Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.462.503

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Affın, Intikam Almaktan Efdal Olduğunu Unutma!

Hamîdüddîn Fergânî hazretleri Hanefî mezhebi fıkıh âlimlerindendir. 805 (m. 1403) senesinde Tebrîz civarında Merâga’da doğdu. Bağdad ve Kâhire’ye gidip fıkıh ilmi tahsil etti. Sonra Şam’da tahsiline devam etti. İcazet alarak talebe yetiştirdi. 867 (m. 1463) senesinde Şam’da vefât etti. Bir dersinde şunları anlattı

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Dilsiz Dili

Osmanlı sarayında bizebân da denilen sağır-dilsiz görevliler bulunur, bunlar devlet işlerinin görüşülmesi esnasında hizmet eder, evrak getirip götürürlerdi. Sağır-dilsiz oldukları için devlet sırlarının işitilmesi ve yayılması tehlikesi ortadan kalkardı.Bunların anlaşmak için kendilerine mahsus işâretleri ve el hareketleri vardı ki, buna 'Dilsiz dili' denirdi. Bütün saray halkı bu dili öğrenmişti. Pâdişahın huzûrunda konuşmak ayıp sayıldığı için saraylılar bu dille anlaşırlar, hattâ başka zamanlarda bile bu dille birbirlerine hikâyeler anlatırlardı. Dilsiz dili sarayda neredeyse moda olmuştu. Sağır-dilsiz görevliler Tanzimat'ın ilânından sonra kurulan meclislerde ve Heyet-i Vükelâ denilen bakanlar kurulunda da kullanıldı. Devlet adamları bunlarla anlaşabilmek için dillerini öğrenmek zorundaydılar. Bunlar son derece hassas ve zeki kimselerdi. Hâfızaları çok güçlüydü. Şâhit oldukları tarihi olayları en ince teferruâtına kadar anlatırlar, tarihi şahsiyetleri kendilerine mahsus hareketleriyle karikatürize edebilirlerdi. Sözgelişi, sağ ellerini parmakları açık tuğ gibi başlarına götürdüklerinde pâdişahı, ellerini yumup baş parmağı 'birinci' der gibi dimdik yukarı kaldırdıklarında da sadrâzamı kasdettikleri anlaşılırdı. Günümüzde de bâzı toplantılarda sağır-dilsiz görevliler hizmet etmektedir.

Vehbi Tülek

Haram Lokma Yiyen HarÂmî Olur

Vehbi Tülek

Kanuni Adina Yemin Eden Çavuş

Vehbi Tülek

41 - Çekirge Suyu

Vehbi Tülek

Sultan Murad Han zamanında Osmanlı pâyitahtı olan Bursa'da bir çekirge âfeti oldu. Her tarafı çekirge kaplamış, mahsûlleri ve çiçekleri harâb etmiş idi. Bu âfetten kurtulmak için, zamânın zirâatçılarından çâre soruldu. Yapılan bütün araştırmalardan bir netice alınamayın ca, âlimlere ve velilere haber gönderildi. Bu çekirge âfetinden kurtulma çâresinin ne olduğu soruldu. Bu haber, Çamlıdere'de yaşayan Ali Semerkandi'ye de ulaştı. Ali Semerkandi hazret leri, dağda asâsıyla çıkardığı sudan bir mikdâr Bursa'ya gönderdi. Bu suyu, zarar veren haşerâtın bulunduğu bölgeye dökmelerini tenbih etti. Suyu Bursa'ya götürdüler. Çekirge âfetinin bulunduğu bölgelere azar azar döktüler, çok kısa bir zaman içinde çekirgeler kayboldu. Mahsûller, bitkiler, çiçekler çekirgelerin istilâsından böylece kurtuldu. Bir rivâyete göre bu su, bir kap içinde yüksek bir yere asıldı. Allahü teâlânın izni ile suyun götürüldüğü yerde sığırcık kuşları toplanıp, bir anda çekirge sürülerini mahvettiler

Eğri Fatihi Iii. Mehmed Han

Vehbi Tülek

Bosna Fatihi Mahmûd Paşa

Vehbi Tülek

Yeniçeri Zorbalari Ve Iv. Mustafa Han

Vehbi Tülek

Babiali Baskini

Vehbi Tülek

Kanuni Sultan Süleyman Han’in Çekmecesi

Vehbi Tülek

Ben Gelir Borcumu Öderim

Vehbi Tülek

Abdülmecid Han Ve Misir Meselesi

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Belâya Sabır, Iyi Ve Güzeldir

Ahizâde Molla Mehmed Efendi Osmanlı âlimlerindendir. Konya'da doğdu. 974 (m. 1566) senesinde İstanbul'da vefât etti. Hikmetli sözleri vardır, buyurdu ki:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Kişinin Ayağının Sürçmesi, Bir Kusuru Sebebiyledir!

Vehbi Tülek

Şeyh Hacı Ahmed Efendi Yozgat'ta yetişen velîlerdendir. 1774 (H. 1188) târihinde Yozgat'ta doğdu. İlk tahsilini o zamanki medreselerde yaptı. Sonra Çankırı'nın Çerkeş kasabasındaki Halvetî tarîkatı şeyhi Pîr-i Sanî Mehmed Mustafa hazretlerine intisâb ederek dergâhda bir süre hizmet etti ve tarikatta hilâfet aldı. Bir ara İstanbul'a geldi ve Padişah Abdülmecid Han ile de görüştü.  1897 (H.1314) senesinde vefât etti. Sohbetlerinde buyurdu ki:

Hâce Evliyâ-i Kebîr

Vehbi Tülek

Kaza Ve Kadere Razı Olmak

Vehbi Tülek

İsmâil Hadrami hazretleri evliyânın büyüklerinden ve Şafii mezhebi fıkıh âlimidir. Yemen'de Duha köyünde doğup büyüyen Hadrami, 677 (m. 1278)'de orada vefât etti. Bir dersinde buyurdu ki:

Vakit Zâyi Olursa Elde Etmek Imkânsızdır

Vehbi Tülek

Evinden Çıkamaz Hâle Gelen Borçlu

Vehbi Tülek

Merhamet Edene Merhamet Edilir

Vehbi Tülek

Namazda Yanlış Okumanın Hükmü

Vehbi Tülek

Ömer Bin Abdülazîz

Vehbi Tülek

Yetmiş Iki Sıddîk Sevabı Alan Genç

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Abdullah El-acemî

Abdullah El-acemî

Zamânın sultânı Melik Zâhir Mücirüddin, bir defâsında Abdullah el-Acemi hazretlerinin köyüne gitmişti. Abdullah el-Acemi bahçelerde bekçilik yapıyordu. Melik onu bir bahçe içinde görüp:

"Ey Genç! Bize tatlı bir nar getir." deyince, bulunduğu bahçedeki bir nar ağacından nar koparıp götürdü. Melik kesip tadına baktı ve; "Bu nar ekşi sen nasıl bekçisin narın ekşisini tatlısını ayırd edemiyorsun?" dedi.

Abdullah el-Acemi kendisine âid olmayan meyvelerden hiç yemediği için, ekşisini tatlısını bilmiyordu. Melik'in sözleri üzerine hem üzüldü hem de mahcûb oldu. Gidip bir ağacın altında namaza durdu ve iki rekat namaz kılıp şöyle duâ etti: "Yâ Rabbi bana hangi narın tatlı olduğunu bildir, gidip Melik'e vereyim..."

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Terbiye Yaratilişa Bağlidir

Vehbi Tülek

Fitne Ve İftira Ateşi Söndürüldü

Vehbi Tülek

Altıyüz Dirhemlik İp

O Kullarına Çok Merhametlidir

Bülbülün Zikri

Her Şeyi Göze Almıştı!

Değişen Sizin Kalbiniz

Annenin Hizmete İhtiyaci Var

Yüz Vermedin!

Vehbi Tülek

Kum Ve Kaya

Vehbi Tülek

Dinini Dünyalığa Alet Edenin Sonu

Vehbi Tülek

Biz Söze Bakmayız, Öze Bakarız

Vehbi Tülek

Ya Kadîmü'l-ihsÂn İhsÂnüke'l-kadîm

Vehbi Tülek

Hazreti Hâlid'in Üstün Başarısı

Vehbi Tülek