Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.512.685

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Tâat Ve Ibâdetlerini Beğenmemelisin!

Abdullah-i İsfehânî hazretleri, evliyânın büyüklerinden olup, Hâce Alâüddîn-i Attâr’ın talebelerindendir. İran’da İsfehân’da doğdu. Hicri dokuzuncu asrın ikinci yarısında vefât etti. Çok kerâmetleri görüldü. Sohbetlerinde buyurdu ki:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Venediklilerin Zulmüne Karşilik Osmanli Devletinin Vergi Adaleti

Osmanlı Devleti, adayı fethettikten sonra, Kıbrıs'da adaletin tam tesisi ve Venediklilerin vergi adaletsizliklerinin ortadan kaldırılması için gereken bütün hukuki düzenlemeleri de yapmıştır. İslam hukuku­nun tatbiki yanında, özellikle haraci arazi vergilerinin dü­zenlenmesi ile alâkalı olarak 980/1572 tarihli Kıbrıs Adası Kanunnâmesi hazırlanmıştır. Biz bu kanunnâmeyi uzun uzadıya zikredecek değiliz. Ancak Kıbrıs'daki vergi adaletini sağlayan giriş mahiyetindeki kısmını özetle­yeceğiz. Diğerlerininin ise, orijinalini vermekle yeti­neceğiz:Kıbrıs Kanunnâmesi'nin Mukaddemesi:"Venedikli kâfirler zamanında Kıbrıs ahalisinin mah­sulatından, bazılarından altıda bir; bazılarından beşte bir; bazılarından dörtte bir ve bazılarından da üçte bir alınıyordu.Ada halkı arasında Farikoz denen bir gurup haftada iki gün beglerine ve toprak sahiplerine çalışmakla mükel­lefdi.Ahali ve büluğa eren gençler, 60, 80, 90 akçe arasında değişen maktu vergilerini verdikden sonra ken­dileri, oğulları ve kızları için ayrı ayrı tuz hakkı adı altında ayrıca beşer akçe verirlerdi.Ziraat edilen arazilerden kesin olarak üçte bir ürün alınırdı.Ahalinin kısrağı katır doğursa 60 akçe; tay doğursa 25 akçe; inekleri doğursa beş akçe; her koyun ve kuzu­dan bir akçe alınırmış.

Vehbi Tülek

Saltanat Tahtina Oturacaktir

Vehbi Tülek

Hamevî'nin Osmanli Padişahlari İle Alakali Önemli Tesbiti

Vehbi Tülek

Sultan İkinci Bayezid Ve Sari Saltuk

Vehbi Tülek

Sultan İkinci Bâyezid Han, Kili ve Akkermân kalelerinin fethine çıktığında, Baba Dağına gelince; sâlih kimselerden bâzıları; "Pâdişâhım! Burada Sarı Saltuk adına nûrlu bir türbe vardı. Kâfirler yıkıp üzerine taş, toprak, çöp dökerek kabrini kaybettiler." diye şikâyette bulundular. Sultan Bâyezid-i Veli o mezbeleliğe gitti. Bir seccâde üzerinde Kara Şems (Şemseddin Sivâsi) ile ikişer rekat namaz kılıp hakikatı öğrenmek üzere o gece istihâreye yattı. Hemen Sarı Saltuk, sarı renkli sakallı ve yeşil sarığı ile görünüp; "Yâ Bâyezid! Hoş geldin. Akkermân ve Kili kalelerini ve vilâyetlerini Boğdan kâfirleri elinden harp yapmadan fethedeceksin. Oğulların Mekke ve Medine'ye hizmet edecek. Beni bu pislikten kurtar." dedi. Sultan uyanınca; Kara Şems'e; "Efendi! Gördüğün rüyâyı bir kâğıda yaz. Ben de yazayım. Şeyhülislâma gönderelim. Bakalım ne cevap verir." dedi. Herbiri gördükleri istihâreyi yazıp mühürlü olarak şeyhülislâma gönderdiler. Allahü teâlânın hikmeti ikisinin de görüp anlattıkları rüyâ aynıydı. Şeyhülislâm hemen; "Padişâhım! O yere büyük bir türbe yaptırasın." diye haber gönderdi. Sultan Bâyezid Han, o yeri temizlettirdi. Temizlenirken üzerinde; "Hâzâ Kabr-i Saltuk Bey Seyyid Muhammed Gâzi" diye yazılmış bir mermer sanduka göründü. Mimâr ve mühendisler toplanıp nûrlu bir türbe ve câmi ile diğer hayır yerlerinin inşâsına başladılar. Bâyezid Han, Kili ve Akkerman kalelerini hakikaten harpsiz fethedip, oraların fâtihi oldu. Zaferle Baba Dağına döndü. Bir sene orada kışladı. Etrâfı düzene koyup, Baba Dağı şehrini imâr etti. Bütün hayır yerlerini Baba Sultan'a vakfetti.

91 - Kanuni Sultan Süleyman Ve Şövalyeler

Vehbi Tülek

72 - Kanunlar Yürüdükçe Devlet Zeval Bulmaz

Vehbi Tülek

Seydi Ahmed Paşa

Vehbi Tülek

Yenişehirli Abdullah Efendi

Vehbi Tülek

Akillilarin Duraği

Vehbi Tülek

Destileri Kirmasinlar

Vehbi Tülek

Bendeniz Bîperva Geçerim

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Ccemâatte Rahmet, Ayrılıkta Azap Vardır!

Fahrülislâm Kaffâl Şâşî hazretleri Şafiî mezhebi fıkıh âlimidir. 429 (m. 1037) senesinde Diyarbekir’e bağlı Meyâfarkîn’de (Silvan’da) doğdu. Burada ilk tahsilinden sonra ilim öğrenmek için Tus’a ve Bağdad’a gitti. Meşhur âlimlerden ilim tahsil edip icazet aldıktan sonra Nizamiye Medresesi’ne müderris olarak tayin edildi. 507 (m. 1113)’de orada vefât etti. Bir dersinde şunları anlattı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Dünyâda En Kıymetli Şey, Ihlâstır

Vehbi Tülek

Ebû Ya'kûb Râzî hazretleri büyük âlim ve velîlerdendir. İran’da Rey şehrinde doğdu. Zünnûn-i Mısrî’nin talebesi olup, aynı zamanda; Ebû Türâb Nahşebî, Yahyâ bin Muâz ve başka âlimlerle görüşüp sohbet etti ve kendilerinden ilim öğrendi. Ebû Saîd Harrâz ile yol arkadaşlığı ve Cüneyd-i Bağdâdî ile mektuplaşmaları meşhûrdur. İlim öğrenmek için çok seyahat etti. 915 (H.304) senesinde vefât etti.

Nasûhzâde Pîr Ali Efendi

Vehbi Tülek

Âdem Askalânî

Vehbi Tülek

Tebe-i tâbiinden olan Âdem Askalâni (Âdem bin Ebi İyâs) hazretleri, 132 (m. 749)'de Horasan'da Merv şehrinde doğup 221 (m. 835)'de, Abbasi halifelerinden Mu'tasım Billâh'ın halifeliği zamanında Askalân'da vefât etti...

Âdem Askalâni, Bağdâd'da yetişmiştir. Orada birçok zâttan ilim tahsil etti. Daha sonra, seyahate çıkıp, her birisi birer ilim ve irfan merkezi olan, Kûfe, Basra, Hicaz, Mısır ve Şam'a gitti. Buralarda büyük âlimler ile görüşüp onlardan ilim öğrendi ve birçok hadis-i şerif rivâyet etti. Daha sonra Askalân'a dönüp orada yerleşti. Bu sebeble kendisine Âdem-i Askalâni denir...

Abdülvehhâb Enmatî

Vehbi Tülek

Bayram Gecesi, Melekler Yerlerinde Duramazlar!

Vehbi Tülek

Vehb Bin Münebbih

Vehbi Tülek

Muslihiddin Lârî

Vehbi Tülek

Celâleddîn Süyûtî

Vehbi Tülek

Davud-i Halvetî Hazretleri

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Kimsenin Yaptığı Yanına Kalmaz

Kimsenin Yaptığı Yanına Kalmaz

Abbasi halifelerinin beþincisi Harun Reþid, sarayının bahçesindeki bir gül fidanını çok beðenir. Yapraðı, kokusu, görünüþüyle dikkatini çeken gülü özel bakıma alması için bahçıvana emir verir.

Bahçıvan üzerine titremeye baþlar gülün. Ne var ki, sakınan göze çöp batar derler ya. Aynen öyle olur. Bir sabah bahçıvan gelip bakar ki, gülün dalına konan bir bülbül, ne kadar yaprak varsa hepsini gagalayarak yere düþürmüþ. Tek yaprak bırakmamıþ gülün baþında... Korku içinde koþar halifeye:

- Sultanım der, üzerine titrediðimiz gülün yapraklarını bir bülbül gagalayarak yere dökmüþ, tek yaprak bırakmamıþ gülün baþında... Harun Reþid, telaþ etmeden cevap verir:

- Üzülme efendi üzülme, der. Bülbülün yaptıðı yanına kalmaz!.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Allah Haramdan Kaçani Korur

Vehbi Tülek

Abdullah Bin MübÂrek

Vehbi Tülek

Ölüyü Diriltemem

Salavat-ı Şerifin Bereketi

Gördünüz Rüyadan Haberimiz Var

Onun Görmediği Yer

Ebussuud Efendi Ve Nureddinzade

Keramete İnanmayan Âlim

Bana İyi Bir Elbise Yapiver

Vehbi Tülek

Yakub-i Germiyani’nin Yağmur Duasi

Vehbi Tülek

Cimrilik Ve Nankörlüğün CezÂsi

Vehbi Tülek

Abdullah El-acemî

Vehbi Tülek

Allahü Tealadan Bir An Gafil Olmayasin

Vehbi Tülek

Sizin Rizkinizdan Kesilmiş

Vehbi Tülek