Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.317.070

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Sâdık Talebe, Hocasını Yanına Çeker!

Ebû Muhammed Cerîrî, Cüneyd-i Bağdâdî hazretlerinin talebelerinin en büyüklerindendir. Sehl bin Abdullah-ı Tüsterî hazretlerinin sohbetinde de bulundu. 311 (m. 923)’de vefât etti. Fıkıh ilminde imâm ve müftî, edeb ilminde mükemmel, diğer bütün ilimlerde âlim idi. Tasavvuftaki derecesi o kadar yüksek idi ki, Cüneyd-i Bağdadî hazretleri bunun için “Zamanımızın velîsidir” buyurdu. Hazreti Cüneyd’e vefât edeceği zaman, “Sizden sonra kimin sohbetlerine devam edelim?” diye sordular. “Ebû Muhammed Cerîrî’ye gidin” buyurdu.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Akibet Görürsün Hele Ferhat

Evliyaullah'a pek yüksek bir hürmet ve bağlılık gösteren Yavuz Sultan Selim Han'ın kendisi de hiç şüphesiz babası gibi Allah'ın has kulu idi. o'nun, Allah'a kurbiyetinden dolayı keramet nev'inden pek çok davranışlar ortaya koyduğu tarihi gerçekler arasındadır. Şöyle ki: Yavuz, bir gün divandan içeri hiddetli bir şekilde girmişti. Elbisesini dahi değiştirtirmeden bir müddet odada dolandı ve kendisini kızdıran şeyi mırıldanıp durdu. Meğer Ferhat Paşa'nın İskender Çelebi'yi olur olmaz koruyup kayırmasından gazaplanmıştı. Çünkü aralarındaki dostluktan başka şeyler de sezinlemişti. Sonunda yüksek sesle şu sözleri sarfetti: "Akibet görürsün hele Ferhat! Sen şimdi İskender'i koruyup duruyorsun, ama bu korumaktan ne fayda çıkacağını inşeallah birbirinize karşı asıldığınız zaman görürsünüz!.." Gerçekten de aradan seneler geçti ve Kanuni Sultan Süleyman devrinde bu iki şahıs, Selim Han'ın geleceği görmüşçesine dediği gibi işledikleri cürümlerden dolayı karşı karşıya asıldılar

Vehbi Tülek

Kadem-i Şerif Ve Sultan Ahmed

Vehbi Tülek

Sadrazam Pîrî Mehmed Paşa

Vehbi Tülek

MÂdemki Allahü TeÂlÂnin Emridir

Vehbi Tülek

Murâd Han döneminde yeniçeri ocağının kuruluşuna ilk adım olmak üzere târihlerde şu vak'a anlatılmaktadır: "Sultan Murâd Gâzi, Edirne'de tahta geçüp oturdu. Bir gün Kara Rüstem derlerdi, Karaman vilâyetinden bir dânişmend geldi. Halil Hayreddin Paşa ol vakitde kâdıasker idi. Kara Rüstem; Efendi! Bunca sultanlık malı niçün zâyi edersiniz, deyince, Kâdıasker; nice mal zâyi etmişiz, diye sordu. Kara Rüstem, bu gâziler ki gazâlarda esir çıkarırlar, cenâb-ı Hakk'ın emriyle beşde biri hünkârındır, dedi. Çandarlı Halil Hayreddin bunu hemen Murâd Hana nakletti. Sultan: Mâdemki Allahü teâlânın emr-i şerifidir şimden sonra alın, dedi... Bundan sonra Gâzi Evrenuz ve Lala Şâhin'e ısmarladılar ki akınlarda çıkan esirden beş başda birin pâdişâh için alalar. Bu usûl üzere hayli oğlanlar toplayıp Murâd Gâziye getürdüler. Halil Hayreddin Paşa; bunları Türk'e verelüm hem müslüman olsunlar, dedi. Kabul edilip bunlar evvelen Türk köylüsünün yanına verildiler. Hem Türkçe öğrenip ve hem de müslüman oldular. Ondan sonra saray kapısına girüp, ak börk giydirip adını yeniçeri koydular

Kanuni Sultan Süleyman Ve Pir Ali Hazretleri

Vehbi Tülek

Hükümdarlar VilÂyet Zabteder, Bahşetmez!

Vehbi Tülek

23 - Budin Müdafaasi

Vehbi Tülek

Kirimli Ahmet

Vehbi Tülek

CinÂs-i TÂm

Vehbi Tülek

Kazliçeşme

Vehbi Tülek

Yarasina Bir Avuç Ot Tikamişti

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Ebû Bekr-i Kisâî

Cüneyd-i Bağdâdi hazretleri, Ebû Bekr-i Kisâi'yi çok severdi. Hattâ bir defâsında; "Ebû Bekr-i Kisâi olmasaydı, ben Irak'ta olmazdım" buyurdu. Ebû Bekr-i Kisâi, Cüneyd-i Bağdâdi hazretlerine mektuplar yazarak suâller sorar, cevaplar alırdı. Cüneyd-i Bağdâdi hazretleri ona yazdığı mektuplardan birisinde şöyle buyurdu:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Harem-i Şerîf Imâmı Ebü'l-hüseyin Şirvânî

Vehbi Tülek

Ebü'l-Hüseyin Şirvâni, İran'da yetişen büyük velilerdendir. Onuncu asrın ortalarında vefât etti. İlim öğrenmek için çok yerleri dolaştı. Mısır'da yerleşti. Sonra Mekke-i mükerremeye gitti. Vefâtına kadar orada ikâmet etti...

Rükü Ve Secdeleri Tam Yapmayanlar

Vehbi Tülek

Ahmed Rıfâî’nin Dayısı Mansûr El-betâih

Vehbi Tülek

Mansûr el-Betâihi hazretleri Rıfâi yolunun büyüğü olan Seyyid Ahmed Rıfâi hazretlerinin dayısı ve hocası idi. Çok âlim ve veli yetiştirdi. Mansûr Betâihi hazretleri hikmetli sözleriyle meşhûr oldu. Kendisine dünyâ sevgisi hakkında soruldu. Buyurdu ki:
"Dünyâyı tanıyan, fâni olduğunu anlayan, ona düşkün olmaz. Allahü teâlâyı tanıyan her şeyi bırakıp, O'nun rızâsını kazanmaya bakar. Nefsini tanımayan, bilmeyen büyük aldanış içindedir."

Senin Kapından Başka Gidecek Kapım Yok İlâhî

Vehbi Tülek

Meleklerin Göklere Çıkardığı Namaz

Vehbi Tülek

elinizle Kendinizi Tehlikeye Atmayın!

Vehbi Tülek

Rahmetin Hakkında Çok Ümitliyim Yâ Rabbî!

Vehbi Tülek

Onlar, Rablerinin Yanında Diridirler

Vehbi Tülek

Seyfeddîn-i Fârûkî

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Sünnet Akçesi

Sünnet Akçesi

Sultan Abdülmecid zamanında adamcağızın birisinin büyük miktarda borcu varmış. Elini neye atsa ters gidiyor. Zeyrek civarında, evine yakın bir dergaha gitmiş. Namazdan sonra Şeyh efendi, bu yabancıyı yanına çağırmış ve halini sormuş. O da:

"Efendi hazretleri, gırtlağa kadar borç içindeyim, neye elimi atsam kuruyor. Ne olur himmet!" demiş. Şeyh efendi:

"Evladım, sabah namazını 40 gün Yenicami'de kıl. Camiye gidip gelirken de 1000 adet istiğfar oku. Göreceksin, kırkıncı gün ne sıkıntın kalacak ne bir şey..."

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Keramete İnanmayan Âlim

Vehbi Tülek

Allah Haramdan Kaçani Korur

Vehbi Tülek

Yürüdüğü Yerde Deniz Durgunlaşiyordu

Değişen Sizin Kalbiniz

Tüccarin Rüyasi

A'meş Ve Hanımı

Sarik Ve Sakal

Sultan Mahmud Ve Hirsizlar

Sünnet Akçesi

Vehbi Tülek

Yoksa Hizir Olduğunu Söylerim

Vehbi Tülek

At Hirsizi

Vehbi Tülek

Allah Nasil Misafir Edilir?

Vehbi Tülek

Kırk Bin Kahramanın Başarısı

Vehbi Tülek

Elini Değil, Ayağini Uzatmiş

Vehbi Tülek