Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

15.612.237

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Nil'in Suları Azalmış Ve Kıtlık Başlamıştı

Ali Necîb Safvetî hazretleri meşhûr velîlerdendir. Mısır'da yaşadı. Emir Ahmed Hayâlî'nin oğludur. 1596 (H.1005) senesinde vefât etti. İlim tahsîline başlayıp başta tefsîr olmak üzere çeşitli ilimlerde yetişip yükseldi. Tasavvufta babasından feyiz alıp kemâle erdi ve onun yerine geçti.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Kirim Savaşi

1800'lü yıllarda dünyâda iki büyük İslâm devleti vardı. Biri Osmanlı Devleti, diğeri ise, Hindistan'daki Gürgâniye Hükümdârlığıydı. İslâmiyetin büyük düşmanı olan İngilizler ise, devamlı bu iki devleti nasıl yok edebileceklerini plânlamakla meşgûldüler. Önce Gürgâniye Devletini parçalamaya karar verdiler. Böylece hem Asya'daki Müslümanları başsız bırakacaklar, hem de Hindistan'ın hazinelerine ve ticâretine hâkim olacaklardı. Fakat Osmanlı Devletinin buna mâni olmasından korkuyorlardı. Bunun için Osmanlı Devletiyle Rusya arasında savaş çıkarmaya çalıştılar. Sıcak denizlere inme hayâliyle yanıp tutuşan Rusya'yı devamlı tahrik ettikleri gibi, sadrâzam Mustafa Reşid Paşayı da kandırarak Rusya ya karşı düşmanca tavır takınmasını temin ettiler. İngilizlerin asıl maksadını anlayamayan Rus Çarı Birinci Nikola, bu devlet ile Osmanlı toprakları hakkında görüşmeye karar verdi. 9 Ocak 1853'te Sen-Petersburg'un kışlık sarayında verilen bir baloda, İngiliz elçisine Osmanlı Devletinin topraklarını paylaşmayı teklif etti. Ancak İngiltere bu teklifi red ettiği gibi, durumu Bâbıâli'ye de bildirdi. Bunun üzerine Rusya, Osmanlı Devleti hakkında tek başına tedbirler almaya kalkıştı. İstanbul'a prens Mençikof'u elçi olarak gönderip, Fransa'nın Kudüs'te daha önceleri Katolikler adına sağladığı imtiyazların Ortodokslar için de tatbik edilmesini Ortodoks tebeânın himâyesinin Rusya'ya verilmesini istedi. Fakat Mustafa Reşid Paşa, bu teklifleri reddedip meselenin diplomatik yollardan çözümünü önledi. Bunun üzerine Avusturya İmparatorluğu ile Prusya Krallığı, İstanbul ve Petersburg'a kendi hakemliklerinde bir konferans toplanıp savaşın önlenmesini teklif ettiler. Rusya bu teklifi kabul ettiği halde Mustafa Reşid Paşa İngilizlerin tahriki ile reddetti. Böylece iki devlet arasında münâsebetler tamâmen kesildi. Rusya harb ilân etmeden Eflak ve Boğdan'ı işgâl etti. Bunun üzerine Osmanlı Devleti, 4 Ekim 1853'te Rusya'ya harp ilân etti.

Vehbi Tülek

Her Kim Bu Taşi Kaldirirsa

Vehbi Tülek

110 - Fatih'in Sirri

Vehbi Tülek

Abdülmecid Han Ve Misir Meselesi

Vehbi Tülek

Tanzimat Fermanı'nın yayınlanmasından sonra Mısır'a karşı İngiltere'nin ön ayak olması ile, Mehmed Ali Paşayı tutan Fransa dışarıda bırakılarak Osmanlı, İngiltere, Rusya, Prusya ve Avusturya devletleri Londra'da bir araya geldi ve 15 Temmuz 1840'da Londra anlaşması imzalandı. Buna göre, anlaşmaya imza koyan devletler, Mehmed Ali Paşaya onar günlük iki ültimatom verdiler. Mehmed Ali Paşa bu ültimatomları kabul etmediğini bildirdi. Bunun üzerine İngiltere ve Avusturya tarafından desteklenen Osmanlı kuvvetleri, Mısır ordusunu yendi. Osmanlı askeri 16 Ekim 1840 günü Trablusşam'a, 4 Kasım günü Akka'ya, 13 Kasım günü Haleb'e, 29 Aralık günü Şam'a girdi. Londra anlaşmasına göre artık Mehmed Ali Paşanın Mısır'dan çıkarılması gerekiyordu. 27 Kasım 1840 günü Mısır ile İngiltere arasında yapılan anlaşma ile, Mehmed Ali Paşa, ikinci ültimatomun şartlarına uyacağını bildirince, İngiltere, Osmanlı Devletine ihanet ederek; Babıali'den Mısır ile Sudan'ın ırsi olarak Mehmed Ali'ye bırakılmasını istedi. Bundan maksadları, Mısır'ı yalnız bırakıp, şartların müsaid olduğu bir zamanda işgal etmekti. Bunun üzerine Reşid Paşa, Sultan Abdülmecid'e 24 Mayıs 1841 günü Mısır fermanını yayınlattı. Bu ferman, 1914 senesine kadar Mısır'ın bir çeşit anayasası olarak kalmıştır. Fermana göre Mısır, Osmanlı padişahı tarafından tayin edilen Kavalalı mensuplarınca idare edilecekti.

Dari Ekmek

Vehbi Tülek

Deli Hüseyin Paşa

Vehbi Tülek

Millî Şehid KemÂl Bey

Vehbi Tülek

Emir Sultan’in Himmeti

Vehbi Tülek

Ii. Abdülhamid Han'in İmzasi

Vehbi Tülek

Osmanlilarda Toplu Taşima Kurallari

Vehbi Tülek

En Küçük Yaşta Tahta Çikan Padişah: Iv. Mehmed Han

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Bu Sevgide Siyah Beyaz Ayrımı Yoktur

Eyyûb Sabri Paşa, Sultan İkinci Abdülhamid Han devri devlet adamlarından ve âlimlerindendir. 1890 (H. 1308) târihinde İstanbul'da vefât etti. Bayramiye yolu büyüklerinden, hocası İdris-i Muhtefi'nin (rahmetullahi aleyh) Kasımpaşa'da Kulaksız Câmii karşısındaki kabrinin ayak ucuna defnedildi. Bir kısmı henüz basılmayan çok kıymetli eserler yazdı. Bunlardan Mir'ât-ül-Haremeyn ismindeki eserinde şöyle nakleder:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Abdurrahmân Ba'lî

Vehbi Tülek

Abdurrahmân Ba'li rahmetullahi aleyh, fıkıh âlimidir. 1110 (m. 1698) senesinde Lübnan'da Ba'lbek şehrinde doğdu. 1192 (m. 1778) senesinde Haleb'de vefât etti. Bu mübarek zat, vefatından kısa bir zaman önce buyurdu ki:

Kalbin Hayâtı!..

Vehbi Tülek

İbâdete Zarar Gelmemesi Için Ilim Talep Ediniz!

Vehbi Tülek

Kutbüddîn-i İsfehbezî hazretleri evliyânın büyüklerindendir. Ebü'l-Abbâs-ı Mürsî'nin üç büyük talebesinden biridir. İran’da İsfehan'da doğdu ve orada ilim tahsil etti. Mısır'a gitti ve Ebü'l-Abbâs-ı Mürsî hazretlerinin sohbet ve hizmeti ile şereflenerek, tasavvufta yetişti. Hocasının vefâtından sonra oralarda duramayıp, Mekke-i mükerremeye yerleşti. 1361 (H.763)’de orada vefât etti. Kendisinden nasîhat isteyenlere buyurdu ki:

Dâima Azîz Olmak Istersen

Vehbi Tülek

Kelime-i Şehâdeti Söyleyen Mümindir

Vehbi Tülek

Eli Kalem Tutanlar...

Vehbi Tülek

O Benim Bir Ihsanımdır

Vehbi Tülek

başkasının Zararına Sevinme!

Vehbi Tülek

Konevî Hazretlerinin Kabir Komşusu

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Allahü TeÂlÂyi Bilir Misin?

Allahü TeÂlÂyi Bilir Misin?


Abdullah bin Mübarek, bir gün yolda gidiyordu. Önünde birkaç koyunla bir çoban çocuk gördü. Ona acıdı ve; "Zavallı, çocuklukta çobanlık yaparsa, büyüdükte Allahü teâlânın ibâdet ve mârifetine nasıl erişir?" dedi. Sonra kendi kendine; "Gideyim, ona Allahü teâlâyı tanımakta bir mesele öğreteyim." deyip, çocuğun yanına geldi ve:

-Evlâdım, Allahü teâlâyı bilir misin? buyurdu.

Çocuk:

-Kul nasıl sâhibini bilmez?" dedi.

-Allahü teâlâ'yı ne ile biliyorsun?

-Bu koyunlarımla.

-Bu koyunlarla, O'nu nasıl bilirsin?

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Senin İsmin Defterden Silinmiştir

Vehbi Tülek

Helvaci Çocuk

Vehbi Tülek

Bize Teveccüh Edin

İmanı Ona Kafidir

Abdullah Bin MübÂrek

"kılıcını Değil Kınını Öpmüşlerdir!"

Mazarratli Harfler Kaçtir?

Allahü TeÂlÂyi Bilir Misin?

Allahü TeÂlÂyi Bilir Misin?

Vehbi Tülek

Cennetlik Hanım Isteyen...

Vehbi Tülek

Yüz Vermedin!

Vehbi Tülek

Salavat-ı Şerifin Bereketi

Vehbi Tülek

Gerçek Zehir

Vehbi Tülek

Eğer Senin Yanında Makbul Oldu Ise

Vehbi Tülek