İmâm-ı Rabbânî

Meşhurların Son Sözleri

Pazartesi, 27 Şubat 2006

İmâm-ı Rabbânî hazretleri; insanların îtikâd, ibâdet ve ahlâk husûsunda doğruyu öğrenmelerini, öğrendikleri bu bilgiler ile amel etmelerini sağlayan, insanları Allahü teâlânın rızâsına kavuşturmak için rehberlik eden ve kendilerine “Silsile-i aliyye” denilen İslâm âlimlerinin yirmi üçüncüsüdür. 1563 (H.971) senesinde Hindistan’ın Serhend (Sihrind) şehrinde doğdu. İmâm-ı Rabbânî ismiyle tanınmıştır.

Devamını oku...

İbrâhim-i Havvâs

Meşhurların Son Sözleri

Cumartesi, 25 Şubat 2006

İbrâhim-i Havvâs, evliyânın büyüklerindendir. İsmi, İbrâhim bin İsmâil el-Havvâs, künyesi Ebû İshak’tır. Cüneyd-i Bağdâdî hazretlerinin talebelerinden olup, Ebû Câfer Huldî ve Sürvân-ı Kebîr’in hocasıdır. Yüksek makam ve kerâmetler sâhibiydi. Bağdâtlıdır. 903 (H.291) yılında Rey Câmiinde vefât etti. Gasl ve tekfînini Yûsuf bin el-Hüseyin yaptı. Havvâs; hurma dallarından ve yaprağından zenbil yapan demektir...

Devamını oku...

Hasan-ı Basrî

Meşhurların Son Sözleri

Cuma, 24 Şubat 2006

Hasan-ı Basrî hazretlerinin babası, Eshâb-ı kirâmdan Zeyd bin Sâbit’in kölesi olan Ca’fer idi. Annesi de, Ümm-i Seleme radıyallahü anhâ vâlidemizin câriyesi idi. Hasan-ı Basrî, on beş, on altı yaşlarındayken âilesiyle birlikte Medîne-i münevvereden ayrılarak zamânın önemli ilim merkezlerinden olan Basra’ya gitti.

Devamını oku...

Hallâc-ı Mensûr

Meşhurların Son Sözleri

Perşembe, 23 Şubat 2006

Hallâc-ı Mensûr, Sofiyye-i aliyye denilen büyük velîlerdendir. Asıl adı Hüseyin bin Mensûr’dur. 858 yılında İran’ın Beyzâ şehrinde doğduğu rivâyet edilmektedir. Sekr halinde iken (kendinden geçme) gördüklerini dine aykırı kelimelerle söylediği için 919 yılında şehîd edildi...
Alî Râmitenî hazretleri, (Hüseyin Mensûr zamânında, hâce Abdülhâlık-ı Goncdevânî’nin oğullarından biri bulunsaydı, Mensûr idâm edilmezdi.) Hâcenin manevî oğullarından biri bulunsaydı, Hüseyin Mensûru terbiye ederek, o makâmdan geçirirdi, buyurmuştur.

Devamını oku...

İmâm-ı Gazâlî

Meşhurların Son Sözleri

Çarşamba, 22 Şubat 2006

Çocukluğundan îtibâren ilim tahsîl eden Muhammed Gazâlî, fıkıh ilminin bir kısmını kendi memleketinde okudu. Bir müddet sonra Cürcân’a giderek İmâm Ebû Nasr İsmâilî’den ders aldı. Üç sene kadar Cürcân’da ilim öğrendi. Sonra tekrar memleketi olanTûs’a dönmek üzere yola çıktı. Memleketinde bulunduğu üç sene içinde âlim zâtların derslerine ve ilim meclislerine devâm etti. Üç yüz binden fazla hadis-i şerifi ravileriyle ezbere bilen İmam-ı Gazali hazretleri “Hüccetül-İslam” adıyla meşhurdur.

Devamını oku...

Abdülfettâh-ı Bağdâdî

Meşhurların Son Sözleri

Salı, 21 Şubat 2006

Abdülfettâh-ı Bağdâdî Akrî hazretleri, hocası Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî hazretlerinin emriyle Bağdâd’dan İstanbul’a gelip senelerce insanlara hak yolu anlattı... 1865 senesinde vefât etti. Kabr-i şerîfi Üsküdar’da Eski Vâlide Câmii’nden Karacaahmed Mezarlığına çıkan yol ile Selimiye-Bağlarbaşı Caddesinin kesiştiği köşedeki Şeyhülislâm Arif Hikmet Beyin kabristanındadır...
Din ilimlerinde kendisini yetiştiren Abdülfettâh Efendi, asrının en büyük âlimi, İslâm bilgilerinin mütehassısı Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî hazretlerine talebe oldu...

Devamını oku...

"Merkez Efendi"

Meşhurların Son Sözleri

Pazartesi, 20 Şubat 2006

Muslihuddîn Mûsâ Efendi, küçük yaşlarda ilim öğrenmeğe başladı. Otuz yaşına geldiğinde, medrese tahsîlini bitirdi. Çevresinde sayılan bir âlim oldu. İlimdeki yüksekliğini, zamânının âlimleri tasdîk ettiler. Nitekim, Şeyhulislâm Ebüssü’ûd Efendi’nin hürmet ve muhabbetini kazandı... Tahsil ettiği muhtelif ilimler arasında tıp ilmini dahi merak ederek kendi zamanındaki gelişme nispetinde tıbbi tedavi ilimleri hakkında bilgi sahibi olmuştur. Kendine has metotla, 41 çeşit baharattan “Mesir macunu” adını verdiği bir terkip yaparak hastaları tedavi etmiştir...

Devamını oku...

Kuss bin Saide

Meşhurların Son Sözleri

Pazar, 19 Şubat 2006

Arapların büyük hatiplerinden ve yaşı bir asrı geçmiş olan bir kimse vardı... Adı, Kuss bin Saide idi... Bu zat bir gün Suk-ı Ukaz denilen yerde, imanından aldığı güçle insanlara hitap ederek, onlara imanın hakikatlerinden bir demet sunuyordu...
Kuss bin Saide, gökten, yerden, denizlerden, yıldızlardan bahsediyor, arkasından ölüm gerçeğine dikkati çekiyor ve bütün bunların boşu boşuna olmadığını, merakla etrafında toplananlara anlatıyordu...

Devamını oku...

Safâtır

Meşhurların Son Sözleri

Cumartesi, 18 Şubat 2006

Muhammed aleyhisselam, Bizans İmparatoru Heraklius’u İslâm’a davet için bir mektûb yazdırdı ve çok iyi Rumca bilen Dıhye-i Kelbi (radıyallahü anh) ile gönderdi. Heraklius mektubu aldı; Arapça bilen bir de tercüman çağırttı. Tercüman Resûlullah efendimizin mektubunu okumaya başladı:
“Bismillâhirrahmânirrahîm. Allah’ın Resûlü Muhammed’den, Rumların büyüğü Herakl’e...” diye başlandığını görünce Heraklius, müşaviri olan Üsküf’ü çağırttı. Mektub onun yanında okundu. Mektubun devamı şöyleydi:

Devamını oku...

Abdülkâdir-i Geylânî

Meşhurların Son Sözleri

Çarşamba, 15 Şubat 2006

Abdülkâdir-i Geylânî, evliyânın büyüklerindendir. İran’ın Geylân şehrinde 1078 (H.471)’de doğdu. Hem seyyid, hem şerîftir. (Hazret-i Hüseyin’in evladına seyyid, hazret-i Hasan’ınkine şerîf denir.) Gavs-ül-a’zam Abdülkâdir Geylânî hazretleri 1166 (H.561)’da Bağdad’da vefât etti. Türbesi Bağdad’dadır. Ziyâret edilmekde, feyz ve bereketlerine kavuşulmaktadır...
Abdülkâdir-i Geylânî hazretleri vefât edeceği sırada, oğullarına buyurdu ki:
-Yanımda sizden başkaları da vardır. Onlara yer açın. Onlara edebi gözetin. Burada büyük rahmet vardır. Onları sıkıştırmayın!

Devamını oku...