Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.074.115

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Bu Büyük Acıya Nasıl Tahammül Ederim?

Hasan bin Muhammed Bûrînî hazretleri tefsîr, fıkıh ve hadîs âlimidir. 963 (m. 1556) senesinde Filistin’de Nablûs’un Bûrîniyye köyünde doğdu. Şam’da meşhur âlimlerin derslerine devam ederek ilim tahsil etti. İcazet aldıktan sonra Câmi-i Emevî’de ders okuttu. 1024 (m. 1615) senesinde Şam’da vefât etti.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Burasi Hakikat Sultanlarinin Payitahtidir

Kânûni Sultan Süleymân Hanın oğlu Şehzâde Bâyezid saltanat iddiâsı ile ayaklanmıştı. Kânûni, diğer oğlu Selim'i, onun üzerine gönderdi. Şehzâde Selim kuvvetleri ile Konya'ya geldi. O öncelikle Mevlânâ Celâleddin-i Rûmi hazretlerinin kabrini ziyâret etmek istedi. Yanında bulunanlarla birlikte türbeye girdi. Her zamanki yürüyüşü ile serbest bir şekilde kabre doğru ilerlerken, türbedâr Mahmûd Dede önünü kesti ve; "Mânâ âleminin sultanları olan böyle mübârek zâtların huzûrunda mütevâzi ve boynu bükük olmalıdır." diyerek ziyâret usûlünü hatırlattı. Bunun üzerine şehzâde ve yanındaki askeri erkân hatâlarını anladılar. Orada bulunan mihrabda Allah rızâsı için namaz kıldılar.

Vehbi Tülek

Yenilikçi Sadrazam Nevşehirli Damat İbrÂhim Paşa

Vehbi Tülek

Abd'den Haraç Aliyorduk

Vehbi Tülek

Fatih Ve Hocazade

Vehbi Tülek

Sultan Mehmed Han (Fâtih) Osmanlı tahtına oturup da onun âlimlere muhabbeti ve lütf-u ihsânı ün salınca ve çevresine zamânının meşhur âlimlerini toplayınca, Hocazâde de onun yanında olmak şerefini kazanmak istedi. Ne var ki yolculuk masraflarını karşılayacak parası olmadığından bir türlü yola çıkma cesâretini bulamıyordu. Bu sırada derslerine katılan bir talebenin sekiz yüz akçesi olduğunu öğrenince, bu parayı ödünç alıp yola çıktı. Talebe de yanında ve hizmetinde idi. Oraya öyle bir zamanda vardı ki, pâdişâhın otağı İstanbul'dan Edirne'ye gidiyordu. Pâdişâh-ı âlem, bir yanında Molla Seyyid Ali, diğer yanında Molla Zeyrek olduğu halde ilmi konularda münâzara yaparak ilerliyordu. Vezir Mahmûd Paşa, Hocazâde'yi görünce; "Hoş geldin. Ben de seni Pâdişâha anlatmıştım. Gel hemen onunla görüş." diyerek önüne düşüp Pâdişâhın yanına yaklaştılar. Hocazâde hükümdârı selâmlayıp elini öptü. Mahmûd Paşa onun Hocazâde olduğunu bildirerek ilmini övdü.

Fatih Ve Hocazade

Vehbi Tülek

Hristiyan Tarihçinin Kaleminden “hac”

Vehbi Tülek

Osmanli Padişahlari Ve İslam Hukuku

Vehbi Tülek

GÂzi Hüsrev Bey

Vehbi Tülek

Acele Tövbe Et

Vehbi Tülek

Mahkemeye Hazirim

Vehbi Tülek

Etin Okkasi Sekiz Akçe

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Herkesi Kendinden Iyi Bil Ki

Hâce Osman Hârûni hazretleri evliyânın büyüklerindendir. 526 (m. 1132)'de İran'da Nişâbûr'un Hârûn beldesinde doğdu. 617 (m. 1220)'de vefât etti. Şöyle anlatılır:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Kalb Bozulunca Vücutta Bozukluk Meydana Gelir

Vehbi Tülek

Burhâneddîn Efendi Osmanlı Devleti'nde yetişen velîlerdendir. Basra civârında bir köyde 1685 (H.1096) senesinde doğdu. Seyyid olup soyu Peygamber efendimize ulaşır. 18. yüzyılın son yarısında vefât etti. Bağdad’a giderek ilim tahsil etti, tahsilini tamamladıktan sonra Basra'ya gitti. Burada ders vermeye başladı. Aynı zamanda ağabeyi büyük velî Şihab Nûreddîn'in sohbetlerine de devam etti. Ağabeyi Rufâî tarikatında ona icâzet ve hilâfet verdi...

Bir Ömürde Iki Şehadet Hazreti Nevfel

Vehbi Tülek

Abdülcelîl Çelebi

Vehbi Tülek

Abdülcelil Çelebi, Mısır'da yetişen velilerdendir. On yedinci yüzyılda yaşamıştır. Kahire'deki Mevlevi dergahında taliplere Mesnevi okutur ve sohbet ederdi. Mesnevi'den anlattı ki:
* Tamah, kulağa bir şey duyurmaz. Garez, göze perde olur.
* Âleme tamah edersen, öte âlemi duyacak ne kulağın, ne de görecek gözün olur.
* Ömrün, altın kesesine benzer; gece-gündüz de para sayan adama.
* Eski ve tecrübe görmüş akıl; sana yeni bir baht bağışlar.

Yâkût-i Arşî

Vehbi Tülek

Murâd-ı Münzâvî Hazretleri

Vehbi Tülek

Hâlimden Hiç Şikâyet Etmem

Vehbi Tülek

başkasının Zararına Sevinme!

Vehbi Tülek

Sünbül Efendi'nin Gülü Ya'kûb Germiyânî

Vehbi Tülek

Ebabil Kuşları Ve Ebrehe'nin Sonu!

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Senin Nasibin Diyar-i Rum’dadir

Senin Nasibin Diyar-i Rum’dadir

Niyâzi-i Mısri, devamlı ibâdet ve tâatla meşgûl olduğu sırada, bir gece rüyâsında Seyyid Abdülkâdir-i Geylâni hazretlerini gördü. Seyyid Abdülkâdir-i Geylâni hazretleri büyük bir taht üzerinde oturmaktaydı. Etrâfına talebeleri toplanmıştı. Niyâzi-i Mısri, kendisini onların arasın da görünce, hayâsından dışarı çıkmaya yol ve fırsat aradığı bir sırada, Seyyid Abdülkâdir-i Geylâni hazretleri, onu yanına çağırıp, bir kese altın hediye verdi ve; "Senin nasibin diyâr-ı Rûm'dadır. Mısır'da değildir." buyurdu. Ertesi gün Niyâzi-i Mısri bu rüyâsını hocasına anlatın ca, hocası hemen ona hilâfet verdi ve duâ etti. Bunun neticesinde Niyâzi-i Mısri 1646 sene sinde Mısır'dan ayrılarak İstanbul'a gitti. İstanbul'da Sultanahmed Câmii civârında Sokullu Mehmed Paşa dergâhında ikâmet edip, uzun süre riyâzette kaldı. Kaldığı odada çok gözyaşı döktü. Halil Paşa, Niyâzi-i Mısri hazretlerinin kaldığı odanın döşemelerini yenilemek için teşebbüste bulunduğu zaman, Niyâzi-i Mısri hazretlerini rüyâsında gördü. Rüyâda "Gözlerimin yaşı ile yıkanmış olan tahtaları muhâfaza ediniz." diye emretmesi üzerine, tahtalarını muhâfaza etmek sûretiyle odayı tâmir etti.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Kadı Iyâd Hazretleri Ve Dürüst Genç

Vehbi Tülek

Bize Teveccüh Edin

Vehbi Tülek

Tencere Yuvarlanir, Kapağini Bulur

O Kullarına Çok Merhametlidir

Abdullah-i İlÂhî Hazretleri Ve Muhyiddin Çelebi

Pişman Oldular!

Gül Yaprağı

Sünnet Akçesi

B0r Çuval Toprak

Vehbi Tülek

Misâfir Istiyordun. Gönderdik, Kovdun

Vehbi Tülek

Sonunda Orta Yolu Buldular

Vehbi Tülek

Fani Dünya

Vehbi Tülek

Terbiye Yaratilişa Bağlidir

Vehbi Tülek

Kırk Bin Kahramanın Başarısı

Vehbi Tülek