Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.444.970

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

İslâmiyete Uyuldukça, Nefsin Istekleri Azalır!

Nasuhzade Abdülmecid Efendi Osmanlı evliyasındandır. Kastamonu-Tosya’da doğdu. Şeyh Nasuh Efendinin oğludur. Nasuh Efendi, Zeyneddin Hafi'nin talelerinden Abdüllâtif Kudsi’nin halifesi Taceddin Efendiden hilâfet aldı. Abdülmecid Efendi babasının vefatından sonra irşad faaliyetini devam ettirdi. 973 (m. 1565)de Tosya'da vefat etti. Tezkire-i Ülü'l-Elbâb isimli eserinde şöyle anlatır:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Yeniçeriliğin Kaldirilmasi

500 sene kadar Osmanlı Devleti'nin ordusunun temelini teşkil eden yeniçeriler, büyük savaşlar ve fetihler yaparak haklı bir üne kavuşmuştu. Fakat son yıllarda bu ocak bozulmuş ve Osmanlı Devleti'nin başına belâ olmaya başlamıştı. 15 Haziran 1826 Perşembe gününe, tarihler Vak'a-i Hayriyye derler ki, hayırlı olmuştur. Yeniçeriler tarih sahnesinden bir günde silinmişlerdir. O sırada İstanbul'da bulunan Fransız edebiyatının büyük ismi Theophile Gautier, bakınız bu hâdiseyi nasıl anlatır:

Vehbi Tülek

Kanuniyi Kabul Etmeyen Derviş

Vehbi Tülek

Milletin Efendisi Kimdir?

Vehbi Tülek

Ermeni Tehciri

Vehbi Tülek

Birinci Dünya Savaşı sırasında Osmanlı Devleti Doğu cephesindeki muharebeleri kaybedince,Ruslar bütün Doğu Anadolu'yu işgal ettiler ve burada yaşayan Ermeniler ile Rusya Ermenistanı'ndaki Ermenileri silahlandırarak bu vilayetlerde yaşayan vatandaşlarımız üzerine saldılar. Ermenilerin binlerce Türk'ün canına mal olan isyan ve katliamları karşısında bile, Osmanlı Hükümeti'nin ortaya koyduğu sakin ve sağduyulu tavır, belgeleriyle sabittir. Ancak, tedhiş hareketleri bir türlü durmak bilmeyince hükümet, ülkenin çeşitli bölgelerinde yaşayan Ermenileri, savaş bölgelerinden uzak yeni yerleşim merkezlerine götürmek zorunda kalmıştır. Kafkas, İran ve Sina cephelerinin güvenlik hattını oluşturan bölgelerdeki Ermenilerin yerlerinin değiştirilmesi, onları imha etmek değil, devlet güvenliğini sağlamak, onları korumak amacını gütmüştür ve dünyanın en başarılı yer değiştirme uygulamasıdır.

Eğri Seferi Ve Şemseddin Sivasi Hazretleri

Vehbi Tülek

Kosova Şehidi

Vehbi Tülek

Sağ Kolumu Kaybettim Ama Sol Kolum Var

Vehbi Tülek

14 - Varna Savaşi Ve Koca Hizir

Vehbi Tülek

104 - Devamli Baki Kalan İşlerle Meşgul Ol

Vehbi Tülek

Gazi Osman Paşa’nin İstanbula Dönüşü

Vehbi Tülek

Sizi Sultan İlan Edelim

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Faydalı Ilim Kalpteki Perdeleri Kaldırır

Tennûri İbrâhim Efendi Anadolu'da yetişen büyük velilerdendir. Sivas'ta doğdu. İlk tahsilini memleketinde yaptıktan sonra Konya'ya giderek ilim tahsil etti. Kayseri'ye gelerek Hunad Hâtun Medresesine müderris oldu. Göynük'e gitti ve Akşemseddin hazretlerine intisab etti. Akşemseddin hazretlerinden icâzet aldıktan sonra, onun izni ile, Kayseri'ye yerleşerek bir tekke kurdu. 1482 (H.887) senesinde Kayseri'de vefât etti. Sohbetlerinde buyurdu ki:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Âlimin Ölümü, Büyük Musîbettir

Vehbi Tülek


Ahmed bin Muhammed Hâni el-Esrem, hadis hâfızı, büyük veli ve âlimlerdendir. 873 (H.260) târihinden sonra vefât etti. Ahmed bin Hanbel'in talebesidir. Ondan çok meseleler nakletti. Bunları mevzularına göre yazdı. Talebelerine yaptığı nasihatlerinde buyurdu ki:

Ölülerin Ruhuna Okuyup Bağışlamak

Vehbi Tülek

Allahın Rahmetinden Ümidinizi Kesmeyiniz

Vehbi Tülek

Fenârizâde Hasan Çelebi Osmanlı âlimlerindendir. Molla Fenâri'nin torunlarındandır. 840 (m. 1436)'de doğdu. 886 (m. 1481)'de Bursa'da vefât etti. Bir dersinde "Ehl-i sünnet" itikadında olmak için inanılması lazım olanlardan bazılarını şöyle bildirdi:

Üsküplü Lütfullah Efendi

Vehbi Tülek

rehber, Tabîbe Benzer!

Vehbi Tülek

Kalbim Gafil Diyerek Duayı Terk Etmemelidir

Vehbi Tülek

Dâvûd-i Tâî

Vehbi Tülek

Şükrün Esası...

Vehbi Tülek

Bana Duâ Ediniz, Size Icâbet Edeyim

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Gül Yaprağı

Gül Yaprağı

Vaktiyle, yol üzerinde bulunan bir dergahın dervişleri, yoldan geçen herkesi misafir kabul ediyordu. Burada hiç konuşulmuyordu. Dervişler anlatmak istediklerini kalben ifade ediyorlardı. Bir gün dergahın kapısına bir yolcu geldi. Yolcu kapıda öylece durdu ve bekledi. Burada, misafir geldiğini dervişler firaset yoluyla anlıyorlardı, o yüzden kapıda tokmak yoktu. Bir süre sonra kapı açıldı, içerdeki derviş, kapıda duran yolcuya baktı. Bir selamlaşmadan sonra söz'süz konuşmaları başladı. Gelen yolcu, dergahta kalmak istiyordu. Derviş içeri girdi, sonra elinde ağzına kadar suyla dolu bir kapla döndü ve bu kabı yolcuya uzattı. Bu, yeni bir misafiri kabul edemeyecek kadar doluyuz demekti. Yolcu dergahın bahçesine girdi, aldığı bir gül yaprağını kabın içindeki suyun üstüne bıraktı. Gül yaprağı suyun üstünde yüzüyordu ve su taşmamıştı. Derviş kapıyı açarak yabancıyı içeriye aldı. Suyu taşırmayan bir gül yaprağına her zaman yer vardı.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Yuhçu Baba

Vehbi Tülek

Abdullah-i İlÂhî Hazretleri Ve Muhyiddin Çelebi

Vehbi Tülek

Eğer Senin Yanında Makbul Oldu Ise

Latif Bir Şikayet

"encümen-i Bîzebân"

Sarik Ve Sakal

Zalimlere Dersini Verdi!

Sultan Mahmud Ve Hirsizlar

Hizir Aleyhisselam Nasil Görülür

Vehbi Tülek

Anzakli Ömer

Vehbi Tülek

Allah Nasil Misafir Edilir?

Vehbi Tülek

Bu Dünya Ona Da Kalmaz

Vehbi Tülek

Abdullah El-acemî

Vehbi Tülek

İsmail Hakki Efendi

Vehbi Tülek