Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

15.445.402

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Yüzde Beşten Fazla Kâr Almayan Zat

Sırrî-yi Sekatî hazretleri evliyânın meşhurlarındandır. Bağdât'ta doğdu. 865 (H.251)'de orada vefât etti. Tasavvufta, verâ ve takvâda asrının bir tânesi idi. Hâris-i Muhâsibî ve Bişr-i Hafî'nin akrânıdır. Cüneyd-i Bağdâdî hazretlerinin hocasıdır. Ticâret yapardı. Bağdât'ta bir dükkânı vardı. Ticârette yüzde beşten fazla bir kâr almazdı. Bir defasında altmış altına bâdem aldı. Bâdem birden pahalılaştı. Tellal, bâdemleri doksan altına satmak istedi. Sırrî-yi Sekatî hazretleri, "Ben âdetimi bozmam, ancak 63 altına satarım" dedi. Tellâl ise bunu kabûl etmeyip malları satmadı. Kendisi anlatır:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Kanuni Sultan Süleyman Ve Yakub-i Germiyani’nin Yağmur Duasi

Kânûni Sultan Süleymân Hân devrinde, bir ara yağmurlar yağmaz olmuş, insanlar kuraklıktan çok muzdarip olmuşlardı. İstanbul halkı, yağmur duâsına çıkılmasına karar verdi. Pâdişâh da çıktı. Okmeydanı'nda büyük bir kalabalık toplandı. Öyle ki bu toplulukta, başta pâdişâh olmak üzere, âlimler, vâliler, idâreciler, vezirler, kuvvetli-zayıf, zengin-fakir herkes vardı. Bilindiği gibi, Osmanlı sultanları yapacakları bütün mühim işlerde, mutlaka şeyhülislâma danışırlar, onun fetvâsına uygun hareket ederlerdi. Bunun için Şeyhülislâm Ebüssü'ûd Efendi den, yağmur duâsını kimin yapmasının münâsib olacağı suâl edildi. O da; "Duâyı, pâdişâh veya onun münâsib gördüğü bir zât eder." buyurdu. Bunun üzerine pâdişâh; "Ya'kûb Germiyâni duâ eylesin." dedi. Ya'kûb Efendi ise, kendisini buna ehil, münâsib görmeyip mahcûb oldu ve bir tarafa gizlendi. Oğlu Yûsuf Efendinin, yerini bildirmesiyle arayıp buldular. Gelmek istemedi ise de; "Pâdişâh efendimizin emridir." dediler. Bunun üzerine mecbûren kalkıp geldi. Minbere çıkıp duâ etti. Orada bulunanlar "Âmin" dediler. Bu duâ bereketiyle öyle yağmur yağdı ki, her taraf su ile doldu. İnsanlar, onun büyük bir âlim ve yüksek bir veli olduğunu, bu hâdise ile daha iyi anladılar. O ise kendisini; âciz, aşağı, bu işe lâyık olmayan biri gördüğünden çok mahcub olmuştu. Ya'kûb Germiyâni hazretleri duâ günü, gizlendiği yeri haber verip meydana çıkmasına sebeb olduğu için, daha sonraları oğlu Yûsuf Efendiye sitem etti. Kendisini duâ etmeye, duâsının kabûl olmasına lâyık görmeyerek ve çok tevâzu göstererek; "Yağmur bolluğuna uğradık. Ben o meclise varmayacaktım. Bizi kırıklığa uğratıp, ömrümde, çekemeyeceğim mahcûbiyete müptelâ olmama sebeb oldun." Dedi.

Vehbi Tülek

İlim Yolundan Sakin Ayrilma

Vehbi Tülek

Fetih Sabahi

Vehbi Tülek

Yanliş Gelen Telgraf

Vehbi Tülek

Süleyman Nazif Bağdat Valisi'dir. Bir gün III. Ordu Kumandanı Hafız İsmail Hakkı Paşa'dan bir telgraf alır. Telgrafı okuyunca birden rengi atar. Şaşkınlığından kolları iki yana yığılır kalır. Etrafındakiler telaşlanıp çok kötü bir haber olduğunu sanırlar. O sırada Nazif gayet alaycı bir şekilde mırıldanır:-Acayip, böyle emir olur mu?Telgrafta şu cümleler yazılıdır: "Onbin okka şeker ile bin okka çayın yirmidört saat içinde tedarik edilerek sevki..."Süleyman Nazif hemen bir kağıt ve hokka ister. Bir cümle de o yazar ve telgrafı getiren zata uzatır:-Götür bunu hemen Paşa'ya tellesinler.Cevabi telgrafta şunlar yazılıdır: "Çin İmparatoruna yazmış olduğunuz telgrafın yanlışlıkla vilayetimize gelmiş olduğu ma'ruzdur

Koca Seyid

Vehbi Tülek

Bu Yüzden Kara Çaldim

Vehbi Tülek

Fatih Sultan Mehmed Han’in Papazlara Fermani

Vehbi Tülek

Elçimizin Devlet Ve Tuvalet Dersi

Vehbi Tülek

Padişaha Nasihat

Vehbi Tülek

24 - Haydi Barbaroslarin Çocuklari

Vehbi Tülek

60 - Yavuz'un Adaleti

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Nasipli Talebe Mevlânâ Yûsüf

İmâm-ı Rabbâni'nin baba ve dedelerinin hepsi ilim ve ihlâs sahibi olup, zamanlarının meşâyıhından, ekâbirinden idi. Hepsi çok muhterem ve evliyâ-i kiramdan idi. Mevlânâ Ahmed-i Nâmıki Câmi ve Halilullah-ı Bedahşi gibi büyük veliler, İmam-ı Rabbâninin geleceğini önceden haber vermişlerdi. Hattâ, Resûlullah efendimiz, onun geleceğini müjdelemişti. İmâm-ı Süyûti (Cem'ul cevâmi') kitabında, bu hadis-i şerifi, İbni Mes'ûd Abdürrahman ibni Yezidden, O da Hz. Câbirden rivayet ederek bildiriyor. Ha-dis-i şerif budur: (Ümmetimden Sıla isminde biri gelir. Onun şefaati ile, çok çok kimseler Cennete girer.)
"Sıla" birleştirici demektir. Tasavvufu fıkh bilgileri ile birleştirdiği için İmâm-ı Rabbâni hazretlerine bu isim verildi. Zamanın âlimleri, Ona bu isim ile hitâb eylediler. Kendisi de, oğlu Muhammed Mâsuma yazdığı bir mektûbda, (Beni iki derya arasında sıla yapan Rabbime hamd ederim) diye buyurmaktadır...

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

İşte Seni Yükselten De Bu Hâlindir

Vehbi Tülek

Atâ bin Ebû Rebâh hazretleri fıkıh ve hadîs âlimi ve evliyânın meşhurlarından olup Tâbiîndendir. Yemen'in Cened bölgesinde 647 (H.27) senesinde doğdu, 732 (H.114) senesinde Mekke'de vefât etti. Eshâb-ı kirâmın sohbetleriyle yetişti. Zamânında Mekke-i mükerremenin müftüsü ve en büyük hadîs-i şerif âlimiydi.

kim Kavuşmak Isterse...

Vehbi Tülek

Hanbelî Fıkıh âlimi Ömer Bin Hüseyn

Vehbi Tülek

Ömer bin Hüseyn el-Hıraki, Hanbeli mezhebi âlimlerindendir. 334 (m. 946) senesinde vefât etmiştir. Zamanının Hanbeli mezhebindeki meşhûr âlimlerinden ilim öğrenmiştir. Hanbeli mezhebine göre yazdığı "El-Muhtasar" adlı fıkıh kitabı en meşhûr eseridir. Diğer eserleri Bağdâd'da bıraktığı bir evde yangın sebebiyle yanmıştır.

Hacı Ahmed Efendi

Vehbi Tülek

Dünyâ Ve âhirette Iyilik Sabır Ile Ele Geçer

Vehbi Tülek

Kelâm Ve Tasavvuf âlimi Muhammed Bin Fadl

Vehbi Tülek

Saçıma Düşen Aklar Ölümü Hatırlatıyor

Vehbi Tülek

Evliyâ Ile Sohbet Aklı Artırır...

Vehbi Tülek

Ebû Saîd El-harraz

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Altıyüz Dirhemlik İp

Altıyüz Dirhemlik İp

Bağdat. Dul bir kadın. Altı öksüz çocuğu ve bir de ihtiyar ana. Kadın geçimi sağlamak üzere, hafta boyu el emeği verir, göz nuru döker iplik eğirir, pazara çıkar ve anası ile çocuklarının rızkını temin etmeye çalışırdı.

Vakti tamam olunca bu dul kadın vefat eder, çocukların bakımı ise ihtiyar kadına kalır. Kadın pazara her hafata çıkamıyor, ip eğiriyordu. Bir zaman baktıki altıyüz dirhem kadar ip eğirmişti, pazara götürmeye karar verdi.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Ebussuud Efendi Ve Nureddinzade

Vehbi Tülek

9 Evi Dolaşan Kelle

Vehbi Tülek

Allah Haramdan Kaçani Korur

Kimsenin Yaptığı Yanına Kalmaz

Sakiz Ağacinda Yapilan Hac

Gördünüz Rüyadan Haberimiz Var

Dört Şey Mühimdir

Allah Diyen Genç

Latif Bir Şikayet

Vehbi Tülek

Meşayihın Kadrini Bilmezsen

Vehbi Tülek

Cennetlik Hanım Isteyen...

Vehbi Tülek

Bana Delil Getir

Vehbi Tülek

Cimrilik Ve Nankörlüğün CezÂsi

Vehbi Tülek

Yüz Vermedin!

Vehbi Tülek