Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.445.925

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

İslâmiyete Uyuldukça, Nefsin Istekleri Azalır!

Nasuhzade Abdülmecid Efendi Osmanlı evliyasındandır. Kastamonu-Tosya’da doğdu. Şeyh Nasuh Efendinin oğludur. Nasuh Efendi, Zeyneddin Hafi'nin talelerinden Abdüllâtif Kudsi’nin halifesi Taceddin Efendiden hilâfet aldı. Abdülmecid Efendi babasının vefatından sonra irşad faaliyetini devam ettirdi. 973 (m. 1565)de Tosya'da vefat etti. Tezkire-i Ülü'l-Elbâb isimli eserinde şöyle anlatır:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Ravza-i Murad’da Açan Gül

Osman Gâzi'nin, oğlu Orhan Gâzi'ye: "Istanbul'u al, gülzâr yap" diye vasiyet ettigi rivayet edilir. Uzun yıllar sonra, torunlarından II. Murad, bir gün sabah namazını kılmış, seccadesinde Kur'ân-ı Kerim okuyordu. Sûre-i Muhammed'i bitirmek, Sûre-i Feth'e baslamak üzereydi ki bir oğlunun daha dünyaya geldigini müjdelediler. Murad Han Gazi: "Ravza-i Murad'da bir gül-i Muhammedi açti" dedi ve sevinç gözyaşları döktü. Hicret'in 835. yılıydı. Ve 12 Recep 835 Cuma günü, vezirlerin, emirlerin ve âlimlerin hazır bulunduğu bir toplantıda, iki rekât şükür namazı kıldıktan sonra, kucağına verilen kundaklı bebeğin kulaklarına tekbir ve ezanlarla üçer defa "Mehmed" diye seslendi: "Şu Sehzâde Mehmed'imin kudûmü şânına âleme gülâb-i meserret saçılsın" dedi. Mehmed, iki cihan Peygamberi'nin adıydı ve "gül" Peygamber Efendimiz'in remziydi. Şehzâde Mehmed'in ebesinin adı Gülbahar'dı. Eşlerinden birinin adi Gülşah, birinin adı da yine Gülbahar'di. Ve dünyanın en güzel gülü onun ellerinde açıldı: İstanbul! Osman Gazi'nin vasiyeti yerine gelmis, İslâmbol "gülzâr" yapılmıştı. Bir gün nakkaş Sinan Bey, Hz. Fatih'in bir portresini yaptı; bir gül kokluyordu Hz. Fâtih, pek zarif bir gül. Büyük mânâlar taşıyan bir gül...

Vehbi Tülek

Doğum

Vehbi Tülek

Prut Harbi

Vehbi Tülek

Osmanli’da Peygamber Sevgisi

Vehbi Tülek

Osmanlı'nın, temellerindeki en sağlam harçların başında, "Peygamber Sevgisi" gelmiştir. Osmanlı, Peygamber Efendimiz'e (sallallahü aleyhi ve sellem) ve O'nun kutsal beldesine karşı, derin muhabbet, hürmet ve sadâkâtini büyük bir hassasiyetle muhafaza etmiş ve devletinin en muhkem kâidelerinden biri hâline getirmiştir. Bu ruh, yedi iklim üç kıta demeden, asırlar boyunca Osmanlı'yı arkasından sürüklemiştir. İlâ-yı Kelimetullâh dâvâsı uğrunda fütuhatta bulunurken; Osmanlı'nın baş hedefleri arasında hiç kuşkusuz rızâyı bâriyi kazanmak kadar Peygamberimizin hoşnutluğuna mazhar olmak da vardı. Osmanlı Sultanları, hayatları boyunca gazâ meydanlarında hep bu ulvi gâyeyi gözetmiş ve bunun efsunuyla hârikalar sergilemişler dir. Hâl böyleyken, Peygamberimize hürmet ve muhabbet, soylu ceddimizin en mümeyyiz vasfı ve şiârı olma husûsiyetini kazanmıştır. Söz konusu asil duygularını her zaman ve mekân da açığa vurmayı; hattâ devlet çapında bir ciddiyet ve duyarlılığa bürümeyi meziyet bilmişler dir. Tarih, bunu izah eden birbirinden muhteşem misâllerle doludur.

Seni Kanuna Şikayet Ederiz

Vehbi Tülek

69 - Hasan Can'in Rüyasi

Vehbi Tülek

Sadrazamlik Makami Herkesin Hirsini Tahrik Eden Makamdir

Vehbi Tülek

Eski İftarlar

Vehbi Tülek

Midhat Paşa

Vehbi Tülek

Çandarli Kara Halil

Vehbi Tülek

Muaveneti Milliye

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Hz. Ebu Ma'lek'in Kabul Olan Duası

Eshab-ı kiramın büyüklerinden Enes bin Mâlik (radıyallahü anh) anlatıyor: Ebu Ma'lek (radıyallahü anh) diye bir zat vardı. Tüccarlık yapar; ticaret için uzak bölgelere giderdi.
Yine bir gün ticaret için yola çıkmıştı. Önüne, tepeden tırnağa kadar silahlı bir eşkıya çıktı ve;
"Mallarını alıp seni de öldüreceğim" dedi. Ebu Ma'lek de;
"İşte malım, al senin olsun, beni bırak" dedi. Eşkıya;
"Benim âdetim bu. Hem mal hem can" dedi. Ebu Ma'lek;
"Madem öyle, müsaade et de namaz kılayım" dedi. Eşkıya;
"İstediğin kadar kıl" dedi...

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Hayât Bin Kays El-harrânî

Vehbi Tülek

Hayât bin Kays el-Harrâni, Urfa'ya bağlı Harrân kazasında yetişen evliyânın büyüklerinden, âriflerin ileri gelenlerindendir. Yüksek hâllerin ve kerâmetlerin sâhibi olup, ehliyeti, ihlâsı, iffeti yanında, dinine çok bağlı bir zât idi. Cömertliğiyle meşhûrdur. 1185 (H.581) yılında orada vefât etti. Harrân'ın dışına defnedildi..

Kalp Iyi Olursa Bütün Azalar Iyi Olur

Vehbi Tülek

Muhammed Olmasaydı Seni Yaratmazdım

Vehbi Tülek

Ebû Abdullah Cezeri hazretleri tefsir, nahiv ve fıkıh âlimidir. 637 (m. 1239)'da Cizre'de doğdu. 711 (m. 1312)'de Mısır'da vefât etti. Bir sohbetinde şunları anlattı:

Müminlere Hürmet Etmek Mürüvvettendir

Vehbi Tülek

Ömer Naimi Efendi

Vehbi Tülek

Fitne Çıkaran Sahte Ve Câhil Din Adamlarından Sakının!

Vehbi Tülek

Allah'ın Takdîrine Râzı Olmak Lâzımdır

Vehbi Tülek

Sabredenlere Mükâfatları Hesapsız Verilecektir

Vehbi Tülek

Allah'tan Başka Hiçbir Ilâh Yoktur

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Yüz Vermedin!

Yüz Vermedin!

Fakih Îsâ bin Muhammed şöyle anlatır:

Uzak bir diyârda idim. Abdullah el-Ayderûs'u açıkça bulunduğum yerde görmeyi temenni etmiştim. Mescide gittim. Oraya bir dilenci ve yanında birisi gelip benden bir şey istedi. Bir şey vermedim. Oradan ayrılıp başka yere gittim. O dilenci ve yanındaki kişi benim arkamdan geldi. Sonra yine yanıma yaklaşarak benden bir şeyler istedi. Yine yüz vermedim. Bunun üzerine o dilenci ve yanındaki ayrılıp gitti. Bir müddet sonra ben, Abdullah el-Ayderûs'un bulunduğu yere döndüm. Şeyh Abdullah'ın yanına giderek; "Ben sizi gittiğim yerde alenen görmeyi temenni ettim. Lâkin bu isteğim hâsıl olmadı." dedim. Bunun üzerine Ebû Muhammed el-Ayderûs ; "Sana aleni görünmem hâsıl oldu. Falan gün duhâ vaktinde sen falan mescidde idin. Senin yanına bir dilenci geldi. Yanında birisi de vardı. Senden bir şeyler istediler. Onlara bir şey vermedin. Sonra kalkıp bir yere gittin. Onlar da seni tâkib etti ve yine bir şeyler istediler. Yine yüz vermedin. İşte o dilencinin yanındaki ben idim. Ben, senin yanına o kılıkla gelmiştim." dedi. Ben; "Efendim! Sizin dedikleriniz doğrudur. Fakat o size fazla benzemiyordu." deyince, Şeyh Abdullah da; "Eğer ben bu hâlimle senin yanına gelse idim, sen beni tanır ve insanlara haber verirdin." buyurdu.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Geç Gelen Kurtarıcı

Vehbi Tülek

Annenin Hizmete İhtiyaci Var

Vehbi Tülek

Pişman Oldular!

Kabahat Kilincin Midir?

Üzülmeyiniz, Allahü Teala Sizi Kurtardi

Hazreti Hâlid'in Üstün Başarısı

Tencere Yuvarlanir, Kapağini Bulur

Sarayda İftar

B0r Çuval Toprak

Vehbi Tülek

Adam Olmazsan

Vehbi Tülek

Veliye Rastlamak İstiyorsan

Vehbi Tülek

Allah'ın Takdirine Kulun Aklı Ermez

Vehbi Tülek

Abdullah El-acemî

Vehbi Tülek

Ölüyü Diriltemem

Vehbi Tülek