Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.458.119

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Haset Eden, Dâima Gamlı Ve Kederlidir!

Şeyh Sinân Efendi Osmanlı âlimlerindendir. Şimdi Yunanistan’da bulunan Fere’de doğdu. Bursa’ya giderek Abdüllatîf Kudsî’nin talebesi olan Şeyh Tâceddîn’in talebesi oldu. Kısa zamanda yüksek derecelere kavuşarak icazet verildi ve talebe yetiştirmek üzere memleketinde gönderildi. 890 (m. 1485) senesinde Fere’de vefât etti. Bir sohbetinde şunları anlattı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Bir Kâse Yoğurt

Osmanlı Devleti döneminde her paşa ve padişah için, memleketinde herkesin istifadesine açık bir hayır kurumu yapıp ahirete öyle gitme, en büyük ideal idi. Bu sebeple, fethedilen yerlerde her biri bir cami, bir külliye veya bir hastane yapıp gitti. Ecdâdımız, kendi devirlerinin kültürünün gerektirdiği müesseseleri kurdular. İnsan nerde neyi tahsil ederse etsin ama Rabbiyle her zaman irtibatlı olsun diye camisiz yer bırakmadılar.

Vehbi Tülek

Ecdaadimizin Vakiflari

Vehbi Tülek

Fetih Sabahi

Vehbi Tülek

Kabakçi Mustafa İsyÂni

Vehbi Tülek

On sekizinci yüzyılın başlarında Osmanlı Devleti içte ve dışta çeşitli düşmanlarla mücâdele ediyordu. 1789 Fransız ihtilâlinden sonra Avrupa'da meydana gelen olaylar Osmanlı ülkesini etkilemedi. Hattâ Sultan Üçüncü Selim Han "Nizâm-ı Cedid" adı ile askeri, mülki, idâri, ticâri, içtimâi ve siyâsi bir dizi ıslâhât teşebbüslerine girişerek devlete yeni bir hayâtiyet ve canlılık getirdi. Bu durum Rusya, Fransa ve İngiltere'nin hoşuna gitmedi. 13 Aralık 1806'da çıkarılan Sırp isyânı, 1807'de Rusya'ya harp ilânı ve İngiliz donanmasının İskenderiye'yi işgâli, tamâmen Osmanlı Devletinin bu gelişme programını önlemeye yönelikti. Nitekim bu faaliyetler, içeride de Selim Hanın kurduğu modern Nizâm-ı Cedid ordusunu istemeyen yeniçeriler ile menfaatperestleri ve Osmanlı Devletinin yıkılmasını isteyen hâinleri harekete geçirdi. Akka mağlubiyetini bir türlü unutamayan Fransızların İstanbul Sefiri Sebastiani'nin teşvik ve Selânikli Sadâret Kaymakamı Köse Mûsâ'nın tahrikleriyle âsiler ayaklanmaya hazır hâle geldiler.

Selanik Vak’asi

Vehbi Tülek

Sokollu Mehmed Paşanin Mahareti

Vehbi Tülek

Çelebi Halifenin Kerameti

Vehbi Tülek

Medine Ve Bağdad Demiryolu Projesi

Vehbi Tülek

96 - Tiryaki Hasan Paşa Ve Kanije Müdafaasi

Vehbi Tülek

Kanuni'nin Büyüklüğü Ve A.b.d. Ki, Portresi

Vehbi Tülek

Çapanoğlu Gibi Arkan Var

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Ziyâüddîn Nahşebî

Ziyâüddin Nahşebi hazretleri Hindistan ulemâ ve evliyâsındandır. 751 (m. 1350) yılında Bedâyûn'da vefât etmiştir. "Silk-üs-sülûk" adlı eserinde buyurdu ki:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Hakem Bin Nâfi' El-behrânî

Vehbi Tülek

Hakem bin Nâfi' el-Behrâni hazretleri Hadis alimidir. 138'de (m. 755) Suriye'de Humus'ta doğdu. Zamanın büyük alimlerinden ha­dis okudu. Kendisinden Ahmed bin Hanbel, İmam-ı Buhâri, Dârimi, gibi büyük muhaddisler rivayette bulundular. Ri­vayetleri Kütüb-i Sitte'de yer aldı. 222 (m. 837)'de Humus'ta vefat etti. Şöyle nakletmiştir:

Kim Cesaretli Kim Korkak!..

Vehbi Tülek

Muğlalı Mustafa Efendi

Vehbi Tülek

Mustafa Efendi, 1479 (H.884) senesinde Muğla'da doğdu. Ubeydüllah-i Ahrâr hazretlerinin talebesi Seyyid Emir Ahmed Buhâri'nin sohbetlerinde yüksek mânevi makamlara ve hâllere kavuştu. Hocasının vefâtından sonra Anadolu'dan ayrılıp
Hicaz'a, sonra Semerkand'a gitti. Burada Hâce Ubeydüllah Semerkandi'nin zâviyesinde, tâliblere zâhiri ve bâtıni ilimleri öğretirdi. 1560 (H.968) senesinde, Semerkand'da Hâce Ubeydüllah-i Semerkandi zâviyesinde vazifeli iken vefât etti. Vefatından kısa bir zaman önce Özbek Sultanına yazdığı mektupta buyurdu ki:

Oruç, Yiyip Içmeyi Terk Etmek Değildir!

Vehbi Tülek

Hadîs âlimi Ali Bin Fudayl

Vehbi Tülek

Ahmed Mürşidî Efendi

Vehbi Tülek

Bütün Dostların Mezar Kapısından Dönerler

Vehbi Tülek

evliyâ, Lamba Gibidir!..

Vehbi Tülek

Göncüzâde Kâsım Efendi

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Evliyalar Ölmez İmiş

Evliyalar Ölmez İmiş

Ankara'nın Zülfazl (günümüzde Solfasol deniyor) köyünden çok temiz, çok saf bir genç, askere gidiyormuş. Babasından kalma bir kaç altını, anasından kalma birkaç mücevheri varmış. Delikanlının derdi asker dönüşü evlenmek; servetini içine koyduğu küçük sandığını emanet edeceği, güvenip, bırakacağı kimseciği de yok. Düşünüyor, tasınıyor, acaba ne yapsam, diye sızlanıyor... Derken, bir gece rüyasında Hacı Bayram'ı görmez mi? "A! be Selim cik, ne düşünüp duruyorsun getir sandığını, bana bırak!" diyor. Selim oğlan, ertesi günü, sevine sevine Ankara'ya geliyor, doğru türbedarın önüne dikiliyor, hal, keyfiyet böyle, böyle... diye meseleyi anlatıyor. Türbedar da uyanıklardanmış, gece o da haberini almışmış. Getiriyorlar sandığı, Hazretin başucuna bırakıyorlar. Sandık deyince, öyle koca bir şey sanılmasın, ancak bir çanta kadar.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Her Şeyi Göze Almıştı!

Vehbi Tülek

Karşılık Beklemiyorum

Vehbi Tülek

Evliyalar Ölmez İmiş

Arafatta Görüşürüz

Allah Diyen Genç

Kadin Akli

Deniz Üzerinde Yürüyüp Sahile Doğru Gitti

Sizin Rizkinizdan Kesilmiş

Şikayet

Vehbi Tülek

Sakiz Ağacinda Yapilan Hac

Vehbi Tülek

Bu Dünya Ona Da Kalmaz

Vehbi Tülek

Yüz Vermedin!

Vehbi Tülek

Geç Gelen Kurtarıcı

Vehbi Tülek

Fitne Ve İftira Ateşi Söndürüldü

Vehbi Tülek