Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.458.940

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Haset Eden, Dâima Gamlı Ve Kederlidir!

Şeyh Sinân Efendi Osmanlı âlimlerindendir. Şimdi Yunanistan’da bulunan Fere’de doğdu. Bursa’ya giderek Abdüllatîf Kudsî’nin talebesi olan Şeyh Tâceddîn’in talebesi oldu. Kısa zamanda yüksek derecelere kavuşarak icazet verildi ve talebe yetiştirmek üzere memleketinde gönderildi. 890 (m. 1485) senesinde Fere’de vefât etti. Bir sohbetinde şunları anlattı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Abdestsiz Nöbet Tutmam

Sultan İkinci Abdülhamid Han zamanında, Sarayda gece gündüz nöbet tutan hassa askerleri vardı. Bu nöbetçilerin geleneksel olarak geceleyin bir seslenişleri yankılanırdı etrafta:
- Kimdir o?
- Kim var orda?..

Vehbi Tülek

Valide Suyu

Vehbi Tülek

Rumeli Fatihi Lala ŞÂhin Paşa

Vehbi Tülek

Osmanlilarda Silah Kullanma Sanati

Vehbi Tülek

Okçuluk Osmanlıların ünlü sporlarındandır. Çok eski zamanlardan beri harp sahasında kendileriyle karşılaşanlar, Türklerin ok atmadaki ustalıklarından hayranlıkla söz etmişlerdir. Türkler, kısa fakat çok kuvvetli yaylar kullanırlardı. Oku gerek piyade ve gerekse süvari olarak kullanmakta emsalleri yoktu. Süratle giden bir atın üzerinden, hedefe isabetli ok atarlardı. Okmeydanı'nda kurulan meşhur kemankeşler ocağı, 15 ve 16. asırlarda emsalsiz üstadlar yetiştirmiştir. Bu arada lodos, poyraz, gündoğusu, batı, kıble, karayel, yıldız gibi yönlerde esen rüzgârlara atılan kamış ve tahta oklarla kurulan menziller, yani kırılan rekorlar, erişilemeyecek kadar yüksektir.Makbul İbrahim Paşa, Atmeydanı'ndaki sarayını yaptırması nedeniyle Kanuni Sultan Süleyman'a bir ziyafet vermiştir. Bu ziyafet eğlenceleri sırasında, Türk Okçuluk Tarihinin önemli kişilerinden biri olan Tozkoparan İskender, at üstünden attığı okla birbirinin içine yerleşmiş 5 kalkanı delmiştir. Bu usta kemankeşin başarıları efsanelere konu olacak kadar büyüktür. Osmanlı İmparatorluğu sınırlarında Tozkoparan İskender'in Gündoğusundaki 1281,5 gez menzilinden (845 metre) daha uzağa ok atışı hiçbir dönemde gerçekleşememiştir.

Kanuniyi Kabul Etmeyen Derviş

Vehbi Tülek

Genç Kadiasker

Vehbi Tülek

Orhan Gazi Ve Pelekanon Savaşi

Vehbi Tülek

69 - Hasan Can'in Rüyasi

Vehbi Tülek

Osmanlilarin İndonezya Müslümanlarina Yardimi

Vehbi Tülek

İlk Uçan Türk, HezÂrfen Ahmed Çelebi

Vehbi Tülek

Sultani Zafere Zorlayan Müderris

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Malatyalı Abdülbâsıt Efendi

Malatyalı Abdülbâsıt Efendi (rahmetullahi aleyh) Hanefi fıkıh ve tefsir âlimidir. 844 (m. 1440) yılında Malatya'da doğdu. Tahsilini tamamlamak için Kahire'ye gitti ve orada müderrislik yaptı. 920 (m. 1514)'de Kahire'de vefat etti. El-Kavlü'l-menûs fi şerhi'l-Kâmûs isimli eserinde şöyle nakleder:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

İnsanlar Boş Şeylerle Meşgul Oluyorlar!

Vehbi Tülek

Ebü'l-Hasan bin Ebü'l-Havârî hazretleri evliyanın meşhurlarındandır. 780 (H.164)'de Kûfe’de doğdu. 844 (H.230) senesinde Şam'da vefât etti. Ebû Süleymân Dârânî, Süfyân bin Uyeyne ve Ahmed bin Âsım Antâkî'nin derslerinde ve sohbetlerinde yetişti. Her birinden ilim ve edep öğrendi. Ayrıca Ahmed bin Hanbel hazretleriyle görüşüp, sohbet etti... Ahmed bin Ebü'l-Havârî hazretleri başından geçen ibret verici bir hâdiseyi şöyle nakletmiştir:

Amasyalı Mustafa Efendi

Vehbi Tülek

delâil-ül-hayrât Ve Muhammed Cezûlî

Vehbi Tülek

Büyük âlim ve veli Muhammed Cezûli hazretlerinin, salevât-ı şerifeleri topladığı meşhur kitabı "Delâil-ül-Hayrât ve Meşârık-ul-Envâr"ı niçin yazdığı şöyle anlatılır:

Şerefüddîn Ahmet Bin Yahya Münîrî

Vehbi Tülek

İlmin Kalkması Kıyâmet Alâmetlerindendir

Vehbi Tülek

Ebu Bekr Bezzâz

Vehbi Tülek

Kemâleddîn Demîrî

Vehbi Tülek

Anasına Babasına âsi Olan Melundur

Vehbi Tülek

“arabzade” Ve Kânûnî’nin Duası

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Zahiri Hükümdarin Celaline Tutuldum

Zahiri Hükümdarin Celaline Tutuldum

Selâhaddin Uşâki'nin çocuğu olduktan bir süre sonra, hocası ve kayınpederi onu evden çıkararak; "Al hanımını evimden ayrıl! Bundan sonra kendi geçimini temin et." dedi. Selâhaddin Uşâki; "Peki hocam, başüstüne!" diyerek hanımı ve çocuğu ile berâber, hocasının evinden ayrıldı. Eğrikapı'dan, Fâtih Câmii civârında, Âşıkpaşa mevkiinde bulunan, Horhor çeşmesine doğru yürürken bir evin kenarında durakladı. Kış günüydü ve kar yağıyordu. Yolun karşı tarafında bulunan Tâhir Ağa onları görünce evine dâvet etmek için yanlarına birini gönderdi. Tâhir Ağa, Selâhaddin Uşâki'yi, evine götürdü. Ona; "Siz kimlerdensiniz? Kış gününde neden bu hâle düşüp sokak kenarında kimsesiz garibler gibi duruyorsunuz?" diye sordu.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Başka Du Bilmez Misin?

Vehbi Tülek

İsmail Hakki Efendi

Vehbi Tülek

Altıyüz Dirhemlik İp

Senin İsmin Defterden Silinmiştir

Firkateyne Bininiz

Dinini Dünyalığa Alet Edenin Sonu

Sonunda Orta Yolu Buldular

Elini Değil, Ayağini Uzatmiş

Üç Kandil

Vehbi Tülek

Bunlar Şarapti

Vehbi Tülek

Elini Değil, Ayağini Uzatmiş

Vehbi Tülek

Gerçek Zehir

Vehbi Tülek

Altıyüz Dirhemlik İp

Vehbi Tülek

Zalimlere Dersini Verdi!

Vehbi Tülek