Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.510.192

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Tasavvuf, Nefsin Bütün Isteklerini Terk Etmektir

Muhammed Gülâbâdî hazretleri evliyânın büyüklerindendir. Hadîs, fıkıh ve tasavvuf ilimlerinde de âlimdir. 380 (m. 990) senesinde Buhârâ’da vefât etti. Çok kitap yazdı, en meşhûr eseri, “et-Tearrûf li mezheb-i ehl-it-tasavvuf” adlı kitabıdır. Bu eserinde şöyle buyuruyor:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

89 - Rüyanin Tabiri Budur

Osmanlı âlimlerinin en büyüklerinden Müftü Zenbilli Ali Cemâli Efendi, ömrünün sonlarına doğru hastalanıp gücü kuvveti kalmamıştı. Uzun zaman hasta yattı. Fetvâ yazmakta zorluk çekiyordu. Pâdişâh ve âlimler kendisine bu işte yardımcı olmak üzere birini nâib, vekil seçmesini istediler. Zenbilli Ali Efendi, verâ ve takvâsından dinin emirlerini hakkıyla gözetme sinden ötürü bu işe Behâeddinzâde'yi münâsip gördü. Şeyh Behâeddinzâde, Zenbilli Ali Efendi nin 1526 yılında vefâtına kadar bu görevde kaldı.

Vehbi Tülek

Yirmisekiz Mehmed Çelebi Ve Parisde Opera

Vehbi Tülek

Artik Göç Vakti Geldi

Vehbi Tülek

Savaşin Zorluklarina Katlanmadan Zafere Ulaşilamaz

Vehbi Tülek

Şehzâde Murâd tahta çıkmak üzere Manisa'dan İstanbul'a gelirken, Sâdeddin Efendi de berâberinde idi. O zaman Sultan Murâd'ın özengi ağası olan Tiryâki Gâzi Hasan Paşanın naklettiğine göre, şehzâde yolculuk sırasında yanında göremediği Hoca Efendiyi sordu. Yanındakiler onun bindiği atın ham olması dolayısıyla biraz geride kaldığını söylediler. Bunun üzerine Sultan Murâd derhal kendi yedek atlarından birini altın işlemeli eğer ve süslü takımlarla donatarak ona gönderdi ve yetişinceye kadar bekledi." Sâdeddin Efendiye bundan sonra Hâce-i sultâni (sultan hocası) ve Reis-ül-ulemâ ünvânları verildi. Devletin iç ve dış siyâsetine yardımcı oldu.

Size İtaat Ettik Ve Uyduk

Vehbi Tülek

Kadizade Rumi (musa Paşa)

Vehbi Tülek

O Zaman Kiliç Ve Ok Devri İdi

Vehbi Tülek

Seydi Ali Reis

Vehbi Tülek

Çaldiran MuhÂrebesi

Vehbi Tülek

İskender Paşa

Vehbi Tülek

Aziziye Müdafaasi

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Tövbe Edenin Günahı Affedilir

İmam-ı Vâhidi hazretleri tefsir âlimlerindendir. İran'da Sâve şehrinde doğdu. 468 (m. 1075)'de Nişâbûr'da vefât etti. İmâm-ı Vahidi hazretleri, "Vesit" ismindeki tefsirinde buyuruyor ki:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Âlemin Dışı Güzel Içi Ibrettir

Vehbi Tülek

Ömer İbn-i Fârid hazretleri büyük velilerdendir. 1180 (H.576) senesinde Mısır'da doğup, 1238 (H.636) senesinde yine burada vefât etti. İlk tahsilinden sonra Şâfii fıkhı ile meşgûl oldu. İbn-i Asâkir'den hadis-i şerif ilmini aldı. Büyük hadis âlimi Münziri ve başkaları kendisinden hadis-i şerif rivayet etti. Ezher'de hatiplikle meşgûl oldu. Sonra tasavvuf yoluna ve yalnızlığa meyletti.

Ebü’l-kâsım Bürzûlî

Vehbi Tülek

Ömer Ziyâeddîn Tavîlî

Vehbi Tülek

Şeyh Ömer Ziyâeddin Tavili hazretleri, on dokuzuncu yüzyılda Kuzey Irak'ta yaşamış olan evliyâdan olup, Osman et-Tavili hazretlerinin üçüncü oğludur. 1839 (H.1255) senesinde Tavila'da doğdu. Kerkük'te ilim tahsil etti. Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdi hazretlerinin halifelerinden hilâfet aldı. Ömer Ziyâeddin hazretleri ömrünü ilim öğrenmek, öğretmek ve İslâmiyeti anlatmakla geçirdikten sonra, 1900 (H.1318) senesinde vefât etti. Vefatından kısa bir zaman önce buyurdu ki:

Evlâdın Ana-babası Üzerindeki Hakları

Vehbi Tülek

Dilinden Hikmet Dökülen Zatlar

Vehbi Tülek

el-vâiz Abbâs Bin Hamza

Vehbi Tülek

Hiçbir Lüzum Yokken Mezhep Değiştirmek

Vehbi Tülek

Seyyid Emir Burhân

Vehbi Tülek

Vakti En Mühim Işler Ile Geçirmelidir

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Gül Yaprağı

Gül Yaprağı

Vaktiyle, yol üzerinde bulunan bir dergahın dervişleri, yoldan geçen herkesi misafir kabul ediyordu. Burada hiç konuşulmuyordu. Dervişler anlatmak istediklerini kalben ifade ediyorlardı. Bir gün dergahın kapısına bir yolcu geldi. Yolcu kapıda öylece durdu ve bekledi. Burada, misafir geldiğini dervişler firaset yoluyla anlıyorlardı, o yüzden kapıda tokmak yoktu. Bir süre sonra kapı açıldı, içerdeki derviş, kapıda duran yolcuya baktı. Bir selamlaşmadan sonra söz'süz konuşmaları başladı. Gelen yolcu, dergahta kalmak istiyordu. Derviş içeri girdi, sonra elinde ağzına kadar suyla dolu bir kapla döndü ve bu kabı yolcuya uzattı. Bu, yeni bir misafiri kabul edemeyecek kadar doluyuz demekti. Yolcu dergahın bahçesine girdi, aldığı bir gül yaprağını kabın içindeki suyun üstüne bıraktı. Gül yaprağı suyun üstünde yüzüyordu ve su taşmamıştı. Derviş kapıyı açarak yabancıyı içeriye aldı. Suyu taşırmayan bir gül yaprağına her zaman yer vardı.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Abdullah El-acemî

Vehbi Tülek

Üzülmeyiniz, Allahü Teala Sizi Kurtardi

Vehbi Tülek

Minareden Okunan Şiir

Sultan Mahmud Ve Hirsizlar

Deniz Üzerinde Yürüyüp Sahile Doğru Gitti

Hazret-i Üftade’nin Yardimi

Yirmi Saniyede

Başka Du Bilmez Misin?

Onun Görmediği Yer

Vehbi Tülek

Dinini Dünyalığa Alet Edenin Sonu

Vehbi Tülek

Fitne Ve İftira Ateşi Söndürüldü

Vehbi Tülek

Yoksa Hizir Olduğunu Söylerim

Vehbi Tülek

Meşayihın Kadrini Bilmezsen

Vehbi Tülek

Sizin Rizkinizdan Kesilmiş

Vehbi Tülek