Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.532.563

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Övünmek Için Söylemiyorum Peygamberlerin Reîsiyim

Nûreddîn Hâdırî hazretleri hadîs, nahiv, kırâat ve Hanefî mezhebi fıkıh âlimlerindendir. 747 (m. 1346) senesinde doğdu. Şam’a gidip oranın büyük âlimlerinden ilim öğrendi. Haleb’de Hanefî kadılığına getirildi. Burada fetvâlar verdi ve ders okutarak talebe yitiştirdi. 824 (m. 1421) senesinde Haleb’de vefât etti. Bir dersinde şunları anlattı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Lütfi Paşa Ve Ya’kub Efendi

Lütfi Paşa, Yanya beyi idi. Lütfi Paşanın hayır ve hasenât yapmakla tanınan zevcesi Şâh Sultan, Ya'kûb Efendinin büyük bir zât olduğunu bilir; hürmet, muhabbet ve edeb gösterirdi. Bu günlerde Lütfi Paşanın İstanbul'a gelmesi lâzım olunca, yola çıkacakları sırada Şâh Sultan, Ya'kûb Efendiye o zamanlarda İstanbul'da bulunan büyük zâtları sordu. O da, İstanbul'da Merkez Efendiye tâbi ve talebe olmalarını söyledi. Lütfi Paşa İstanbul'a gelip, vezir-i âzam oldu. Şâh Sultan, Merkez Efendi ve talebelerine çok alâka gösterdi. Ya'kûb Efendi ile Merkez Efendinin birbirlerine olan muhabbetlerini İstanbul'a gelince daha iyi anladı. Dâvûdpaşa Mahallesinde, güzel bir câmi ve bir de hânekâh (dergâh) yaptırıp, sonra fermân ile Ya'kûb Efendinin İstanbul'a gelmesini temin ederek, bu yaptırdığı dergâhta yerleşmesini sağladı. Ya'kûb Efendi bu hânekâhda on sekiz sene kalıp, İslâma hizmet eyledi. Merkez Efendi, Kocamustafapaşa'da, Ya'kûb Efendi Dâvûdpaşa'da, aralarında muhabbet ve yakınlık ile, insanlara çok hizmet edip, yüzlerce talebe yetiştirdiler. Talebeler bâzan dergâhın birine, bâzan diğerine giderek, bu büyük zâtların vesilesiyle, ilim ve velilikte çok yüksek derecelere ve üstün makamlara kavuştular.

Vehbi Tülek

Muaveneti Milliye

Vehbi Tülek

24 - Haydi Barbaroslarin Çocuklari

Vehbi Tülek

Bana Bir Tüfek Verin

Vehbi Tülek

Mâlum, Sultan Abdülhamid Hân, hal'inden sonra Selânik'teki Alâtini Köşkü'ne hapsedildi. Birgün Alâtini Köşkü muhafız kumandanı kolağası Rasim Celaleddin Bey, Sultan Abdülhamid Hân'la konuşmak için izin isteyip huzûruna geldi dedi ki:-Zât-ı hümâyûnunuzu rahatsız ettim. Beni mâzur görünüz; dört düvelle harp hâlindeyiz.Sultan hayretle sordu:-Dört düvelle mi?.. Kim bunlar Rasim Bey? Allah Ordu-yı Hümayun'a nusret, kuvvet versin, inşâallah zafer bizimdir.Rasim Bey ağlayarak konuştu:-Yunanistan, Bulgaristan, Karadağ ve Sırbistan'la hâkanım ve maalesef yenilmek üzereyiz.-Dört düvel birleşir de haberimiz olmaz mı Rasim Bey? Bu nasıl bir gaflettir! Bu devletler birleşemezler ki!.. Aralarında kilise kavgası var... Yıllar yılı süren Makedonya boğuşmasını hatırlamıyor musunuz?..

Sultan’a Kapi Açilmadi

Vehbi Tülek

Ankara Savaşi

Vehbi Tülek

16 - Yavuz Ve Sina Çölü

Vehbi Tülek

Bu Fakir Cellad Olmak İçin Gelmedik

Vehbi Tülek

Kuzey Afrika’yi İspanyollardan Kurtaran Osmanlilar

Vehbi Tülek

Görev Şuuru

Vehbi Tülek

Abdülmecid Han Ve Misir Meselesi

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Ebû Abdullah Merrakûşî

Ebû Abdullah Merrakûşi hazretleri, 1210 (H.607) yılında doğdu. Aslen Cezayir'deki Tilemsan şehrindendir. 1284 (H.683) yılında Kâhire'de vefât etti. Küçük yaşta ilim tahsiline başladı. Tilemsan ve Merrakeş'teki âlimlerden ders aldıktan sonra ilmini ilerletmek üzere İskenderiye'ye gitti. Çeşitli âlimlerden ilim tahsil etti. Mâliki mezhebi fıkıh bilgilerinde âlim ve zamânın imâmı oldu. Tasavvufta ince bilgilere, yüksek derecelere kavuştu. Sohbetleri, birçok talebeyi tasavvufta yüksek derecelere kavuşturdu.
Ebû Abdullah Merrakûşi hazretleri, vefatından kısa bir zaman önce bir sohbetlerinde şöyle buyurdu:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

hocanın Kadrini Kıymetini Bil!

Vehbi Tülek


Anadolu velilerinden Abdürrahim Tırsi Efendi Hızır aleyhisselâm ile görüşmeyi çok istiyordu. Bir gün hocası onu pazara elma almaya gönderdi. Pazardan dönerken yolda bir zat ile karşılaştı. O zât; "Sepetini aç, neyin olduğunu göreyim" dedi.

İnsanlar Niçin Izzeti Değil, Zilleti Seçerler?

Vehbi Tülek

İlmin Nûrları ârife Işık Tutar

Vehbi Tülek

Ebû Osman Mağribi hazretleri evliyânın meşhurlarındandır. 857 (H. 343)'de Tunus'ta Kayravân'ın Kevkeb köyünde doğdu. İlk tahsilinden sonra Bağdât'a, burada Nişâbûr'a gitti. Ebû Ali Rodbâri ve başkalarıyla görüşüp sohbet etti ve kendilerinden ilim öğrendi. 983 (H.373) senesinde İran'da Nişâbur'da vefât etti.

bildiğinizle Amel Edin!

Vehbi Tülek

Belâ Olarak, Şöhret Insana Yeterlidir!

Vehbi Tülek

Celâleddîn Ömer Habbâzî

Vehbi Tülek

Alındaki Secde Izi Tâvûs Bin Keysân

Vehbi Tülek

Sakın, Dünya Için Kederlenme

Vehbi Tülek

Şeyh Mehmed Efendi

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Allah'ın Takdirine Kulun Aklı Ermez

Allah'ın Takdirine Kulun Aklı Ermez

Vehb b. Münebbih'ten rivayet edilmiştir, diyor ki:

- "İsrailoğullarının abidlerinden biri vardı ki, nehrin kenarındaki ibadethanesinde ibadet ederdi. Yakınında bir elbise tamir ve temizleyicisi vardı. Belinde para kemeri bulunan bir atlı gelip, kemerini ve elbisesini çıkarır. Nehirde elbisesini yıkar. Elbisesini giyer, fakat para kemerini orda unutup gider.


Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Örümcek Ağı

Vehbi Tülek

Bize Teveccüh Edin

Vehbi Tülek

Kırk Bin Kahramanın Başarısı

Pişman Oldular!

Yeterki Kalbi Kirilmasin

"kılıcını Değil Kınını Öpmüşlerdir!"

Mazarratli Harfler Kaçtir?

Gerçek Zehir

Abayi Yakmak

Vehbi Tülek

SelÂmetle Gidip Gel

Vehbi Tülek

Geç Gelen Kurtarıcı

Vehbi Tülek

Bize Teveccüh Edin

Vehbi Tülek

Hizir Aleyhisselam Nasil Görülür

Vehbi Tülek

Adalet Ve Tevazu

Vehbi Tülek