek

Bedreddîn Muhammed Şiblî

Vehbi Tülek

Bedreddin Muhammed Şibli hazretleri Hanefi fıkıh âlimlerindendir. 712 (m. 1312)'de Şam'a bağlı Şibliye kasabasında doğdu. İlk tahsilini burada yaptı. Kahire ve Kudüs'te tahsilini tamamlayıp Trablusşam Kadılığına getirildi. 769 (m. 1367)'de orada vefat etti. "Âkâmü'l-mercân" isimli eseri meşhurdur. Cinler hakkındaki haberleri ve hükümleri anlatan bu kitapta buyuruyor ki:

Kılıçlı Ali Efendi

Vehbi Tülek

Gelen Feyiz Ve Bereketler Hep Velîler Sebebiyledir

Vehbi Tülek

Alî Bin Ma’bed

Vehbi Tülek

Gönülleri Alır, Ruhları Cezbederdi

Vehbi Tülek

Pâdişâhın Rüyasına Giren Zât!

Vehbi Tülek

Celâl Ali Efendi

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Dört Şey Mühimdir

Dört Şey Mühimdir

Muinüddin-i Çeşti hazretleri vefat ederken talebelerine şu nasihatleri yaptı: Biliniz ki, şu dört şey tasavvufun esâslarındandır: 1- Bu yolda yürümek arzusunda bulunan bir sâlik, aç ve fakir olsa da, hâlinden şikâyetçi olmamalı, dışarıdan tok ve hâli vakti yerinde görünmelidir. 2- Fakirleri maddi ve mânevi olarak doyurmalıdır. 3- Allahü teâlânın ihsân ettiği nimetlere şükredemediği, O'na lâyık ibâdet yapamadığı ve âkıbetinin nasıl olacağını bilemediği için, dâimâ üzgün bir hâlde bulunmalı, fakat başkalarını üzmemek için dışarıdan çok neşeli, mesûd ve memnun görünmelidir. 4- Kendisine eziyet ve sıkıntı verenleri affetmeli; insanlara karşı lüzumlu olan nezâket ve sevgiyi her zaman göstermelidir...

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Senin İsmin Defterden Silinmiştir

Vehbi Tülek

Korkma!

Vehbi Tülek

Bana Delil Getir

Helvaci Çocuk

Senin İsmin Defterden Silinmiştir

Meşayihın Kadrini Bilmezsen

Ahde Vefa

Örümcek Ağı

Biz Söze Bakmayız, Öze Bakarız

Vehbi Tülek

Bunlar Şarapti

Vehbi Tülek

Sarayda İftar

Vehbi Tülek

Onun Görmediği Yer

Vehbi Tülek

Abdullah-i İlÂhî Hazretleri Ve Muhyiddin Çelebi

Vehbi Tülek

Gördünüz Rüyadan Haberimiz Var

Vehbi Tülek