Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.485.410

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Unutmaktan Korkan Kimse, Resûlullaha Salât Okusun!

Ebû Tâhir Fîrûzâbâdî hazretleri tefsîr, fıkıh, hadîs ve lügat âlimidir. 729 (m. 1329) senesinde İran’ın Şîrâz şehri civarındaki Fîrûzâbâd kasabasında doğdu. Şîrâz, Bağdad, Şam, Mekke-i mükerreme ve Kâhire’ye gidip büyük âlimlerden ilim tahsil etti. Anadolu’ya gelip, Yıldırım Bâyezîd ve Timur Hân ile tanışıp, onların iltifâtlarına ve ikrâmlarına kavuştu. Sonra Yemen’e gitti. Sultan onu Zebîd kadılığına tayin etti. 816 (m. 1414) senesinde Yemen’de, Zebîd kadısı iken vefât etti. Fîrûzâbâdî hazretleri kırktan fazla eser yazdı. Bunlardan Kitâb-üs-salât adlı eserinden bazı bölümler:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Parlayan Kiliç

Venedik elçisi Antonio Giustiniani, Yavuz Sultan Selim'in huzuruna girer. Yeri öpüp itimatnamesini sunar, görüşmesini tamamlar. Ülkesine döndüğünde herkes, adeta bir ütopya medeniyetinin sultanı gibi gördüğü, hayalinde canlandırmaya çalıştığı Cihan Padişahı Sultan Selim Han 'ın nasıl birisi olduğunu sorar:-Göremedim, der Giustiniani...Merak ederler : -Odasına girdiğin, yanına kadar gitiiğin halde nasıl göremedin?Giustiniani şu müthiş itirafda bulunmak zorunda kalır:-Kılıcı öyle parlıyordu ki, yüzüne bakamadım.Venedik elçisinin bu sözlerini duyan haşmetli hünkar:-Paşalarım, der. Osmanlı 'nın kılıcı parladığı sürece düşmanların başı daima öne eğik kalır. Amma Allah korusun, bu kılıç bir kınına girerde paslanmaya başlarsa, o zaman işte bu kafalar yavaş yavaş dikilir ve bize birgün yukardan bakar.

Vehbi Tülek

Sultan İkinci Bayezid Ve Sari Saltuk

Vehbi Tülek

Osmanli'nin Hatirasina

Vehbi Tülek

Destileri Kirmasinlar

Vehbi Tülek

Bir gün Azapkapı'da... Keyif bu ya Hatice Turhan Sultan, İstanbul'u dolaşmaktan çok hoşlanır. Yanına sadık nedimesini alır, güzergahı arabacıya bırakır. İhtiyar faytoncu Valide Hanım'ın huyunu iyi bilir. Daha ziyade fukaranın içine sürer ve gezi bir garip gönlü yapılarak sonlanır. İşte yollarının Azapkapı'ya çıktığı günlerden birinde, boyu büyüklüğünde destiyi sürükleyen minik bir kız dikkatini çeker ve dizginlere asılır. Arabanın perdesi belli belirsiz aralanır ve bir çift meraklı göz küçük kıza takılır. Kızcağız güç halle destiyi kucaklar, lüleye dayar. Alttan diziyle destek verip doldurur ama indirmesi çok zordur. Nitekim beklenen olur, ağır desti yalağa çarpar ve parçalanır. Minik kız kısa bir şaşkınlığın ardından kırıkları toplamaya başlar. Bir yandan içli içli ağlar, bir yandan dizini döve döve ağıt yakar.

Benim Dahi Muradim Odur

Vehbi Tülek

Şu Anda Mahmud Han Zafere Ulaşti

Vehbi Tülek

Sultan Adülaziz’in Avrupa Seyahati

Vehbi Tülek

Bizim Silah Fabrikamiz Yok

Vehbi Tülek

Osmanlilarin Rumeli’ye Geçmeleri

Vehbi Tülek

Bayezid Camiinde İlk Namaz

Vehbi Tülek

Kamaları Sökülmeyen Tek Batarya

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Kur'ân-ı Kerimi Okumak Ve Ona Hürmet Etmek

Ebü'l-Hüseyn Muhammed Malati hazretleri kıraat ve fıkıh âlimidir. Malatya'da doğdu. Harran, Antakya ve Halep gibi şehirlerde çeşitli âlimlerden kıraat okudu. Sonra Filistin'de Askalân'a yerleşerek burada talebe yetiştirdi ve 377 (m. 987)'de vefat etti. Buyurdu ki:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Dört Mezhebin Itikâdı Birbirinin Aynıdır

Vehbi Tülek

Süleyman ibn-i Battal Batalyûsi hazretleri Mâliki fıkıh âlimidir. Endülüs'te (İspanya) Batalyûs'ta (Badajoz) doğdu. Kurtuba'da(Cordoba) tahsil gördükten sonra İlbire'ye (Elvira) yer­leşerek talebe yetiştirdi. 402 (m. 1011)'de vefat etti. Bir dersinde şunları anlattı:

Muhammed Bin Ebû Verd

Vehbi Tülek

İbadetine Riya Karıştıranlar

Vehbi Tülek

Hulvi Mahmûd Efendi Osmanlı evliyasındandır. 1574 (H. 982) senesinde İstanbul'da doğdu. 1654 (H. 1064) de vefât etti. Sünbüliyye şeyhi Zarifi Hasan Efendinin sohbetlerine devâm etti. Hocası ona icâzet verince Sultanahmet, Şehzâde ve Fâtih Câmiinde vâizlik vazifesi yaptı. Sonra da Şehremini'deki Şirvâni Tekkesinde talebe yetiştirdi. Şiirde "Hulvi" mahlasını kullanırdı bu hususta şu menkıbe anlatılır:

Yâ Rabbî, Bizi Iyi Kullarınla Haşret

Vehbi Tülek

Sultânım, Bizlere Bir Çâre Bulun!

Vehbi Tülek

Kutb-i Arvâsî

Vehbi Tülek

Üstünlüklerini Bize De Anlat

Vehbi Tülek

Tahsin Kaptan Ve Mülazım Yusuf...

Vehbi Tülek

Mısırlı Büyük Velî Ebü'l-hasen Sabbag

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Ölüyü Diriltemem

Ölüyü Diriltemem

Trablusşam Nakib-ül-eşrâfı Şeyh Abdülfettâh Zağbi Efendi, Yûsuf Nebhâni hazretlerine şöyle anlatmıştır:

Bir defâsında bir arkadaşımız hastalanmıştı. Abdullah ibni Şeyh Hıdır ez-Zağbi'yi de yanımıza alıp ziyâretine gitmek istedik. Onu götürmekten maksadımız hastanın bereketlerinden istifâde ederek şifâya kavuşması idi. Ancak gitmek istemedi. Çok ısrar edince kabûl edip bizimle geldi. Hastanın yanına vardığımızda, şiddetli hastalığından hiç bir eser kalmadı. Ayağa kalkıp bizi karşıladı. "Hoş geldiniz." deyip konuştu. Ziyâreti yapıp yanından ayrıldık. Ayrılıp giderken yolda Şeyh Abdullah hazretleri; "Ben ölüyü diriltemem." dedi. Bu sözüyle ziyâretine gittiğimiz kişinin öleceğine işâret etmişti. Dedim ki:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Terbiye Yaratilişa Bağlidir

Vehbi Tülek

Allah Haramdan Kaçani Korur

Vehbi Tülek

Allahü Tealadan Bir An Gafil Olmayasin

Bu Dünya Ona Da Kalmaz

Allah'ın Emaneti

Keramete İnanmayan Âlim

Namazini Ben Kildirayim

A'meş Ve Hanımı

Eğer Senin Yanında Makbul Oldu Ise

Vehbi Tülek

Annenin Hizmete İhtiyaci Var

Vehbi Tülek

İcÂzetin Sirri

Vehbi Tülek

Sünnet Akçesi

Vehbi Tülek

Üç Kandil

Vehbi Tülek

Evliyalar Ölmez İmiş

Vehbi Tülek