Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.483.823

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Unutmaktan Korkan Kimse, Resûlullaha Salât Okusun!

Ebû Tâhir Fîrûzâbâdî hazretleri tefsîr, fıkıh, hadîs ve lügat âlimidir. 729 (m. 1329) senesinde İran’ın Şîrâz şehri civarındaki Fîrûzâbâd kasabasında doğdu. Şîrâz, Bağdad, Şam, Mekke-i mükerreme ve Kâhire’ye gidip büyük âlimlerden ilim tahsil etti. Anadolu’ya gelip, Yıldırım Bâyezîd ve Timur Hân ile tanışıp, onların iltifâtlarına ve ikrâmlarına kavuştu. Sonra Yemen’e gitti. Sultan onu Zebîd kadılığına tayin etti. 816 (m. 1414) senesinde Yemen’de, Zebîd kadısı iken vefât etti. Fîrûzâbâdî hazretleri kırktan fazla eser yazdı. Bunlardan Kitâb-üs-salât adlı eserinden bazı bölümler:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Ne Diye Akçe Versin

Osman Gazi'nin fethettiği Karacahisar'da Pazar kurulmaya başladı Germiyan vilayetin den bir kimse gelip Osman Gazinin huzuruna vardı ve:"Bu pazarın baçını bana satın" dedi. Osman Gazi:"Baç da ne ola ki?" diye sorunca, o adam:"Pazara yük getiren herkesten akçe almaya denir" dedi. Osman Gazi:"Bu pazara gelenlerden alacağın mı var ki, onlardan akçe alacaksın?" diye sorunca, o adam:"Bu eskiden beri âdettir. Her vilayette yapılmaktadır. Her yükten Padişah için akçe alırlar" deyince Osman Gazi hiddetlendi:

Vehbi Tülek

Hattat Abdullah Zühdi Efendi

Vehbi Tülek

Mimar Sinan Ve Süleymaniye Camii

Vehbi Tülek

Dilsiz Dili

Vehbi Tülek

Osmanlı sarayında bizebân da denilen sağır-dilsiz görevliler bulunur, bunlar devlet işlerinin görüşülmesi esnasında hizmet eder, evrak getirip götürürlerdi. Sağır-dilsiz oldukları için devlet sırlarının işitilmesi ve yayılması tehlikesi ortadan kalkardı.Bunların anlaşmak için kendilerine mahsus işâretleri ve el hareketleri vardı ki, buna 'Dilsiz dili' denirdi. Bütün saray halkı bu dili öğrenmişti. Pâdişahın huzûrunda konuşmak ayıp sayıldığı için saraylılar bu dille anlaşırlar, hattâ başka zamanlarda bile bu dille birbirlerine hikâyeler anlatırlardı. Dilsiz dili sarayda neredeyse moda olmuştu. Sağır-dilsiz görevliler Tanzimat'ın ilânından sonra kurulan meclislerde ve Heyet-i Vükelâ denilen bakanlar kurulunda da kullanıldı. Devlet adamları bunlarla anlaşabilmek için dillerini öğrenmek zorundaydılar. Bunlar son derece hassas ve zeki kimselerdi. Hâfızaları çok güçlüydü. Şâhit oldukları tarihi olayları en ince teferruâtına kadar anlatırlar, tarihi şahsiyetleri kendilerine mahsus hareketleriyle karikatürize edebilirlerdi. Sözgelişi, sağ ellerini parmakları açık tuğ gibi başlarına götürdüklerinde pâdişahı, ellerini yumup baş parmağı 'birinci' der gibi dimdik yukarı kaldırdıklarında da sadrâzamı kasdettikleri anlaşılırdı. Günümüzde de bâzı toplantılarda sağır-dilsiz görevliler hizmet etmektedir.

Osmanlilarda Toplu Taşima Kurallari

Vehbi Tülek

Barbaros Hayreddin Paşa’nin Korsanlik Yillari

Vehbi Tülek

Huri Kizi İstiyorum

Vehbi Tülek

Akşemseddin Ve Fatih Sultan Mehmed

Vehbi Tülek

Ii. MurÂd Han Ve İstanbul Kuşatmasi

Vehbi Tülek

Şeref Nişani Olacak Çamur

Vehbi Tülek

22 - Ebussuud Efendi Ve Nureddinzade

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Allahın Yardım Nûrları Altında Olan Kullar

Ahmed Ümmidi Efendi Celveti tarikatından âlim bir zat olup şimdi Bulgaristan'da bulunan Kızanlık'ta doğdu. Pederi İsmail Ümmidi Efendi, Aziz Mahmud Hüdai Hazretlerinin halifelerindendir. İstanbul'da tahsilini bitirdikten sonra Fatih Camii'nde vaaz eder ve Küçük Ayasofya yakınında Hüseyinağa zaviyesinde şeyhlik yapardı. 1106 (m. 1694)'te vefat etti. "Mecalisü'l-Evliya" isimli eserinde şöyle anlatır:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Ebû Ubeyde Bin Cerrâh (radıyallahü Anh)

Vehbi Tülek

Araplar arasındaki nâdir okuma-yazma bilenlerden olan Ebû Ubeyde bin Cerrâh ve arkadaşları; Osman bin Maz'ûn, Ubeyde bin Hâris, Abdurrahman bin Avf, Ebû Seleme, Hz. Ebû Bekir'in vâsıtasıyla, Resûlullahın huzûrunda Müslüman oldular...
Hz. Ebû Ubeyde, Hz. Ebû Bekir'in vâsıtasıyla imâna gelenlerin onuncusudur. İmân ettiğinde 31 yaşındaydı. O günden, vefâtına kadar malıyla, mevkisiyle ve canıyla İslâmiyeti yaymak için çalıştı...

Hazreti Ahrem Ve Resûlullahın Develeri

Vehbi Tülek

Abdüsseam Feytûrî

Vehbi Tülek

Abdüsseam Feytûri hazretleri Libya'da yaşamış olan evliyanın büyüklerindendir. 880'de (m. 1476) Trablusgarb civarında doğdu. Arû­siyye tarikatı şeyhlerinden Abdülvâhid ed-Dükâli'ye intisap etti ve daha sonra icazet alarak talipleri yetiştirdi. 981 (1574)'de vefat etti. Bir dersinde buyurdu ki:

Bağdât Fatihi Murâd Han Ve Gül Baba

Vehbi Tülek

Ebû Arîbe Harrânî

Vehbi Tülek

Nüzhet Efendi

Vehbi Tülek

İbnü'l-cüneyd Huttelî

Vehbi Tülek

Mecdeddîn Mûsulî

Vehbi Tülek

Zeyrekzâde Rükneddîn Efendi

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Pişman Oldular!

Pişman Oldular!

Bir defâsında, bâzı kimseler gemi ile bir yere gidiyorlardı. Yolcular arasında Abdurrahmân hazretlerinin talebelerinden birkaç kişi de vardı. Bir ara, geminin tabanından bir yer delindi. Ne yaptılarsa delinen yeri tıkayamadılar. Vazifeliler çâresiz kalıp, geminin batmasından korktular. Onlardaki bu telaşı görüp, vaziyeti anlayan talebeler, hocaları Abdurrahmân bin Muhammed'den yardım istediler. O esnâda hocalarını gemide gördüler.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Abayi Yakmak

Vehbi Tülek

Ayyaşin Sonu

Vehbi Tülek

Adalet Ve Tevazu

Ana Hakkı Ve Alkama'nın Sonu

Kadin Akli

Yuhçu Baba

Örümcek Ağı

Senin Nasibin Diyar-i Rum’dadir

Hazret-i Üftade’nin Yardimi

Vehbi Tülek

Kimsenin Yaptığı Yanına Kalmaz

Vehbi Tülek

Sarik Ve Sakal

Vehbi Tülek

Üç Kandil

Vehbi Tülek

Bize Teveccüh Edin

Vehbi Tülek

Eğer Senin Yanında Makbul Oldu Ise

Vehbi Tülek