Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.382.963

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Bir Kimse Ölünce, Onun Kıyâmeti Kopmuş Olur!

Celâleddîn Tebrîzî hazretleri evliyanın büyüklerindendir. 560’ta (m. 1165) Tebriz’de doğdu. Bağdat’a gidip Şehâbeddin Sühreverdî hazretlerineintisab etti. İcazet verilerek Hindistan’a gönderildi. Önce Delhi’ye, sonra Bedâyûn’a, oradan Bengal’deki Panduh kasabasına giderek insanları irşad etti. 642 (m. 1244)’de orada vefat etti. Sohbetlerinde buyurdu ki:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Şehid Padişah Iii. Selim HÂn

Veliahd Selim, devam etmekte olan Osmanlı-Avusturya-Rus Harbinde cephelerden gelen acı haberlere dayanamayan amcası, Birinci Abdülhamid Hanın vefâtıyla 7 Nisan 1789 târihinde Osmanlı Sultanı oldu. İçte ve dışdaki meseleleri hâl etmek için yüksek devlet memurlarının katıldığı, 16 Mayıs 1789 târihinde büyük bir divân toplantısı yaptı.Divânda devlet meselelerinin halli için herkesin fikirlerini söylemesini istedi. Divândan sonra idâri, mâli, siyâsi ve askeri meselelerin halli için tâlimat verdi. Avusturya ve Rusya ile harplerin devâmına karar verildi. Mâliyenin düzelmesi için, sarayda bulunan altın ve gümüş eşyânın büyük bir kısmı paraya çevrilmek üzere, darphâneye gönderildi. Merkez ve eyâletlerdeki halk da Sultan Selim Hana yardımcı olmak ve saraya uymak için, altın ve gümüşlerini devlete teslim etti. Saray ve halkın yardımlarıyla cepheler takviye edildi. Fransa ve İspanya sefirleri sulh; Prusya, Kırım'ın kurtarılması için antlaşma; İsveç ise Rusya ya karşı yardım talebiyle harp teklif ettiler.

Vehbi Tülek

Şemseddin Sivasi Hazretleri’nin Sultan Iii. Mehmed’e Nasihati

Vehbi Tülek

Uçan Osmanli: Lagari Hasan Çelebi

Vehbi Tülek

Allah Ne Derse Öyle Olur

Vehbi Tülek

Çanakkale harbinin devam ettiği günlerde bir Ramazan arefesiydi. Cephe kumandanı Vehip Paşa 9. Tümenin genç imamını çağırarak mahzun bir şekilde istemeye istemeye şöyle dedi: - Hafız! Yarın Ramazan Bayramı. Asker toplu olarak bayram namazı kılmak istiyor. Ne dediysem, vazgeçiremedim. Ancak böyle bir şey pek tehlikeli, yani düşmanın arayıp bulamayacağı toplu bir imha fırsatı olur. Münasip bir dille bunu etrafa sen anlatıver!...

Osmanli Tüccari

Vehbi Tülek

Türklerde Namus

Vehbi Tülek

Ahmed İbni KemÂl Hazretlerinin Nasihatleri

Vehbi Tülek

Plevnenin Düşmesi Ve Gazi Osman Paşanin Teslim Olmasi

Vehbi Tülek

81 - Akilli Kişiler Öğünmekten Ar Ederler

Vehbi Tülek

Allah Yolunu Açik Etsin

Vehbi Tülek

Bir Salkim Üzüm

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Havârîlerin Hâmisi Habib'ün-neccar

İsa aleyhisselam havârilerinden iki kişiyi, Allahü teâlânın emri ile Antakya'ya göndererek, orada yaşayan ve putlara tapan insanları, imâna davet etmeleri için vazife vermişti. Bu emir üzerine Antakya'ya giden elçiler, halkı Allahü teâlâya imâna, tevhide, davet ettiler...

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Dâvûd Patânî

Vehbi Tülek

Dâvûd Patâni hazretleri Malezya'da yetişmiş olan İslam âlimlerindendir. Patân şehrinde doğdu. Orada yaygın olan Şüttâriyye tarikatına men­sup idi. Hacca gittiğinde Mekke'ye yerleşti. 1259 (m. 1843) yı­lında orada vefat etti. Eserlerinden biri olan "Keşfü'l-Gumme" ahiret hayatını anlatan bir risaledir. Bu kitabında buyuruyor ki:

Seyyid Ahmed Buhârî

Vehbi Tülek

"ben Sana Nimetim, Sen Bana Mihnetsin"

Vehbi Tülek

Dün başladığımız ibretli Hifâ Hâtun ve Hz. Süheyb kıssasına bugün, kaldığımız yerden devam ediyoruz... Resûlullah efendimiz, Hifâ Hâtun'a ve Hz. Süheyb'e çok duâ etti. Eshâb-ı Kirâm da, Hifâ Hatun'un bu asil davranışını çok övüp, Allahü teâlâya hamd ettiler. Süheyb hazretleri ve Hifâ Hâtun kalkıp, konağa gittiler.
Yemekten sonra, gece vakti Hifâ Hatun;

Bir Mümin, Bir Söz Ile Kâfir Olabilir

Vehbi Tülek

İbn-i Sükkere

Vehbi Tülek

İsyancı Sih Lideri Guru Teg Bahâdır

Vehbi Tülek

Çerkez Hasan Bey

Vehbi Tülek

Bir Gönül Sultanı Abbas Bin Ahmed

Vehbi Tülek

Mal Ve Mevki Gaye Olmamalı

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Abdullah El-acemî

Abdullah El-acemî

Zamânın sultânı Melik Zâhir Mücirüddin, bir defâsında Abdullah el-Acemi hazretlerinin köyüne gitmişti. Abdullah el-Acemi bahçelerde bekçilik yapıyordu. Melik onu bir bahçe içinde görüp:

"Ey Genç! Bize tatlı bir nar getir." deyince, bulunduğu bahçedeki bir nar ağacından nar koparıp götürdü. Melik kesip tadına baktı ve; "Bu nar ekşi sen nasıl bekçisin narın ekşisini tatlısını ayırd edemiyorsun?" dedi.

Abdullah el-Acemi kendisine âid olmayan meyvelerden hiç yemediği için, ekşisini tatlısını bilmiyordu. Melik'in sözleri üzerine hem üzüldü hem de mahcûb oldu. Gidip bir ağacın altında namaza durdu ve iki rekat namaz kılıp şöyle duâ etti: "Yâ Rabbi bana hangi narın tatlı olduğunu bildir, gidip Melik'e vereyim..."

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Dördüncü Murad Han Ve Ankaravi İsmail Efendi

Vehbi Tülek

Yoksa Hizir Olduğunu Söylerim

Vehbi Tülek

Tencere Yuvarlanir, Kapağini Bulur

Hakikati Görmek

Allah Nasil Misafir Edilir?

Sonunda Orta Yolu Buldular

İsmail Hakki Efendi

Allah Haramdan Kaçani Korur

Hayat Kurtaran Yalan

Vehbi Tülek

Fitne Ve İftira Ateşi Söndürüldü

Vehbi Tülek

9 Evi Dolaşan Kelle

Vehbi Tülek

Iv. Mehmed Han Ve Ahmed CÂhidî Efendi

Vehbi Tülek

Ayyaşin Sonu

Vehbi Tülek

Abdullah El-acemî

Vehbi Tülek