Muhammed Bin Yûsuf
Muhammed bin Yûsuf İsfehâni, Tebe-i tabiinin âlim ve râvilerindendir. Aslen İsfehânlıdır. Doğum târihi bilinmemektedir. 188 (m. 804)'de otuz yaşlarında iken vefât etti. Ali bin Ezher anlatır:
Muhammed bin Yûsuf İsfehâni, Tebe-i tabiinin âlim ve râvilerindendir. Aslen İsfehânlıdır. Doğum târihi bilinmemektedir. 188 (m. 804)'de otuz yaşlarında iken vefât etti. Ali bin Ezher anlatır:
Seyyid Hasan Berzenci hazretleri, Kuzey Irak'ta yetişen evliyâdandır. Seyyid olup soyu Peygamber efendimize ulaşır. 1677 (H.1088) târihinde Nûdi köyünde doğdu. 1743 (H.1156) târihinde Gelezer'de vefât etti.
Şâh Muhammed Çelebi, Mevlânâ Celâleddin-i Rûmi hazretlerinin neslindendir. Zamânının âlimlerinden akli ve nakli ilimleri tahsil etti. Kânûni Sultan Süleymân, Nahcivân seferine çıkacağı zaman, Mihrimah Sultan Medresesine; "Bu medrese, Şâh Muhammed Çelebi'nin yeridir. Başkasına verilirse kapatır veya dergâh hâline getiririz" dedi ve Şâh Muhammed Çelebi'ye iltifât etti. Şâh Muhammed Çelebi, bu medresede ilim öğretip Kur'ân-ı kerimin hakikatlerini anlatmaya çalıştı. 1570 (H.978) senesinde İstanbul'da vefât etti. Âbid Çelebi Mescidi bahçesinde defnedildi. Vefatından kısa bir zaman önce buyurdu ki:
Şeyh Hâlid hazretleri, Cizre'de doğdu. 1839 (H.1255) senesinde vefât etti. Türbesi Şirnas'ın Basret köyünün karşısındaki kabristandadır. İlim tahsiline Cizre'de başladı. Sonra, Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdi hazretlerinin sohbetinde kemâle erdi. İnsanları irşad için icâzet aldı. Memleketine zâhir ve bâtın ilminde yetişmiş kıymetli bir âlim olarak döndü. Bir müddet Cizre'de insanlara dini öğretmekle, vaaz ve nasihatle meşgul oldu.
Muhlis Baba, Osmanlı Devletinin kuruluş devri velilerindendir. Aslen Karamanlıdır. Osman Gâzi ile berâber birçok gazâlara katılmıştır. Kabri Bilecik'te, Şeyh Edebâli türbesindedir.
Bu mübarek zat, vefatından kısa bir zaman önce buyurdu ki:
Ebü'l Hüseyin Şirvâni hazretleri, Azerbaycan velilerdendir. Şirvan'da doğdu. Onuncu asrın ortalarında vefât etti. İlim öğrenmek için çok yerleri dolaştı. Mısır'da yerleşti. Sonra Mekke-i mükerremeye gitti. Vefâtına kadar orada ikâmet etti. Ömrünün sonlarına doğru felç oldu. Eli ayağı tutmaz, ayağa kalkamazdı. Fakat, müezzinin namaz için ikâmet okumaya başladığı andan, namazını bitirdiği âna kadar olan zamanda ve sohbet esnâsında çok sağlam olur, hiçbir şeyi kalmazdı. Bu zamanlar hâricinde, yine felçli hâle dönerdi. Mekke-i mükerreme'de vefât etti. Vefât ettiğinde 124 yaşlarındaydı...
Taflâti hazretleri, Hadis ve Hanefi mezhebi fıkıh âlimidir. Fas taraflarında doğdu. 1777 (H.1191) senesinde Kudüs'te vefât etti.
Muhammed Taflâti hazretleri, vefatından kısa bir zaman önce buyurdu ki:
İshak Zencâni hazretleri, Tokatlı âlim ve velilerindendir. On yedinci asırda yaşamıştır. Osmanlı sultanlarından Dördüncü Mehmed Han ve İkinci Süleymân Han devrini görmüştür.
İshak Zencâni hazretleri, vefatından kısa bir zaman önce buyurdu ki:
Ukayl el-Münbeci hazretleri, Şam'ın büyük velilerindendir. On ikinci asırda yaşadı. Suriye'de, Münbec denilen yerde medfûndur. Çok kerametleri görülmüştür.
Ukayl el-Münbeci, bir gün sefer hazırlığını yapıp evinden çıktığında, kendisini uğurlamak için bekleyen büyük bir topluluğu ve talebelerini gördü ve; "Bak senin için ayakta bekliyorlar" diye içinden geçirdi. Sonra da ağlamaya başlayıp şu meâldeki şiiri söyledi:
Veli Dede, Edirne evliyâsındandır. On altıncı yüzyılda yaşamıştır. Vefât ettiğinde, Sabuni Mahallesinde, Lari Câmii karşısındaki kendi adıyla anılan dergâhının bahçesine defnedilmiştir.
Veli Dede sohbetlerinde buyurdu ki: