Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.396.059

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

İnsanın Sermâyesi, Dîni Ve âhiretidir

Kâdî Alî Antâkî hazretleri fıkıh âlimlerindendir. 278 (m. 892)'de Antakya’da doğdu. Şam'da meşhur âlimlerden ilim tahsil etti. İcazet aldıktan sonra Basra, Ahvaz, Hûzistan ve Tüster gibi yerlerde kadılık yaptı. 342 (m. 953)'de vefat etti. Şöyle buyurdu:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Beni O Günlere Eriştirme

Cem Sultan Papanın elinde esir iken, bir sohbet sırasında Papa ona, kendi dininden ayrı bir memlekete niçin geldiğini sorunca teessüre kapılan Cem; "Maksadım başka bir memlekete iltica etmek değildi. Rumeli'ye geçebilmek için Rodoslulardan yol istedim. Muvafakatlarını alarak Rodos'a geldim. Fakat onlar söz ve yeminlerine sadakat göstermeyip beni yolumdan alıkoydular ve bana yedi yıldır hapis hayatı yaşattılar. Böylece layık oldukları nâmertliklerini gösterdiler. Şimdi ise sizin huzurunuzdayız. Artık Mısır'a gidip ailemle beraber olmaktan başka bir arzum yoktur." dedi.

Vehbi Tülek

Herkes Yediğini Gönderir

Vehbi Tülek

Medine Ve Bağdad Demiryolu Projesi

Vehbi Tülek

91 - Kanuni Sultan Süleyman Ve Şövalyeler

Vehbi Tülek

26 Ağustos 1526...Osmanlı ordusu Mohaç ovasında...Güneş henüz doğmamış!Başlarında Cihan Padişahı Kanuni Sultan Süleyman Han. Muhteşem Otağ-ı Hümayun, "Hünkar Tepesi"ne kurulmuş. Burası ovanın en yüksek noktası. Osmanlı ordusunun mevcudu 100.000'i buluyor. Sağ kanada Anadolu Beylerbeyi Behram Paşa, sol kanada Vezir-i Azam Damat İbrahim Paşa kumanda ediyorlar. Öncü kuvvetlerin başında meşhur Akıncı Sultanoğlu Gazi Bali Bey, artçı kuvvetlerin başında ise Gazi Hüsrev Bey bulunuyordu. Yavuz Sultan Selim Han, bu iki cesur akıncı beyinin de öz dayılarıydı. Osmanlılarda bulunan yeni dökülmüş 300 kadar ağır top, dünyada henüz görülmemişti.200.000 kişilik düşman ordusunun 50.000'i Papalık, Lehistan, Çek, Slovak, Hırvat, askeri idiler. Macar kralı II. Layoş'un imdat istemesi üzerine yardıma gelmişlerdi. Yardıma gelmişlerdi. Onların da 100 kadar topu.

Ya’kub GermiyÂnî’nin Yardimi

Vehbi Tülek

Silada

Vehbi Tülek

Hamevî'nin Osmanli Padişahlari İle Alakali Önemli Tesbiti

Vehbi Tülek

Görev Şuuru

Vehbi Tülek

Sultan Ii. Mahmud Ve Süleyman Rüşdi Efendi

Vehbi Tülek

Şehzade Selim Ve Mevlana Celaleddin-i Rûmî

Vehbi Tülek

45 - Kaleye Çekilen Bayrak Gibi

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Cennet Ve Cehennem Ehlinin Alâmeti Vardır

Hacı Halife hazretleri Osmanlı evliyâsındandır. Kastamonu'da doğdu. Şeyh Tâcüddin İbrâhim'in sohbetine gidip, tasavvuf yoluna girdi. 896 (m. 1490) senesinde vefât etti. Alâüddin Fenâri ona talebe olmak istedi. Hacı Halife ona hitaben buyurdu ki:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Şerif Abdülhayy Haseni

Vehbi Tülek

Şerif Abdülhayy Haseni hazretleri son devir Hindistan âlimlerinden olup 1869'da Luknov'da doğdu. Serhend'de ilim tahsil ederek Nakşibendi-Müceddidi yolu icazeti aldı. Luknov'a dönerek Müceddidiye yolunu burada neşretti. 1923'te vefat etti. Bir sohbetinde buyurdu ki:

Kalbini En Iyi Koruyan Diline Hâkim Olandır

Vehbi Tülek

Resûlullaha hicret Teklif Eden Yemenli

Vehbi Tülek

Eshâb-ı kirâmın ilklerinden olan Câbir radıyallahü anh anlatıyor: Tufeyl bin Amr, meşhur bir şâirdi. Misâfirperver ve cömert bir insan olduğu için, herkes tarafından sevilirdi. Yemen taraflarında mamur ve verimli bir beldede oturan Devs kabilesine mensuptu. İşte bu Tufeyl bin Amr ed-Devsi, bir gün Peygamber Efendimize (sallallahü aleyhi ve sellem) gelerek;

Ebû Abbâs Ahmed Sebtî

Vehbi Tülek

Sünbül Efendi'nin Gülü Ya'kûb Germiyânî

Vehbi Tülek

Her Sıkıntıdan Sonra Ferahlık Vardır

Vehbi Tülek

Kim Söylerse Söylesin Hakkı Kabul Et

Vehbi Tülek

Cephede Geçen Bir Ömür Muhrez Bin Fadle

Vehbi Tülek

İbni Hacer-i Mekkî

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Gül Yaprağı

Gül Yaprağı

Vaktiyle, yol üzerinde bulunan bir dergahın dervişleri, yoldan geçen herkesi misafir kabul ediyordu. Burada hiç konuşulmuyordu. Dervişler anlatmak istediklerini kalben ifade ediyorlardı. Bir gün dergahın kapısına bir yolcu geldi. Yolcu kapıda öylece durdu ve bekledi. Burada, misafir geldiğini dervişler firaset yoluyla anlıyorlardı, o yüzden kapıda tokmak yoktu. Bir süre sonra kapı açıldı, içerdeki derviş, kapıda duran yolcuya baktı. Bir selamlaşmadan sonra söz'süz konuşmaları başladı. Gelen yolcu, dergahta kalmak istiyordu. Derviş içeri girdi, sonra elinde ağzına kadar suyla dolu bir kapla döndü ve bu kabı yolcuya uzattı. Bu, yeni bir misafiri kabul edemeyecek kadar doluyuz demekti. Yolcu dergahın bahçesine girdi, aldığı bir gül yaprağını kabın içindeki suyun üstüne bıraktı. Gül yaprağı suyun üstünde yüzüyordu ve su taşmamıştı. Derviş kapıyı açarak yabancıyı içeriye aldı. Suyu taşırmayan bir gül yaprağına her zaman yer vardı.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Sonunda Orta Yolu Buldular

Vehbi Tülek

Allah Nasil Misafir Edilir?

Vehbi Tülek

Ya Kadîmü'l-ihsÂn İhsÂnüke'l-kadîm

Iv. Mehmed Han Ve Ahmed CÂhidî Efendi

Dördüncü Murad Han Ve Ankaravi İsmail Efendi

Bülbülün Zikri

Başka Du Bilmez Misin?

O Kullarına Çok Merhametlidir

Pişman Oldular!

Vehbi Tülek

İsmail Hakki Efendi

Vehbi Tülek

Cennetlik Hanım Isteyen...

Vehbi Tülek

Hazret-i Üftade’nin Yardimi

Vehbi Tülek

Üç Kandil

Vehbi Tülek

Cimrilik Ve Nankörlüğün CezÂsi

Vehbi Tülek