Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.416.782

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Kardeşim Ağır Hasta Ya Resûlallah!

Abdülazîz Dehlevî hazretleri, Hindistan evliyâsının büyüklerinden Şah Veliyyullah Dehlevî hazretlerinin oğludur. 1746 (H.1159) senesinde Dehli'de doğdu. Küçük yaşta Kur'ân-ı kerîmi ezberledi. On bir yaşında iken babasının vazîfelendirdiği hocalardan okudu. Meşhur altı hadîs kitabı Kütübü Sitte gibi kıymetli eserleri babasından dinledi. Hadîs-i şerîf ilminde diploma aldı. Hindistan'da İngiliz yönetimine karşı hürriyet meşalesini yakarak "Sirâc-ül-Hind" lakabıyla tanındı. 1824 (H.1239) senesinde Delhi'de vefât etti. Elli kadar eser yazdı. Tefsîr-i Azîzî isimli eserinde Bekara sûresinin fazîletlerini bildirirken diyor ki:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Koca Seyid

Bayezîd Han Ve “yiğitbaşı”...

Yahya Ağa

Cünnetü'l-esmâ

Yüz Vermedin!

A'meş Ve Hanımı

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Ağirliğinca Altin Ederdi

1780 senesinde İsanbul'a gelen bir Fransız mühendisi, yanında bir de logaritma cetveli getirmişti. Bir aralık Bâb-ı Âli'ye gelerek zamanın hükûmtine verip:

-Memleketinizde bu cetvelden anlayan ve bununla uğraşan var mıdır? Diye sorar. Kendisi ne, Gelenbevi İsmail Efendi adında bir zatın matematikle meşgul olduğunu söylediler.Fransız mühendis, Gelenbevi'nin adresini alarak kendisini ziyaret eder. Bir kulübeden farkı olmayan İsmail Efendi'nin evinden içeri giren mühendis, karşısına çıkan bu üstü başı perişan adamın, aradığı kimse olduğunu güçlükle anlayınca, fazla konuşmağa bile tenezzül etmeden elindeki kitabı uzatır ve:-Bır haftaya kadar bu kitap hakkındaki cevabınızı bekliyorum, deyip bu harap evden çıkmak ister. Gelenbevi İsmail Efendi onu bekletmeden, cevap yerine kendisinin telif etmiş olduğu logaritma cetvelini Fransız mühendise verir. Bu cetveli gören Fransız, ahyretler içinde kalır ve:-Bu adam Avrupa'da olsaydı ağırlığınca altın ederdi, diyerek hayranlığını izhar eder.

Vehbi Tülek

Şanli Bir Zafer İçin “bilmem Ne Kazandik” Diyenin Hali

Vehbi Tülek

Seni Kanuna Şikayet Ederiz

Vehbi Tülek

Fatih Ve Kazikli Voyvoda (drakula)

Vehbi Tülek

1456 yılında Fâtih, Wlad'i Eflâk prensligine tayin etmişti. Wlad, kardesi Radul ile birlikte Osmanlı sarayında rehine olarak bulunmuştu. Hüküm sürdüğü memlekete Fâtih'in yardımı ile sahip olmasına ve Pâdişaha karşı dost kalacağına dair yemin etmiş bulunmasına rağmen Wlad, sözünde durmayarak Osmanlılar aleyhine Macarlarla anlasma yapacaktır.Fâtih'in, Karadeniz ve Trabzon'da bulundugu sıralarda, Eflâk'ta bazı hadiseler olmaktaydı. Burada Türklerin "Kazıklı Voyvoda", Macarlarin "Drakula" (Şeytan), Ulahların "Çepelpuç" (Cellad) dedikleri Wlad adında zulüm delisi bir adam, halka idarenin en korkuncunu tattırmaktadır. Bu çılgın adam, vahşi ve insanlık dışı birtakım zevklere sahipti. O, kazıklara vurulmuş ve işkence içinde can vermekte olan Türklerin meydana getirdigi büyük halkanın ortasında, saray halkı ile birlikte yemek yemekten zevk alırdı. Eline Türk esirleri geçince ayaklarındaki derinin yüzülmesini ve meydana çıkan kırmızı etlere tuz ekilmesini, sonra da bunları keçilere yalatmasını emrederdi. Böylece, diri diri ayaklarının derisi yüzülen esirlerin işkencesi, daha büyük olurdu. O, kendisine gönderilen Osmanlı elçilerinin sarıklarını başlarına çiviletmiştir.

Molla Arab Ve Ii. Bayezid Han

Vehbi Tülek

Dünyanin En Dürüst Ve En Medenî Milleti

Vehbi Tülek

Molla Hayali Ve Fatih Sultan Mehmed

Vehbi Tülek

Lütfi Paşa Ve Ya’kub Efendi

Vehbi Tülek

Toprak Taşimaya Giderüm

Vehbi Tülek

39 - GÂzileri Boş Mu Sanirsiniz?

Vehbi Tülek

Sultan Iii. Mehmed Ve Karabaş Ali Efendi

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Üstünlük Ve Saadet Emir Ve Yasaklar Içindedir

Ümmîzâde Hasan Hilmi Efendi Osmanlı evliyasındandır. 1825(H.1240) senesinde Kastamonu’nun Azdavay ilçesinde doğdu. İlim tahsîli için İstanbul'a gitti. Mahmûd Paşa Medresesinde fıkıh, tefsîr, hadîs ve diğer ilimleri okudu. Abdülfettâh-ı Akrî hazretlerinin sohbetinde bulundu. Abdülfettâh-ı Akrî hazretlerinin vefâtı üzerine, icazet verdiği Ahmed Ziyâüddîn Gümüşhânevî'ye bağlandı. Gümüşhânevî hazretleri ihtiyarlığı ve zayıflığı sebebiyle dergâhını ona teslim etti. Hasan Hilmi Efendi hocasının vekili olarak irşâd hizmetlerini yürütüp, Nakşibendiyye yolunun gereklerini yerine getirdi.1911 (H.1329) senesinde İstanbul'da vefât etti. Bir sohbetinde şunları anlattı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Kur’ân-ı Kerîmden Gâfil Olma

Vehbi Tülek

Muhammed Harrani hazretleri hadis ve târih âlimi olup, Harran'da doğdu. 334 (m. 946)'da Rakka'da vefât etti. Yüz bin hadis-i şerifi râvileriyle birlikte ezberleyerek, hadis ilminde hafız oldu. Naklettiği hadis-i şeriflerden bazıları:

Mol­la Câmînin Ehl­-i Beyt Sev­gi­si

Vehbi Tülek

ben âşık Bir Garibim

Vehbi Tülek

Zünnûn-i Mısri hazretleri, Mısır'da yetişen büyük velilerdendir. İsmi Sevbân bin İbrâhim, künyesi Ebü'l-Feyz, lakabı Zünnûn, nisbesi el-Mısri'dir. Güney Mısır'ın Sudan'a yakın sınır bölgesinde yaşayan Nûbe kabilesindendir. Bu sebeple babası en-Nûbi nisbesiyle anılır. 772 (H.155) târihinde doğdu. 859 (H.245) târihinde Mısır'da vefât etti...

Tasavvuf, Baştan Başa Edeptir

Vehbi Tülek

ÿbir Seyyidi Üzmenin Cezâsı

Vehbi Tülek

İbn-i Nüceym

Vehbi Tülek

Tabiinin Büyüklerinden Muttalib Bin Abdullah

Vehbi Tülek

Tâceddîn Mes'ûdî

Vehbi Tülek

Ebû Ya'kûb Tennûhî

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Yürüdüğü Yerde Deniz Durgunlaşiyordu

Yürüdüğü Yerde Deniz Durgunlaşiyordu

Bir gün Yalova'dan İstanbul'a bir gemi gidiyordu. İstanbul'a yaklaştıkları sırada, şiddetli bir rüzgâr esmeye, dalgalar gittikçe büyümeye, gemiye şiddetle vurmaya başladı. Dalgaların vuruşundan tahtalar gıcırdıyordu. Gemi, koca denizde bir o tarafa, bir bu tarafa yalpalıyor, devrilecek gibi oluyordu. Yolcular ne yapacaklarını şaşırdılar. Herkes geminin bir tarafına birikince, tehlike daha da büyüdü. Kaptan, yolcuları teskin etmeye çalışıyor ve herkesin yerinde oturmasını tavsiye ediyordu. Herkes birbiriyle helâlleşiyor ve şimdiye kadar işlediği günahlarına tövbe ediyordu. Bâzıları da, kurtulmaları için adakta bulunuyordu. Yolcuların arasındaki bir genç, Fâtiha-i şerife ve İhlâs sûrelerini okuyarak, hâsıl olan sevâbı; Peygamber efendimizin, Eshâb-ı kirâmın, evliyânın, âlimlerin ve zamânın velilerinden Üftâde hazretlerinin rûh-ı şeriflerine hediye etti. Sonra da; "Yâ hazret-i Üftâde! Himmetinizi, yardımınızı istirhâm ediyorum." dedi.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

O Kullarına Çok Merhametlidir

Vehbi Tülek

Bana Delil Getir

Vehbi Tülek

Değişen Sizin Kalbiniz

Geç Gelen Kurtarıcı

Abdullah-i EnsÂrî

Padişah Ve At

Karşılık Beklemiyorum

Örümcek Ağı

Biz Söze Bakmayız, Öze Bakarız

Vehbi Tülek

Hizir Ve Gelin

Vehbi Tülek

Veliye Rastlamak İstiyorsan

Vehbi Tülek

Bize Teveccüh Edin

Vehbi Tülek

Sarik Ve Sakal

Vehbi Tülek

Tencere Yuvarlanir, Kapağini Bulur

Vehbi Tülek