Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.503.988

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Allahü Teâlâ Evliyâya Bazı Sırlar Verir!

Muhammed bin Abdülvâhid Bâverdî hazretleri hadîs, tefsîr ve fıkıh âlimidir. 261 (m. 875) yılında Horasan’da Ebyurd’da doğdu. 345 (m. 956) yılında Bağdâd’da vefât etti. Yüz bin hadîs-i şerîfi, râvileriyle birlikte ezbere bilirdi. Naklettiği hadis-i şeriflerden bazıları:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Kanuni Sultan Süleyman Ve Yakub-i Germiyani’nin Yağmur Duasi

Kânûni Sultan Süleymân Hân devrinde, bir ara yağmurlar yağmaz olmuş, insanlar kuraklıktan çok muzdarip olmuşlardı. İstanbul halkı, yağmur duâsına çıkılmasına karar verdi. Pâdişâh da çıktı. Okmeydanı'nda büyük bir kalabalık toplandı. Öyle ki bu toplulukta, başta pâdişâh olmak üzere, âlimler, vâliler, idâreciler, vezirler, kuvvetli-zayıf, zengin-fakir herkes vardı. Bilindiği gibi, Osmanlı sultanları yapacakları bütün mühim işlerde, mutlaka şeyhülislâma danışırlar, onun fetvâsına uygun hareket ederlerdi. Bunun için Şeyhülislâm Ebüssü'ûd Efendi den, yağmur duâsını kimin yapmasının münâsib olacağı suâl edildi. O da; "Duâyı, pâdişâh veya onun münâsib gördüğü bir zât eder." buyurdu. Bunun üzerine pâdişâh; "Ya'kûb Germiyâni duâ eylesin." dedi. Ya'kûb Efendi ise, kendisini buna ehil, münâsib görmeyip mahcûb oldu ve bir tarafa gizlendi. Oğlu Yûsuf Efendinin, yerini bildirmesiyle arayıp buldular. Gelmek istemedi ise de; "Pâdişâh efendimizin emridir." dediler. Bunun üzerine mecbûren kalkıp geldi. Minbere çıkıp duâ etti. Orada bulunanlar "Âmin" dediler. Bu duâ bereketiyle öyle yağmur yağdı ki, her taraf su ile doldu. İnsanlar, onun büyük bir âlim ve yüksek bir veli olduğunu, bu hâdise ile daha iyi anladılar. O ise kendisini; âciz, aşağı, bu işe lâyık olmayan biri gördüğünden çok mahcub olmuştu. Ya'kûb Germiyâni hazretleri duâ günü, gizlendiği yeri haber verip meydana çıkmasına sebeb olduğu için, daha sonraları oğlu Yûsuf Efendiye sitem etti. Kendisini duâ etmeye, duâsının kabûl olmasına lâyık görmeyerek ve çok tevâzu göstererek; "Yağmur bolluğuna uğradık. Ben o meclise varmayacaktım. Bizi kırıklığa uğratıp, ömrümde, çekemeyeceğim mahcûbiyete müptelâ olmama sebeb oldun." Dedi.

Vehbi Tülek

Reşid Paşa’nin Osmanli Ekonomisini Yikmasi

Vehbi Tülek

İstanbul’un İşgalinde Yapilan Hirsizliklar

Vehbi Tülek

Mesir Macunu

Vehbi Tülek

Yavuz Sultan Selim Hânın kızı Şâh Sultan, zevci Sadr-ı âzam Lütfi Paşa ile Yanya'dan İstanbul'a gelirken, yolda eşkıyânın baskınına uğradı. Bu kötü durumdan nasıl kurtulacakları nı düşünürlerken, o anda Allahü teâlânın izni ile, zamânın evliyâsından Merkez Efendi karşılarına çıkıverdi. Önceden orada olmadığı hâlde, bir anda karşılarına dikilen Merkez Efendiyi gören haydutlar, şaşkına döndüler. Eşkıyâ reisi, Merkez Efendinin heybeti karşısında selâmeti kaçmakta buldu. Diğerleri de kaçıp orayı terkettiler. Eşkıyânın ortadan çekilmesiyle Merkez Efendi de bir anda kayboldu. Bu hâli hayretle seyreden Lütfi Paşa ve zevcesi Şâh Sultan, Merkez Efendiyi tanımışlardı. Şâh Sultan, Merkez Efendinin bu kerâmetinden dolayı, İstanbul'da Eyüb Bahariye'de onun adına bir câmi ve yanına medrese yaptırdı. Merkez Efendiyi buraya tâyin ettiler. Bir müddet orada talebe yetiştiren Merkez EfendiyeKânûni Sultan Süleymân Hân, Topkapı surlarının dışında yaptırdığı tekkede vazife verdi. Burada da aynı hizmete devam eden Merkez Efendi, Kânûni Sultan Süleymân Hânın annesinin isteği ve Sünbül Efendinin tenbihi üzerine Manisa'ya gitti. Vâlide Sultanın Manisa'da yaptırdığı imâretin yanındaki dergâhta hocalık yaptı. Tıb bilgisi kuvvetli olan Merkez Efendi, Manisa'da bulunduğu sırada kırk bir çeşit baharattan meydana gelen bir mâcun yaptı. Bu mâcunu hastalar yiyerek şifâ bulurdu. İlkbaharda yetişen çiçeklerden de istifâde edilerek yapılan bu mâcunu almak için, çevre kasabalardan gelirlerdi. Mesir mâcunu diye şöhret bulan bu mâcun, şimdi de yapılmaktadır.

Oruç Reis

Vehbi Tülek

Cezayirli Gazi Hasan Paşa

Vehbi Tülek

Sultanzade Gazi Hüsrev Bey’in Türbesi

Vehbi Tülek

Ayni Oyun

Vehbi Tülek

Barbaroszade Hasan Paşa

Vehbi Tülek

Derya Üzre Cami

Vehbi Tülek

Allah İçin Beni Yukari Çikartin!

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Ebu Salih El-müezzin

Ebu Salih el-Müezzin hazretleri hadis hafızı, yani yüz binden fazla hadis-i şerifi ravileriyle birlikte ezbere bilen âlimlerdendir. 388'de (m. 998) İran'da Nişâbur'da doğdu. İlk tahsilini memleketinde yaptıktan sonra İsfahan, Bağdat, Şam, Mekke gibi ilim merkezlerinde büyük âlim­lerden hadis öğrendi. Ayrıca Ebû Ali Dekkâk'tan tasavvuf terbiyesi aldı. Nişâbur'da 470'te (m. 1078) ve­fat etti. Namazın ehemmiyeti ile ilgili naklettiği bazı hadis-i şerifler:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Allahü Teâlâ Kanâat Edeni Zengin Kılar

Vehbi Tülek

Ebû İsmail Sülemi hazretleri hadis âlimlerindendir. 280 (m. 893) senesinde vefât etti. Rivâyet ettiği hadis-i şerifler Sünen-i İbn-i Mâce ve Sünen-i Tirmizi'de yer almıştır. Rivâyet, ettiği hadis-i şeriflerden bazıları şunlardır:

Muhammed Taflâtî

Vehbi Tülek

Başkasının Malına Zarar Verenler

Vehbi Tülek

İbrâhim Nazira Efendi Osmanlı kadılarındandır. Edirne'de doğdu. 1188 (m. 1774)'de aynı yerde vefât etti. Fetvalarında buyurdu ki:

"sübhânallah" Demek, Tövbenin Anahtarıdır!

Vehbi Tülek

Abbasi Halifesi Harun Reşid

Vehbi Tülek

Koğacızâde Mehmed Efendi

Vehbi Tülek

Ferîdüddîn-i Attâr Ve Bir Garip Derviş!..

Vehbi Tülek

Siz, Hayırlı Bir Ümmetsiniz!

Vehbi Tülek

İbnü's-semmâk Herevî

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Evliyalar Ölmez İmiş

Evliyalar Ölmez İmiş

Ankara'nın Zülfazl (günümüzde Solfasol deniyor) köyünden çok temiz, çok saf bir genç, askere gidiyormuş. Babasından kalma bir kaç altını, anasından kalma birkaç mücevheri varmış. Delikanlının derdi asker dönüşü evlenmek; servetini içine koyduğu küçük sandığını emanet edeceği, güvenip, bırakacağı kimseciği de yok. Düşünüyor, tasınıyor, acaba ne yapsam, diye sızlanıyor... Derken, bir gece rüyasında Hacı Bayram'ı görmez mi? "A! be Selim cik, ne düşünüp duruyorsun getir sandığını, bana bırak!" diyor. Selim oğlan, ertesi günü, sevine sevine Ankara'ya geliyor, doğru türbedarın önüne dikiliyor, hal, keyfiyet böyle, böyle... diye meseleyi anlatıyor. Türbedar da uyanıklardanmış, gece o da haberini almışmış. Getiriyorlar sandığı, Hazretin başucuna bırakıyorlar. Sandık deyince, öyle koca bir şey sanılmasın, ancak bir çanta kadar.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Ölüyü Diriltemem

Vehbi Tülek

Korkma!

Vehbi Tülek

Yoksa Hizir Olduğunu Söylerim

Hazret-i Üftade’nin Yardimi

Dördüncü Murad Han Ve Ankaravi İsmail Efendi

Arkadaşlarımı Korumak Için

Allahü Tealadan Bir An Gafil Olmayasin

Sarik Ve Sakal

Cimrilik Ve Nankörlüğün CezÂsi

Vehbi Tülek

Garip Karşilanan Bir Adak

Vehbi Tülek

Alabilirsen Al

Vehbi Tülek

Tüccarin Rüyasi

Vehbi Tülek

Kadı Iyâd Hazretleri Ve Dürüst Genç

Vehbi Tülek

Kabahat Kilincin Midir?

Vehbi Tülek