Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.458.607

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Haset Eden, Dâima Gamlı Ve Kederlidir!

Şeyh Sinân Efendi Osmanlı âlimlerindendir. Şimdi Yunanistan’da bulunan Fere’de doğdu. Bursa’ya giderek Abdüllatîf Kudsî’nin talebesi olan Şeyh Tâceddîn’in talebesi oldu. Kısa zamanda yüksek derecelere kavuşarak icazet verildi ve talebe yetiştirmek üzere memleketinde gönderildi. 890 (m. 1485) senesinde Fere’de vefât etti. Bir sohbetinde şunları anlattı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

55 - Yildirim Bayezid'in Âlimlere Hürmeti

Yıldırım Bayezid Han'ın oğlu Musa Çelebi, çocukluğunda da çok zeki ve haşarı idi. Gönderildiği mektepte, arkadaşları ve bilhassa hocası, ondan çok çekiyorlardı. Bir gün hocası dayanamadı ve onu dövdü. Küçük Musa, akşam ağlayarak eve geldi ve babası Sultan Yıldırım Bayezid'e:-Sizin gibi bir sultanın oğlunun darb edilmesi layık mıdır? Dedi.Bunun üzerine Sultan Bayezid:-Demek bir Sultanın oğlunu dövdü, öyleyse yarın ben de mektebe geleyim de hocaya bunun hesabını sorayım, cevabını verdi. Oğlunu gönderdikten sonra mektebe gitti ve hocası ile görüşerek, icabeden talimatları verdi.

Vehbi Tülek

Sarikamiş'i Bilir Misiniz?

Vehbi Tülek

Dörtyüz Kese Altin

Vehbi Tülek

Devlet Yikildiktan Sonra

Vehbi Tülek

I. Dünya savaşının başladığı günlerdi!... Dahiliye Nazırı Talat Paşa ile Harbiye Nazırı Enver Paşa ne düşündülerse, sâbık Padişah II. Abdülhamid Hanın, harp hakkındaki bilgi ve tecrübelerine başvurmayı uygun buldular. Bu maksatla İshak Paşayı Beylerbeyi Sarayına gönderdiler. 33 sene gibi uzun bir müddet Avrupa siyasetine hakim olmuş Sultan II. Abdül hamid Han cevabında:"Bu vaziyette artık benim verebileceğim bir fikir, tavsiye edebileceğim bir tedbir kalmamıştır. Zira bu zavallı devlet, harb-i umumiye sürüklendiği gün münkariz olmuştur. Sizi bana gönderenler, harbe girmeden önce göndermeliydiler. Dünyanın karalarına ve denizlerine hakim olan devletlere karşı Almanya ve Avusturya ile birleşip ateşe atılmak, tarihin ender kaydettiği hatalardandır." Dedi.

Dörtyüz Kese Altin

Vehbi Tülek

Kefeni Kanlar İçindeydi

Vehbi Tülek

Osmanli Sultanlarinin Yüksek Dereceleri

Vehbi Tülek

Yedi-sekiz Hasan Paşa

Vehbi Tülek

Yarasina Bir Avuç Ot Tikamişti

Vehbi Tülek

36 - Gel Kerem Eyle

Vehbi Tülek

5 - Doğan Bey Ve Yildirim Bayezid

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Büyük Mutasavvıf Ebû Abdullah-ı Rodbârî

Ebû Abdullah-ı Rodbâri, evliyânın büyüklerindendir. Onuncu yüzyılda Bağdât ve Şam diyarlarında yaşamıştır. İsmi Ahmed bin Atâ'dır. Büyük veli Ebû Ali Rodbâri hazretlerinin kız kardeşinin oğludur. Yani o mübarek zatın yeğeni olur. Ebû Abdullah künyesiyle ve Rodbâri nisbesiyle meşhur olmuştur. Bağdât'ta doğdu. Doğum târihi bilinmemektedir. 979 (H.369) senesinde Sûr şehri yakınlarındaki Menvas köyünde vefât etti. Kabri Sûr şehrindedir...

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Dostlarla Sofra Başının Hesabı Olmayacaktır

Vehbi Tülek

Ca’fer el-Firyâbî hazretleri hadis âlimidir. 207 (m. 822) yılında İran’da Firyâb kasabasında doğdu. Bağdat’a giderek birçok âlimden ilim tahsil etti, hadis-i şerif öğrendi. Çok talebe yetiştirdi. Abdullah ibn-i Mübârek de bunlardandır. Ca’fer el-Firyâbî 301 (m. 913) senesinde Bağdat’ta vefat etti. Naklettiği hadis-i şeriflerden bazıları:

Esile Kıza Saldıran Hamele'nin Sonu!..

Vehbi Tülek

İnsanların En Akıllısı Kimdir

Vehbi Tülek

Şihâbüddin Şâgûri hazretleri hadis âlimidir. 530 (m. 1116)'de Irak'ta Şâgûr'da doğdu. 615 (m. 1218)'de Şam'da vefât etti. Naklettiği bazı hadis-i şerifler:

Molla Yegân

Vehbi Tülek

Öfkeyle Fırlatılan Yastık!..

Vehbi Tülek

Büyük Fıkıh âlimi İmâm-ı Begavî

Vehbi Tülek

Allahü Teâlâ Kalplerinize Bakar

Vehbi Tülek

haydi Oğul Haydi Git Ya Gâzi Ol, Ya Şehit!

Vehbi Tülek

malım Yok Diye Gam Çekme!

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
At Hirsizi

At Hirsizi

Abdullah-ı İlâhi'nin sohbetleri çok tesirli ve faydalı olurdu. Sohbetlerinde ve diğer zamanlarda herkesin gönlünü almaya çok dikkat gösterirdi. Sohbette bulunanlardan birinin bir sıkıntısı, bir müşkülü olsa onun hâlini keşfeder sıkıntısını giderirdi. Sohbetiyle, tereddütleri ortadan kaldırırdı.

Yine bir gün sohbette, söz çalışmak ve gayretten açılmıştı ve; "İnsan çalışıp, gayret göstermedikçe olgunlaşamaz ve bir mertebeye ulaşamaz." buyurmuştu. Bu sırada sohbetinde bulunan bir âlim, bu sözleri işitince, "at hırsızı kıssası" diye bilinen bir hâdiseyi hatırladı. "Peki onun hâli nasıl oldu?" diye düşündü. Abdullah-ı İlâhi, o âlimin kalbinden geçen düşünceleri kerâmetiyle anlayıp, ona doğru dönerek; "Söylediğim söze, at hırsızlığı yapan kimsenin hâli ile karşı çıkmak hâtıra geldi değil mi? Fakat ona da cevap vardır." dedi. Sonra sohbetinde bulunanlara dönüp; "Hiç o hâdiseyi işiteniniz var mıdır?" diye sordu. Ve hâdiseyi şöyle anlattı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Hazret-i Üftade’nin Yardimi

Vehbi Tülek

Gerçek Zehir

Vehbi Tülek

İsmail Hakki Efendi

Gördünüz Rüyadan Haberimiz Var

Mazarratli Harfler Kaçtir?

Meşayihın Kadrini Bilmezsen

Fahreddin Acemî Ve Hurufiler

Adam Olmazsan

Allah’a Firar Et

Vehbi Tülek

Geç Gelen Kurtarıcı

Vehbi Tülek

Dördüncü Murad Han Ve Ankaravi İsmail Efendi

Vehbi Tülek

Abdullah-i EnsÂrî

Vehbi Tülek

Elini Değil, Ayağini Uzatmiş

Vehbi Tülek

Meşayihın Kadrini Bilmezsen

Vehbi Tülek