Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.476.303

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Dînin Temel Direği, Fıkıh Bilgisidir

Abdürrahmân bin İbrâhim Bedrî hazretleri Şafiî mezhebi fıkıh âlimlerindendir. 624 (m. 1227) yılında Şam yakınlarında Neva kasabasında doğdu. Zamanın büyük âlimlerinden hadîs ve fıkıh ilmini öğrendi. Şafiî mezhebi fıkıh bilgilerinde mütehassıs oldu. Bâderiyye’de yerleşip, medresede ders verdi. Pekçok talebe yetiştirdi. 690 (m. 1291) yılında Bâderiyye’de vefât etti. Bir dersinde şunları anlattı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Kanuniyi Kabul Etmeyen Derviş

Zamânın pâdişâhı Kânûni Sultan Süleymân Han Sineçâk Yûsuf Baba hakkında anlatılanları ve tasavvuftaki yüksek derecesini işitmişti. Sine-çâk Yûsuf Baba'yla sohbet etmek ve ondan istifâde etmek üzere saraya dâvet etti. Fakat Sineçâk Yûsuf Baba, sultanlardan, devlet adam larından ve dünyâ adamlarından uzak durmayı kendine prensip edindiği için dâveti kabûl etmedi. İkinci ve üçüncü dâvetleri de kabul etmeyince, Kânûni Sultan Süleymân; "O gelmezse biz gideriz" deyip saltanat kayığına bindi ve Sütlüce İskelesine yanaştı. Sineçâk Yûsuf Baba'ya, Sultan sizi ziyârete geliyor" diye haber verdiklerinde; "Söyleyin gelmesin!" buyurdu.

Vehbi Tülek

Nemiz Kaldi Bizim Mülk-i Arab’da

Vehbi Tülek

Sinan Reis

Vehbi Tülek

89 - Rüyanin Tabiri Budur

Vehbi Tülek

Osmanlı âlimlerinin en büyüklerinden Müftü Zenbilli Ali Cemâli Efendi, ömrünün sonlarına doğru hastalanıp gücü kuvveti kalmamıştı. Uzun zaman hasta yattı. Fetvâ yazmakta zorluk çekiyordu. Pâdişâh ve âlimler kendisine bu işte yardımcı olmak üzere birini nâib, vekil seçmesini istediler. Zenbilli Ali Efendi, verâ ve takvâsından dinin emirlerini hakkıyla gözetme sinden ötürü bu işe Behâeddinzâde'yi münâsip gördü. Şeyh Behâeddinzâde, Zenbilli Ali Efendi nin 1526 yılında vefâtına kadar bu görevde kaldı.

Ata Efendi’nin Vatan Aşki

Vehbi Tülek

Yavuz Sultan Selim Ve İbrahim Gülşeni

Vehbi Tülek

Kavuk Yerine Miğfer

Vehbi Tülek

37 - Sultanhisar Torpidobotunun Zaferi

Vehbi Tülek

Ii. Adülhamid’in Verdiği Senet

Vehbi Tülek

Sakinan Göze Çöp Batar

Vehbi Tülek

Molla Fenari'nin Yildiirim'a Mektubu

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

İmânı Zayıf Olanlar Şeytana Aldanırlar

Mûsâ bin Ahmed Tübbâi hazretleri evliyanın büyüklerindendir. Yemen'de, Kevni'a adı verilen bir köyde otururdu. 621 (m. 1224)'de vefât etti. Ölüm hâlleri hakkında şunları anlattı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Meczubların Reisi: Hasan Baba

Vehbi Tülek

Hasan Baba, 1800'lü senelerin sonunda İstanbul'da yaşamış meczub velilerdendi ve zamanında bütün "meczubların reisi" gibi idi. Kimseden on para almaz... Yanındaki meczublarla ne yer, ne yapar kimse bilmezdi. Daima Edirnekapı semtine gittiği için orada oturduğu zannolunurdu. Kendisine bir şey sorulduğu zaman yanlış kafiyeli cümlelerle cevap verirdi. Ve ehemmiyet verdiği mes'ele olursa "yazın" der ve sözlerini yazdırırdı...

Kıvâm-üs-sünne

Vehbi Tülek

Onlar Üzüleceğine Ben Üzülürüm

Vehbi Tülek

Ebû Bekr-i Nakkaş hazretleri hadîs ve tefsîr âlimlerindendir. 266 (m. 879)’da Bağdâd’da doğdu. 351 (m. 952) yılında vefât etti. İlim öğrenmek için Kûfe, Basra, Mekke-i mükerreme, Mısır, Şam, Cizre, Musul ve Horasan’a gitti. Buralarda meşhûr âlimlerin derslerinde ve sohbetlerinde bulundu ve birçok âlimden ilim tahsil edip hadîs-i şerîf rivâyet etti. Yüz bin hadîs-i şerîfi râvileriyle birlikte ezberleyerek hadîs ilminde hafız oldu. Ebü’l-Hasen İbn-i Fadl-ı Kattân anlatır:

Hadîs â­lim­le­rin­den Sü­leymân Et-­teymî

Vehbi Tülek

Amasyalı Mehmed Efendi

Vehbi Tülek

Seyyid Abdülazîz

Vehbi Tülek

Kötülük Edene De Iyilik Yapanlar

Vehbi Tülek

Bizans Kayserinin Ammân Vâlisi Ferve

Vehbi Tülek

Nerede Dert Varsa Deva Oraya Koşar!

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Abdullah Bin MübÂrek

Abdullah Bin MübÂrek

Merv'de bir yıl ticâretle uğraşır, kazancının hepsini fakirlere dağıtırdı. İkinci yıl İslâmiyet'i yaymak için cihâda, düşmanla harbe giderdi. O, medresede müderris, hoca; câmide vâiz, şehirde tüccâr; harbde büyük bir kahramandı. Kılıç ve kalem sâhibi idi. Kalemiyle cihâda dâir eser yazdı, kılıcıyla da dillere destan olan kahramanlıklar gösterdi.

Abbâsiler devrinde Bizanslılarla yapılan harplerden birine katılmıştı. Abbâsi ordusu sessiz, sâkin ve aydınlık bir gecede Tarsus'un kuzeyinde karargâh kurmuştu. Tarsus'un sırtlarında İslâm ve Bizans orduları görünüyordu. İki taraf da kendilerini kuvvetli göstermek için alevleri göklere yükselen ateşler yakmışlardı. Bu ateş ocaklarından birinin etrafında tepeden tırnağa silâhlı askerler hilâl şeklinde oturmuşlar, ortalarında ise ince yapılı, nûrâni yüzlü bir zat onlara ders anlatıyordu. Kimse vaktin nasıl geçtiğinin farkına varmamıştı. Sözü kesip, duâsını yapınca istirahate çekildiler.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Yuhçu Baba

Vehbi Tülek

Latif Bir Şikayet

Vehbi Tülek

Allah Diyen Genç

At Hirsizi

Gördünüz Rüyadan Haberimiz Var

Ana Hakkı Ve Alkama'nın Sonu

Gördünüz Rüyadan Haberimiz Var

Kul Hakkı

Kaldıramayacağın Bir Yükün Altına Girme

Vehbi Tülek

Korkma!

Vehbi Tülek

Sakin Kalyona Binme

Vehbi Tülek

Hizir Ve Gelin

Vehbi Tülek

Kadı Iyâd Hazretleri Ve Dürüst Genç

Vehbi Tülek

Misâfir Istiyordun. Gönderdik, Kovdun

Vehbi Tülek