Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.481.448

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Unutmaktan Korkan Kimse, Resûlullaha Salât Okusun!

Ebû Tâhir Fîrûzâbâdî hazretleri tefsîr, fıkıh, hadîs ve lügat âlimidir. 729 (m. 1329) senesinde İran’ın Şîrâz şehri civarındaki Fîrûzâbâd kasabasında doğdu. Şîrâz, Bağdad, Şam, Mekke-i mükerreme ve Kâhire’ye gidip büyük âlimlerden ilim tahsil etti. Anadolu’ya gelip, Yıldırım Bâyezîd ve Timur Hân ile tanışıp, onların iltifâtlarına ve ikrâmlarına kavuştu. Sonra Yemen’e gitti. Sultan onu Zebîd kadılığına tayin etti. 816 (m. 1414) senesinde Yemen’de, Zebîd kadısı iken vefât etti. Fîrûzâbâdî hazretleri kırktan fazla eser yazdı. Bunlardan Kitâb-üs-salât adlı eserinden bazı bölümler:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Kadizade Rumi (musa Paşa)

Osmanlılarda ilk önemli matematikçi ve astronom 1440'da vefat eden Bursa'lı Kadizade Rumi'dir. Musa Paşa da denen Kadızade-i Rumi, önce Bursa' da öğrenim gördü. Matematik ve astronomiyi Molla Fenari' den öğrendi. Kadızade, öğretimini Bursa'da yaptı. Kız kardeşinden başka kimseye haber vermeden Horasan'a oradan Türkistan'a giderek bilgisini artırmaya çalıştı. Timur Han'ın torunu Ulug Bey (1394-1449) zamanında Semerkand'da bulunduğu sırada, müdür Gıyaseddin Cemşid'in ölümü üzerine Semerkand rasathanesi müdürlüğüne, aynı zamanda Semerkand Medresesi baş müderrisliğine getirildi. Dört köşe olan bu medresenin dört tarafında dört sınıf vardı. Bir gün Uluğ Bey, müderrislerden birini görevden uzaklaştırdı. Kadızade, bunu protesto etmek için derslerine girmedi. Uluğ Bey, onu hastalandı sanarak ziyarete geldi. Karşısında Uluğ Bey'i gören gören Kadızade, 20. yüzyıl profesörlerine örnek olabilecek şu açıklamayı yapmış:" Biz müderrisliği, hiçbir kimseyle ilgisi olmayan bir görev zannederdik. Halbuki şimdi bunun da hüküm sahiplerinin elinde oyuncak olduğunu gördük. Öyleyse biz de dersten vazgeçtik."Bunun üzerine Uluğ Bey, görevden aldığı müderrisi eski görevine döndürdü ve bir daha bu işlere karışmayacağını açıkladı. Tarihte gerçekten büyük olan bilim adamlarının ve yöneticilerin varlığına bir örnek.

Vehbi Tülek

Türklerde Namus

Vehbi Tülek

Baba Yusuf Sivrihisari Ve Ii. Bayezid Han

Vehbi Tülek

Kibris’in Fethi

Vehbi Tülek

1569 Haziran ayında İskenderiye yakınlarında Nil teknelerinin yolunu kesen Venedik korsanlarının Müslümanları esir alıp Kıbrıs'ta satmaları olayına çok hiddetlenen Selim Han, derhâl Venedik'e bir elçi göndererek Kıbrıs'ın Osmanlı Devletine terkini istedi. Bu isteğin Venedik tarafından reddi üzerine sefer hazırlıklarına başlandı.Aslında Kıbrıs'ın Osmanlı Devletince fethini mecbûri kılan birçok sebep vardı. Osmanlı Devletini, hâkimiyeti altındaki Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerine ulaştıran kara yollarının, uzun, yorucu ve yetersiz olmasına karşılık, Kıbrıs üzerinden bu ülkelere her türlü lojistik destekler daha çabuk, rahat ve ekonomik olarak ulaştırılabilirdi. Ancak Kıbrıs'ın, büyük deniz gücüne sâhip Venedik Cumhûriyetinin elinde bulunması bu imkânı ortadan kaldırmaktaydı. Ayrıca Kıbrıs veya yakınlarından geçen Osmanlı ticâret ve hacıları taşıyan yolcu gemileri, Akdeniz'de Hıristiyan korsanları tarafından vurularak soyuluyor, Venedik de bu korsanları himâye ediyordu.İkinci Selim Han, hazırlıkları bitirdikten sonra, Kıbrıs serdârlığına Lala Mustafa Paşa yı tâyin etti ve 15 Mayıs 1570'te donanma İstanbul'dan ayrıldı. Lala Mustafa Paşa, bütün Avrupa devletlerinin Venedik'e yardım etmelerine rağmen, şiddetli çarpışmalar sonunda 8 Eylül 1570'te Lefkoşe'yi 1 Ağustos 1571'de de Magosa'yı alarak Kıbrıs'ın fethini tamamladı.

Benim Dahi Muradim Odur

Vehbi Tülek

Molla Hayali Ve Fatih Sultan Mehmed

Vehbi Tülek

Kahraman Osmanli Hanimi: Emine BÂnû

Vehbi Tülek

Rüstem Paşa Ve Şeyh Burhaneddin

Vehbi Tülek

Ii. Mahmûd Han Ve İsyanci Vehhabiler

Vehbi Tülek

İrlanda'dan Osmanli'ya Şükran

Vehbi Tülek

Ülkemde Bu Adama CevÂb Verecek Bir Âlim Yok Mu?

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Dinlerini Dünya Için Satanlar

Ebü'l-Abbâs Ahmed Hafâci hazretleri Hanefi mezhebi âlimlerindendir. 979 (m. 1571)'de Mısır'da doğdu. Buradaki tahsilinden sonra, İstanbul'a gidip, büyük âlimlerin ders ve sohbetlerinde bulundu. Üsküp gibi Rumeli beldelerinde kadılık yaptı. Sultan Dördüncü Murâd Hân tarafından Selanik kadılığına tayin edildi. Buradan Mısır kadılığına gönderildi. 1069 (m. 1659)'da Mısır'da vefât etti. Bir dersinde buyurdu ki:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Ali Bin Heytî'nin Salih Arkadaşı!

Vehbi Tülek

Irak evliyâsından Ali bin Heyti hazretleri, 1168 (H.564) senesinde Rezirân'da vefât ettiğinde yüz yaşını geçmişti. Küçük yaşta ilim öğrenmeye başlayan Ali bin Heyti, Allahü teâlânın ihsânlarına kavuştu. Tâc-ül-Ârifin Ebü'l-Vefâ hazretlerinin talebesidir. Hocası, onu diğer talebelerinden önde tutar, üstünlüğünü bizzât kendisi söyler ve çok överdi.
Ali bin Heyti çok talebe yetiştirdi. Âlimler huzûruna gelir, ona talebe olmakla şereflenir, pek büyük makamlara kavuşurlardı. Allahü teâlâ insanların gönüllerine onun heybeti ve sevgiden doğan korkusunu, kalplerine de sevgisini yerleştirdi. İnsanlara rehber eyledi. Dinin emirlerini yapmak ve yasaklarından kaçmakta çok titiz olup, mütevâzı, alçak gönüllü idi...

Kemâleddîn Ibni Hümâm

Vehbi Tülek

işte Rüyâda Gördüğüm Zat!

Vehbi Tülek

Ubeydullah-ı Ahrâr hazretleri, Türkistan'ın büyük velilerindendir. Silsile-i aliyyenin on sekizincisidir. 1403 yılında Taşkend'de doğdu. 1490'da Semerkant'ta vefat etti. Talebelerinin ileri gelenlerinden biri şöyle anlatmıştır:

Allahü Teâlânın Nîmetleri Güneş Gibi Meydandadır

Vehbi Tülek

Başkaları, Bu Ihsana Layık Değildir

Vehbi Tülek

Hazreti Ali’nin Ilimdeki Yüksekliği

Vehbi Tülek

Kelâmımı Onun Diliyle Bildiririm

Vehbi Tülek

Ali Efe Ile Küçük Efe

Vehbi Tülek

Sâdık Talebenin, Uyması Gereken Edepler Vardır

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Üç Kandil

Üç Kandil

Emir Sultan, âlim ve ilim menbaı olan Buhârâ'da yetişti. Mekke-i mükerreme ve Medine-i münevvere'de ilim tahsil etti. Medine-i münevvereye yerleşmek ve ömürlerinin sonuna kadar orada kalmak niyetindeyken, bir rüyâ gördü. Rüyâsında Peygamber efendimiz ile hazret-i Ali yanyana oturmuşlardı. Yanlarına vardı ve diz çöküp oturdu. Hazret-i Ali ona; "Ey oğlum! Sana cenâb-ı Hak tarafından ceddin Muhammed'in (sallallahü aleyhi ve sellem) sünnetini, takvâ yoluyla öğretmen için Rûm iline gitmen işâret olundu. Önünde giden nûrdan üç kandil belirecek, o kandiller nerede gözünden kaybolursa orada kalacaksın. Mezârın da orada olacak" dedi. Emir Sultan uykudan uyanınca; "Demek ki takdir-i ilâhi böyle" diyerek yola çıktı. Hazret-i Ali'nin dediği gibi, üç kandil ona kılavuzluk etti. Bursa'ya geldiği zaman, önündeki nûrdan üç kandil, pınar başında üç servi civârında fakirler için tahsis edilmiş eski bir kilisenin yanında kayboldular. Böylece Emir Sultan Bursa'ya yerleşti.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Latif Bir Şikayet

Vehbi Tülek

Yakub-i Germiyani’nin Yağmur Duasi

Vehbi Tülek

Sarik Ve Sakal

Ana Hakkı Ve Alkama'nın Sonu

Gül Yaprağı

Yakub-i Germiyani’nin Yağmur Duasi

Cimrilik Ve Nankörlüğün CezÂsi

Tüccarin Rüyasi

Padişah Ve At

Vehbi Tülek

Mazarratli Harfler Kaçtir?

Vehbi Tülek

Kum Ve Kaya

Vehbi Tülek

Sakiz Ağacinda Yapilan Hac

Vehbi Tülek

Değişen Sizin Kalbiniz

Vehbi Tülek

Hizir Ve Gelin

Vehbi Tülek