Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.457.059

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Haset Eden, Dâima Gamlı Ve Kederlidir!

Şeyh Sinân Efendi Osmanlı âlimlerindendir. Şimdi Yunanistan’da bulunan Fere’de doğdu. Bursa’ya giderek Abdüllatîf Kudsî’nin talebesi olan Şeyh Tâceddîn’in talebesi oldu. Kısa zamanda yüksek derecelere kavuşarak icazet verildi ve talebe yetiştirmek üzere memleketinde gönderildi. 890 (m. 1485) senesinde Fere’de vefât etti. Bir sohbetinde şunları anlattı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Kayip Saat

Osmanlı Devleti zamanında Bursa'da yaşlı bir hanımın saati kaybolmuştu. Kadıncağız ertesi gün, doğru vilâyet konağına koştu. Vâli Ahmed Vefik Paşa'nın huzûruna çıktı. 'Vâli paşam, dedi. Benim baba yâdigârı bir saatim kayboldu. İşittim ki sizin sihirli bir gözlüğünüz varmış, onu gözünüze takınca bütün kayıp şeyleri görüp bulurmuşsunuz. Ne olur benim saatimi de bulun!' dedi.Vefik Paşa, hükûmete ve hükûmet adamına karşı duyulan bu saf ve temiz inancı sarsmak istemedi. Kadıncağıza saati iyice târif ettirdi. Sonra:'Peki hanım teyze. Sen şimdi git, yarın gel. Ben inşaallah bu gece saatini bulurum.' dedi. Sonra çarşıya bir adam gönderip târif edilene en yakın bir saat satın aldırdı. Ertesi gün gelen yaşlı kadına bunu teslim ederken:'Al saatini teyze. Yalnız saatine mukayyet ol. Bir daha kaybedersen bizim gözlük de artık işe yaramaz!' yollu tenbihte bulunmayı da ihmal etmedi.

Vehbi Tülek

Dürüstlüğün Bedeli

Vehbi Tülek

Otlukbeli Savaşi

Vehbi Tülek

Demek Yolda Kaldiniz

Vehbi Tülek

Şeyh Alâüddin, tasavvuf yoluna girişini şöyle anlatır: "Sultan İkinci Bâyezid Hânın ordusunda bir nefer idim. Ordu, bir zaman küffâr üzerine sefer etti. Dönüşte yolda şiddetli bir soğuk ve yağmur başladı. Bu esnâda ben civar bir köyde misâfir olmak istedim. Köylüler beni kabûl etmediler. Gece karanlığında yola koyuldum. Yağmur, gökten bardaktan dökülürcesine yağıyordu. Her taraftan seller akıyordu. Vâdi, deniz gibi oldu. Ben, Allahü teâlâya tevekkül ederek ilerledim. Yol üzerinde bir nehirle karşılaştım. Akan sellerle nehir daha da kabarmış, köprüyü de örtmüştü. Sulara girip, önümdeki tehlikeden gâfil olarak, gece karanlığında ilerledim. Sular, atımın ayaklarını örtmeye başlamıştı. O esnâda beni boğulma korkusu kapladı. Geri dönmek istedim. Yolu bulamadım. Ölümle burun buruna geldim. Ölümü düşünerek, tövbe ve istigfâra başladım.

LÂ İlÂhe İllallah

Vehbi Tülek

İrlanda'dan Osmanli'ya Şükran

Vehbi Tülek

Haci Mesud

Vehbi Tülek

57 - Orhan Gazi Ve Alaeddin Esved Hazretleri

Vehbi Tülek

Küçük Bir Çamur Denizi Sulandirmaz

Vehbi Tülek

Timur Mağlubiyet Tatmamiş Bir Hakandir

Vehbi Tülek

Selim Dahi Evliyanin Dişinda Değildir

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Gerçek Arkadaş, Kızmaz Kırılmaz Ve Küsmez

Muhammed ibn-i Ebi's-Sürûr hazretleri Hanbeli mezhebi fıkıh âlimlerindendir, 603 (m. 1206)'da Şam'da doğdu. 676 (m. 1277)'de Kâhire'de vefât etti. Bir dersinde şunları anlattı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

İbrâhim Sumâdî

Vehbi Tülek

İbrâhim Sumâdi hazretleri, Şam'da yetişen velilerdendir. "Vâiz" ismiyle şöhret buldu. 1644 (H.1054) senesinde Havran'ın köylerinden Sumâdi'de vefât etti. Bâbüssagir Kabristanına defnedildi.
İbrâhim Sumâdi hazretleri, vefatından kısa bir zaman önce buyurdu ki:

Müminlerin Kabrini Ziyaret Ederken

Vehbi Tülek

Her Kim Mevlâ'sına Kavuşmak Isterse

Vehbi Tülek

Seyyid Yahyâ Bin Sâbit hazretleri evliyânın büyüklerinden olup Seyyid Ahmed Rufai hazretlerinin dedesidir. 460 (m. 1068)'de Basra'da vefât etti. Sohbetlerinde buyurdu ki:

Evliyânın Her Istediği Allah Ve âhiret Içindir

Vehbi Tülek

Dünyâda Hak Ile Bâtılın Karışması Lâzımdır!

Vehbi Tülek

Ebû Osman Yuneynî

Vehbi Tülek

Allahü Teâlâ Tövbeleri Kabul Edicidir

Vehbi Tülek

Ca’fer Bin Muhammed

Vehbi Tülek

O’nun Mübârek Zâtını Kalbinde Hazır Et

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Sakin Kalyona Binme

Sakin Kalyona Binme

Sultan III. Mehmed Han zamanında Halvetiye yolunun büyüklerinden Abdülehad Nuri Efendiye bağlı en samimi talebelerinden olan Hassa-ı Hümâyûndan Gürcübaşı Mûsâ Ağa şöyle anlattı: Abdülehad Efendi hiç sebep yokken ve bir münâsebet de geçmeden bana; "Mûsâ Ağa! Mısır'dan dönüşte, kalyona binmeyip, sayıkaya veya firkateyne bininiz." buyurdu. Buna çok taaccüb ettim. Çünkü, Mısır'a gitmek hiç hatırımdan geçmemişti. Fakat Abdülehad Efendinin bunu söylemekten bir murâdları olmalı deyip, merakla bekliyordum. Bu sözün mânâsını bir türlü anlayamıyordum.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Allah Nasil Misafir Edilir?

Vehbi Tülek

Her Şeyi Göze Almıştı!

Vehbi Tülek

At Hirsizi

İcÂzetin Sirri

İmanı Ona Kafidir

"kılıcını Değil Kınını Öpmüşlerdir!"

A'meş Ve Hanımı

Başka Du Bilmez Misin?

At Hirsizi

Vehbi Tülek

Hayat Kurtaran Yalan

Vehbi Tülek

Ayyaşin Sonu

Vehbi Tülek

Abdullah El-acemî

Vehbi Tülek

Latif Bir Şikayet

Vehbi Tülek

Fahreddin Acemî Ve Hurufiler

Vehbi Tülek