Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.429.727

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Bir Işi Yapmaya Kuvvet Veren Allahü Teâlâdır

Takıyyüddîn Gazzî hazretleri Hanefî fıkıh âlimidir. 950 (m. 1543)’de Filistin’de Gazze’de doğdu. Kahire’ye giderek İbn Nüceym Mısrî gibi âlimlerden ilim tahsil etti. Şâfiî mezhebine mensupken Hanefî’ye geçti. Sultan 3. Murad devrinde İstanbul’a gitti. Takdir edilerek Mısır’da kadılık görevine tayin edildi. 1010’da (m. 1601) Kahire’de vefat etti. “et-Tabakâtü’s-seniyye” isimli eserinde şöyle anlatır:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Emrediyorum Paşa!

Sultan II. Abdülhamid devri ileri gelenlerinden Ferik(Orgeneral) Hasan Paşa ile oğlu Müşir(Mareşal) Deli Fuad Paşa bir merasime gideceklerdi. Arabanın yanına kadar beraber geldikten sonra, rütbesine göre önce arabaya Müşirin binmesi gerekiyordu. Fakat Müşir, Ferikin oğlu olduğundan, babasına:

-Buyurun, dedi. Babası:

-Hayır, siz Müşirsiniz. Önce sizin binmeniz icabeder, deyince Fuad Paşa,

-Öyleyse Paşa hazretleri emrediyorum, arabaya bininiz, der. Öylece hem askeri adab, hem de ahlaki edeb yerine gelmiş oldu. Hadiseyi işiten Sultan Abdülhamid, ertesi gün Hasan Paşa'yı da Müşir rütbesine yükseltti.

Vehbi Tülek

Tayinim Derhal Yapildi

Vehbi Tülek

Terbiye Yaratilişa Bağlidir

Vehbi Tülek

Fatihin Muhteşem Hafizasi

Vehbi Tülek

Fâtih Sultan Mehmed Hân hazretleri, Topkapı Sarayı'nı yaptırdığında burası şimdiki gibi büyük binâlardan müteşekkil değildi. Ama Hz. Fâtih buradaki bir odayı, hazine odası adıyla müze yaptırmayı ihmâl etmemişti. Burada hem ata yâdigârı silahlar, hem de kıymetli mücevherât muhâfaza edilirmiş. Dünyada henüz modern müzecilik anlayışı gelişmeden kurulan bu Osmanlı müzesinin, Yavuz Sultan Selim Hân'dan sonraki en kıymetli eserleri hiç şüphesiz Mukaddes Emânetler olmuştur.Hz. Fâtih'in hazine odasında çok kıymetli bir mücevherât koleksiyonu olduğu bilinmektedir. Hatta müsâfir elçilere ve hükümdarlara bu oda gezdirilir ve bu koleksiyon gösterilmiş.

Hirka-i SaÂdet Töreni

Vehbi Tülek

Gazi Osman Paşa Ve Romanya Prensi

Vehbi Tülek

Yediğin, Giydiğin Haram Olunca

Vehbi Tülek

Kubadoğlu Süleyman Bey

Vehbi Tülek

Habib Baba

Vehbi Tülek

Abd'den Haraç Aliyorduk

Vehbi Tülek

Beni O Günlere Eriştirme

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

İslâm Adâletine Hayran Kalan Hristiyanlar

Hayâli Çelebi evliyânın meşhurlarındandır. Meşhûr veli İbrâhim Gülşeni hazretlerinin oğlu ve halifesidir. 1485 (H.890) senesinde Tebriz'de doğdu. Babasının terbiye ve sohbetlerinde yetişti. İcazet alarak dört halifesinden biri oldu. Babasının vefatından sonra Hacca gitti, dönüşte Mısır'a yerleşti. 1569 (H.977) senesinde Mısır'da vefât etti.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Muhyiddîn-i İskilibî

Vehbi Tülek

Muhyiddin-i İskilibi hazretleri, büyük velilerden olup, Şeyhulislâm Ebüssü'ûd Efendinin babasıdır. Doğum târihi ve yeri bilinmemektedir. 1514 (H.920) senesinde İskilip'te vefât etti.
Bu mübarek zat, vefatından kısa bir zaman önce buyurdu ki:

İstişâre Eden Hiç Kimse Helak Olmamıştır!

Vehbi Tülek

başkasının Zararına Sevinme!

Vehbi Tülek

Amr bin Kays el-Mülâi, sekizinci asırda Kûfe'de yetişen hadis âlimi ve büyük velilerdendir. Doğum târihi ve doğum yeri bilinmemektedir. 763 (H.146) senesinde Kûfe'de vefât etti. Kûfe'nin beş büyüğünden biri olarak tanındı. Hadis ilminde yüksek derece sâhibi idi, kırâat yâni Kur'ân-ı kerimi okuma ilmini kırâat imâmlarından olan Âsım bin Behdele'den öğrendi...

Ahmed Harrâr Hazretleri

Vehbi Tülek

Cennette Ebedî, Sonsuz Olarak Yaşarsınız

Vehbi Tülek

Rahmet Kapıları Herkese Açık

Vehbi Tülek

Müslümana Hüsnüzan Etmek Lâzımdır

Vehbi Tülek

Ömer Bin Abdullah

Vehbi Tülek

Büyük Mutasavvıf Abdülgaffâr Gencevî

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Abdullah El-acemî

Abdullah El-acemî

Zamânın sultânı Melik Zâhir Mücirüddin, bir defâsında Abdullah el-Acemi hazretlerinin köyüne gitmişti. Abdullah el-Acemi bahçelerde bekçilik yapıyordu. Melik onu bir bahçe içinde görüp:

"Ey Genç! Bize tatlı bir nar getir." deyince, bulunduğu bahçedeki bir nar ağacından nar koparıp götürdü. Melik kesip tadına baktı ve; "Bu nar ekşi sen nasıl bekçisin narın ekşisini tatlısını ayırd edemiyorsun?" dedi.

Abdullah el-Acemi kendisine âid olmayan meyvelerden hiç yemediği için, ekşisini tatlısını bilmiyordu. Melik'in sözleri üzerine hem üzüldü hem de mahcûb oldu. Gidip bir ağacın altında namaza durdu ve iki rekat namaz kılıp şöyle duâ etti: "Yâ Rabbi bana hangi narın tatlı olduğunu bildir, gidip Melik'e vereyim..."

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Sizin Rizkinizdan Kesilmiş

Vehbi Tülek

Geç Gelen Kurtarıcı

Vehbi Tülek

Sizin Rizkinizdan Kesilmiş

İcÂzetin Sirri

Yüz Vermedin!

Yeterki Kalbi Kirilmasin

Bize Teveccüh Edin

Başka Du Bilmez Misin?

Değişen Sizin Kalbiniz

Vehbi Tülek

SelÂmetle Gidip Gel

Vehbi Tülek

Allah'ın Emaneti

Vehbi Tülek

Keramete İnanmayan Âlim

Vehbi Tülek

Altıyüz Dirhemlik İp

Vehbi Tülek

Cimrilik Ve Nankörlüğün CezÂsi

Vehbi Tülek