“Reîsü’l-ulemâ” Ebû Hafs-ı Kebîr

Meşhurların Son Sözleri

Pazar, 29 Nisan 2007

Evliyanın büyüklerinden olan Ebû Hafs-ı Kebîr hazretlerinin doğum ve vefât târihleri bilinmemektedir. Buhârâ’da doğup, aynı şehirde vefât ettiği biliniyor. Kabri oradadır. Küçük yaşından îtibâren ilim tahsîline başlayan Ebû Hafs-ı Kebîr, zamânının âlimlerinden aklî ve naklî ilimleri tahsîl etti. İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin talebesi İmâm-ı Muhammed Şeybânî’den fıkıh ilmini öğrendi. Bu ilimde ictihâd derecesine yükseldi. Reîsü’l-ulemâ (âlimlerin reîsi) unvânına sâhib oldu...

Devamını oku...

Türkistanlı velî Seyyid Atâ

Meşhurların Son Sözleri

Cumartesi, 28 Nisan 2007

Büyük velî Seyyid Atâ Buhârâlıdır. Doğum târihi bilinmemektedir... Seyyid Atâ küçük yaşından îtibâren ilim öğrenmeye başladı. Buhârâ medreselerinde zamânın âlimlerinden ilim tahsîl etti. Aklî ve naklî ilimlerde yükseldi. Buhârâ medreselerinde okurken gönlüne bir ateş düşüp, ilim ve amelde ihlâs elde etmek ve îmân-ı kâmil sâhibi olmak iştiyâkıyla üç arkadaşıyla berâber bir tasavvuf âlimine teslim olmaya karar verdiler...

Devamını oku...

Şafiî fıkıh âlimi İbrâhim Desûkî

Meşhurların Son Sözleri

Cuma, 27 Nisan 2007

İbrâhim Desûkî hazretleri büyük bir velîdir. Onun evliyalık halleri daha doğduğunda görülmüştür. Doğumundan bir gün sonra Ramazan ayı başlamıştı. Fakat tereddüd içindeydiler. Annesi, evliyanın büyüklerinden Ebü’l-Feth Vâsıti hazretlerinin kızı idi. Çocuğuna baktı, süt emmediğini görünce Ramazan ayının başladığını anladılar.
İbrâhim Desûkî eğitimine Desûk’ta başladı; Kur’an-ı kerîmi ezberledi. Şafiî fıkhında derin bir âlim oldu. Bu mübarek zat, Kahire’de pek çok talebe yetiştirdi. Zamanın en büyük velilerinden oldu. Kerametleri dillerde dolaşırdı. Gavs-ül Azam ismi verilen evliyalığın en yüksek makamına kavuştu.

Devamını oku...

Fıkıh âlimi İbn’ül-Hatib

Meşhurların Son Sözleri

Perşembe, 26 Nisan 2007

Yemenli büyük velî İbn’ül-Hatib, ilk tahsilini doğduğu köyde İsmail Hadrami hazretlerinden yaptı. Ondan Kur’ân-ı kerim ve fıkıh bilgilerini öğrendi. Daha sonra Medine-i Münevvere’ye geldi. Burada da birçok âlimden ilim öğrenerek fıkıh ve tasavvufta yüksek derecelere erişti. Sık sık Hücre-i Saadete gider, burada Peygamber efendimizi görür ve ona meselelerini arz ederdi. Daha sonra tekrar Yemen’e döndü ve Aden şehrine yerleşti, burada çok talebe yetiştirdi. Bir müddet sonra da Mevzi şehrine yerleşti ve orada 1298 (H.697) senesinde vefat etti.

Devamını oku...

Kerâmetler menbâı Ebû Bekr Ya’fûrî

Meşhurların Son Sözleri

Çarşamba, 25 Nisan 2007

Bir gün, büyük velî Ebû Bekr Ya’fûrî hazretlerine Haçlıların Akka’da yaptıkları zulümden şikâyette bulundular. Ebû Bekr Ya’fûrî onlara; “İnşâallah orayı yakında fethederiz” buyurdular...
Zamanla Haçlılar ile Müslümanlar arasındaki savaş çok şiddetlendi. Akka muhâsara edilmişti. Düşman ordusu kalenin dışına çıkarak, İslâm ordusu ile şiddetli bir çarpışmayagirdi. Sonra tekrar kaleye geri çekilerek kuvvetlerini takviye ettiler ve büyük bir sebât gösterdiler. Kalenin fethi gecikiyordu...

Devamını oku...

Ebu Bekr-i Verrak’ın oğlu

Meşhurların Son Sözleri

Salı, 24 Nisan 2007

Ebu Bekr-i Verrak hazretlerinin küçük bir oğlu vardı. Bir gün babası onun elinden tutup hocaya götürdü. Hocaya: “Yavruma Kur’ân-ı kerîm okut ve onu yetiştir...” dedi.
Bu nur çocuk hoca önünde diz çöktü ve derse koyuldu. Kısa zamanda Kur’ân-ı kerîmi öğrendi...

Devamını oku...

Büyük mutasavvıf Seyyid Cemâleddîn

Meşhurların Son Sözleri

Pazartesi, 23 Nisan 2007

İbrâhim Zâhid-i Geylânî, önce Sâ’dî-i Şîrâzî’nin talebelerindendi. Bir gün bu talebesine; “Evlâdım! Bizim yanımızdaki terbiyen tamam olmuştur. Bundan sonraki yetişmen ve yükselmen ise, Seyyid Cemâleddîn’e havâle edilmiştir. Geylân’a git. Cemâleddîn’in hizmetinde bulun” dedi. İbrâhim Zâhid de, Geylân’a gidip, Cemâleddîn hazretlerine talebe oldu ve yüksek olgunluklara, üstün makamlara ulaştı...

Devamını oku...

Hem nebî hem sultân Dâvûd aleyhisselâm

Meşhurların Son Sözleri

Pazar, 22 Nisan 2007

Dâvûd aleyhisselâm Kudüs’te doğdu. Orada yaşadı ve orada vefât etti. Kendisine İbrâni dilinde Zebûr kitâbı verildi. Sesi çok güzel ve tesirliydi. Allahü teâlâ, Mûsâ aleyhisselâmdan sonra, İsrâiloğullarına birçok peygamberler gönderdi. Bu peygamberler insanları Tevrât’ın hükümleriyle amel etmeye dâvet ettiler. Fakat zaman geçtikçe azgınlaşan İsrâiloğulları, Tevrât’ın hükümlerini değiştirdiler, peygamberlerini dinlemediler, ahlâkları tamâmen bozuldu. Allahü teâlâ Amâlika hükümdârı Câlût’u karşılarına belâ gönderdi...

Devamını oku...

Anadolu velîlerinden Molla Osman Efendi

Meşhurların Son Sözleri

Cumartesi, 21 Nisan 2007

Molla Osman Efendi, Eyyûb Efendi isminde biri ile arkadaş olup, diyâr diyâr dolaşarak, kendilerine bir mürşid aramaya başladılar. Önce Bitlis’e gittiler, Eyyûb Efendi daha önce burada Molla Muhammed Arvâsî hazretlerinin sohbetinde ve hizmetinde bulunmuş, ondan ilim öğrenmişti. Osman Efendi, Bitlis’in güzelliğine hayran kaldı. Bir hafta sonra, Eyyûb Efendiyle, vefât eden Molla Muhammed Arvâsî hazretlerinin Müküs’deki kabr-i şerîfini ziyârete gittiler. Burada da bir hafta kalıp, Hicaz’a gitmek niyetiyle Siirt’e doğru yola çıktılar...

Devamını oku...

Âşıkların Sultânı İbn-i Fârid

Meşhurların Son Sözleri

Cuma, 20 Nisan 2007

Büyük İslam âlimlerinden İbn-i Fârid, aslen Sûriye’nin Hama şehrindendir. Babası, buradan Mısır’a gelip yerleşmiştir. İbn-i Fârid’in babasına; devlet kademelerinde, haksızlığa uğrayanların haklarını kazanmalarında yardımcı olduğu için “Fârid” denilmiştir. Daha sonra, kâdılık işi ile meşgûl olmuştur...

Devamını oku...