Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.462.126

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Affın, Intikam Almaktan Efdal Olduğunu Unutma!

Hamîdüddîn Fergânî hazretleri Hanefî mezhebi fıkıh âlimlerindendir. 805 (m. 1403) senesinde Tebrîz civarında Merâga’da doğdu. Bağdad ve Kâhire’ye gidip fıkıh ilmi tahsil etti. Sonra Şam’da tahsiline devam etti. İcazet alarak talebe yetiştirdi. 867 (m. 1463) senesinde Şam’da vefât etti. Bir dersinde şunları anlattı

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Değil Bir Yabanci İçin...

Sultan Abdülaziz devri devlet adamlarından İbrahim Edhem Paşa, Fransa'da talebe iken mektep birincisi olmuştu. Bunun için İmparator III. Napolyon tarafından şerefine düzenlenen yemeğe davet edildi.

İmparator, İbrahim Edhem'i birkaç sözle tebrik etti. Edhem de Fransızca olarak gayet güzel bir konuşma yaptı. Fakat bir kelimede hata ettiğini anlayınca:-Ben bir Fransız olmadığımdan, yaptığım kelime hatasından dolayı affımı istirham ederim, dedi. III. Napolyon ayağa kalkarak:-Ben böyle bir hatayı, değil bir yabancı için, bir Fransız için bile affederim, cevabını verdi.

Vehbi Tülek

Musul'un Osmanli HÂkimiyetine Girmesi

Vehbi Tülek

Kibris Halkina Sultan Selim’in Fermani

Vehbi Tülek

Emrediyorum Paşa!

Vehbi Tülek

Sultan II. Abdülhamid devri ileri gelenlerinden Ferik(Orgeneral) Hasan Paşa ile oğlu Müşir(Mareşal) Deli Fuad Paşa bir merasime gideceklerdi. Arabanın yanına kadar beraber geldikten sonra, rütbesine göre önce arabaya Müşirin binmesi gerekiyordu. Fakat Müşir, Ferikin oğlu olduğundan, babasına:

-Buyurun, dedi. Babası:

-Hayır, siz Müşirsiniz. Önce sizin binmeniz icabeder, deyince Fuad Paşa,

-Öyleyse Paşa hazretleri emrediyorum, arabaya bininiz, der. Öylece hem askeri adab, hem de ahlaki edeb yerine gelmiş oldu. Hadiseyi işiten Sultan Abdülhamid, ertesi gün Hasan Paşa'yı da Müşir rütbesine yükseltti.

Unutulmaz Bir İftar Çilesi

Vehbi Tülek

Nesilleri HelÂk Olurdu

Vehbi Tülek

52 - Sigetvar Kalesi Ve Ali Dede Hazretleri

Vehbi Tülek

Y Kilidi

Vehbi Tülek

Donanma Sefer Çikarken

Vehbi Tülek

Düğün-bayram Alayina Gitmiyor Ya!

Vehbi Tülek

Ermeni Tehciri

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Ebû Yazî Magribî Hazretleri

Ebû Ya'zi Magribi hazretleri Fas velilerinin büyüklerindendir. On ikinci asrın son yarısında vefât edip, Fas'ta Bâit kasabasında defnedildi...
Ebû Ya'zi Magribi, kerâmetleri herkes tarafından görülüp bilinen, ilim sâhibi bir veli idi. Abdülkâdir-i Geylâni hazretlerinin sohbetlerinde yetişti. Daha sonra Allahü teâlânın emir ve yasaklarını bildirmek için Fas'a gitti. Abdülkâdir-i Geylâni hazretlerinin yolu, Magrib'de onun vâsıtasıyla yayıldı.
Bu mübarek zat, sohbetlerinde buyurdu ki:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Lâ Ilahe Illallah Deyinceye Kadar

Vehbi Tülek

Tâceddin el-Hamevi hazretleri Şafii mezhebi fıkıh ve kelâm âlimidir. Suriye'de Hama'da doğdu. 577 (m. 1181) senesinde vefât etti. Bir dersinde buyurdu ki:

Ferîdüddîn Genc-i Şeker

Vehbi Tülek

Abdullah Bin Zübeyr (radıyallahü Anh)

Vehbi Tülek

Abdullah bin Zübeyr'in annesi, Hz. Ebû Bekir'in kızı Esmâ'dır. Teyzesi, mü'minlerin annesi Hz. Âişe'dir. Babası tarafından babaannesi Safiyye, Rasûlullah'ın halasıdır...
Yedi yaşında iken babası tarafından Peygamber Efendimize getirilerek O'na biat etme şerefine kavuştu. Hz. Ebû Bekir devrinde çocukluğunu atlattıktan sonra Hz. Ömer devrinde henüz oniki yaşlarında iken babası ile Yermük Savaşı'na gitti. Dört yıl sonra da babası ile birlikte Amr ibni Âs kumandanlığında Mısır'ın fethine katıldı...

“reîsü’l-ulemâ” Ebû Hafs-ı Kebîr

Vehbi Tülek

Eskici Mehmed Dede

Vehbi Tülek

Hazreti Hasan (radıyallahü Anh)

Vehbi Tülek

Lapsekili Halil Ve İbrahim Onbaşı...

Vehbi Tülek

Kıtlık Zamanında Alınan köşk

Vehbi Tülek

"sübhânallah" Demek, Tövbenin Anahtarıdır!

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Senin Nasibin Diyar-i Rum’dadir

Senin Nasibin Diyar-i Rum’dadir

Niyâzi-i Mısri, devamlı ibâdet ve tâatla meşgûl olduğu sırada, bir gece rüyâsında Seyyid Abdülkâdir-i Geylâni hazretlerini gördü. Seyyid Abdülkâdir-i Geylâni hazretleri büyük bir taht üzerinde oturmaktaydı. Etrâfına talebeleri toplanmıştı. Niyâzi-i Mısri, kendisini onların arasın da görünce, hayâsından dışarı çıkmaya yol ve fırsat aradığı bir sırada, Seyyid Abdülkâdir-i Geylâni hazretleri, onu yanına çağırıp, bir kese altın hediye verdi ve; "Senin nasibin diyâr-ı Rûm'dadır. Mısır'da değildir." buyurdu. Ertesi gün Niyâzi-i Mısri bu rüyâsını hocasına anlatın ca, hocası hemen ona hilâfet verdi ve duâ etti. Bunun neticesinde Niyâzi-i Mısri 1646 sene sinde Mısır'dan ayrılarak İstanbul'a gitti. İstanbul'da Sultanahmed Câmii civârında Sokullu Mehmed Paşa dergâhında ikâmet edip, uzun süre riyâzette kaldı. Kaldığı odada çok gözyaşı döktü. Halil Paşa, Niyâzi-i Mısri hazretlerinin kaldığı odanın döşemelerini yenilemek için teşebbüste bulunduğu zaman, Niyâzi-i Mısri hazretlerini rüyâsında gördü. Rüyâda "Gözlerimin yaşı ile yıkanmış olan tahtaları muhâfaza ediniz." diye emretmesi üzerine, tahtalarını muhâfaza etmek sûretiyle odayı tâmir etti.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Ya Kadîmü'l-ihsÂn İhsÂnüke'l-kadîm

Vehbi Tülek

Bu Dünya Ona Da Kalmaz

Vehbi Tülek

Yoksa Hizir Olduğunu Söylerim

Şikayet

Kul Hakkı

Minareden Okunan Şiir

Eğer Senin Yanında Makbul Oldu Ise

Cennetlik Hanım Isteyen...

Ölüyü Diriltemem

Vehbi Tülek

9 Evi Dolaşan Kelle

Vehbi Tülek

Kadin Akli

Vehbi Tülek

Örümcek Ağı

Vehbi Tülek

Cünnetü'l-esmâ

Vehbi Tülek

SelÂmetle Gidip Gel

Vehbi Tülek