Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.541.614

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Gençlik, Delilikten Bir Şubedir!

Seyyid Ömer bin Ali hazretleri evliyânın büyüklerindendir. 1002 (m. 1593) senesinde Yemen’de Zafâr denilen yerde doğdu. Ukayl bin İmrân’ın derslerine devam etti. Ondan çok istifâde etti. Sonra Hindistan’a gitti. Orada Seyyid Ebû Bekr bin Hüseyn ile görüştü. Onun yanında bir müddet kalan Seyyid Ömer, ondan da hırka giydi. 1063 (m. 1653) senesinde Hindistan’ın Beycâfûr beldesinde vefât etti. Bir sohbetinde şunları anlattı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Peki Yikilmasin

Yıl bin beş yüz on ikiydi. Yavuz Sultan Selim, vezirini, vüzerasını, emirini, ümerasını , âlimini, umerasını yanına alıp, Bursa'ya ecdadının kabirlerini ziyarete gitti. O sırada Koca Mustafa Paşa, küçük vezir sıfatıyle hünkârın yanında bulunuyordu. Ziyaret sırası, talihsiz Cem'in türbesine gelmişti. Yavuz Sultan Selim, sandukanın başında uzun düşüncelere vardı. Dedesi Fatih Sultan Mehmet, açıkça onu veliaht olarak göstermişti. Buna rağmen ortalıkta neler neler dönmüş, babası Sultan Bayezid ile amcası birbirine silah çekmiş, sonunda o güzel adam,"küffar arasında" ıstırap içinde can vermiş, belki yanında ağzına bir yudum su verecek kimse yokken ölmüştü. Sultan Selim, bu hikâyede, küçük vezirin oynadığı rolü biliyordu. O aynı oyunu kendisi tahta çıkarken de oynamak istemiş, Şehzade Ahmed'i Selim'e tercih etmişti. Bu hatıraların tazelenişi, Koca Mustafa Paşa'nın katli fermanı için yeter sebepti. Yavuz sanki şimdi, amcası Cem kabrinde daha rahat yatıyormuş gibi geldi.

Vehbi Tülek

İyiliğe Karşi Kemlik

Vehbi Tülek

83 - Misir'i Fetheden Ordu

Vehbi Tülek

İstanbul’un Sulari

Vehbi Tülek

İstanbul'da belediye ile ilgili işlerden biri de su sorunuydu. Kanuni Sultan Süleyman, Kırkçeşme sularını İstanbul'a getirttiği zaman milletin yüzü biraz güldü. Her tarafta çeşmeler yapıldı. Ebussuud Efendi de Yazıcı çiftliği yöresinden bulduğu suyu Turunçluk suyu ile birleştirdi, bir çeşme yaptırmaya karar verdi. Su yolları yapmak için büyük bir çalışma başladı. Su yollarının onarımı için Mısır'dan hamallar bile getirildi. Sular İstanbul'a düzenli bir biçimde dağıtılacaktı. Eğrikapı dışında büyük bir su hazinesi vardı. Bu hazine altmış lüleye bölünüyordu. Bu sular hazinelerden çeşmelere dağıtıldı. Sultan Süleyman dönemine gelinceye kadar çeşmelerin suyu hep boşa akardı. Gece gündüz akan çeşmelerden dolayı sokaklar çoğunlukla bataklık haline gelirdi. Sonunda burma lüleler bulundu. Hem sokaklar çamurdan kurtarıldı, hem de suların boşa akmasına engel olundu. Böylece artan suyu isteyenler hayrat çeşmeler yaptırarak oralara akıtırlardı. Fakat burma lülelerin, yani muslukların icadı birçoklarının işine gelmedi. Bazı mahallelerde imam ve cemaat: "Akan su bahçelerimize verilmiştir. Yabana akarsa aksın. Burma lüleye rızamız yoktur" dediler, burma lüleleri kaldırmaya çalıştılar. Bu konuda en ileri gidenler sipahilerdi. Bu sorun üzerine Sultan Süleyman İstanbul kadısına şu hükmü yazdı: "Çeşmelere burma lüle takıldığından lüleyi ufaltan eğer sipahi ve başka kullarım taifesi ise kapıma arz eyleyesin. Ve eğer ehl-i cihetten (yöre halkından) ise cihetten alup ahare (başka tarafa) veresin. Ve eğer şehirli halkından ise muhkem hakkından geldikten sonra cerimesini (cezasını) aldırasın. Ve yabana akmak ecli (nedeni) için açık koyanların dahi vech-i meşruh (açıklanan nedenlerle) üzre haklarından gelesin.

Yunan Askeri Hakiminin İtiraflari

Vehbi Tülek

Derya Üzre Cami

Vehbi Tülek

Şeyh Vefa Ve Sultan Bayezid

Vehbi Tülek

Söndürülen Fitne Ateşi

Vehbi Tülek

Derya Ali Baba

Vehbi Tülek

Neme Gerek ?

Vehbi Tülek

MÂdemki Allahü TeÂlÂnin Emridir

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Tasavvuf, Baştan Başa Edeptir

Ebû Hâşim Sofi hazretleri tasavvufta ilk defâ "sofi" nâmıyla anılan meşhur velidir. Kûfe'de doğdu. 777 (H.161) senesinde Bağdât'ta vefât etti. Evliyânın büyüklerinden Süfyân-ı Sevri'nin hocasıdır. Sonra Şam Remle'de bir dergâh yaptırdı. Tasavvuf erbâbı ve muhabbet ehli için yapılan ilk dergâh bu oldu. Bu dergâhda sohbet eden Ebû Hâşim Sofi, sohbetlerinde buyurdu ki:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Hafız Ve Fakih İbn-i Receb

Vehbi Tülek

İbn-i Receb hazretleri, Suriye'de yaşamış olan hadis ve fıkıh âlimlerindendir. "Abdurrahman bin Receb es Selami, el-Bağdadi" ve "Dimeşk'li, Ebul Ferec, Zeynüddin, İbni Recebi Hanbeli" diye meşhurdur. 1336 (H.736) senesinde Bağdad'da dünyaya geldi. Küçük yaşta ailesi ile birlikte Şam'a göç ettiler. Burada tahsiline başlayan İbn-i Receb, daha sonra birçok âlimin dersine devam ederek hadis-i şerif öğrendi ve rivayet etti.

Sinânüddîn Halvetî

Vehbi Tülek

Dünya Malına Tapınan Kimse Helâk Oldu

Vehbi Tülek

Ebû Attâb es-Sülemî hazretleri tabiînden olup hadîs hafızıdır. Kûfe'de doğdu. Enes bin Mâlik, Saîd bin Cübeyr (radıyallahü anhüma), İbrahim Nehaî, Hasan-ı Basrî gibi Eshab ve Tabiînden hadis rivayet etti. Kendisinden İmam-ı Azam Ebû Hanîfe, Süfyân-ı Sevrî gibi pek çok âlim hadis öğrendi. 132 (m. 750)’de vefat etti. Bir dersinde buyurdu ki:

Namazdan Yüz Çevirdiğin Vakit

Vehbi Tülek

Ebû Abdullah Merrakûşî

Vehbi Tülek

İbrâhim Lâkânî

Vehbi Tülek

Allah'ın Kudretinden Şüphe Edenler

Vehbi Tülek

Fıkıh âlimlerine Dil Uzatma

Vehbi Tülek

Kur’ân-ı Kerîm Imâmları

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Abdullah Bin MübÂrek

Abdullah Bin MübÂrek

Merv'de bir yıl ticâretle uğraşır, kazancının hepsini fakirlere dağıtırdı. İkinci yıl İslâmiyet'i yaymak için cihâda, düşmanla harbe giderdi. O, medresede müderris, hoca; câmide vâiz, şehirde tüccâr; harbde büyük bir kahramandı. Kılıç ve kalem sâhibi idi. Kalemiyle cihâda dâir eser yazdı, kılıcıyla da dillere destan olan kahramanlıklar gösterdi.

Abbâsiler devrinde Bizanslılarla yapılan harplerden birine katılmıştı. Abbâsi ordusu sessiz, sâkin ve aydınlık bir gecede Tarsus'un kuzeyinde karargâh kurmuştu. Tarsus'un sırtlarında İslâm ve Bizans orduları görünüyordu. İki taraf da kendilerini kuvvetli göstermek için alevleri göklere yükselen ateşler yakmışlardı. Bu ateş ocaklarından birinin etrafında tepeden tırnağa silâhlı askerler hilâl şeklinde oturmuşlar, ortalarında ise ince yapılı, nûrâni yüzlü bir zat onlara ders anlatıyordu. Kimse vaktin nasıl geçtiğinin farkına varmamıştı. Sözü kesip, duâsını yapınca istirahate çekildiler.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

O Kullarına Çok Merhametlidir

Vehbi Tülek

İsmail Hakki Efendi

Vehbi Tülek

Kul Hakkı

Yuhçu Baba

Alabilirsen Al

Cimrilik Ve Nankörlüğün CezÂsi

Bu Gece Yolcu Olsa Gerektir

Bana İyi Bir Elbise Yapiver

Kabahat Kilincin Midir?

Vehbi Tülek

Gerçek Zehir

Vehbi Tülek

Derdi Olan Neylesin?

Vehbi Tülek

Hakikati Görmek

Vehbi Tülek

Korkma!

Vehbi Tülek

Hazreti Hâlid'in Üstün Başarısı

Vehbi Tülek