Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.213.243

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Susan Güzel Suâl Sorar Ve Güzel Anlatır

İmâm-ı Ebû Amr bin A’lâ hazretleri Tabiînden olup, yedi kırâat imamından üçüncüsüdür. 70 (m. 689) senesinde Mekke’de doğdu. Basra’da yaşadı. Yahyâ bin Ya’mer, Hasan bin Ebû Hasan Basrî, Saîd bin Cübeyr, İkrime, Mücâhid ve daha birçok büyüklerden Kur’ân-ı kerîm kırâat eden Ebû Amr hazretleri, yedi kırâat imâmı (Kurrâ-i Seb’a) içinde üstadı en çok olanıydı. Enes bin Mâlik (radıyallahü anh), Ebû Sâlih Semân ve Atâ’dan ve daha başkalarından hadîs-i şerîf rivâyet etti. Kur’ân-ı kerîm ve Arabî ilimlerde zamanının en âlimi idi. 154 (m. 770) senesinde Şam’a giderken Kûfe’de vefât etti.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

At Binenin, Kılıç Kuşananın Şah'ım!

Osmanlı Devleti'nde, yabancı devletlere gönderilecek elçilere çok dikkat edilirdi. Devlet-i Aliyye'nin itibarını gözetecek Serdengeçtiler aranırdı. 1736'da İran Şahı Tahmasb'a da bir elçi göndermek icabetti. İmrahor Mustafa Paşa münasip görüldü. Şah tarafından kabul edilen Mustafa Paşa, görevini yerine getirdi. Sonra, âdeti olduğu için Şah biraz eğlenmek, biraz da denemek kastıyle dedi ki: -İmrahor Paşa!.. Benim bir derdim var. Acaba sen halledebilir misin?-Hayırdır İnşâallah.-Bir atım var. Fakat, çok haşarı. Üstüne bineni yere fırlatır. Şuna bin de fikrini söyle!Mustafa Paşa, sükût etti. Biraz sonra iki seyis, iki tarafından yakalamış atı getirdiler. Önüne geleni kapar, ardında kalanı teper bir hayvandı. Şah sinsi sinsi güler, at yerleri eşeler, seyisler korkuyla bekleşirlerdi. Bütün İran devlet büyükleri meraktaydı. Mustafa Paşa, gayret kemerini kuşanıp, seyislere işaret etti. Azgın hayvanı, apıl apıl getirdiler. Bir adım kala: "Bismillah..." deyip üstüne sıçradı. Sonra da seyislere: "Bırakın!" diye bağırdı. Beygir bütün marifetlerini gösterdi. Sıçradı, çifte attı, şâha kalktı. Fakat, İmrahor Paşa'yı sırtından atamadı. Sonunda kuzu gibi uslanıverdi. Osmanlı elçisi, İran Şâhı'nın önüne geldi. Attan aşağı sıçradı. Gemleri uzatırken dedi ki:"At binenin, kılıç kuşananın Şah'ım!"

Vehbi Tülek

Aslan Öldü!...

Vehbi Tülek

Akçakoca Kalesi

Vehbi Tülek

Iii. Mustafa Han’in Polonya’ya Yardimi

Vehbi Tülek

Üçüncü Mustafa Han, Üçüncü Osman Hanın vefâtıyla, 30 Ekim 1757'de hükümdâr oldu. Çalışkan ve azim sâhibiydi. Devlet işlerini iyi tâkip ederek, mâli ve askeri sâhalarda ıslâhatlar yapmak istedi. Saltanatının ilk yılları sulh ve sükûn içinde geçti. İlk sadrâzamı Koca Râgıb Paşayı tahta çıkışından vefâtına kadar vazifesinde tuttu. Avrupa devletleri arasında cereyân eden (1756-1763) "Yedi Yıl Harbleri"nde müttefiklerden her biri Osmanlı Devletinin kendi safına katılmasını teklif etti. Prusya veFransa ittifaklarına katılmaları hâlinde, siyâsi, askeri ve mâli vaadlerde bulundular. Teklifleri dikkatle tâkip eden Mustafa Han ve devlet adamları, ittifak sâhiplerinin menfaatkâr ve plânlı hareketlerini yerinde teşhis edip, onları ustalıkla oyaladılar. Süratle ordunun, donanmanın techizine ve yenilenmesine, mâliyenin iyice düzeltilip, takviyesine başlanıldı. Huduttaki Hotin, Bender ve Özü kaleleri ihtiyaten takviye kuvvetlerle tahkim edildi. İstanbul'da bulunan Baron de Tott, Tophâneyi tanzim etmekle vazifelendirildi. Baron de Tott, Tophâneyi ıslah ederek yeni toplar döktürdü. İstanbul ve Çanakkale boğazlarının tahkim ve müdâfaası için boğaz içindeki kalelerin plânlarının tanzimiyle Hasköy'de yeni bir top dökümhânesi yapılması, orduda kullanılan kayık köprü sisteminin tâdili ve top arabalarının yeni tertip üzere düzenlenmesi gibi yenilikler yapıldı. Üçüncü Mustafa Han yapılan işleri bizzat kontrol eder ve görürdü.

9 - Görülmemiş Bir Meydan Savaşi

Vehbi Tülek

Mohaç Meydan MuhÂrebesi

Vehbi Tülek

Kirim Savaşi

Vehbi Tülek

AlÂeddîn Ali Esved KarahisÂrî

Vehbi Tülek

Orhan Gazi’nin Vasiyeti

Vehbi Tülek

Seni Kanuna Şikayet Ederiz

Vehbi Tülek

Ali Onbaşi

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Şîrugânî Ali Efendi

Şirugâni Ali Efendi "rahmetullahi aleyh" Gülşeni yolunun şeyhlerindendir. İstanbul'da doğ­du. Şehremini'deki Hulvi Tekkesi şeyhi Sinan Efendiye talebe olarak Gülşeniyye tarikatına intisap etti. Hocasının vefatı üzerine bu dergâha şeyh tayin edildi ve 1126 (m. 1714)'de vefat etti. Kabri aynı dergahın haziresindedir. Ziyaretine gittiği bir hastaya, şu nasihatleri yaptı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Müminlerin Sığınağı Erkam Bin Ebi'l-erkam

Vehbi Tülek

Erkam bin Ebi'l-Erkam (radıyallahü anh) Eshâb-ı kirâmın ilk imân edenlerindendir. 22 veya 23 yaşlarında iken, yedinci (veya onbirinci) Müslüman olmakla şereflendi...

Abdullah Bin Amr Bin As

Vehbi Tülek

Askerine Ve Cephânesine Güvenen Hezîmeti Yaşar!

Vehbi Tülek

Şemseddin Ahmed Sivâsi hazretleri Anadolu'da yetişen büyük velilerden olup Halvetiyye yolunun kolu olan Şemsiyyenin (Sivâsiyye) kurucusudur. "Kara Şems" diye şöhret bulmuştur. 1519 (H.926) senesinde Tokat'ın Zile ilçesinde doğdu. 1597 (H.1006) senesinde Sivas'ta vefât etti. Tokat'ta akli ve nakli ilimleri tahsil edip yükseldikten sonra, İstanbul'a gelip, Sahn-ı semân medreselerinden birinde müderris olarak vazifelendirildi. Sonra Zile'ye döndü. Orada ilim öğretmeye başladı.

Bir Sadakat Ve Vefakârlık Örneği

Vehbi Tülek

Fırtınaya Yakalanan Tüccarın Adağı!

Vehbi Tülek

Osmanlı âlimlerinden Hocazâde

Vehbi Tülek

Muhammed Bûşencî

Vehbi Tülek

Sadık Dost, Hüzün Ve Sevinçte Ortak Olandır

Vehbi Tülek

İstiğfâr Etmek, Azâbın Gelmesine Mâni Olur!

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Abdullah-i EnsÂrî

Abdullah-i EnsÂrî

Abdullah-i Ensâri hazretleri Evliyânın meşhûrlarından ve Hanbeli mezhebinin büyük fıkıh âlimlerindendir. Kerâmetleri pek çoktur. Vâzlarında Ehl-i sünneti müdâfaa eder, mezhebsizlik ve bid'atlerin kötülüğünü anlatırdı. Allahü teâlâya kavuşmak yolunda yürümek isteyenlerin, evliyâya ve hakiki din âlimlerine çok bağlı olmasını isterdi. Bu yolda ilerleten vâsıtaların, onlara olan tam muhabbet ve bağlılık oduğunu söylerdi. O büyüklere dil uzatanların zavallılıklarını her defâsında ifâde eder ve; "Yâ Rabbi! Dostlarını öyle yaptın ki, onları tanıyan sana kavuşuyor ve sana kavuşmayan onları tanıyamıyor. Yâ Rabbi! Her kimi felâkete düşürmek istersen, onu dostlarının, evliyânın ve gerçek İslâm âlimlerinin üzerine atarsın." buyurmuştur.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

İsmail Hakki Efendi

Vehbi Tülek

Hazreti Hâlid'in Üstün Başarısı

Vehbi Tülek

Terbiye Yaratilişa Bağlidir

Yürüdüğü Yerde Deniz Durgunlaşiyordu

Allah Haramdan Kaçani Korur

Bana Delil Getir

Dinini Dünyalığa Alet Edenin Sonu

Başka Du Bilmez Misin?

Bizi Hatirlayin!

Vehbi Tülek

Abayi Yakmak

Vehbi Tülek

At Hirsizi

Vehbi Tülek

Bunlar Şarapti

Vehbi Tülek

Sarik Ve Sakal

Vehbi Tülek

"encümen-i Bîzebân"

Vehbi Tülek