Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.381.422

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Bir Kimse Ölünce, Onun Kıyâmeti Kopmuş Olur!

Celâleddîn Tebrîzî hazretleri evliyanın büyüklerindendir. 560’ta (m. 1165) Tebriz’de doğdu. Bağdat’a gidip Şehâbeddin Sühreverdî hazretlerineintisab etti. İcazet verilerek Hindistan’a gönderildi. Önce Delhi’ye, sonra Bedâyûn’a, oradan Bengal’deki Panduh kasabasına giderek insanları irşad etti. 642 (m. 1244)’de orada vefat etti. Sohbetlerinde buyurdu ki:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Pişmemişler Celveti Olamazlar

Sultan I. Mahmud devrinde Ruslarla yapılan bir savaşta, Celveti dervişlerinden Molla Mehmed esir düşer. Diğer Osmanlı esirleriyle birlikte cephe gerisine götürülür. Bir müddet sonra esirler bir meydan da ictima edilir. Rus kumandanı General Plotanof, esirleri tek tek süzerken, Derviş Mehmed'in önünde durur. "Sen kimsin, hünerin nedir, ne iş yaparsın" gibi sorular sormaya başlar. Tercüman tarafın dan Derviş Mehmed'e izah edilen sorular üzerine: "Ben Hazret-i Üftade dergahının dervişiyim ve o varlığa bağlıyım. Celvetiye müntesibi olanlar suda boğulmazlar ve ateşte yanmazlar." Şeklinde cevap verir.

Vehbi Tülek

Nadir Şah Ve I. Mahmûd Han

Vehbi Tülek

Babiali Baskini

Vehbi Tülek

Şu Anda Mahmud Han Zafere Ulaşti

Vehbi Tülek

Sultan Birinci Mahmûd Hanın İran üzerine ordu gönderdiği sırada, Mehmed Emin Tokâdi hazretleri bir sabah vakti talebelerinden İshakzâde Yahyâ Efendinin evine gitti. Mübârek gözleri âdetâ kan çanağına dönmüştü. "Benim için bir oda ayırınız!" dedi. Sonra kendisi için ayrılan odaya girip, orada tefekküre, murâkabeye başladı. O gün ikindi namazı vaktinde abdest ve namaz için dışarı çıktı. Talebesi; "Bir mikdâr yemek yeseniz münâsib olurdu efendim." deyince; "Yok Yahyâ Efendi. Ben senden yemek isteyecek vakti bilirim." buyurup, tekrar odasına girdi. Ertesi gün ikindi vaktine doğru neşeli bir halde dışarı çıkıp; "Elhamdülillah! Allahü teâlâ duâlarımı kabûl buyurdu. Şu anda Mahmûd Han zafere ulaştı. Sultan Mahmûd'dan çok ikrâm gördüm. Şimdi de ona duâ ederek zafere ulaşmasına vesile olduk. Böylece hakkını ödedik. Bu günü bu saati bir yere yazınız." buyurdu.Daha sonra Sultan Mahmûd'un zafere ulaştığı haberi geldi. Tam Mehmed Emin Tokâdi hazretlerinin zafere ulaştığını müjdelediği gün ve saate rastlıyordu.

64 - Sadik Sadrazam Sultanzade Mehmed Paşa

Vehbi Tülek

İki Defa Tahta Çikan Padişah I. Mustafa Han

Vehbi Tülek

60 - Yavuz'un Adaleti

Vehbi Tülek

Kendi Re’yimizle İş Yapmayiz

Vehbi Tülek

Rodos’ta Casus Osmanli Kadinlari

Vehbi Tülek

Seydi Ali Reis

Vehbi Tülek

Sultan Iv. Mehmed Ve Cahidi Efendi

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

O, Dünyânın En Büyük Hatibi Idi

Ali bin Ebi Bekr Heysemi hazretleri hadis âlimidir. 735 (m. 1335)'de doğdu. 807 (m. 1405)'de Kâhire'de vefât etti. Mu'cem-üz-zevâid isimli eserinde şöyle anlatır:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Ölü Yardım Yapamaz" Diyenler

Vehbi Tülek

Ali Behçet Efendi Osmanlı âlim ve evliyasındandır. 1860 (H.1277) senesinde İstanbul'da doğdu. Babası Şeyh Feyzullah Efendi'dir. Bir taraftan babasının sohbetlerinde bulunuyor, bir taraftan da ilim tahsiline devam ediyordu. Vefatından sonra babasının yerine şeyhlik makâmına oturarak, talebe yetiştirmekle meşgûl oldu. 1901 (H.1319) senesinde İstanbul'da vefât etti. Buyurdu ki:

Müslümânların Günleri Sıkıntı Içinde Geçiyordu

Vehbi Tülek

Ne­ne Ha­tun Ve ­kar­de­şi Ha­san

Vehbi Tülek

Ne­ne Ha­tun, 1857'de Er­zu­rum-Pa­sin­ler'e bağ­lı Çe­per­li Kö­yü'nde dün­ya­ya gel­miş­tir. "93 Har­bi" (1877-1878) pat­lak ve­rip de sah­ne­ye çı­ka­ca­ğı ana ka­dar Ne­ne Ha­tun, Ana­do­lu'da­ki di­ğer isim­siz kah­ra­man­lar gi­bi, ken­di hâ­lin­de mü­te­va­zı bir ha­yat sü­ren sı­ra­dan in­san­lar­dan bi­riy­di. Her kah­ra­man gi­bi onu da kah­ra­man­lık tah­tı­na otur­tan; şart­la­rın va­him­le­şip işin ba­şa düş­tü­ğü gün­ler ol­muş­tur...

Yaptığı Hizmetlerle Övünmemelidir

Vehbi Tülek

Mehmed Şühûdî Efendi

Vehbi Tülek

Hacı Bulam

Vehbi Tülek

Zâhirî Ilimler Ve Bâtınî Ilimler Peygamberlerin Mirasıdır

Vehbi Tülek

Fahr-ül-fârisî Hazretleri

Vehbi Tülek

Cennetten Cehenneme Açılan Pencere

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Abdullah El-acemî

Abdullah El-acemî

Zamânın sultânı Melik Zâhir Mücirüddin, bir defâsında Abdullah el-Acemi hazretlerinin köyüne gitmişti. Abdullah el-Acemi bahçelerde bekçilik yapıyordu. Melik onu bir bahçe içinde görüp:

"Ey Genç! Bize tatlı bir nar getir." deyince, bulunduğu bahçedeki bir nar ağacından nar koparıp götürdü. Melik kesip tadına baktı ve; "Bu nar ekşi sen nasıl bekçisin narın ekşisini tatlısını ayırd edemiyorsun?" dedi.

Abdullah el-Acemi kendisine âid olmayan meyvelerden hiç yemediği için, ekşisini tatlısını bilmiyordu. Melik'in sözleri üzerine hem üzüldü hem de mahcûb oldu. Gidip bir ağacın altında namaza durdu ve iki rekat namaz kılıp şöyle duâ etti: "Yâ Rabbi bana hangi narın tatlı olduğunu bildir, gidip Melik'e vereyim..."

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Cünnetü'l-esmâ

Vehbi Tülek

Mü'mine Ikram, Affa Sebebdir

Vehbi Tülek

Evliyalar Ölmez İmiş

Altıyüz Dirhemlik İp

Misâfir Istiyordun. Gönderdik, Kovdun

Annenin Hizmete İhtiyaci Var

Anzakli Ömer

Kaldıramayacağın Bir Yükün Altına Girme

Ahde Vefa

Vehbi Tülek

Bülbülün Zikri

Vehbi Tülek

Ölüyü Diriltemem

Vehbi Tülek

Abdullah El-acemî

Vehbi Tülek

Firkateyne Bininiz

Vehbi Tülek

Sarik Ve Sakal

Vehbi Tülek