Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.406.334

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Tasavvuf, Kalbi Sâf Yapmak, Temizlemek Demektir

Kösec Ahmed Efendi Nakşibendî meşayıhındandır. Trabzon’da doğdu. İstanbul’a giderek Mehmed Emîn Tokâdî hazretlerinin talebelerinden Seyyid Yahyâ Efendiye intisab etti. Nakşibendî yolunda yükseldikten sonra icazet verilerek Konya’ya gönderildi. 1195 (m. 1780)’de Konya’da vefat etti. “Silsile-i Hacegân fî âdab-i Ubudiyyeti'l-Âyan” isimli eseride şöyle buyuruyor:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Sultan I. Ahmed Ve Hediyesi

Sultan Ahmed Han, bir gün Hüdâyi hazretlerine bir hediye göndermiş, o da bunu kabûl etmeyerek iâde etmişti. Pâdişâh bu sefer aynı hediyeyi Şeyh Abdülmecid Sivâsi'ye gönderdi. Onun kabûl etmesi üzerine bir gün pâdişâh kendisine; "Bu hediyeyi Hüdâyi'ye gönderdiğim halde kabûl buyurmadılar." dedi. Abdülmecid Sivâsi de; "Pâdişâhım, Hüdâyi bir ankâdır ki, lâşeye tenezzül etmez." cevâbını verdi.Pâdişâh birkaç gün sonra Hüdâyi hazretlerinin sohbetine gidince; "Geri gönderdiğiniz hediyeyi Abdülmecid Efendi kabûl etti." dedi. Bu söz üzerine Hüdâyi hazretleri de; "Sultanım! Şeyh Abdülmecid bir deryâdır. Ona bir katre necâset düşmekle pislenmiş olmaz." diyerek zârifâne bir cevap verdi.

Vehbi Tülek

Sultan Iii. Mehmed Ve Karabaş Ali Efendi

Vehbi Tülek

Bir Avuç Bulgur

Vehbi Tülek

İki Cihanda Yüzün Ak Olsun

Vehbi Tülek

Kafkasya'yı fethederken Şii Safevi ordularıyla yaptığı meydan muharebeleri ve savunma savaşları sonunda kazandığı muvaffakiyetleriyle dillere destan olan kahraman Özdemiroğlu Osman Paşa İstanbul'a geldiğinde büyük bir coşku ile karşılandı. III. Murad Han bu kahramanı bizzat görüşmek üzere Yalı köşküne davet etti. Paşa huzura girdiğinde Padişah, saray âdetlerini bozarak:"Hoş geldin Osman otur!" dedi. Osman Paşa oturmadı. Ayakta durdu. Padişah tekrar:"Otur Osman!" dedi. Osman Paşa oturdu. Fakat hayâ edip tekrar kalktı. Murad Han dördüncü defa oturmasını ve Kafkasya'daki muharebeleri anlatmasını emredince oturdu ve anlatmaya başladı ve 4 saat devam etti.

92 - Bunlar Bizi Allah Rizasi İçin Ziyarete Gelirler

Vehbi Tülek

Hergün Bin Akçe Dağitirdi

Vehbi Tülek

Padişah Memlekete Hainlik Etmez

Vehbi Tülek

3 - İstanbul'un Fethi (manzum Hikaye)

Vehbi Tülek

Ördeğini De Beraber Al

Vehbi Tülek

Haci Bayram-i Veli Hazretlerinin Nasihati

Vehbi Tülek

Nagy Varat Köprüsü

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Kara Dâvûd

Kara Dâvûd rahmetullahi aleyh, Kânuni Sultan Süleymân Hân devrinde yetişen Osmanlı âlimlerindendir. İzmit'te doğdu. 948 (m. 1541)'de Bursa'da vefât etti. Yıldırım semtinde yaptırdığı câminin bahçesine defnedildi. Yazdığı Şerh-i Delâil-i Hayrat, "Kara Dâvûd" ismi ile meşhûrdur. Bu eserden bazı bölümler:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Rabbinin Azamet Ve Kibriyâsından Bahset

Vehbi Tülek

Abdullah İbni Ebi Dâvûd hazretleri Büyük hadis âlimlerinden olup "Kütüb-i Sitte" adı verilen meşhûr altı hadis-i şerif kitabından birinin sahibi olan Ebû Dâvûd'un oğludur. 230 (m. 844)'de İran'da Sicistan'da doğdu. Üç yüz binden fazla hadis-i şerif ezberlemişti. Hadis ilminde hüccet (senet) oldu. 316 (m. 928)'de vefât etti. Naklettiği hadis-i şeriflerden bazıları:

Geçmiş Kavimlerin Bilinmeyen Haberleri

Vehbi Tülek

Abdullah Harrânî

Vehbi Tülek

Abdullah Harrâni hazretleri hadis ve lügat âlimlerindendir. 205 (m. 820)'de Urfa'nın Harran şehrinde doğup büyüdü. Sonra Bağdâd'a geldi ve 290 (m. 902)'de orada vefat etti. Hadis ilmine dâir "Cüz'ün minel-fevâid-i fil-hadis" kitabında yer alan bazı hadis-i şerifler:

Kara Sevdaya Tutulan Yahudi

Vehbi Tülek

Ebû Abdullah Goncâr

Vehbi Tülek

Kanaatkâr Olan, Ansızın Nimetlere Kavuşur

Vehbi Tülek

Allah Ile Kul Arasındaki Işlere "diyânât" Denir

Vehbi Tülek

Kabir Üzerinde Oturmak Uyumak Mekruhtur

Vehbi Tülek

Kâinâta Ibret Nazarıyla Bak

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Senin Nasibin Diyar-i Rum’dadir

Senin Nasibin Diyar-i Rum’dadir

Niyâzi-i Mısri, devamlı ibâdet ve tâatla meşgûl olduğu sırada, bir gece rüyâsında Seyyid Abdülkâdir-i Geylâni hazretlerini gördü. Seyyid Abdülkâdir-i Geylâni hazretleri büyük bir taht üzerinde oturmaktaydı. Etrâfına talebeleri toplanmıştı. Niyâzi-i Mısri, kendisini onların arasın da görünce, hayâsından dışarı çıkmaya yol ve fırsat aradığı bir sırada, Seyyid Abdülkâdir-i Geylâni hazretleri, onu yanına çağırıp, bir kese altın hediye verdi ve; "Senin nasibin diyâr-ı Rûm'dadır. Mısır'da değildir." buyurdu. Ertesi gün Niyâzi-i Mısri bu rüyâsını hocasına anlatın ca, hocası hemen ona hilâfet verdi ve duâ etti. Bunun neticesinde Niyâzi-i Mısri 1646 sene sinde Mısır'dan ayrılarak İstanbul'a gitti. İstanbul'da Sultanahmed Câmii civârında Sokullu Mehmed Paşa dergâhında ikâmet edip, uzun süre riyâzette kaldı. Kaldığı odada çok gözyaşı döktü. Halil Paşa, Niyâzi-i Mısri hazretlerinin kaldığı odanın döşemelerini yenilemek için teşebbüste bulunduğu zaman, Niyâzi-i Mısri hazretlerini rüyâsında gördü. Rüyâda "Gözlerimin yaşı ile yıkanmış olan tahtaları muhâfaza ediniz." diye emretmesi üzerine, tahtalarını muhâfaza etmek sûretiyle odayı tâmir etti.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

O Kullarına Çok Merhametlidir

Vehbi Tülek

Örümcek Ağı

Vehbi Tülek

Zalimlere Dersini Verdi!

Gül Yaprağı

Allahü Tealadan Bir An Gafil Olmayasin

Karşılık Beklemiyorum

Zalimlere Dersini Verdi!

Yoksa Hizir Olduğunu Söylerim

Deniz Üzerinde Yürüyüp Sahile Doğru Gitti

Vehbi Tülek

Helvaci Çocuk

Vehbi Tülek

Mazarratli Harfler Kaçtir?

Vehbi Tülek

Değişen Sizin Kalbiniz

Vehbi Tülek

Latif Bir Şikayet

Vehbi Tülek

Hakikati Görmek

Vehbi Tülek