KATEGORİ: Yolumuzu Aydınlatanlar

Verâ Ve Takvâ Denince Ebû Abdullah El-mukrî

Ebû Abdullah el-Mukri, evliyânın büyüklerindendir. Künyesi Ebû Abdullah, ismi Muhammed bin Ahmed el-Mukri'dir. Ebû Abdullah; Yûsuf bin Hüseyin Râzi, Abdullah el-Harrâz, Muzaffer el-Kirmanşâhi, Ruveym bin Ahmed, İbn-i Ceriri ve İbn-i Atâ gibi büyük zatların sohbetlerinde bulundu, onlardan ilim öğrendi. Ayrıca Ahmed bin Hanbel'in oğlu Abdullah'ın talebesidir. Evliyânın meşhurlarından Cüneyd-i Bağdâdi'yi görmüştür. Evliyânın en çok fetvâ vereni, en cömert, en güzel ahlâklı, himmetçe yüksek olanı, verâ ve takvâ sâhibi, haramlardan ve şüpheli şeylerden sakınan bir âlim idi. 976 (H.366) senesinde Nişâbûr'da vefât etti.

Vehbi Tülek

Bir Hikmet Ehli Derviş Hacı

Derviş Hacı, Gâziantep velilerindendir. Hayâtı hakkında fazla bilgi yoktur. Doğum ve vefât târihleri belli değildir. Zamânın âlimlerinin sohbetlerinde yetişti. İlk zamanlarında halk arasında tanınmayan garip, fakir biri idi. Sonraları "Hacı Baba" ismiyle meşhur oldu...

Vehbi Tülek

yeni Çağın Bayraktarı Ulubatlı Hasan

Ulubatlı Hasan, İstanbul'un fethi sırasında surların üzerine çıkan ilk Osmanlı askeridir. 1428 yılında Bursa'nın Ulubat (Uluabat) köyünde doğdu. Köhne Bizans'ı tarihe gömerek; Orta Çağı kapatıp "Yeni Çağ"ı başlatan Fatih Sultan Mehmed Han'ın ordusunda "Bayraktar" olarak İstanbul kuşatmasına katıldı...
Osmanlı ordusu 6 Nisan 1453 Cuma günü İstanbul'u kuşattı. 29 Mayıs 1453 Salı günü sabaha karşı son hücum yapılıyordu... Mehter "gülbanklar" vurmaya koyulmuş ve Bizans surlarının karşısındaki ordugâhta hummalı bir faaliyet başlamıştı. Ulu Hâkan, "Evlâtlarım, yiğitlerim, şahbazlarım, yürüyün... Zafer sizindir" diyerek hücum emrini vermişti...

Vehbi Tülek

Düşmanının Bile Saygı Duyduğu Kahramanlar

Estonibelgrad kalesi Avusturya ordusu tarafından kuşatılmıştı. Buradaki müdafiler, sularını ve yiyeceklerini dışarıdan almak zorundaydılar. Asıl Osmanlı ordusu her zamanki gibi güneye, kışlağa çekilmişti. Kışı ise pek amansızdı. Bir müddet sonra açlık ve susuzluk bastırdı. Kuru soğuk vardı. Kar da yağmıyordu ki, eritip içsinler...
Kale kumandanı: "Baharda burasını nasıl olsa tekrar zapt ederiz" diye düşünerek, "vire" işini tatbike koymaya başladı. Yani anlaşarak kaleyi silahlarıyla beraber terk edeceklerdi. Ancak, kaledeki akıncılardan Yahya Ağa, sekiz arkadaşı ile beraber "vire"yi kabul etmedi. Bu dokuz kafadar, sabah namazından sonra kaleden çıkan akıncıların, iyice uzaklaşıp uzak ufukta kaybolmalarını beklemişlerdi...

Vehbi Tülek

Hemedan'dan Sivas'a Muzaffer Burûcerdî

Sivas'ın ileri gelen zenginlerinden ve aynı zamanda bir ilim adamı olan Muzaffer Burûcerdi, 1271 yılında Selçuklu Sultanı III. Gıyaseddin Keyhüsrev döneminde yaşamıştır. O dönemde kendi adını taşıyan meşhur Burûcerdi Medresesini inşa ettirmiştir...

Vehbi Tülek

silsile-i Aliyyeden Abdullah-ı Dehlevî

Abdullah-ı Dehlevi hazretleri, "Silsile-i aliyye" denilen büyüklerden olup, seyyiddir. 1745 (H. 1158)'te Hindistan'ın Pencab şehrinde doğdu. 1824 (H. 1240) senesinde Delhi'de vefât etti. Kabri Şâhcihân Câmii yakınındaki dergâhındadır...

Vehbi Tülek

Abbasi Halifesi Harun Reşid

Halife Harun Reşid, 786 yılında Abbasi Devleti'nin başına geçti. Beşinci Halifedir. Hakkı gözeten adaleti seven bir zat idi. Halk onun zamanında çok rahat etmiştir. Bu dönem Abbasilerin en parlak dönemi oldu. "Binbir Gece Masalları"nda anlatılanlar, bu mübarek zatın zamanıdır. Bu masallarda, onun devrinin dillere destan zenginliği anlatılır...

Vehbi Tülek

Armağanî Mehmet Efendi

Osmanlı imparatorluğunun manevi direkleri o büyük imparatorluğu altı asır ayakta tutmuştur... İşte bunlardan biri de Dördüncü Murad Han devrinde yaşamış olan Armağani Mehmet Efendi'dir. Aslen Foçalı olan Mehmet Efendi, herkese bir elma hediye ettiğinden kendisine bu isim verilmiştir... Kıymetli nasihatleri vardır. Buyurdular ki:
"Beraberce oturup kalkılan her kimse ile, ülfet ve muhabbet üzere olmak uygun olmaz. Her ülfet ve yakınlık duyulan kimseye de, sırların kapısı açılıp söylenemez. Yalnız emin olan, sırları saklayacak kimseye sırlar açılır, vesselâm!"
"Ahlâkı ve anlayışları birbirine zıt olanlarla oturup görüşmek, ruhlar için kurtlardır. Bunlar insanın içini kemirirler. Huyları ve anlayışları iyi olanla oturup kalkmak ise, ruhların gıdâsı, akılların aşısıdır. Aklın bereketlere kavuşarak artmasına bunlar sebeb olur."

Vehbi Tülek

hatîb-ül-enbiyâ Hazret-i Şuayb

Hazret-i Şuayb, Mûsâ aleyhisselâmın kayınpederidir. Kavmine güzel söz söylemesi, tatlı ve tesirli hitâb etmesi sebebiyle kendisine "Hatib-ül-Enbiyâ" yani (Peygamberlerin hatibi) denildi. İnsanlara İbrâhim aleyhisselâma bildirilen dinin emir ve yasaklarını tebliğ etti...

Vehbi Tülek

Kundaktaki Bebek Ve Zalim Hükümdar!

Muteber kitaplarda buyuruluyor ki: "Bir kimsenin imânı son nefeste belli olur. Bir insan, bu saâdete kavuşunca, Allahü teâlânın ihsânları başlar. Bu anda, elbette sevinir. Saâdet sâhibi o kimsedir ki, Azrâil aleyhisselâm gelip 'Korkma, Erhamürrâhimine gidiyorsun. Asıl vatanına kavuşuyorsun. Büyük devlete erişiyorsun!' der.
Fâcirin, yani kâfirin rûhu sert olarak şiddet ile alınır ve yüzü Ebû Cehil karpuzu gibi olur. Melekler ona hitâben, 'Ey habis olan rûh! Habis olan cesetten çık' der. O da merkep gibi bağırır. Rûhu çıkınca, Azrâil aleyhisselâm, onu yüzü gâyet çirkin ve siyâh elbiseli ve fenâ kokulu zebânilere (yani azâb yapan meleklere) teslim eder..."

Vehbi Tülek

Günah Işlemek, Ölümü Unutmanın Alâmetidir

Vehbi Tülek

Ahiret Yolculuğundan Gâfil Olan Zavallıdır!

Vehbi Tülek

İnsanla Hayvan Arasını Ayıran Fark Edeptir!

Vehbi Tülek

Beni Sâlih Duânızdan Unutmayın Efendim

Vehbi Tülek

Bütün Mahlûklar, Allahü Teâlânın Kudretindedir

Vehbi Tülek