Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.454.785

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Allahü Teâlâ, Bu âlemi Insanoğluyla Süsledi

Ebû Saîd Ferec hazretleri tefsîr, hadîs, kelâm, fıkıh, kırâat, usûl ve nahiv âlimidir. Endülüs’te (İspanya) Gırnata’da (Granada) 701 (m. 1301) senesinde doğdu. 782 (m. 381) senesinde orada vefât etti. O zamanın en meşhur ilim merkezlerinden olan Gırnata’da büyük âlimlerden ilim tahsil etti ve her birinden icazet alarak talebe yetiştirdi. Bir dersinde şunları anlattı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Nagy Varat Köprüsü

1673 senesi. Osmanlı-Avusturya savaşları devam ediyor. Bir Osmanlı vilayeti olan Macaristan'ı ele geçirmek, Avusturyalıların 150 yıllık hülyası. Bu yüzden bütün savaşları bu bölgede cereyan ediyor.Eylül başlarında Avusturya kuvvetleri Temeşvar üzerine yürüyüşe geçtiler. Burası bir baskınla zaptedilirse, daha kuzeydeki Szegedin ve Szolnok ve Eğri kaleleri de kolayca düşecek ve hatta doğu tarafı müdafaasız kalan Budin bile fazla dayanamayacaktı. Temeşvar kalesine yapılacak baskın için düşman kuvvetleri Nagy Varat kalesinde toplanmaya başlamışlardı. Ayrıca 10.000 zırhlı Alman süvarisi de onlara destek verecekti. Bundan başka bir hayli top ve cephaneleri de mevcuttu.

Vehbi Tülek

Ravza-i Mutahara Müdafii Fahreddin Paşa

Vehbi Tülek

Kanli Zarf

Vehbi Tülek

Yirmisekiz Mehmed Çelebi Ve Parisde Opera

Vehbi Tülek

Paris şehrine mahsus bir oyun varmış ki opera derlermiş, acayip sanatlar gösterirler miş, büyük toplantı olurmuş. Kibar-ı şehr varırlar ve vasi dahi ekseriya varıp kral dahi arasıra gelirmiş.Bir gün entrodüktör, mahut kral tarafından bir hento getirip tebeamızla bizi alıp gittik. Vasi'nin sarayına bitişik bir yere vardık. Ol mahall-i mahsus opera için yapılmış. Rütbelerine göre herkesin oturacak yeri var. Bizi kral oturduğu yere götürdüler. Kırmızı kadife ile döşenmişti. Vasi dahi gelmiş, yerine oturdu. Erkekler ve kadınlar ile dolmuştu ve yüzden fazla enva-ı saz hazırdı.Akşama bir saat vardı. Her taraf kapalı olmakla birkaç yüz balmumu yanmış ve billur avizelerde dahi hesapsız mumlar yanmıştı. Ol mahal ziyade özentili yapılıp cümle trapzanları ve amudları ve dört duvarı ve sakfı sırma işlemeli olup ve gelen hanımlar dibalara ve cevherlere müstağrak olup mumların şu'lesinden bir halet-feza parıltı zuhur etmiştir ki tabir olunamaz. Karşımızda sazendeler oturduğu mahalde bir münakkaş büyük perde asmışlardı. Tamam yerleştikten sonra nagah ol perde kalkıp arkasından bir büyük saray zuhur eyledi. Sarayda oyuncular libas-ı mahsuslarıyla ve yirmi kadar perinevker murassa libas ve fistanlarıyla meclise tekrar ışık saçıp sazlar dahi hep birden musikiye başladılar. Bir miktar raks olunup ondan sonra operaya başladılar.

Demirbaş Hasan

Vehbi Tülek

İstanbul'un Fethi Ve İnsan Haklari

Vehbi Tülek

Buyurun Cenaze Namazina

Vehbi Tülek

Git Zavalli Oyuncak

Vehbi Tülek

Seni Kanuna Şikayet Ederiz

Vehbi Tülek

Ne Oldum Dememeli

Vehbi Tülek

GÂzi Hüsrev Bey

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Ebû Said Mehmed Efendi

Ebû Said Mehmed Efendi 38. Osmanlı Şeyhülislâmıdır. 1003'te (m. 1593) İstanbul'da doğdu. Medrese tah­silini tamamladıktan sonra çeşitli medreselerde mü­derrislik ve kadılık yaptı. Ardından Anadolu, sonra Rumeli Kadıaskeri, nihayet Şeyhülislâm oldu. Sonra azledilerek Gelibolu'ya gönderildi. 1072 (m. 1662)'de orada vefat etti. Bir dersinde Kur'ân-ı kerime tazim hakkında şunları anlattı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Ebü'l-hasan-ı Harkânî

Vehbi Tülek

Ebü'l-Hasan-ı Harkâni hazretleri, uzun boylu, güzel yüzlü, geniş alınlı, iri gözlü ve kumral bir zat idi. Hazret-i Ömer'e benzerdi. Büyük İslâm âlimi Bâyezid-i Bistâmi'nin rûhâniyetinden istifâde ederek kemâle gelmiş, yükselmişti. Zamânının kutbu idi.
Ebü'l-Hasan-ı Harkâni hazretleri, on iki sene Harkân'dan Bistâm'a, hocasının kabrini ziyâret için gitti. Bu ziyârete giderken, yolda Kur'ân-ı kerimi hatmederdi. Her gittiğinde ziyâret ile ilgili vazifelerini yaptıktan sonra;

Ebu Bekr-i Verrak’ın Oğlu

Vehbi Tülek

Allahü Teâlâ Yumuşak Olmayı Emretmektedir

Vehbi Tülek

Takıyyüddin bin Ahmed Dımaşki hazretleri Şafii fıkıh âlimidir. 779 (m. 1377)'de Şam'da doğdu. Zamanın büyük âlimler­inden fıkıh, hadis ve tarih dersleri aldı. Emeviyye Camii'nde ha­dis, fıkıh ve usûl-i fıkıh dersleri verdikten sonra Şam kâdılkudâtlığına tayin edildi. 851 (m. 1448)'de vefat etti. Bir dersinde şunları anlattı:

Haccı Kabul Olanın Günahları Affolur

Vehbi Tülek

Fıkıh Ilminden Daha Şerefli Bir Ilim Yoktur

Vehbi Tülek

Allahü Teâlâ Affedicidir, Affedenleri Sever

Vehbi Tülek

Âmir Oğullarından Evs Bin Hârise

Vehbi Tülek

Kadınlar Câmide Itikaf Yapamaz

Vehbi Tülek

İmâm-ı Gazâlî

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Keramete İnanmayan Âlim

Keramete İnanmayan Âlim

Kanuni Sultan Süleyman devrinde İstanbul'da Arabzade adıyla meşhur bir âlim vardı. büyük camilerde verdiği vaazlara bütün İstanbul halkı büyük rağbet gösterirdi. Arabzade, devrinin bütün ilimlerine vakıf olduğu halde, tasavvufa ve keramete inanmaz dı. Kanuni'nin başveziri Rüstem Paşa, keramete inanmayan bu Arabzade'yi Mısır Başmüderris liğine tayin ettirmek istedi. Diğer taraftan İstanbul uleması Padişaha müracaat ederek, Arabzade'nin itikadının bozuk olduğunu, Akaid kitaplarında "Evliyanın kerameti haktır" dediği halde buna inanmadığını, "Ben ömrümde büyük günah işlemedim. İyilerin keramet göstermesi icabetseydi, benim keramet göstermem lazımdı." İddiasında bulunduğunu hatırlattılar.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Salavat-ı Şerifin Bereketi

Vehbi Tülek

İmanı Ona Kafidir

Vehbi Tülek

Namazini Ben Kildirayim

Bir Çuval Toprak Ve Arsa

Fahreddin Acemî Ve Hurufiler

Abayi Yakmak

İsmail Hakki Efendi

Latif Bir Şikayet

Üç Kandil

Vehbi Tülek

Alabilirsen Al

Vehbi Tülek

"encümen-i Bîzebân"

Vehbi Tülek

Sünnet Akçesi

Vehbi Tülek

Kimsenin Yaptığı Yanına Kalmaz

Vehbi Tülek

Dinini Dünyalığa Alet Edenin Sonu

Vehbi Tülek