Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.445.506

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

İslâmiyete Uyuldukça, Nefsin Istekleri Azalır!

Nasuhzade Abdülmecid Efendi Osmanlı evliyasındandır. Kastamonu-Tosya’da doğdu. Şeyh Nasuh Efendinin oğludur. Nasuh Efendi, Zeyneddin Hafi'nin talelerinden Abdüllâtif Kudsi’nin halifesi Taceddin Efendiden hilâfet aldı. Abdülmecid Efendi babasının vefatından sonra irşad faaliyetini devam ettirdi. 973 (m. 1565)de Tosya'da vefat etti. Tezkire-i Ülü'l-Elbâb isimli eserinde şöyle anlatır:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Padişahlar Da Güler!

Sehi Bey'in Heşt Behiş'te naklettiğine göre, devrin meşhur mütefekkir ve müderrislerin den Molla Lutfi Efendi ile Sultan Fâtih hazretleri arasında şöyle bir hâdise cereyan eder:Fâtih Sultan Mehmed Hân'ın hâfız-ı kütüb'ü, yani kütüphânecisi olan Molla Lutfi, pâdişahla sohbetlerde bulunur, hatta işi şakalaşmaya kadar vardırırmış. Bir gün Sultan Mehmed Hân kütüphâneden bir kitap istemiş. İstediği kitap yüksekte olduğu için Molla Lutfi'nin eli yetişmemiş. O sırada yerde duran bir mermer parçasının üstüne basarak kitaba uzanmak isteyen Molla Lutfi'ye Hz. Fâtih, " Hele neyledin? Ol taş, Îsâ aleyhisselâmın üzerinde doğduğu taştır! diyerek mâni olmuş. Neyse bir şekilde kitabına kavuşan Sultan, tetebbua dalmışken, Molla Lutfi'nin aklına muzipçe bir mukabelede bulunmak fikri gelmiş. Kitapların üstüne örtülmüş ve güvelerin delik-deşik ettiği bir bez parçasını, büyük bir edep ve saygı ile eğilerek alıp, Sultân'ın dizinin üzerine, i'zaz ve ikrâm üslûbunda koymuş... Tabii pâdişâhın aksülameli (reaksiyonu) gecikmemiş. Bu kirli necis bezi neden üzerine koyduğunu sormuş hiddetle. Molla Lutfi'nin cevabı şöyle olmuş:

Vehbi Tülek

Şehzade Iii. Selim’in Kur’ani Kerim Hatmi İçin Tertib Edilen Merasim

Vehbi Tülek

Sen Kandiye Fatihi Olarak İstanbul’a Döneceksin

Vehbi Tülek

103 - Sultan Ii. Mustafa Ve Ulaş Zaferi

Vehbi Tülek

1683 II. Viyana hezimetinden sonra bütün Orta Avrupa'yı istila eden Avustur ya'nın elinden, bu ecdad yadigarı toprakları kurtarmak için bir çok askeri harekatta bulunan Osmanlı kuvvetleri, her seferinde mağlubiyete uğradılar. Sadece, Sultan II. Süleyman Han, dedesi I. Süleyman Han'ın fetheylediği Belgrad'ı geri alabildi. 1695'de tahta çıkan II. Mustafa Han, genç ve gözüpek bir hükümdardı. Padişah olur olmaz, kaybettiğimiz toprakların geri alınması siyasetini takibetmeğe başladı. 8 yıl süren kısa hükümdarlık devrinde 3 defa sefere çıkarak, bizzat Ordu-yu Hümayuna kumanda etti. Tahta çıktığı sene, ilk seferine çıkarak Lugoş zaferini kazandı. Ertesi sene tekrar sefere çıkılmasına karar verildi.

Kanaat, Ama Neden Sonra?

Vehbi Tülek

Evliya Çelebi

Vehbi Tülek

Sultan Murad’in Dehasi

Vehbi Tülek

Küçük Zabit

Vehbi Tülek

Hasan Can’in Tabiri

Vehbi Tülek

Orhan Gazi Ve Pelekanon Savaşi

Vehbi Tülek

Kirim Savaşi

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Osmanlı âlimlerinden Hocazâde

Hocazâde, Fâtih Sultan Mehmed devri Osmanlı âlimlerinin en büyüklerinden. İsmi Mustafa olup, "Hocazâde" ismiyle meşhurdur. Bursa'da doğdu. Doğum târihi bilinmemektedir. Medrese tahsilini tamamladıktan sonra Fâtih Sultan Mehmed tarafından Bursa Sultaniye Medresesine, daha sonra da İstanbul'daki Sahn-ı Semân Medresesine müderris tâyin edildi. İstanbul'da Fâtih Sultan Mehmed'in emriyle Tehâfüt-ül-Felâsife adlı eseri yazdı. Sonra Edirne kâdılığı ve İstanbul müftiliği yaptı. İznik müftiliğine ve müderrisliğine tâyin edildi. Fâtih Sultan Mehmed vefât edinceye kadar İznik'te kaldı. Sultan İkinci Bâyezid tahta geçince, İstanbul'a geldi. Bursa Sultâniye Medresesine müderris tâyin edildi. Orada iki ayağı ve sağ eli felç oldu. Sol eliyle yazı yazabiliyordu. Bu halde, Sultan İkinci Bâyezid'in emriyle Şerh-i Mevâkıf adlı esere bir hâşiye yazdı. 1488 (H.893) senesinde vefât eden Hocazâde, Bursa'da Emir Sultan Medreseleri karşısına defnedildi.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Mal Harcamakla Azalır, Ilim Sarf Etmekle Çoğalır

Vehbi Tülek

Abdullah ibn-i Adi hazretleri hadis hafızıdır. 277 (m. 891)'de İran'da Cürcân'da doğdu. Türk soyundandır. İlim tahsili için, Mısır, Suriye, Irak, Horasan, Mekke ve Medine'ye gitti. İmam-ı Mâlik, Evzâi, Süfyân-ı Sevri ve birçok âlimden istifade etti. 365 (m. 976)'da vefat etti. Naklettiği hadis-i şeriflerden bazıları:

Takıyyüddîn Cerâ'î

Vehbi Tülek

Nefsi Islah, Nafilelerin En Faydalısıdır

Vehbi Tülek

Abdülcelil Çelebi, Mevleviyye tarikatının Mısır'da yetişen büyüklerinden olup on yedinci yüzyılda yaşamıştır. Babası Mevlevi şeyhlerinden Çelebi Alâüddin Efendidir. Küçük yaştan itibaren babasından zahiri ilimleri öğrendi. Sonra dergâhta bir köşeye çekilip devamlı tasavvuf büyüklerinin eserlerini okuyup mütalaa etmekle vakit geçirdi.

Dırâr Bin Mürre

Vehbi Tülek

Bu Ayda Rahmet Kapıları Açılır

Vehbi Tülek

Kur’ân-ı Kerîmden Gâfil Olma

Vehbi Tülek

Namazı Kaçıran, Diğer Din Işlerini Daha Çok Kaçırır!

Vehbi Tülek

İlim Kaledir, Cehâlet Ise Meçhûldür!

Vehbi Tülek

Issız Bir Yerde Yolunu Kaybeden Talebe!

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Allah Diyen Genç

Allah Diyen Genç

Fakir bir genç, padişahın kızına aşık olmuş. Bu ümitsiz sevdasını gidip o beldenin meşhur dervişine anlatarak yardım dilemiş. Derviş: "Evlâdım, şehrin girişinde tam yol ağzında otur, kim ne derse desin sadece 'Allah' diye cevap ver." demiş. Fakir genç, denileni yapmış. Günlerce, aylarca şehrin girişinde başka hiçbir kelime konuşmadan "Allah" demiş. Derviş, yiyeceğini, içeceğini her gün getiriyormuş. Zamanla "Allah" diyen genç halk arasında meşhur olmaya başlamış. Nihayet bir gün padişah da genci merak etmiş. Dervişten, genç hakkında bilgi istemiş. Derviş, gencin devrin büyüklerinden olduğunu söylemiş. Padişah, kalkıp genci ziyarete gitmiş. "Kimsin? Derdin ne? Ne istersin?" demiş ise de, genç, padişaha karşı da "Allah" demekten vazgeçmemiş. Başka tek kelime konuşmamış. Derviş akşam gencin yanına gelmiş. "Padişah sana "Kızımı vereyim" diyene kadar, sen ondan sakın ola ki bir istekte bulunma!" diye tembihte bulunmuş. Nihayet bir gün padişah gelip: "Ne istiyorsun, istiyorsan seni kızımla evlendireyim." deyince, genç, dervişin şaşkın bakışları altında "Yok" demiş. Artık onu da istemiyorum. Ben başka birisinin hatırı için Allah dedim, Allah devrin padişahını ayağıma getirip, benim gibi miskin bir gence kendi kızını teklif ettirdi. Eğer Onun hatırı için Allah deseydim kim bilir ne olurdu? Ben bundan böyle Ondan başkasını anmıyor, ondan başkasını istemiyorum.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Allah’a Firar Et

Vehbi Tülek

Anzakli Ömer

Vehbi Tülek

Onun Görmediği Yer

Garip Karşilanan Bir Adak

Allah'ın Emaneti

Helvaci Çocuk

Yeterki Kalbi Kirilmasin

Fitne Ve İftira Ateşi Söndürüldü

"kılıcını Değil Kınını Öpmüşlerdir!"

Vehbi Tülek

Kul Hakkı

Vehbi Tülek

Bu Gece Yolcu Olsa Gerektir

Vehbi Tülek

Meşayihın Kadrini Bilmezsen

Vehbi Tülek

Ahde Vefa

Vehbi Tülek

Üzülmeyiniz, Allahü Teala Sizi Kurtardi

Vehbi Tülek