Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.444.457

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

İslâmiyete Uyuldukça, Nefsin Istekleri Azalır!

Nasuhzade Abdülmecid Efendi Osmanlı evliyasındandır. Kastamonu-Tosya’da doğdu. Şeyh Nasuh Efendinin oğludur. Nasuh Efendi, Zeyneddin Hafi'nin talelerinden Abdüllâtif Kudsi’nin halifesi Taceddin Efendiden hilâfet aldı. Abdülmecid Efendi babasının vefatından sonra irşad faaliyetini devam ettirdi. 973 (m. 1565)de Tosya'da vefat etti. Tezkire-i Ülü'l-Elbâb isimli eserinde şöyle anlatır:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Yenişehirli Abdullah Efendi

İstanbul'da ilk olarak kurulan matbaanın kurulmasına fetvâ veren, elli yedinci Osmanlı şeyhülislâmıdır. Sultan Üçüncü Ahmed Han tarafından şeyhülislâmlığa getirildi. Dâmâd İbrâhim Paşayla iyi anlaşıp hizmette bulundu. Pâdişâhın ihsânlarına kavuştu. Zamânındaki birtakım kültür ve yenilik faâliyetlerine ön ayak oldu. İbrâhim Müteferrika tarafından kurulan matbaanın kurulmasıyla ilgili fetvâyı verdi. Bu matbaanın kurulmasıyla ilgili fetvâsı şöyledir:"Kitap basma sanatını iyi bildiğini söyleyen bir kimse, lügat, mantık, astronomi, fizik ve benzerleri âlet ilimleri kitaplarının harflerini ve kelimelerini birer kalıba çıkarıp, buradan kâğıtların üzerine basarak bu kitapların benzerlerini elde ederim, dese, bu kimsenin, böyle kitap basmasına dinimiz izin verir mi?" Abdullah Efendi cevâbında:"Kitap basma sanatını iyi bilen bir kimse, bir kitabın harflerini ve kelimelerini birer kalıba çıkarıp, kâğıtlara basmakla bu kitaptan az zamanda kolayca çok sayıda kitap elde ediyor. Böylece çok ucuz kitap yazılmasına sebep oluyor. Fâideli bir iş olduğundan dinimiz bu kimsenin bu işi yapmasına izin verir. Kitapta yazılı ilmi bilen birkaç kişi önce kitabı tashih etmelidir. Tashih ettikten sonra basılırsa güzel bir iş olur." buyurdu.

Vehbi Tülek

Hükümdarlar VilÂyet Zabteder, Bahşetmez!

Vehbi Tülek

İskender Paşa

Vehbi Tülek

Osmanlinin Lübnan Siyaseti

Vehbi Tülek

Osmanlıda olduğu gibi Memluklularda da toprak idaresi Tımar sistemiyle idi. Ancak Memluklular, Lübnan topraklarını önce Tımar sistemi ile yönettilerse de sonraları bunu veraset sistemine döndürdüler. Sultan Selim Han Lübnan'ı alınca toprakların yine veraset ile idaresinin devamını emretti. Ki koca Osmanlı devletinde toprakları Tımara tabi olmayan tek bölge Lübnan oldu. Selim Han, Lübnan'daki cemaatlerin en güçlüsü olan Dereziler'den, Maanoğulları'nı emir tayin etti. Bu sistem ta 1697'ye kadar böyle sürdü. Ve Lübnan tarihinin en huzurlu dönemini yaşadı. Fransa ve İtalya'dan gelen misyonerler Derezi ailelerine Katolikliği aşılamaya başladılar. Bundan sonra bölgede karışıklık ve huzursuzluk aldı yürüdü. Lübnan liderliği 1697'de yeni Hıristiyan olan Maanoğullları'ndan Beşir Şihabi'ye geçti. Onun oğlu Katolik Beşir Ömer, 1789'da Emir oldu ve 51 sene ülkeyi yönetti. Mısır Valisi Mehmed Ali Paşa'nın Osmanlı Devletine isyanı üzerine Beşir Ömer onun tarafını tutarak; Osmanlı Devleti aleyhine çalıştı. Fransızlar bu arada Marunileri, Derezilere karşı tahrik ederek silahlandırdılar. Artık Lübnan'da huzur bitmişti. Her tarafta kan akıyordu.1841'de tekrar idarede etkili olan Osmanlı Devleti, İstanbul'dan Ömer Paşa'yı Lübnan'a vali tayin etti... Her tarafta kan dereleri akıyordu. Maruni ve Dereziler birbirlerine karşı silaha sarıldılar. Fransızlar insanları, Ömer Paşa'ya karşı ayaklandırdılar. 1845'te Lübnan'a inceleme ve gerekli değişiklikleri yapmak üzere Osmanlı Dışişleri Bakanı Şekip Efendi tam yetki ile gönderildi. Bu Şekip Efendinin İstanbul'daki hükümete gönderdiği raporu devlet arşivlerinde vardır. Bu raporda özetle şöyle yazıyor: "Lübnan'daki karışıklıkların tek bir sebebi vardır: Buradaki İngiliz ve Fransız Konsolosları Maruni ve Derezileri karşılıklı olarak kışkırtıp silahlandırıyorlar. Bu konsoloslar Lübnan'dan çıkarılmadıkça Lübnan huzura kavuşamaz." Bir Türk devlet adamı, Fransızların Marunileri, İngilizlerin de Derezileri ölüme sürüklediğini tesbit etmiş.

Yalnizlik Köşkü

Vehbi Tülek

En Küçük Yaşta Tahta Çikan Padişah: Iv. Mehmed Han

Vehbi Tülek

Nene Hatun

Vehbi Tülek

I. Viyana Kuşatmasi

Vehbi Tülek

Cem Sultan Ve Papa

Vehbi Tülek

Gemiler Karadan Yürüdü

Vehbi Tülek

Rodos’un Fethi

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Ço­cuk­la­rı­mı Ha­li­fe­nin ­ka­pı­sı­na Bı­ra­ka­ca­ğım

Haz­ret-i Ömer (ra­dı­yal­la­hü anh) ha­li­fe­li­ği za­ma­nın­da yok­sul ai­le­le­ri ve yaş­lı ka­dın­la­rı do­la­şır, ih­ti­yaç­la­rı­nı giz­li­ce gö­rür­dü. Ken­di­si ise sa­de bir ha­yat ya­şar ve za­ru­ri ih­ti­yaç­la­rı dı­şın­da ha­zi­ne­den pa­ra al­maz­dı. Ku­ru ar­pa ek­me­ği yer, ka­lın ku­maş­lar­dan el­bi­se gi­yer­di...

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Harezm Valisi Hakem El Gıfari

Vehbi Tülek

Hakem el Gıfari (radıyallahü anh) Eshab-ı kiramdandır ve Ebu Zer-i Gıfari hazretlerinin kardeşidir. Hicaz'daki Gıfar kabilesindendir. Ağabeyi Ebu Zer'in tavsiyesiyle, kardeşi Rafi ile birlikte Peygamber Efendimizin (sallallahü aleyhi ve sellem) huzuruna gelerek Eshab-ı kiramdan olma şerefine kavuşmuştur...

Size En Hayırlılarınızı Haber Vereyim Mi?

Vehbi Tülek

ben âşık Bir Garibim

Vehbi Tülek

Zünnûn-i Mısri hazretleri, Mısır'da yetişen büyük velilerdendir. İsmi Sevbân bin İbrâhim, künyesi Ebü'l-Feyz, lakabı Zünnûn, nisbesi el-Mısri'dir. Güney Mısır'ın Sudan'a yakın sınır bölgesinde yaşayan Nûbe kabilesindendir. Bu sebeple babası en-Nûbi nisbesiyle anılır. 772 (H.155) târihinde doğdu. 859 (H.245) târihinde Mısır'da vefât etti...

Nefsini Iyi Idâre Edebilen Akıllıdır

Vehbi Tülek

Büyük Müderris Pîr Fethullah

Vehbi Tülek

Ebûbekr Cessâs

Vehbi Tülek

Şerefüddin Hasan Tayyibî

Vehbi Tülek

Seyyid Muhammed Şah

Vehbi Tülek

Rabbinin Ismini Hürmetle Ve Ondan Korkarak An

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Bu Dünya Ona Da Kalmaz

Bu Dünya Ona Da Kalmaz

Padişahlardan birine değerli bir gül fidanı hediye edilir. O da bunu bahçıvanına verip bahçeye dikmesini, gül açılınca da kendisine haber vermesini ister. Aylar sonra nihayet gül açılır. Fakat gayet iri ve son derece güzel bir gül. Bah çıvan onu hayranlıkla seyrederken, bir bülbül gelip gül fidanına konar ve başlar ötmeye. Bahçıvan önce onu kıvmak ister, fakat bülbülün yanık yanık ötüşü onu etkilemiştir. Sonunda bahçıvan, padişahı çağırmak için yerinden kalkınca, bülbül ürker ve gülü paramparça eder. Buna çok üzülen bahçıvan, korkarak padişaha durumu haber verir. Fakat padişah:-Üzülme, der, bu dünya etme bulma dünmyası, ona da kalmaz.Bahçıvan padişahın bu sözü ile rahatlamıştır. Bir zaman sonra bahçıvan, biryılanın o bülbülü yuttuğunu görür ve padişaha gelerek:-Keramet gösterdiin efendimiz, dünya o bülbüle de kalmadı.-Merak etme, o yılana da kalmaz.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Misâfir Istiyordun. Gönderdik, Kovdun

Vehbi Tülek

Sarik Ve Sakal

Vehbi Tülek

Fahreddin Acemî Ve Hurufiler

Minareden Okunan Şiir

Hazret-i Üftade’nin Yardimi

Misâfir Istiyordun. Gönderdik, Kovdun

Veliye Rastlamak İstiyorsan

Bunlar Şarapti

Ayyaşin Sonu

Vehbi Tülek

Allah Nasil Misafir Edilir?

Vehbi Tülek

Sultan Mahmud Ve Hirsizlar

Vehbi Tülek

Yakub-i Germiyani’nin Yağmur Duasi

Vehbi Tülek

Eğer Senin Yanında Makbul Oldu Ise

Vehbi Tülek

Annenin Hizmete İhtiyaci Var

Vehbi Tülek