Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.424.383

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Bütün Din Kardeşlerine Hizmet Etmelidir

Afîfüddîn Süleymân Tilmsânî hazretleri evliyanın büyüklerindendir. 610’da (m. 1213) Cezayir’in Tilmsân şehrinde doğdu. Burada tahsilini tamamlayıp, bir rehber aramak için memleketinden ayrıldı. Mısır, Suriye ve Anadolu’ya gitti. Konya’da Sadreddin Konevî’yi görünce, ona intisab etti. Sohbetlerinde kemale erdi. İcazet verilerek Şam’a gönderildi. Burada talebe yetiştirdi. 690’da (m. 1291) Şam’da vefat etti. Buyurdu ki:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Yara

Şek Mi, Eşek Mi?

Osmanlinin Lübnan Siyaseti

Onun Görmediği Yer

Yüz Vermedin!

Kabahat Kilincin Midir?

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Haram Lokma Yiyen HarÂmî Olur

Fâtih Sultan Mehmed Hân'ın babası Sultan II. Murad'a bir ara şiddetle para lâzım olmuş, Padişah bu parayı Çandarlı Halil Paşa'dan borç alarak temin etmişti. Padişah'ın Çandarlı'dan borç aldığını görünce Fazlullah Paşa, Sultan Murad'a şöyle bir teklifte bulunmaktan kendini alamamıştı...-Devletlû Sultânım, padişahlara hazine gerektir. Müsaade eder ve ferman buyurursanız, hazine cem'ine çalışalım... Padişah bunun üzerine;-Nasıl ve nereden hazineye gelir toplayacaksın? diye sormuş. Fazlullah Paşa da cevaben şunları söylemişti:-Bu vilâyet halkının malı ve parası çoktur. Padişahlar için arada sırada bir yolunu bulup onlardan para ve mal toplamak münasip düşer. Padişah, Paşa'nın bu teklifine son derece hayret etmiş, ona şu karşılığı vermişti: -Hay Fazlullah! Bu söz ne sözdür, bu re'y ne re'ydir! Böyle bir şeyi nasıl söyler, nasıl teklif edersin? Bilmez misin, bizim idaremizde üç helâl lokma vardır: Biri madenler, biri haraç, biri de gazâlarda alınan ganimetlerdir. Bizim askerimiz gâzi askerlerdir. Bunlara helâl lokma gerektir. Bir padişah ki askere haram lokma yedirir, o asker artık harâmi olur. Harâminin ise sebâtı olmaz. Bir küçük mukâvemetle karşılaşsa, hemen firâr eder. Bundan sonra neticenin ne olacağı ise mâlumdur...

Vehbi Tülek

40 - Şeytani Döven Türk

Vehbi Tülek

Osmanlilarda Kiliç Ustaliği

Vehbi Tülek

110 - Fatih'in Sirri

Vehbi Tülek

Fatih Sultan Mehmet Han, yapacağı işlerden kimseye bir şey bahsetmezdi. Hatta ordu sefere çıkar, günlerce yol alır, yine de kimse nereye gidileceğini bilemezdi. Bir sefer esnasında Gebze'de vefat ettiğinde bile, nereye sefer yapılacağını kimse bilmiyordu ve bu yüzden ordu İstanbul'a geri dönmüştü.Bir gün yine bir sefer için İstanbul'dan yola çıkılmıştı. Vezirlerden biri, padişahın ne kadar ketum olduğunu bildiği halde, yine de şansını denemek için huzura çıkarak, nereye sefer yapıldığını sormak cüretinde bulundu. Fatih ona:-Paşa, sen sır tutmasını bilir misin? Diye sordu. O da, nihayet kendisine bir sır verileceği ümidiyle, sevinçli bir şekilde cevap verdi:-Evet hünkarımPadişah da ona:-Ben de sır tutmasını bilirim. Sır, bir kimseye söylenirse, sır olmaktan çıkar paşa. Eğer sakalımın tellerinden biri, yamak istediklerimden birini bilseydi, bütün sakalımı keserdim, cevabını verdi.

İlim Ve Sanata Kiymet Veren Padişah

Vehbi Tülek

Fatih’in Oğullarinin Sünnet Düğünü

Vehbi Tülek

O SÂhibine Teslim Oldu

Vehbi Tülek

Küçük Kiyamet

Vehbi Tülek

Hangi Dersi Müzakere Ediyorsun?

Vehbi Tülek

Yediğin, Giydiğin Haram Olunca

Vehbi Tülek

Alman İmparatorunun İstanbul Ziyareti

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Kıyâmet Günü Pişmân Olmamak Için!

Bostan Çelebi Mevleviyye yolunun büyüklerindendir. Konya'da doğdu. Çelebi Ferruh hazretleri, Bostan'ın eğitim ve terbiyesiyle bizzat ilgilendi. Onu din ve fen ilimleriyle tasavvuf ilminde en yüksek mertebeye çıkardı ve kendi yerine halife tâyin etti. Onun vefâtından sonra, talebelerin yetiştirilmesi işiyle meşgûl olmaya başladı. Sultan Birinci Ahmed'in tahta geçmesinden sonra büyük ceddi Mevlânâ Celâleddin-i Rûmi hazretlerinin mânevi işâreti üzerine İstanbul'a geldi. Bostan Çelebi bir müddet sonra Konya'ya gitmek üzere pâdişâhtan izin istedi. Sultan Birinci Ahmed Han büyük bir kalabalıkla kendisini İstanbul'dan uğurladı. 631 (H.1040) yılında Konya'da vefât etti. Bu mübarek zat, vefâtına yakın onlara şu nasihatlerde bulundu:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Sabır, Allahü Teâlânın Sıfatlarındandır

Vehbi Tülek

Hasen bin Ömer el-Hımyerî hazretleri fıkıh âlimlerinden ve evliyânın büyüklerindendir. Endülüs’te (İspanya) Atlas Okyanusu kenarında bulunan Lüb (Lepe) kasabasında yetişti. 767 (m. 1365) senesinde vefât etti. Sohbetlerinde buyurdu ki

Allahü Teâlâyı Anlamaya Kalkışmak Caiz Değildir

Vehbi Tülek

Zâtürrikâ Gazvesi Ve Bir Eşkıyanın Sonu!..

Vehbi Tülek

Hicretin 4. senesi, Cemâziyelevvel ayı... Beni Nadir Yahudilerinin Medine'den sürgün edilmelerinden iki ay sonraydı. Enmar ve Salebeoğulları kabilelerinin Müslümanlarla çarpışmak üzere toplanmış oldukları haberi Medine'ye ulaştı. Peygamber Efendimiz "sallallahü aleyhi ve sellem" derhal hazırlanarak, mücahidlerle Medine'den yola çıktı. Zatürrikâ mevkiine kadar ilerleyip orada karargâhını kurdu. Müşrikler mücahidlerle çarpışmayı göze alamadıklarından dağlara kaçtılar...

Hadîs Ve Fıkıh âlimi Meymûn Bin Mihrân

Vehbi Tülek

İlim Öğrenmek Için Yollara Düşenler

Vehbi Tülek

İnsanı Şerefli Kılan!..

Vehbi Tülek

sultan Mehmed'e Yaraşır Bir Er Ol!..

Vehbi Tülek

Ölü, Kabre Konduğu Vakit

Vehbi Tülek

Bu Zamanda Talebenin Hizmetleri Kusurludur!

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
SelÂmetle Gidip Gel

SelÂmetle Gidip Gel

Abdülehad Efendi bir gün, talebelerinden birisinin bir iş için Üsküdar'a gidip gelmesini istedi. Fakat o gün çok fırtınalı idi. Kayık hiç işlemiyordu. Bu yüzden talebelerden kimse, ben gidip gelirim, diyemedi. Nihâyet içlerinden biri, Abdülehad Efendinin emrini yerine getirmek için kendisinin Üsküdar'a gidip geleceğini söyledi. O zaman Abdülehad Efendi o talebesine; "Selâmetle gidip gel." diye duâ etti. O talebe Eminönü'ne geldiğinde, yüz kadar kayıkçıdan ancak birini Üsküdar'a gidip gelmeye iknâ edebildi. Kayıklarından birisini denize indirdiler. Bir ok atımı gitmeden, fırtına dindi, deniz sâkinleşti, rüzgâr uygun bir yöne doğru esmeye başladı. Yelken açıp, Üsküdar'a kısa zamanda gidip geldiler. Dönüşte talebe durumu Abdülehad Efendiye bütün tafsilâtıyla anlattı. Abdülehad Efendi talebesine çok duâ etti.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Anzakli Ömer

Vehbi Tülek

Helvaci Çocuk

Vehbi Tülek

İsmail Hakki Efendi

Sarik Ve Sakal

Abayi Yakmak

Ebussuud Efendi Ve Nureddinzade

Mazarratli Harfler Kaçtir?

Pişman Oldular!

İsmail Hakki Efendi

Vehbi Tülek

Biz Söze Bakmayız, Öze Bakarız

Vehbi Tülek

Bize Teveccüh Edin

Vehbi Tülek

Fahreddin Acemî Ve Hurufiler

Vehbi Tülek

Padişah Ve At

Vehbi Tülek

Ahde Vefa

Vehbi Tülek