Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

15.444.817

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Yüzde Beşten Fazla Kâr Almayan Zat

Sırrî-yi Sekatî hazretleri evliyânın meşhurlarındandır. Bağdât'ta doğdu. 865 (H.251)'de orada vefât etti. Tasavvufta, verâ ve takvâda asrının bir tânesi idi. Hâris-i Muhâsibî ve Bişr-i Hafî'nin akrânıdır. Cüneyd-i Bağdâdî hazretlerinin hocasıdır. Ticâret yapardı. Bağdât'ta bir dükkânı vardı. Ticârette yüzde beşten fazla bir kâr almazdı. Bir defasında altmış altına bâdem aldı. Bâdem birden pahalılaştı. Tellal, bâdemleri doksan altına satmak istedi. Sırrî-yi Sekatî hazretleri, "Ben âdetimi bozmam, ancak 63 altına satarım" dedi. Tellâl ise bunu kabûl etmeyip malları satmadı. Kendisi anlatır:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Ii. Adülhamid’in Verdiği Senet

Ahmed Reşid Beyin hatıralarında naklettiği, Sultan II. Abdülhamid'e ait bir vak'a:Padişah, kendisine bağlılıklarından, sadakatlerinden emin olduklarının mütalaaları na ve itirazlarına değer verir, onları dikkat ve alaka ile dinlerdi. Makul bulduklarını yerine getirmekten adeta haz duyar, onları takdir ve taltif ederdi. Bunlardan biri de Hazine Kahyası Şevki Bey idi.

Vehbi Tülek

Topal Koyun

Vehbi Tülek

110 - Fatih'in Sirri

Vehbi Tülek

İbretli Dava

Vehbi Tülek

Hızır Bey yorucu bir günün ardından gitme hazırlığı içindedir. Ancak kapı önünde dolaşan tedirgin gölgenin farkına varır. Birisi eşikte eyleşmekte gidip gidip dönmektedir. Mübârek ansızın kapıyı açar "Buyurun!" der. Adamcağız yakalanmışlığın pişmanlığı ile girer içeri. Kılık kıyafetine bakılırsa Hıristiyan tebâdan biridir. Ancak yüce veli onu güler yüzle karşılar, yer gösterir. Hatta bakar hâlâ mütereddit elceğizi ile cezve sürer mangala. Adamcağız fincanı zor tutar zira eli kolu sarılıdır. Hızır bey sorar: -Eline n'oldu? -Kırdırdılar efendim. -Kim kırdırdı? -Sultanımız! -Öyle bir hakkı var mıymış? -Bilmiyorum efendim. -Mevzû ne peki! -Ben mimarım efendim. Evet, Sultanımıza kubbeleri Ayasofya'dan geniş ve yüksek bir cami yapabileceğimi vaâd ettim ama...

Oracıkta Şehit Düştü

Vehbi Tülek

Dürüstlüğün Bedeli

Vehbi Tülek

64 - Sadik Sadrazam Sultanzade Mehmed Paşa

Vehbi Tülek

21 - Sokollu Mehmet Paşa'nin Şehadeti

Vehbi Tülek

Rumeli Hisari Ve Fatih

Vehbi Tülek

Molla Fenari'nin Yildiirim'a Mektubu

Vehbi Tülek

Tozkoparan İskender

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Azerbaycan Velîlerinden Seyyid Yahyâ Şirvânî

Seyyid Yahyâ Şirvâni, küçüklüğünde fevkalâde edep ve ahlâk sâhibi bir çocuktu. Bir gün arkadaşları ile oyun oynarken, evliyânın büyüklerinden İzzeddin Halveti'nin oğlu ile Sadreddin Halveti'nin dâmâdı olan Pirzâde hazretleri onu gördüler. "Allahü teâlâ bu çocuğa, dedelerinin güzel huyunu ihsân etmiş. İnşaallah Halveti yolunun feyz ve mârifetlerine de kavuşur" diye dua ettiler...

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Âsım Bin Sâbit (radıyallahü Anh)

Vehbi Tülek

Müşriklerden bir heyet Medine'ye giderek Resûlullahın huzuruna çıkıp şöyle bir ricada bulundular: -Yâ Resûlallah! Bizim kabilelerimiz, İslâmiyeti kabûl ettiler. Yalnız Kur'ân-ı kerim öğretmenine ihtiyâcımız var. Lütfen bize; İslâmiyeti, Kur'ân-ı kerimi öğretecek kimseler yollar mısınız?
Sevgili Peygamberimiz kendilerine, 10 kişilik bir öğretmenler heyeti yolladılar. Başlarında, Âsım bin Sâbit hazretleri bulunuyordu. Bu öğretmenler kâfilesi, geceleri yürüyerek, gündüzleri gizlenerek Hüzeyl kabilesi topraklarında, Reci suyu başında, seher vakti konakladılar... Çok geçmeden kâfilenin etrâfı sarıldı. 200'den fazla silâhlı eşkıyâ oradaydı. Âsım bin Sâbit ellerini açarak şöyle duâ etti:

Yüzleri Siyah Ve Gök Gözlü Iki Melek

Vehbi Tülek

"seydî Halîfe" Ali El-halvetî

Vehbi Tülek

Seyyidüddin Ali el-Halveti, küçük yaşta ilim tahsiline başladı. Din ve fen bilgilerinde mütehassıs oldu. Mânevi feyzlere kavuşmak arzusu ile yanıp tutuşuyordu. Tam bu sırada evliyânın ve Halveti büyüklerinden Şeyh Habib-i Karamâni hazretleri Amasya'ya gelmiş ve halkı irşâda, yetiştirmeğe başlamıştı. Her taraftan talebeler huzûruna koşuyordu. Bereketli sohbetleriyle talebelerin dünyâya meyilleri azalıyor, âhirete yöneliyorlardı.

Ebül-berekât Hakkârî

Vehbi Tülek

Tevekkül Boş Oturmak Değildir

Vehbi Tülek

Abdulmuttalibin Son Anları...

Vehbi Tülek

Her Rûh Sahibi Ölüm Şerbetini Içecektir

Vehbi Tülek

Habîb Ömerî Karamânî

Vehbi Tülek

Resûlullah Efendimiz Anıldığı Zaman

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Gül Yaprağı

Gül Yaprağı

Vaktiyle, yol üzerinde bulunan bir dergahın dervişleri, yoldan geçen herkesi misafir kabul ediyordu. Burada hiç konuşulmuyordu. Dervişler anlatmak istediklerini kalben ifade ediyorlardı. Bir gün dergahın kapısına bir yolcu geldi. Yolcu kapıda öylece durdu ve bekledi. Burada, misafir geldiğini dervişler firaset yoluyla anlıyorlardı, o yüzden kapıda tokmak yoktu. Bir süre sonra kapı açıldı, içerdeki derviş, kapıda duran yolcuya baktı. Bir selamlaşmadan sonra söz'süz konuşmaları başladı. Gelen yolcu, dergahta kalmak istiyordu. Derviş içeri girdi, sonra elinde ağzına kadar suyla dolu bir kapla döndü ve bu kabı yolcuya uzattı. Bu, yeni bir misafiri kabul edemeyecek kadar doluyuz demekti. Yolcu dergahın bahçesine girdi, aldığı bir gül yaprağını kabın içindeki suyun üstüne bıraktı. Gül yaprağı suyun üstünde yüzüyordu ve su taşmamıştı. Derviş kapıyı açarak yabancıyı içeriye aldı. Suyu taşırmayan bir gül yaprağına her zaman yer vardı.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Arafatta Görüşürüz

Vehbi Tülek

Arkadaşlarımı Korumak Için

Vehbi Tülek

Fitne Ve İftira Ateşi Söndürüldü

Gül Yaprağı

Bana Delil Getir

Misâfir Istiyordun. Gönderdik, Kovdun

SelÂmetle Gidip Gel

Fani Dünya

Sakin Kalyona Binme

Vehbi Tülek

Yeterki Kalbi Kirilmasin

Vehbi Tülek

Zalimlere Dersini Verdi!

Vehbi Tülek

Abdullah-i EnsÂrî

Vehbi Tülek

Misâfir Istiyordun. Gönderdik, Kovdun

Vehbi Tülek

İftiranin Neticesi

Vehbi Tülek